bugün

ırkla alakasızdır , milliyet / millet ırktan bağısızdır öyle olmalıdır , savunucuları ters diye ideoloji boktur denilmemelidir. pkk da lafta işçinin partisi şimdi komunizm boktur mu diyelim?!
tüm türkiyeyi bir bütün olarak bölünmez bütünlügüne inanmanın yanı sıra bunu canı pahasına sevmek ırkcılıga dayanıyorsa en büyük ırkcı yüce türk milliyetcileri olsun!
mümkünse komunizm de faşizm de aynı boktur dememizi gerektiren müthiş önerme.

Edit: efendim, neden aynı boktur hemen izah edeyim. Bu iki ideoloji de, özünde aynı totaliter ruhu barındırır. ikisinde de birey özgürlüğü denilen değerden eser yoktur. ikisinde de, özel mülkiyet tanınmaz. ikisinde de hukukun üstünlüğü yerler altındadır. Otorite, birinde zorbadır, diğerinde zorba olan otoritedir. Bu kadar benzerliği görmeyip de, sadece entry kötülemekle milliyetçiliği savunduğunu sanan masturbatif userlara duyurulur...
gerçek vatanseverlerin gülümseyeceği, içten içe karikatürize edeceği bir diğer slogan-başlık. sözlük içi denge politikaları gereği kendi düşüncesinden olmayanları sevebilenlerin, faşist olmayanların, beyefendi ve saygılı, edepli ve ahlaklı, ağır ve ölçülü kimselerin meyilli böğürtlen reçeli tadında kan tükürdüğü şu bol titreşimli ulusal kaygılarda nasıl da sınıfsal zeminde kaynaştık.

abi sen yoksun neler dönüyor burada! on solcuya değişmem senin gibi bölücüyü!
MAntık olarak öyledir ama öbür türlü enternasyonel bir ülke mi kuralım? Evet kuralım başkanı da ben olayım ama.
karşıtlarını rahatlıkla 2 çakal, 3 böcek birkaç da peygamber çiçeğine rahatlıkla değişebileceğiniz görüş.
halkımızın genel kültür seviyesi gözönüne alındığında,ve x ideolojisini savunan insanların da kültür birikimlerinin,olması gerekenin çok altında olduğu düşünüldüğünde,ülkemizde doğru bir zeminde tartışılması zor olan tartışma.rönesans'tan itibaren gelişmeye açık ve gelişen,avrupa halklarını düşündüğünüzde,bunun gibi argümanların,avrupa gibi yerlerde daha düzgün tartışılabileceğini görürsünüz,zira o,x ideolojisinin savunucularının kültürü,''almanlar yenilince bizde yenildik'' ten,daha ileridir,yalnız maalesef dediğim gibi türkiye halkları,gibi az gelişmiş halklarda zor,hatta çok zor...
dogru buldugum önermedir. bunun tek sebebi de allahin kendisidir(tabi varsa). zira kendisi insanlarin milletlere ayrilmasini emretmistir. fakat sonradan gönderdigi kuranda da ırkcılıgı yasaklamistir. bu da celiskinin ta kendisidir. en iyisi hic milliyetcilik yapmamaktir. lakin bu da polyannaciliktan baska bir sey degildir. (bkz: kafam karisti serefsizim)
atatürk'ün bölücü olduğunu ileri süren öngörü.
kendi vatanını kendi milletini sevmek bir evladın kendi ailesini çevresindeki diğer insanlardan daha çok sevmesine benzer. diğer insanlardan nefret etmeyi getirmez. mahallenin diğer çocuklarıyla benim babam senin babanı döver kavgasına girmiyorsa son derece normaldir, gereklidir. işte bu yüzden milliyetçilik bölücülük değildir.

köklerine bağlılığı onlara sevgi duymayı abesle iştigal sayan, aynı anda hem kendi ailesine hem başka insanlara sevgisini paylaştıramayacak kadar dar gönüllü olanlar, bunu kendince mantiki bir temele oturtmaya çalışarak ruh boşluğunu tatmin etmeye uğraşanlar varsın öyle davransın. kendine köklerine sevgi beslemek bu kadar kötü bir şey ise ahmet'den değil de karşı köydeki mehmet'den doğmak onlar için sadece bir şans, önemsiz bir ayrıntı ise ilk önce köklerini ailerini, kendi babalarını red etsinler . hatta bu da yetmez sıkı bir enternasyolist, bir dünya insanı olarak dünyadaki tüm erkekleri babaları bilsinler. lakin aman dikkat.. önüne her çıkana baba demek insanı ya hain evlatlığa götürür ya da p.çliğe. sadece ama sadece buna dikkat etsinler..
milliyetçilik "öteki" kavramını ortaya çıkaran bir kavramdır ve o yüzden tabiki bölücüdür. seni komşundan, iş arkadaşından, ayıran hatta kimi zamanlar da nefret ettiren bir ideolojidir. ve egemen sınıf milliyetçiliği her zaman bir azınlık "milliyetçiliğini" ortaya çıkartır. bugün sadece sağ milliyetçi değildir. isminde komünist kelimesi bulunan partilerin de yurtsever diye gazeteleri vardır ve bununla övünürler. 1925 ten sonraki sovyetlerde de stalinin "sosyalizm" anlayışı milliyetçiliği öngörüp sovyetlerde milliyetçi bir rejim ortaya çıkarmış sosyalizmden tamamen uzaklaşmıştır ki bu sovyet rusyasına sosyalizmi dünyaya yayamayıp bir devlet kapitalzmi uygulatmış ve doksanların başında sovyetlerin yıkılmasıyla sonuçlanmıştır. ben hayatımda hiç kırıkkaleye gitmedim ve nasıl bir yerdir, nasıl insanlar vardır hiç bilmiyorum. ve hiç bi zihniyet kırıkkaleyi bana sevdiremez. nefret te ettiremez. çünkü bilmiyorum. birilerinin sınırlar çizip işte burası senin vatanın burdaki insanlar senin vatandaşın dediği bir sistem tabiki bölücüdür. sınırdan 50 metre ilerde yaşayan insanla burdaki insanı ayırır belkide düşman eder. fakat egemen ideoloji ne yazıkki milliyetçi bir ideolojidir.
bir milliyetin karma bir yapıya sahip olduğu durumlarda doğru olan bir önerme. zira herkes kendi milletinin üstünlüğünü savunur, "aman efendim en iyi millet biziz, yok yok biz sizden önce geldik buraya, yanlışınız var beyler, en üstün millet bizim millet" cümleleri yankılanır durur atmosferde. sonra bölünmeler başlar ulusta, parçalara ayrılır toprak bütünlüğü falan filan.
her zaman olduğu gibi sözlüğümüzde karşı çıkanların ya da önermeyi destekleyenlerin kullandıkları argumanların yetersiz olmasını görebiliyoruz milliyetçiliğin bölücülük olması konusunda. bu tarz bir genellemeyi yaparken aradaki 1-2 girdiyi ayrı tutmam gerektiğini aynı zamanda belirtmeliyim.

giriş paragrafında yapılan alakasız tanımlamadan sonra konuya dönecek olursak, mlliyetçilik 1 günün, 10 günün ideolojisi değildir, uzun yılların sonucunda birike birike oluşmuş bir düşünce sistemidir. fakat bu birikimi abartıp bin yıla çıkartırsak boşa kürek çekeriz, gerçeklerle ve tarihle uygun düşmeyen şeylere inanırız.

daha evvel belirtmiştim, milliyetçilik düşüncesi kapitalist sistemin bir ürünüdür diye. bir pazar oluşturma ve bu pazarı sürekli kontrol altında tutacak toplumsal düşünceler bütünlüğünde rol oynar milliyetçilik. bu sürecin ortaya çıkardığı doğal bir süreçtir. bu süreç içerisinde dünya pazarlara bölünür ve küçük yerel pazarlar ise uluslara dönüşür. haliyle bu bölünmüşlük insana yansır.

bu altyapı altından bakınca bir ırkın öne çıkarılmasından öte bir ulusun öne çıkarılması farklı şeyler olduğudur. fakat buna rağmen bir milleti bütün olarak görmek sınıflı toplumun doğasına aykırıdı ve haliyle sınıflı bölünmüşlüğü yok saymaktır ya da göz ardı etmektir. işte bu anlayış bence egemenlerin yanında bireyi konumlandıracaktır. nedenini bir örnekle açıklamak istiyorum. ismini vermek istemediğim bir gazete- ki haliyle milliyetçi bir gazete- tuzla tersahanelerinde ölen işçiler hakkında yorum yapmaktadır. fakat şöyle bir cümle kuruyor sonra: "işçilerle, patronların yıllarca ekmeklerini bölüştükleri yer hakkında kimi mihraklar tarafından söylentiler çıkartılıyor. bunlar yanlış işlerdir." hayır beyler, bayanlar. bu yanlıştır. bu adamlar yıllarca ekmeklerini bölüşmediler. kimileri ekmeğin kırıntılarıyla yetinmek zorunda kaldı.

değindim noktalarda uluslar bir bütün değildir zaten bölünmüştür ama sınıflar arasındaki bölünmüşlüğüde gene bu saf milliyetçi anlayış sağlayabilir. işte bu hayattaki ekmek kavgasının ne gibi bölüşüldüğünü yukarıdaki örnek gibi suratımıza tokat gibi çarpıyor, bilinçleri bulandırıyor.
neyi böldüğü ve bu bölüşün doğru mu yanlış mı, haklı mı haksız mı olduğu, hangi milliyetçiliğin bunu yaptığı vb. bir çok alan boş bırakılarak hepsi bir kaba sığdırılmış önerme.

"teşkilatlanma ve kuruluş halinde bulunan her millet, mevcut şartlara ve hedef alınan gayeye göre, milleti tarif etmiştir; mesela almanlar ve slavlar ırk ve dili -yani tarihi mecburiyeti-, fransızlar arzu ve iradeyi -yani ferdi hürriyeti-, italyanlar arazi ve dili -yani coğrafi ve tarihi mecburiyeti-, milletin meydana gelişinde ve devamında en esaslı etken olarak almışlardır." (yusuf akçura - türkçülük, türkçülüğün tarihi gelişimi, s26-27)

şimdi kuzum hangi milletin milliyetçiliği bölücülüktür?

diyelim ki almanlar ırk ve dil açısından, fransızlar ferdi hürriyetin teşekkülü açısından, italyanlar coğrafi ve tarihi mecburiyet açısından bölücülük yapıyorlar. ne yapsınlar mesela italyanlar? gel arkadaş ben coğrafyamı milliyetçilik yapıp bölmeyeceğim ortak kullanalım mı desinler?

biz milleti en genel ifade ile "dili dilimden, dini dinimden" şekliyle tanımlarız. hiç kusura bakma sinyor, bu konularda bölücülük yaparım.

hem biliyor musunuz, bu memlekette en azılı kafatasçı diye ilan ettiğiniz atsız zamanında neler yazmış :

"Şuuraltında veya duygularının gizli yönünde başka biri ırkın şuur ve özleyişini taşımayan kimselerdir.

Türkçülere yedi, hatta yirmi kuşak ilerisine kadar soy kütüğü arayan kimseler diye iftira ediliyor. Tatbik kaabiliyeti ve araştırma imkânı olmayan bu safsatalar ancak moskofçuların ve başka düşmanların uydurmasından ibarettir. Her zaman verdiğimiz örnekleri yine tekrarlayalım: En büyük Türkler' den biri olan Yıldırım Bayazıd'ın anası Türk değildir. Hangi Türkçü onu Türklük kadrosundan çıkarmıştır veya çıkarabilir? istiklâl Marşı şairi Mehmet Akif' in babası Arnavut, ülküsü de Türkçülüğe aykırı olan ümmetçilik olduğu halde hangi Türkçü Mehmed Akif için Türk değildir demiştir?

Mesele Yıldırım Bayazıd veya Mehmed Akif kadar Türk olabilmektedir. Bir millette millî ruh yükseklerde olduğu zaman onların arasına karışan yabancıların hiçbir tesiri olmaz. Millî ruh, herhangi bir yabancılığı eritir. Fakat millî ruh arıklayınca, yabancılara karşı hayranlık başlayınca her şey allak-bullak olur. Milliyet inkâr edilir. insanlıkla hiçbir ilgisi olmayan çıkarcılar insaniyetçi kesiliverir. Her türlü konfor ve rahat içinde yaşayan milyoner çocukları, bu konfor ve rahatın zerresini bile feda edemeyecek oldukları halde komünist olur. Komünizm uygulanırsa ne o yiyeceği, ne o evi, rahatı, parayı, arabayı bulamayacağını, işçi haline geleceğini düşünemeyecek kadar ahmaklaşır." (Hüseyin Nihal Atsız, türk halkı değil türk milletiyiz, ötüken 61. sayı, ocak 1969)

unutmadan şunu da bil mösyö:

bu millet en kuvvetli olduğu zamanlarda yunus'u mevlana'yı, şeyh galip'i hediye etti insanlık alemine. ne hitler'i, ne stalin'i, ne de mussolini'yi...
milliyetçiliğin eleştirilme noktasında; geçmişinin 200-300 yıla dayandırılması ile tanımını yitirmesi sayesinde anti-emperyalizmin saflarından daha rahat yerilmesini sağlayan slogan.

hatırlatmakta fayda vardır, milliyetçilik ne türklere özgüdür, ne fransız ihtilali ile başlar ne de emperyalizmin ortaya çıkardığı yeni bir akımdır. an'ın eleştirisini yaprken biraz da somut bilgiler vermek lazım.

(bkz: #1114394)
zararsız bölücülüktür. zira birin bire bölünmesi halinde sonuç yine bir olacaktır.
(bkz: milliyetcilik/#2351160)
basinda ayrilikci kelimesini getirdigimizde dogru olan bir onermedir.

ayrilikci milliyetcilik boluculuktur.

kisinin kendi milletini sevmesinden daha masum, daha dogal ne olabilir. kendi milletimi sevmem boluculukse soyleyecek baska birsey bulamam bu vakitten sonra.

canakkalede sehit olanlarin arasinda turku, kurdu, cerkezi, arnavudu vardu. hepsi tek bir vatan icin savastilar. bu vatan icin sehid oldular.

ben canakkalemle ovunurum arkadas bu boluculuk olmaz, boluculuk yabanci servislerin kucagina oturan bir haini onder kabul edip mehmedime kursun atandir.

bolucu halkima hizmet vermek isteyen doktorumu, ogretmenimi vurandir.

bolucu kardesi kardese kirdirandir...
NASIL Ki TÜRBAN BiR PARTi TEKELiNE ALINARAK SiYASi SiMGE HALiNE GETiRLDiYSE VE SIRF BU YÜZDEN YALNIŞ YORUMLANMALARA GiDiLDiYSE MiLLiYETÇiLiKTE BAZI ANGUTLARIN TEKELiNDE GiBi GÖZÜKMESiNDEN DOLAYI YALNIŞ YORUMLAMALARA MARUZ KALMIŞTIR.

MiLLiYETÇiLiK ASLA IRKÇILIK OLAMAMIŞTIR , OLMAMAMALIDIR, BU GÜN KiM VATAN DESE , BAYRAK DESE MiLLET DESE , HEMEN BiR FAŞiST SÖYLEMLERiN KUCAĞINA iTiLiYOR BiR YÖNDEN TETiKLENiYOR , AMA MiLLiYETÇiLiK BiR IRKA MENSUP OLMAK DEĞiLDiR , BiR DiN DEĞiLDiR, BiR SiYASi SiMGE DEĞiLDiR, BUGÜN MiLLiYETÇiLiK ATATÜRK ÜN SÖYLEMiYLE '' NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE !'' DiYEBiLMEK BU BAĞLAMDA TOPLANABiMEKTiR , BU TOPRAKLAR AÇISINDAN.

AMA HALA BU BiRLEŞTiRiCi GÜÇÜ KENDiNE YEDiREMEYEN ŞEREFSiZLERiN OLDUĞUDA UNUTULMAMALIDIR ELBETTE VE ESAS FAŞiSTLiĞi YAPANLARDA ELBET BUNLARDIR.
aşırısı oldunmu evet bölücülüğe sebeb oluyor.sabahtan akşama kadar kürtlere yunanlılara vs.lere sövenler kendiliğinden bölücülük yapıyorlar.
ısrarla, milliyetçiliği ırkçılıkla bağdaştırmak isteyip siyasi ve ideolojik hesaplar peşinde koşan yanlış önerme.

"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sonra da birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere (insan topluluklarına) ayırdık."

(hücurat suresi, ayet:13)

"kimse kavmini sevmekle suçlanamaz."

hz. muhammed (s.a.v.)

"Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. işte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan milletin üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım."

bilge kağan

"biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir." (atatürk, 1920)

"biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk toplumudur. bu toplumun fertleri ne kadar türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur." (atatürk, 1923)

"Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. işte Türkiye ne yapacağını bilmelidir...bizim bu dostluğumuz idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz, onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır ? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür...inanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli." (atatürk, 1933)
tanım:
millet: aynı toprak üzerinde yasayan insan toplulugu.
ırk: farklı soydan ve aileden gelen insan toplulugu.

bölücük: bir milleti içerden parçalamak amaçlı ırk kavgası yaratmak.

yani kısacası yanlış bir önerme ama aşırısı herşeyde olduğu gibi zararlı.
milliyetçilik atatürk'ün bir ilkesidir. atatürk milliyetçidir. bu itibarla atatürk bölücüdür. ah ulan ah. laiklik bölücülüktür diye bir başlık kaç dakika yaşayabilirdi acaba sözlükte.
milliyetçilik ile ırkçılık arasındaki farkı kavrayamamış, idrak yetmezliği çeken bünyelerin söyleyebileceği saçma cümle. ayrıca bu cümleyi doğru bulan kişiler atatürk'ü de bölücükle itham etmiş olurlar.

(bkz: kimse kavmini sevmekle suçlanamaz)*
(bkz: vatan sevgisi imandandır)
bir önermedir.

kanaatimce yanlıştır. milliyetçiliğin yanlış yorumlanması nedeniyle ortaya çıkmış bir kavramdır ki bu yanlış yorumlama ırkçılık oluyor.

nitekim şu an tüm çok milletli devletlerin övündüğü "kültür mozaiklerini" oluşturan o devletin içindeki her milletin kendine özgü davranışları alışkanlıklarıdır. bu milletlerin alışkanlıklarını devam ettirmelerinin tek sebebi de kendi akrabasına milletine duyduğu sevgi ve saygıdır. işte buna milliyetçilik denir. ırkçılığın ise tanımını yapmak istemiyorum ama milliyetçilikten en büyük ve yegane farkı, başka milletlerin kültürlerini alışkanlıklarını aşağı görmesidir.

olayın bir de şu yönü var ki eğer milliyetçilik tu kaka birşey ise, hadi hemen başlayalım global bir dünya dili oluşturalım dünyada en çok konuşulan dillerden karışık bir şekilde. sınırları kaldıralım, silah değil çiçek tutalım. kokoreç dünyanın 4 bir yanında iğrenç bir yiyecek olarak anılıyor artık yemeyelim. kurban kesmeyelim, yemek anlayışımızı baştan aşağı değiştirelim. dini inanışları bir kenara bırakalım ya herkes hristiyan olsun ya da müslüman veya ortayolu bulalım ateist olalım. dünya devleti bayrağı altında birleşelim;

ee hani kültür mozaiği? işte bu değil mi tek tip birey-toplum üreterek farklılıkları gözardı etme?

yani öğrenmemiz gereken neymiş?

(bkz: milliyetçilik ırkçılık değildir)