bugün

ortası yok mudur bunun? bakire olan illa ki ağzına memesine sokturmuş mudur? ya da her bakire olmayan dürüstlükte modernlikte son nokta mıdır? bakire olup beyaz gelinliği hakederek giymeyi bekleyen, yani orasına burasına sokturmayan kızların neden hakkı yenir?
--spoiler--

aylarca sevgili olup da, sırf sözde romantik ve kız açısından düşünceli ve duygusal bir adam portresi çizmek isteyen genç delikanlının, kızdan bir nedenle hem de 4 ay sonra ayrılmasıyla kızın eski sevgilisinin esprilerine malzeme olması ile ayyuka çıkmış olan durumdur.

bu gerçekten yaşanmış bir olaydır.

" mustafa aslı ile 4 ay çıkıp elini bile sürmemiştir. bu durumda aslı da içten içe mustafa'nın artık bir ibne olduğuna kanaat getirmiş. o kadar sikişmek istemiş olmasına rağmen artık mustafa'nın pasifliğinden sıkılıp kendisini terketmiş ve başka dünyalara doğru yol almıştır. "

bu, tüm bir ilişkinin seyirci açısından görünen yüzüdür. alt metin böyledir.

ama mustafa için halen durum aydınlığa kavuşmamıştır çünkü mustafa bizim kısaca öküz diye tabir ettiğimiz, aslında iyi çocuklardandır ama bu iyilik hiç kimsenin işine yaramayan bir iyilik biçimidir.

sadece aslı'nın eski sevgilisi koray'ın taşak muhabbetine konu olmuştur.

koray: aslı ile nasıl gidiyor musti ?
mustafa: şey, biz ayrıldık.
koray: öyle mi? neden.
mustafa: bilmiyorum, artık sıkılmıştım hep aynılıktan. ben bir kadınla fazla sürdürebilen bir erkek değilim. değişik tatlar ararım hep.
koray: hmm.. iyimiş o halde.

başka bir gün aslı ve koray.

koray: mustafa kapının önüne koymuş seni ha? hahaha
aslı: neaaaaa !!?? manyak mısın lan sen, onunla 4 ay çıktım elini bile sürmedi bana, bastım ben de tekmeyi. ibne lan o !!
koray: neeaa !?? zuhauhauhuahuahuahuah vay ibine vayy, bana da nasıl anlattı bir bilsen.. muhauhuahuah

sonuç olarak mustafa aslı'nın bakire olmadığını bilmediği için kendi yalanlarına boğularak devam etmeyi seçmiştir. ama bu acı gerçeği çok geçmeden koray'dan öğrenecekti. mustafa bir ibne değildi. sadece kadınları henüz iyi tanımıyordu. ve onların farkında değildi. belki de kendi cinsel kimliğinin.

ben bu hikayenin yazarı olarak tüm mustafa'lara yalansız ve başarılı cinsel bir yaşam için;

wilhelm reich öneriyorum !

--spoiler--
(bkz: kız arkadaşının menopoza girdiğini öğrenmek)*
bekaretini kaybetmeden her türlü faaliyette bulunmuş bir kızdan daha dürüst davranan kızdır. sonuçta ne olduğu belli kız sevmiş böyle bir şeyi hayatındaki o erkekle yaşamak istemiş ve yaşamış. sonuçta cinsellik aşkın ayrılmaz bir parçasıysa kafaya takmaya gerek yok. he kızın zamanında başka birini sevip, onunla bu şekilde özel bir şeyler yaşamış olması zoruna gidebilir, üzebilir. ama sırf bu sebepten kıza orospu damgasını vurmak, artık seninle beraber olmamam başkasına vermişsin sen demek, bakire değilim diyene kadar sevdiğin, hayatta ayrılamam senden dediğin kızdan saçma sapan bir zar yırtığı yüzünden ayrılmak ne kadar mantıklı? zaten böyle tepki veren bir erkeğin hayatından çıkmasına o kızın sevinmesi gerekir. seni sen olduğun için değil de bir et parçası için sevmiş olan bir adamdan ne beklerdin ki zaten.
hiç öyle "yok önemli değil." "problem yapmaya değmez." yok bilmem ne olayına girmeye hiç gerek yoktur. şayet öğrenildiğinde harbi harbi koyan bir hadisedir bu.
aşık olduğun birinin başka birisiyle birlikte olduğu düşüncesi ne kadar yıkıcı olsa da, aramızda bir zarın lafımı olur denilebilecek türden bir durum. iyi ki erkeklerin zarı yok.
bazıları için cinayet sebebi bazılarına göre ise aşırı rahatlığın bedeli hep bunları çeken kişi ise bahtsız bedevi..
mükemmel bir haberdir. artık elinizde bedavaya verecek bir dişi vardır. namuslu bir kız buluncaya kadar kullanıp bir kenara atılması farz olmuştur.
gerçekten kızla ilgilenen ve sevgisi has kişiye çok da koymayacak şeydir.

burada klasik ''namus beyindedir'' edebiyatı yapmayacağım ancak bazı noktalar var ki hayatla ilgili kişinin duruşunu gösterir.

eğer hayattaki tek derdiniz sevgilinizin bekaretiyse hemen intihar edin ve gidin. sizin hayatla derdiniz kalmamış çünkü. 20'lı yaşlarla geleceğinizi, eğitiminizi, hayatınızı nasıl düzene sokacağınızı düşüneceğiniz yere kız arkadaşınızın kasıklarını düşünüyorsunuz.

sevdiğiniz kıza daha önce bir başkasının dokunmuş olmasından duyulan kötü hissi anlarım. yine de düşünün bir kız bekaretini sadece ilişki yoluyla mı kaybeder?

bir tecavüz sonucu olamaz mı? hayat bu, neler geliyor insanın başına.

ya da belki az ihtimal ama bir kaza sonucu veya yanlışlıkla olması.

şimdi bunu okuyan bazıları şöyle diyebilir. ''böyle üfürmesi kolay, başına gelince ne yapacaksın?''

ey okur, gelmediğini nereden biliyorsun. gerçi ben sevgililerimin bekaretlerinden daha önemli şeylere bakıyorum. mesela, benden başkasını seviyor mu?

öyle ya, bazı bekaretler çok daha önemlidir.
erkeği daha da cesaretlendirecek durumdur.
cinayet sebebi olabilir. erkeğin hoşuna giden bir durumda olabilir.
eğer başkasından öğrenildiyse duruma daha çok karmaşa katacak olaydır.
evlendikten sonra sizi boynuzlatmasındansa*, sizi tanımadan önce ve de sizinle evlenmeden önce birşeyleri yaşamış, sonra sizi tanımış gerçek sevgiyi sizde bulduğuna inanmış ve ömrünü sizinle geçirmeyi ve size sadık kalmayı istemiş bir sevgiliyse asla sorun edilmemelidir.

(bkz: boynuzlandığını bilmeyen koca)
yerine gore avantajlı olabilecek durumdur.
(bkz: kız arkadaşının bakire olduğunu öğrenmek)
duruma göre iki zıt tepkiye yol açar.. aslında bu iki zıt tepki, aynı zamanda erkeklerin iki yüzünü göstermektedir.
1) kızla evlilik düşünülmüyor, takılınıyor, sadece seks isteniyorsa:
olleeeyyyyy
2) kıza çok değer veriliyor, hatta evililik düşünülüyorsa:
hassikkktir, mına koim ya... git, kim dokunduysa sana, ona gittt!!!
kötü bir haberdir, erkeğin beyni direk fesatlığa çalışmaya başlar ve sapıkça şeyler düşünür sevdiği kız ve başka bir erkek hakkında. Aslında ortadaki tek hayalkırıklığı erkeğin bunu düşünmesidir. ilişkiyi etkilememesi gerekir. Çünkü o kız da erkeğin ilki değildir.

(bkz: etme bulma dünyası)
götürmekse amaç gözlerin fal taşı gibi açılıp olsun namus iki bacak arasında değil hayatım dedirten ,

Aşk'sa olayımız hayal kırıklığı bir boynu büküklük durumudur erkek ah ulan ilkler unutulmaz derler o hep aklına gelicek ben ikinci kişiyim diye diye kendini yiyip bitirdiği sonunda kavgaların boy gösterdiği ''bekaret konusu çaktırmadan alt yapıda bu vardır ama'' ardından salya sümük olarak ilişkinin noktalandığı durumlar zinciri.

edit : son dönemde de esnek zar muhabbeti çok arttı elimi kime atsam esnek çıkıyor. gariplik var bu işte.
-nejla neden kan gelmedi?
-ben bakire değilim aşkım.
-kaç kişiyle yattın?
-3 5 kişi olmuştur.
-vay kahpe ayrılıyoruz. hadi 1 olsa neyseydi.

peki güzel evladım. sen kızı eve çağırınca iyi, donunu sıyırıp içine girerken iyi, senden önce başkası bunu yapınca mı kötü? sen erkeksin, senin erkeklik organın ve "ihtiyaç"ların var da, önceki sevgilisinin olunca mı kötü? ulan şerefsiz, sen de kızı dünyanın en büyük aşkını yaşıyoruz diyerek getirmedin mi o yatağa? bakire olsaydı karın mı yapacaktın? sen de terkedecektin, kız bugün yaşadığı sendromu senden sonrakinde yaşayacaktı.

bu örnek olaydan çıkarılacak dersler:

1) asla vermeyin hatun hemcinslerim asla vermeyin! abazalıktan düz duvarlara tırmansınlar da kadının değerini anlasınlar.
2) verseniz de her verişinizde bir daha bir daha diktirin. kendi kendilerine yalan söyleyen bu ırk * böyle bir yalanı sonuna kadar hakediyorlar.
3) bakire olmadığını söylemenin doğru zamanı, yeri ve sairesi yoktur. erkekler bunu ilişkinin başında söylemezsen dürüst olmamakla suçlarlar, başında söylersen de henüz iyi tanımadığı ve henüz yeterince sevmediği için o ilişki asla ciddiye binmez.

cidden siz ilk maddeyi uygulayın. 21. yüzyılda türk erkeği bu kadar bakire olmayan kıza rağmen bu kadar abaza. şöyle bir annemizin babamızın devri koşullarına geri dönsünler de akılları başlarına gelsin. bilmemneresine koyduğumun itleri hayatları boyunca 10larca kadınla birlikte olsun, bilmem kaç tane kızı "ciddi ilişki" yalanı altında bozsun, sonra bakire arasın. her erkek 3 5 kız bozsa zaten bu mantıkla bakire kalmaz, değil mi gençler? siz ilişkilerinizde cinsel baskılarınızı azaltın, abazanlığınızı bir kenara bırakın, bakire kız kalsın ülkemizde. o kızın bakire olmadığını o pozisyona gelmeden çay bahçesinde mi öğrendin sanki? yada beyler, bir fikrim daha var: namusu bacak arasında değil de, karakterde arasanız diyorum hani? hani diyorum diktirme diye birşey var, bakire ayaklarına yatma diye birşey var, arkadan vermek var, oral yapmak var, neler var neler. sizin bakire sandıklarınız bakire miydi acaba? hani o lisedeki sevdiğin kız vardı ya, ne biliyorsun bakire olduğunu? bozmadan bilemezsin şekerim. bozsan da bilemezsin. ne demiştik, diktirme diye de birşey var.
ondan önceki hayatı kimseyi ilgilendirmediği için konuşulmaya değer olmayan durumdur.
(bkz: çıkarsız sevmek)
erkek ise bunu öğrenen kafanın içinde türlü renkte ampul yanmasına sebep olacaktır.
kimden öğrendiğine göre değişen durumdur.
peki kız erkeğin bakir olmadığını öğrenirse.
artık pek'te büyütülecek bir durum değildir.