bugün

okunduğunda (bazılarından söz ediyorum), insanın içinin tir tir titremesine, götünün üç buçuk atmasına yol açan hikayelerdir. bazıları harbiden korkunç olup, okuyanın uzun süre etkisinde kalmasına sebep oluyor.
okuğunda hiç korkunç olmayan öreğin arkadaştan ödünç alınan kitabın içinden çıkması veya daha enteresan biçimlerde * ele geçmedi sürece hiç korkutmayan fakat uygun ortamlarda * süper tırstıran hikayelerdir.
çoğu dandik ve hiç bir korku hissi vermeyen hikayelerdir.
hayatın içine aktığı taktirde kabuslarınızın kaynağı olabilecek hikayeler.
korku hikayelerinden insanlık mitler, tanrılar, şeytanlar, dinler ve daha neler neler çıkarrmıştır.
hayatımız korkularımızla örülü bir ağ gibidir, tıpkı insanlığın geçmişi gibi.
bir de çok ciddi birşeymiş gibi iç çeke çeke yemin ede ede anlatanlar var ya onlar en komikleri.*
geceleri yazan olsa da, okusak dediğim hikayelerdir.
okunası hikayelerdir .
amerikan yapımı filmlerde kamp ateşi etrafında toplanıp anlatılan heycanlı hikayelerdir. biz türklerde din öğeleri kullanılarak (cin, şeytan vb) etkisi daha da arttırılır.
Anlatıldıktan sonra tuvalete gidememe gibi durumlar oluşturan hikayelerdir. incideki Quantum un yazdığı hikaye hala ürpertir ( sonu ne onun yahu çok merak ediyorum. Filmini çekmişler ama izinsiz o da bir boka benzemiyor. ).
YAZILASI HiKAYELERDiR.
bu hikayelerin en babasını quanttum, inci'de yazmıştı zaten.
mezarlığın yanından geçerken sevimli hayalet casper çıktı birden. ağzımdan çıkan ilk söz: "ananı avradını!"
bir şubat gecesiydi. Soğuktan diken diken tüylerim için dağ evimde soba yakacaktım. lakin bunun için ormana girip ağaç kesmem gerekiyordu. sonra ayağıma postallarımı giyip baltamı alıp ormana gittim. bulduğum ilk kavak ağacına "amına kodumun sırığı" diyerek daldım. ağaç devrildi odunu aldım sırtımda giderken bir fısıltı duydum "kimsin gardaş? " diye sordum lakin cevap gelmedi sonra evime döndüm ve kestiğim kavak ağacını sobaya attım.
yazın abilerde kalan şahsımın orada bulunan tüm cemaatle yaşadığı hikayelerden biridir.

bir köye pikniğe gidilmiştir (isim vermiyorum). abilerle yemekler yenmiş içecekler içilmiş sohbet yapılmış ve uyumak için çadırlar kurulmuştur. sabaha doğru 3:30 4:00 sularında ters ayaklı bir suratında meymenet olmayan bir adam haykırarak bize arapça bağırmıştır. abiler korkup hemen kur'an ı kerime sarılmıştır adam gitmemekte ısrar etmiştir. burayı terkedin diye bağırmıştır. ardından abiler korkup dualar etmiştir. en sonunda adam geri dönüp yavaş yavaş gitmiştir. arada birde geri dönerek gruba bakmıştır en sonunda abiler değerli eşyaları alıp köy meydanına gitmiştir. köylülere olayı anlatmıştır. köyün hocasıyla sabah namazı kılınmıştır ve güneş tepedeyken geri şehre dönülmüştür.
Bazıları çok dandik olmasına rağmen bazıları çok iyi hikaye paylaşan sitelerdir. Bkz. http://www.korkuhikayeleri.org
böyle cinli, ruhlu korkunclu hikayelerdir.
izmir'de kaldığım dönemlerde, yğmurlu ve fırtınalı havalarda elektriklerin sık sık gitmesi ile evde yaşadığım tırsaki hikayelerdir... izmirliler bilir o balçova tepelerindeki dubleks evler dimi heh oralar işte...
(bkz: evde yaşanan paranormal olaylar/#27871881)

Hikaye değil gerçektir. Daha neler var da yazmaya korkuyorum aq.
(bkz: yazarların başına gelen korkunç olaylar)
Kanlı gömlek Bir korku hikayesi.

Köyün birinde iki sevgili vardı birbirelerine delicesine aşıklardı sadece onlar çarşıda kol kola gezerdi onlardan başka kimse kol kola gezemezdi,konuşamazdı,el ele tutuşamazdı çünkü edepli bir köydü bu köy. Bir gün bu sevgililerden kız olanın abisi köye kız kardeşini görmeye geldi,çarşıda heryerde insanlar onları sarılırken bir birine gülümserken gördü ve bunu hoş karşılamadılar, ardından erkek bunu öğrendi dünya başına yıkıldı.Kızın abisi olduğunu bilmiyordu.Köprüden atlayıp intihar etti. Kız buna çok üzülmüştü kara kara düşünmeye başladı belki oda intihar edebilirdi sevdiği için. Oğlan öldükten sonra kız onun gömleğini almak istedi çünkü sevdiğinden geriye başka hiçbir şey kalmamıştı.

Kanlı gömleği aldı yıkadı ve dolabına astı. Ertesi sabah uyandığında ev işlerini hallederken dolabıda düzenliyordu ve bir de ne görsün gömlek yine kanlı bunu akrabalarına anlattı annesine babasına herkese söyledi inanmadılar yıkamamışsındır dediler belki de kızın şizofren olduğunu düşündüler. Kız yine yıkadı kanlı gömleği ertesi sabah uyandı ve yine dolaba baktı.Gömlek yine kanlı.
Bu sefer ailesine yine söyledi ve inanır gibi oldular hep beraber gözleri önünde yıkadılar gömleği.Ertesi sabah hepsi gömleğe bakmaya gitti yine kanlıydı evet çok şaşırdılar.

Ailesi düşündü taşındı hocaya götürmeye karar verdiler kızı.Hocaya gittiler böyle böyle anlattılar gömlek kanlı diye hoca kıza muska verdi dualar okudu üfledi gömleği bidaha yıkamalarını söyledi eve gittiler yıkadılar.Öteki sabah yine baktılar yine gömlek kanlı.Hocaya tekrar göründüler hoca yine dualar okudu yine muskalar yaptı hoca dün ben size giderken birşey söyledim ama arkanızı dönüp dinlemediniz dedi. Kız ve ailesi eve giderken hoca arkalarından tekrar bağırdı ama duymadılar. Dejavu olmaya başladılar gömlek yine kanlıydı. Tekrar hocaya gittiler tekrar dualar muskalar oldu ve hoca tam bağırırken döndüler ve hoca siz ace ile yıkıyormuşsunuz bu sefer omo ile yıkayın dedi. sonra aa omo ile geçiyomuymuş deyip omoyla yıkamışlar gömlek temizlenmiş.

SON.
(bkz: bir ölüp bin dirilen sinek hikayesi).
Ölüm: insanlarin çoğunu dine sokan şey Tanri korkusu olduguna göre, bir dini hikaye de, en azindan bu insanlara göre aslinda bir korku hikayesi belki.
Efrasiyab'in Hikayeleri
okumak için geldiğim, hüsrana uğradığım başlık.
(bkz: kilim mektebi)
Gecenin bir yarısıydı, karanlık bulutların arkasına gizlenmiş bir ay ışığı tek aydınlıktı. Rüzgarın arada bir ağaçlara üfleyip, yaprakların çıkardığı o hışırtılar içinizin ürpermesine yetiyordu ki, o sırada hızlı adımlarla yürüyen ayak sesleri kulağınıza ilişivermişti. Bir anda gök gürlemeye başlar ve karşı caddede duran siyah giyinimli şahış gözünüze çarpar. Öylece size doğru bakmaktadır. Karanlıkta yüzünü göremiyorsunuzdur ve yağmurun başlaması sizin oradan kaçıp gitmenize bir bahane olmuştur. Aracınıza doğru hızlıca koşarsınız ve içine girdiğinizde bir rahatlama gelmiştir lakin, dikiz aynasına baktığınızda arka koltukta korkunç bir yaratık oturmaktadır. Ağzınızı kapatır kapatmaz karanlık çöker gözlerinize.

Gibi başlayan hikayeler olabilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar