bugün

R.t.e nn geleceğe dönük planlarını anlatıldığı zaman kullandığı cümle. izlemeyenlerin bakması gerekir.

http://www.youtube.com/watch?v=EFE1z8mSJEI

not: Devlet için konuşuyor zaten kişi değil.
kişiler zaten laik olamaz. bu bir devlet ilkesidir. bu nedenle saçma bir yargıdır. Not: devlet için söylemişse yine yanlış bir yargıdır. zira devletin bir dini olamaz çünkü devlet bir insan değildir. islam devleti kavramı vardır ki şeriat denen sistem devlet erklerinden hukuk kuralları üzerinde geçerlidir.
islamiyetin kendisi laiktir, nasıl ki yüce mevla dinsiz,hristiyan,yahudi demeden herkesin rızkını veriyorsa islamiyet de kimsenin dinine bulaşmaz sadece dost edinirken dikkat etmenizi dile getirir.
devletin laik, vatandaşın da layık olması gerekir konu kapanmıştır!
öncelikle sayın boşbakanımıza şunu öğretelim laik olan insan değil devlettir.
layık müslüman olunur, acaba layık mıyız.
laik ve müslüman olunur ama laik olmadan adam olunmaz!..

"laiklik adam olmaktır hocaefendi!" mustafa kemal atatürk, meclis tutanaklarından...

not: yukarıdaki entry, maksadın hasıl olması açısından, laikliğin bilimsel tanımı gözardı edilerek yazılmıştır.
evet doğrudur , bunu derken eksi yiyeceğim ama ne tayyip erdoğan'ı severim ne de çok inançlarına bağlı bir müslümanım , ancak şu bir gerçek ki islam inancına göre tek kural koyucu allah'tır ve onun çizdiği sınırlar haricinde koyulan her kural ona şirktir , bizde şeriat yasaları haricindeki medeni kanun , türk ceza kanunu gibi kanunlarla yönetildiğimiz için laik sistem ile islam asla örtüşmez , dolayısıyla ya sisteme baş kaldıran , şeriat yasalarına göre hayat süren bir müslüman olursun ya da laik sistemin kurallarına boyun eğen bir kafir.

bu benim şahsi düşüncelerim değil , sadece şeriat yandaşı bazı insanlarla oturup konuşmuşluğum var fikirleri bu şekilde , atatürk ilke ve inkılaplarına sadık bir türk genci olarak katılmam mümkün değil ama onların inancına göre bakacak olursak da söyledikleri şeyler oldukça doğru , kısaca inancınıza kalmış bir şey , kimin açısından bakarsan o taraf haklı.
simdiye kadar musluman olmadigimizi soyleseydiniz ya o zaman dedigim durumdur. takilirdik baska dinlere.
devletin laik olmasını savunan kişi elbette müslüman olabilir.

olabilir zira dinden ne anlaşılması gerektiği nasıl yorumlandığına bağlıdır. kutsal kitabının içinde "devlet" kelimesi geçmeyen, devletin yasama, yürütme ve yargı işlerinin nasıl olması gerektiğini olması gerekenin yüzde biri kadar bile tarif etmeyen bir dinin, o dinin adını taşıyan bir devlet kurulmasını emrettiğini iddia etmek abartılı bir yorumdur.

iktidarın nasıl şekilleneceğinin, diğer bir deyişle kimin malı hamuduyla götüreceğinin bile tarif edilmediği bir devlet olur mu? bir devletin sadece şu veya bu dini kuralın uygulanması için topluma baskı yapması, o devlete o dinin devleti olduğunu iddia etme hakkı kazandırır mı? sakın "din devleti" diye lanse edilen o devlet, birilerinin sırtını dine dayayarak malı götürme devleti olmasın?

diyelim ki yukarıdaki sorum konusunda yaptığım analiz yanlış olsun. ya kendisini "din devleti" diye lanse eden devlet, dinin bazı kurallarına (hangi yoruma göre tespit edilmiş kurallara?) uymakla beraber bir kaç kuralına uymuyor olsun. o zaman laik devletten ne farkı kalır? "din devletinin" allah'ın bir emri olduğunu ileri sürenler, dayanak gösterdikleri ayetlere bir kere daha baksınlar, içinde "kısmen yapsanız da idare ederiz" gibi bir ruhsat var mıdır? bu açıdan baktığımızda, "din devleti" gerçekten hiç var olmuş mudur? konu dışına taşacak olmasam ilk islam imparatorluğu ve osmanlı dahil, tüm sözde din devletlerinin dine uygun olmayan işlerini ve dinin bazı emir ve yasaklarını nasıl gözardı ettiklerini tek tek sayabilirim.

meseleyi hiç ayetler, hadisler ve dini yorumlar eşliğinde tartışmayacağım. zira onlar eşliğinde yapılacak hemen her tartışmaya uzay yolunun mantığıyla tanınan karakteri mr. spock hakem olsa, tüm taraflara "sen de haklısın" demek dışında çaresi kalmaz. zira iyi araştırdığında herkes işine gelen tezi savunacak dini delil bulabilir. tabi karşıtları da bulurlar... zaten öyle olmasaydı ne mezhepler çıkardı ortaya ne de sahabiler birbirlerini keserdi...