bugün

laik ve müslüman olunmaz

devletin laik olmasını savunan kişi elbette müslüman olabilir.

olabilir zira dinden ne anlaşılması gerektiği nasıl yorumlandığına bağlıdır. kutsal kitabının içinde "devlet" kelimesi geçmeyen, devletin yasama, yürütme ve yargı işlerinin nasıl olması gerektiğini olması gerekenin yüzde biri kadar bile tarif etmeyen bir dinin, o dinin adını taşıyan bir devlet kurulmasını emrettiğini iddia etmek abartılı bir yorumdur.

iktidarın nasıl şekilleneceğinin, diğer bir deyişle kimin malı hamuduyla götüreceğinin bile tarif edilmediği bir devlet olur mu? bir devletin sadece şu veya bu dini kuralın uygulanması için topluma baskı yapması, o devlete o dinin devleti olduğunu iddia etme hakkı kazandırır mı? sakın "din devleti" diye lanse edilen o devlet, birilerinin sırtını dine dayayarak malı götürme devleti olmasın?

diyelim ki yukarıdaki sorum konusunda yaptığım analiz yanlış olsun. ya kendisini "din devleti" diye lanse eden devlet, dinin bazı kurallarına (hangi yoruma göre tespit edilmiş kurallara?) uymakla beraber bir kaç kuralına uymuyor olsun. o zaman laik devletten ne farkı kalır? "din devletinin" allah'ın bir emri olduğunu ileri sürenler, dayanak gösterdikleri ayetlere bir kere daha baksınlar, içinde "kısmen yapsanız da idare ederiz" gibi bir ruhsat var mıdır? bu açıdan baktığımızda, "din devleti" gerçekten hiç var olmuş mudur? konu dışına taşacak olmasam ilk islam imparatorluğu ve osmanlı dahil, tüm sözde din devletlerinin dine uygun olmayan işlerini ve dinin bazı emir ve yasaklarını nasıl gözardı ettiklerini tek tek sayabilirim.

meseleyi hiç ayetler, hadisler ve dini yorumlar eşliğinde tartışmayacağım. zira onlar eşliğinde yapılacak hemen her tartışmaya uzay yolunun mantığıyla tanınan karakteri mr. spock hakem olsa, tüm taraflara "sen de haklısın" demek dışında çaresi kalmaz. zira iyi araştırdığında herkes işine gelen tezi savunacak dini delil bulabilir. tabi karşıtları da bulurlar... zaten öyle olmasaydı ne mezhepler çıkardı ortaya ne de sahabiler birbirlerini keserdi...