bugün

insanlık ayıbını gözler önüne sererek, insanların bencilliğini ve ikiyüzlülüğünü göstererek aramızdan ayrılmış milliyetçi siyaset adamı.

namlusunu millete çevirmiş bir tankı selamlamam diyerek milletine sevgini ve saygını belirtirken sen, biz ölümüne seyirci kaldık resmen.

cenaze namazın kılınacak, arkandan bir iki acıklı söz söylenecek, birkaç program yapılacak belki senin adına.. sonra ne mi olacak? bir insanın donarak ölmesine sevinecek hale gelmiş milletimiz ve kurtarma imkanı olmasına rağmen bu görevin altından kalkamayan devletimiz yoluna devam edecek..

üzüntü ve utanç duyuyorum..
bir kere ne sağçı, ne solcu daha doğrusu şucu bucu bir insan değilim.

türkiyedeki beceriksizliği gözler önüne sererek ve içimizde bir topluluğun siyasi lideri olmayı başarabilmiş bir insanın ölümüne sevinebilen insanları(!) bize göstererek öldüğü için üzüntü duyduğum siyaset adamı.

allah rahmet eylesin.
bir tarafı kınalı gezeceklerin sayısını arttırmış rahmetli lider.
yok efendim hakettiği ölümü bulmuşmuş, yok şerefsizlerin ölümü ancak böyle olurmuş bıla bıla...amma meraklı varmış birinin vefatıyla kin kusmaya.hadi muhsin yazıcıoğlu pisliğin tekiydi, olması gerektiği gibi öldü peki diğer 5 can ne olacak. haber yapmaya giden bir gazeteci bunu hakedecek ne kötülük yapmış olabilir.
hem emin olun her şerefsizin ölümü faciayla olsaydı ülkemiz facialar cenneti olurdu.

sevenlerinin başı sağolsun.
son bir yıl içinde 4 ayrı trafik kazası geçirmiş siyasetçi. sizce bu mantıklı ya da yutulur bir şey mi? beni mi öldüreceksiniz diyormuş merhum... derin devletin işi bu gün gibi ortada... bu kadar süre bulunamaması imkansız...
Ruhu şad olsun.
Kendisine hiç oy vermedim, oy vermeyi de hiç düşünmedim.farklı dünya görüşüne sahibiz. Yaptıkları ya da yapmadıkları da kendisini bağlar. Hep dürüst bir adam olduğunu düşünmüşümdür.Popülist olmadı.
Kendisine rahmet,sevenlerine sabır diliyorum.
az önce d haberde yayınlanan, eskiden yapılan bir söyleşisinde kendine sorulan soruyu -ne olacağımız belli değil. şeklinde yanıtlamasıyla iç burkmuş siyaset adamı. allah rahmet eylesindir .
çok garip, insanlar neden kinlerini nefretlerini önyargılarını düşüncelerini bir kenara koyup bir kazada 6 insan ölmüş ve acı bir şekilde saçma sapan kararlar cahillikler yüzünden ölmüş diye üzülmüyorlarda şuncuydu buncuydu şöleydi böyleydi diyorlar insanların ölüsüne bile saygı göstermiyorlar... Sevmiyorsan sevme ama gelipte bu başlığın altına onu sevenlerin acısı bu kadar tazeyken döküp saçma kinini nefretini, 6 tane insanımız öldü 6 tane, sev sevme ama saygı duy insanların acılarına üzüntülerine saygı! diye haykırmama sebep olan şahısların hakkında fikirlerini(!) beyan ettikleri siyasetçidir.

Allah rahmet eylesin, ailesine sabır versin.
"Şiddet, kavga ve çatışmayla elde edilecek bir başarı başarı değildir. Kimseye de faydası yoktur. Bunun için BBP şiddete karşı olan, şiddet kullanmadan kin ve nefretleri çoğaltmadan sevgiyi esas alarak, diyaloğu esas alarak toplumsal barışı, milli birliği, bütünlüğü esas alarak siyaset yapmak istemektedir.

Dingin, kendinden emin duran, demokratik duran, hukuktan yana olan hem bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan hem de hukukun işlemesini seven bir partiyiz. "

Allah rahmet eylesin.
Türkiye büyük bir değerini kaybetmiştir.
Allah rahmet eylesin; Ailesine, sevdiklerine ve yoldaşlarına sabır versin.

Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum.
üşüyoruz koca reis. sonsuzluğun sahibine kavuştun. orada peybamger efendimize, tüm allah dostlarına çok selam söyle. bu ülkede allah ın izniyle muhsinler bitmez, gözün arkada kalmasın.

not: muhsin başkanı dhkpc li ve benzeri terörist piçlerle aynı kefeye koyanlar.. size cevabı cenaze töreninde halk verecektir.
allah taksiratını affetsin. allah ailesine sabır versin...
söylenecek çok şey ama bir o kadar da az şey vardır hakkında. ne denebilir ki şu saatten sonra. durumun neresinden tutsan söyleyecek bir şeyler gelir içinden, ama yine de anlamsız kalır. en iyisi susmaktır.

allah anasına sabır versin. allah rahmet eylesin.
ölümü aklıma akbabaları getiren dava insanı...içinize bu kadar dertti de yaptıkları, ölümünü neden beklediniz kusmak için iğrenç kininizi? akbaba değilsiniz de nesiniz? ve tabii necip fazıl'ı da hatırlamadan geçemeyeceğim. büyük usta her ne kadar fikirleri zıt kutuplarda da olsa nazım hikmet'i hapisteyken ziyaret edermiş; ama yook ,büyüklüğü geçtim ben, insan olmak herkesin harcı değil vesselam. sen neler yapmışsın muhsin yazıcıoğlu? neler yapmışsın ki ölümün, bilmem kaç derece soğukta, çaresizlikler içinde, yüzünde kalıplaşmış iki parmak buzla yürüdüğün ölümün bile dindiremedi sancılarını insanların. üstelik çekmişken işlediğini düşündükleri suçların cezasını, işkenceyle, hücreyle, ve aklanmışken kimse görmek istemese de...üstelik yolunu belirlemiş, hak yolunu bulmuşken... necip fazıl' a duyduğum sevgi, insan oluşundan, her şeyden önce insan oluşundan, bu acı olaylar silsilesi içinde onu hatırlayışım da bundan, üzülmem de ne sağcı ne solcu olduğumdan,insan oluşumdan ! *
kendisi donarak geride kalanları yakıp giden son yiğido.

varlığında tek kelime dahi edemeyip; ölümünün ardından acizliğin üst limiti olarak folloş bölgelerine kına yakanları da cenaze namazına bekleriz.
eskiden beri sempati beslediğim, eskiden beri sevdiğim bir insan.

Hep Mhp'nin başına bir gün geçeceğini düşündüm. ilk oyum Bbp'ye dedim daha küçükken.

Her şeyden önce iyi bir insandı, iyi bir babaydı o. tıpkı benim babam gibi çocukları geç kaldığında arabasıyla okula bırakan, nar tanelerini elleriyle ayıklayıp çocukları için tabağına koyan. Başkaları gibi ceplerini doldurmaya çalışmadan, doğru bildiklerinden şaşmayarak, önce kuran sonra turan diyerek siyaset yaptı ömrü boyunca.

iki gün boyunca dualarla, umutla bekledim kurtulmasını. Uyanır uyanmaz bulundu mu diye sorarak, bütün gün onunla ilgili bir haber arayarak son ana kadar bulunacağına dair inancımı korudum. Benim için ölen bir siyasi lider değil, çok sevdiğim bir yakınımı, amcamı kaybetmiş gibiyim.

Başımız sağolsun.
hayatta kendileri için kutsal diye bir şey olmayan, saygı kelimesini bilmeyen, sevgiden zerre kadar anlamayan, ölümle bile dalga geçen, acılı anneye dostlara bakıp içten içe sevinen, dahası sözlüğe de geyikler yaparak sevinç kusmukları boşaltan bir yığın gereksiz değersiz adi kişiden ayrılan sayısız yönünden sadece bir kaç tanesi de vatan, millet sevgisi, Allah korkusu olan kişi.

Allah rahmet eylesin.
"üşüyorum" şiirini yazan kişidir.
--spoiler--
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum...
--spoiler--
bizleri acılara gark etmiş muhsin başkan.
insanın içini acıtan bir üzüntü daha, yine teknoloji yetersizliği, herşey boş artık ama..
ne söylenebilir ki? bir klavyenin başında bir ekrana bakarak mı anlatacağız içimizden geçenleri? bunlar ifade etmemize yetecek mi? kardeşin kardeşe kırdırıldığı bir dönemde bu oyunun içinde yer almasına rağmen gerçeği görmüş ve bunu ifade etmekten hata yaptığını söyleme erdeminden üşenmemiş korkmamış bir insan hakkında ne söyleyebiliriz ki?

ruhun şadolsun, mekanın cennet olsun. gerisi yalan muhsin başkan...
şu an itibari ile resmi sitesinde kuran i kerim okutulmaktadır.

http://muhsinyazicioglu.org/index.php

allah rahmet eylesin.
efenim, insanımızın teori üretmekte üzerine yoktur derler hani...
bendeniz de aynı topraklarda, bu toplumun içinde büyümüş, büyütülmüş bir zat olarak çeşitli teoriler üreteceğim tabii..

tanım: ölümü pek bir şüpheli olan siyaset adamı.

muhsin yazıcığlu'nun ölümüne farklı bakış açıları getirmek gerek sanıyorum:

ilk olarak bir insanın hayatının hükümet tarafından değerinin olmadığını bir kez daha hatırlamış olduk. sıradan bir vatandaş olsa idi değil 3 gün 3 ay bulunamazdı eminim! bbp'nin üyelerinin yapmış olduğu yürüyüş ve baskıların da bunda etkili olduğu kanısındayım ki bu davranış bile her ne kadar aynı fikri paylaşmasam da, halkın birliğinden güç doğar, savına inancımı kuvvetlendiriyor.

gelelim ikinci noktaya; bu adamın kaza sonucu öldüğünden şüpheliyim. bu adamın bizzat ve planlı şekilde öldürüldüğünü düşünüyorum. adam kaç kez kazadan sağ kurtulmuş... bunun altından da bir ikinci susurluk çıkmazsa...
ayrıca kendisinin türkiye'nin 1970'li siyasi sahnesindeki yerini düşünürsek, bunun pek de imkansız olduğunu söyleyemeyiz. hatta 'nasa uyduları' sözünün geçmesi, saatlerce dağın diğer tarafında arama çalışmasının yapılması delilleri yok etmek için yeterli bir zamanmış gibi geldi bana...

dedik ya, teori üretmekte üstümüze yok...

seçimlerde bundan pay çıkaracak kesimleri saymıyorum bile...

son olarak gelelim, muhsin yazıcıoğlu'nun ölümüne sevinme, sevinmeme durumuna...

böyle bir karşılaştırma yapmazdım!

muhsin yazıcıoğlu gibi birini ne mahir çayan *'la ne de diğer öldürdüğü devrimcilerle aynı kefeye koymam!

muhsin yazıcıoğlu'nu ne üniversitelerde öldürdüğü gençlerle, ne de analarının karnında, daha doğmamış çocuklarla bir tutmam!

muhsin yazıcıoğlu'nu sevmiyorum, katilleri sevmediğim için...

ve ölümüne üzülüyorum, ölümüne sebep olduğu kişiler gibi ölmediği için!

kendisinin kahramanmaraş'ta ölmüş olması ayrıca ironiktir; ah'ları tutmuş olmalı!
açlıktan ölmek üzere olan bir kurt, en çok kan döktüğü yere gider orada açlıktan ölürmüş. bir av daha düşürebilirim umuduyla mı gitti desek, en güzel anıları orada geçtiğinden son vakitlerini orada geçirmek için mi gitti desek, yoksa ilahi adalet mi desek bilemiyorum ama; 'hangi dağda kurt öldü de bu girdiyi yazdın?' derlerse, ne diyeceğimi biliyorum: Maraş'ta bir dağda...
tanrı'nın kutlu adı ile birlikte biz solculara "bir taraflarımızı kınalamamız" küfrünü aynı cümle içinde kullanabilecek kadar ağzı salyalı, cahil, kaba ve düşkün bir zümrenin bir dönem liderliğini yapmış kimse.

kendinizi ancak bu kadar güzel gösterebilirsiniz.

zamanında maraş'ta çoluk çocuk genç yaşlı demeden masum insanları yakarak, taşlayarak katleden faşistlerin önemli bir tüfeği maraş'ta öldü! sivas'ta yakılarak öldürenlerle adeta dalga geçen adam, donarak öldü!

emperyalizmin ırzına geçtiği bu milletin siz faşist tipleri, siz kalkın bu gerçeği ölüm pahasına idam sehpalarında bile söyleyebilen solculara sövün!

sizler, tanrının adıyla birlikte başka insanlara küfredebilecek kadar basitsiniz.

adam filan değilsiniz.
sizin dininiz de imanınız da küfür.
adam gibi adamdır. dimdik durdu, davasını hiçbir şeye satmadı. işkenceler gördü, okulları, sokakları, türkiyeyi paylaşamadığı insanlarla aynı hücreyi paylaştı. karşıt görüşündekiler dövülürlerken bile o, "biz insanız diye haykırdı" onlar içinde dayak yedi. devletine sırtını yine de dönmedi. ama onlar yaşatamadılar.
o üşüdü! şimdi biz üşüyoruz. ailesine sabır diliyoruz, mekanın cennet olsun koca yürekli, büyük insan. sen bir çınardın ve
(bkz: çınarlar ayakta ölür)