bugün

parayı baba kazanıyor zaten,
bir kot pantolon levi's 150 lira, para benden çıkmıyor diyen insandır.
cebinde para olmayan insana da varoş deyip, dışlar, sikine takmaz. cebindeki 10 lirayla ucuz bir kot giyer, sanki içine bakıp gerçek olup olmadığı anlaşılacak.
ben insanım diyen hiç kimsenin asla yapmayacağı şeydir.marka giyinmeyi önemsiyen bütün insanların benim gözümde pok kadar değeri yoktur.paran ganide olsa dünyada o kadar perişan aç insan varken bir elbiseye o kadar para veren insanın bu dünyadaki değeri ne kadar olabilir ki zaten.
bu eylemi ele$tiren genelde maddi acidan sikinti ya$iyan ki$ilerdir. parayi bulunca ilk i$ olarak marka ali$veri$ine cikar, vururlar kiyafetin dibine. kandirmayin olm kendinizi artik. harbi olun la bi...
(bkz: kendini marka ambarında sanan lavuk)*
teknik olarak herkes marka giyer. gerçek olsun, çakma olsun, çakmanın çakması olsun hepsinin markası vardır. ama günümüzde "marka giymek" genelde parayı çuvalla taşıyanların gerçekleştirebildiği, kendini ispatlama yöntemidir.
emek harcayıp, kazanmadığı parayla günde en az 1000 lira harcama kapasitesi olan yaratıklarıdır.kazanmadığı gibi kazandığı parayla giyinen insanları da hor görür bu yaratıklar.akılları da sadece giyime çalışır.hangi renk hangisiyle uyumludur,hangi giyisi birbirine daha çok yakışır diye oturup saatlerce konuşabilirler.ayrıca yoldan geçen insanlarla ilgili değişik yorumlarda bulunabilirler.kişiliği dış görünüşte ararlar.başka insanların yaşadıkları olayları düşünmeden en küçük bir mutsuzlukta oturup zırıl zırıl ağlayabilirler.daha söylenecek, yazılacak çok şey var ama kısacası; kişilik sahibi değillerdir.dünyada olmaması gereken tek türdür.
Kendine güveni olmayan sadece üzerindekileri konuşturmaya çalışan ben burdayım diye bagıran ama kendi gibilerden başkasına gözükemiyen basit insan modeli.
prada giymektir.

the devil wears prada filmini şeytan marka giyer olarak çeviren otoriteler sanırım prada ve markayı eş anlamlı varsaymışlar. açıklama yapma gereği duydum, mazallah silinir falan.
(bkz: iç çamaşırının marka olması)
kimseyi ilgilendirmeyen durumdur. parası varsa, istediğini giyer insan. sadece özneyi bağlar bu durum. ha, eğer ki sadece giydikleriyle konuşulmaya, karakterini betimletmeye çalışıyorsa ona yazıktır işte.
ne tip ne boy ne pos, para gerekmektedir.
gunumuzde kodamanları ve ailelerinin yapabildigi veya bir ogrencinin 1 aylık tum harclıgını bir kot'a veya ayakkabıya yatırdıgı milli servet düsmanlıgıdır.
kaliteli giyinmek istediğinizde mecbur kaldığınız seçenek. marka takıntınız olmasa da, kalite için marka kapağın altına girmek zorunda olduğunuz durum.
hastalıktır. bu tip marka takıntısı olan rahatsızlar, sıçtıkları boktan elbise yapan markaları bile giyerler. çünkü pahalıdır, etrafındaki insanlar giyemez onu. sadece pahalı olsun, marka olsun, beni uzaylı gibi göstersin diye üstüne başına milyonlarca para sayanlar kırodur, zevksizdir.
vurmayın ölücek
ya belkide sadece kaliteli oldukları için marka giyiniyordur. herkes sizinle aynı mantıkta olmak zorunda mı.
belki giyenlerin mantığı "ucuza 10 tane alıcağıma kalitelisini alırım 1 kere alırım" dır.
veya parası vardır seviyordur o markanın dizaynını, kalitesini.
devir değişti artık euroya giyiniyor bu hoşaflar.
parası olup, öyle herşeye kafa yormak istememe durumudur.
abartıldığında denyoluktur. aslında abartısı da yoktur, isteyen istediğini giyer fakat benim pantolonum levi's diye orda burda hava atıyorsa işte o zaman kesinlikle denyodur.
(bkz: para var huzur var)
Sadece parası olanın yapabileceği eylemdir. Artı herkes kendi çapında zaten marka giyinmektedir.
pazarlamacıların başrısını üzerinde taşımak. etikete para vermek ve etiket sahibi olmak.
ne diye vururlar ki marka sevenlere anlamam bir türlü.Marka delisi değilim abi en az levi's giyerim üstü zaten okey tipi olmadım hiç. ama bakarım güzelse 1 ay daha beklerim gidip beğendiğimi alırım.Hem diyorlar ki başkasını üstündekine başındakine bakarak bik bik bik ederler.E senin burda yaptığın ne derim ben? marka giyiyor diye laf ediyorsun? bazı entryler tamam diyor ki olmasa da alır. onların zaten Allah belasını versin derim de.Her marka giyeni tikky yapmayın ayıptır.
kaliteli giyinen insanların çokça başvurduğu. verilen paraya değer bir şeyler alınıyorsa ve yıllarca giyilebiliyorsa fazladan verilen para göz ardı edilebiliyor. ne yani piyasa da o kadar aç insan var diye çıplak mı dolaşalım aq? koyim düşünce tarzınıza.
parası olmayanın hayalidir. sürekli beşiktaş pazarından giyinip de mutlu olan birisine de saçma gelir. düşünür ki "beş liraya mı elli beş liraya mı bir giysi." ama markaların da pazardaki ürünlerden daha kaliteli olduğu vazgeçilmez gerçektir ama parası olmayan nedense asla bunu kabul etmez ve der ki:" aman canım bir giysi alacağıma beş giysi alırım! parası olanlar da haybeye harcıyorlar!" yanlıştır. marka iyidir, fazlası zarardır. ortasını bulmak lazımdır efendim.
Kaliteli insanın işi değildir,beğenirse marka alır beğenirse pazardan alır,illede marka olsun diye diretmez.iş üzerine kalite giyip gezmek değil,kalitesizi üzerinde kaliteli göstermektir.Buda tarz gerektirir.