bugün

"oş" ile biten isimler takıldığı zaman garipleşen, gariban gariban dolaşan hayvan.

(bkz: minnoş)
dokuz canlı salak hayvan.
fare ile oynaması esnasındaki tripleri film olsa gişe rokarları kıracak olan yaratık.
bir evde köle hayatı yaşayanları, kasap önü bekleyenleri ile mağrur çöp tenekesi karıştırcıları olarak 3 sınıfa ayrılan hayvan türü. sokak kedisi vakariyetini karıştırdığı çöp tenekesi ile korurken; ev kedisi ve kasap önü bekleşenleri, artık talepçisi olanlar kolay olanın verdiği azgınlıkla tüketim çılgınlığına devam etmektedirler.
çok değişik bir hayvandır, bir kere yaşlandıkça artistleşip antipatik bir hal alır. Genelde kural falan pek takmazlar, hele yaşlılarını sevmek için onunda sevilmek istemesi gerekir hatta kendi kendini zorla sevdirtme durumu bile vardır. Kesinlikle nankördür. Köpek bir yem için şekilden şekile girerken, kediye istediği yemi tutsan şirinlik yapacağına bağırıp çağırmaya, hatta bacaktan yukarı tırmanmayı ve hatta ve hatta yemek için savaşmayı göze alır. Sonuç olarak evde ayrı bir bireydir, kendi keyfi vardır.
bazıları canavar gibi olup sizde hiç gitmeyecek izler bırakabilirler.
süper estetik, süper sessiz, süper seri ve süper tehlikeli mahlukat...
günün muhtelif zamanlarında bir insanın aklına düşebilecek kadar değerli olandır. siz karşınızdakinin aklına gelenin siz olmasını umut ederken onun fütursuzca bir kediyi, hem de sizin kedinizi özlediğini söylemesine neden olan hayvandır aynı zamanda.
kıskanılır hem de çok.
bir de merak edlir beni hiç düşünmüyorsa bile kediyi düşünüyor mu acaba diye.
kesinlikle dünyanın en güzel hayvanı.asil ve temiz.kendisi sevilmek isterse yanınza gelebilecek kadar ukala.evdeki tek dostunuzdur bazen..
alıştığı şeyin alıştığı zamanda olmasına çok önem veren hayvanat.

günün ilk yemeğini sabah 9'da veriyorsanız ve o gün evdeki herkes bunu unutmuşsa saat 9 çeyrekten sonra evi ayağa kaldırır. yemeğini fazla sulu hazırlarsanız alıştığı kuruluğa gelene kadar yemez, suyun buharlaşmasını bekler. eskiden çıkıp oturmayı sevdiği sehpanın üzerine yeni bir biblo koyarsanız emin olun o biblonun kafası kopacaktır.
geceleri 7 kiloluk koca pamuk cüsesiyle üzerinizde yatan, siz yatakta dönmeye çalıştıkça yorgan altındaki ayaklarınızla oynayan, sabahları uykudan uyanıp kapalı gözlerle tuvalete yöneldiğinizde miyav miyav diyerek ayaklarınızın dibinde koşup ezilme tehlikesi geçiren, ellerinizle beslemekten haz alabileceğiniz, yaş mama için deliren, balkonda oturup dışarıyı büyük bir merak ve zevkle izleyen, yazın açık pencerelere çıkıp düşecek şimdi diye kalp krizleri geçirten, yatakta, koltukta sizle başbaşa kalabileceği hemen her yerde yanınıza gelip gurul gurul sesler çıkararak kendini sevdiren, pembe, ıslak, tapılası burnunu öptüğünüzde huysuzlanan, bazen garip bir şekilde şevkat delisi olup kafasını boynunuza gömen ve öylece uyuyan canlı.
bir de çarpıyor bunlar. siz mutlu mutlu onu sevmeye niyetlenmişken elinizi uzattığınız anda resmen elektrik çarpmış gibi oluyorsunuz, irkiliyorsunuz bir an, sonra alıyorsunuz kucağınıza ve herşey geçiyor.

ayrıca sırt üstü uyuyorlar. kollarını ve bacaklarını açabildikleri kadar açıp gerine gerine uyudukları görülmüştür.

sepet delisiler. nerde bi sepet görseler içine girip yatmaya bayılırlar.

evinizde bulunması muhtemel küçük büyük tüm böcekleri haklarlar. önce patilerle vura vura oyun oynar böceği kovalar ve sersemletirler, sonra da genelde afiyetle mideye indirirler. karafatmaymış, eşek arısıymış hiç korkmazlar.
bütün gün apartmanın bahçesinden çıkmayan ama arabanın sesini duyup akşam sokağın başına kadar gelen sevimli yaratık. o kadar arabanın sesi arasında bir tanesini nasıl ayırt ediyorsun ya. karnını doyurup çişini yaptıktan sonra da balkonun kapısını açıp * içeri girer bir de bu.tv seyederken mutfaktan bir devrilme sesi duyarsın hırsla gidip baktığında sanki o yapmamış gibi çöp kovasından en uzak yerde uyuyor numarası yaparken yakalarsın.o halini görünce tırıs tırıs kızamadan geri dönersin. kucağa çıkmasının yasak olduğunu bildiğinden olsa gerek, kucağına gelmek için koltuğa tırmanması yarım saat sürer alabildiğine yavaş ve sinsi.kızamıyorum şerefsize * ya. tek gözlü fırlamam benim.
(bkz: beslenir ki bu)
nankörlerin nankörü ,bencillerin bencili ,gördüğümde tüylerimi diken diken eden uysal görünümlü vahşi hayvan.*
- şimdi tabii benim de şartlarım var.
- tabii kavun bey, sizi dinliyorum.
- öncelikle, ben uyurken şirinliğime kapılıp beni uyandırırsanız anlaşmamız biter, çeker giderim. bu konuda anlaştık mı?
- hmm zor olacak ancak şartlarınıza uymaya çalışacağız tabii.
- pekala, ondan sonra, haftada en az bir gün balık, bir gün taze ciğer çıkacak.
- hmm masraflı oluyor, ama elimizden geleni yapacağız.
- genel hatlar bunlar, geri kalan detayları çalışma sürecimiz boyunca halledebileceğimize inanıyorum.
- peki kavun bey, o zaman, sizi biraz sevebilir miyim?
- tabii ne demek, geleyim kucağınıza?
- buyrun.
yıkamak için en az 3 kişi gerektiren. "-gel pisi pisi" çağrısını aç olmadığı sürece sallamayan ve sadece "miyauv" diye konuşan hayvan.
hakkında söylenen tüm olumlu şeyler yalandır. şahsiyetsiz hayvanın tekidir. sorun çıkarmaktan başka bir işe yaramazlar. bir kedi sever, kendi içinde çözemediği kişisel sorunları nedeniyle bir kediyi sever ve besler. kedilerle uzun süreler boyunca aynı evde - sevdiceğim yüzünden- yaşamış biri olarak şimdi sözlediklerimin sonuna kadar ardında olduğumu belirtmek isterim.
bencil diye adlandirilan ama sevgiye ihtiyaciniz oldugu anda size yaslanip mirlayan mutlu eden yaratik.
kendisinden korkan insanlara sürekli aaa küçücük hayvan napsın sana denmesine yol açan zıplayabilen hoplayabilen geceleri daha da bir korkunçlaşan hayvan.
günün 16 saatini uyuyarak geri kalanını yemek yiyerek ve sevişerek geçiren bir canlı türü.
soba, şomine kenarlarında bulduğu bir mindere yatıp uyukluyan. tüylü bir hayvandır.
kendi pisliğini kendi kapatan temiz bi hayvandır.
en çok belki,

seni yoran o, bir çılgınlık gibi yaşanıp, olan bitenden döndüğünde,

bilebilirsin bir kediyi,

o hep evdedir,

bir başka kedi ile paylaşmakta çok zorlanacağı evinizde, senin ile işte..

sen anlamak ve anlayamamanın tüm tuzaklarına düşer iken,

o gelip kucağına yerleşir, kıskandıran bir farkındalık ve tevekkül içinde,

dikip gözlerini gözlerine,

bunca yorgun olmasan, sana acıyormuş gibi davrandığını düşünüp, kızabileceğin bir sakinlik ve huzur ile..

kızmazsın, kızamazsın.. bilirsin aslında kızmak devam ettirmektir kurtulamadığını..

ki

bir kedi bazen,

tüm zerafetiyle,

ne kadar zavallı göründüğünüzü hissettirir size..

hiç acıtmadan ve

onararak sizi hem..
http://www.youtube.com/watch?v=D5S6V8KQTpg