bugün

bazı zamanlarda vereceğimiz kararların hayatımızın kararı olduğunu düşünürüz. işin aslı böyle değil aslında. Hayatımızda birçok karar veriyoruz ve bu karar o güne kadarki tecrübelerimizle hayata geçen bir aksiyon. Dolayısıyla o an karar vermek aslında hayatımızda çokta önemli olmayan bir an.

bilmem anlatabildim mi?
görsel

Uykusuzluk hayatıma hakim olmuşken,
Tek kişilik bir mezar olarak ruhuma kazınmışken,
Hayatı dinlercesine sabaha kadar müzik dinlemişken,
Siktir ediyorum bu dünyayı ..
Yaşadığım her anı,
Kalbimin aptal ve azıcık da masumane isteklerinin ,
Terazinin kefelerindeki gitgellerimin,
Hepsini evet hepsini siktir ediyorum bu rüyayı..

Özgerçek hayat..
En güzel göksel karar vermiş. Şuraya bırakayım;

https://youtu.be/DEBk0mOhm4M
Hayati bir önem taşıyorsa, uykusuz gecelere, dalgınlığa, kafada hunharca dönen sorulara, cevaplara, belKilere, keşkelere gebe bir süreçtir.

Yorar, bezdirir.

Evet klişedir ama en kötü karar bile o kararsızlık sürecinden daha iyidir sahidende!
metebolizmal olarak bazen tamamen durduğu gözlemlenmiş durumdur. her zaman kolay olmaz ve bazen sadece siz etkilenmeyeceksinizdir, işte zor olmasının da çoğunluk sebebi budur. öyle anlar gelir ki bir şeçim yapmalısınızdır ama tüm seçenekler sizi bitirecektir...
Akıl tutulması gibidir.
kararı vermeyip gelişine yaşamak da güzel.

keşke dozer operatörü olsaydım, sosyal duruşumla çok güzel bütünleşirdim.
Düşünmeyi dahası mantıklı olmayı gerektiren bir durum..
kendi kendine düşünmek, kendi kendine söz vermektir..

Ama bazen öyle şeyler olur ki..
Mantık kalmaz..
içine duyguların karıştığı anda akıl almaz ..

Karar denilen kararsızlık olur, sonunda da zoraki seçim olur..
Sahip olunan mevcut bilgiler, görgüler ve edinmişlikler ile seçim yapmak, yol almaktır.

Yanlış karar diye bir şey yoktur. Günün doğrusu vardır.
ingilizce karar vermek; decide kelimesi, suicide gibi türevleri ile birlikte homicide kelimesinden türetilmişlerdir. Homicide’ın kökeni ise latince homicīda (man slayer)’dır. Homicide, kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde adam öldürmek olarak çevrilebilir. Suicide ise kendini öldürmek, intihar etmektir. Decide, yani karar vermek ise; bir seçim yaptığınızda diğer tüm ihtimalleri öldürdüğünüz gerçeğini barındırır özünde.
Ya siyah ya beyaz olması gereken eylemdir.
bişey ya vardır ya yok. ya siyahtır ya beyaz gri de kalmamak lazım.
bazen olmasi gerekendir.

en kotu karar bile, kararsizliktan iyidir.

belirsizlik insani daha cok boguyor. ornegin bir sey ya vardir ya yoktur. oylesi boylesi yok.
Önemli önemsiz en küçük şeylerde bile yapmakta zorlandığım eylem. En nefret ettiğim özelliğim çok kararsızım.
korkmadan yapabilmektir aslında, karar verirseniz sonuçlarından korkmamanız gerekir. korktuğunuz an kararlılıktan çıkar..
evet çok yakın zamanda aldığım karardı karar vermek. hayatımın akışını kimler nasıl etkiliyor. nerelere mani oluyor, nerede düşüyor, nerede yükseliyordum. hepsine karar verecektim. başladım. iyi geliyor, karar verdikçe yüklerden sıkıntılardan kurtulmaya başladım. bir şeyler olup bitiyorsa neden saklayacaktım.. bir bombanın ansızın g*tumuzde patlaması an meselesi iken, bu kararsızlık insanın kendine yapabileceği en büyük canlı bombaydı...

bunlar hep nasa.
(bkz: karar açılımı)
dimitry glukhovsky, metro 2033 romanının bir yerinde şöyle anlatmıştır;

artyom teklifi geri çevirmek için kendini zorladı. neyse ki bu defa bunu yapmak daha kolaydı. hınzırca bir kuşkuya kapıldı. sanki dünya kendisine komplo kurmuştu. her şey ters gidiyordu. yolculuğunun, büyük bir istekle varmak istediği hedefinden devamlı uzaklaşıyordu, varacağı hedef de her saniye belirsizleşiyor, karanlığın içinde kayboluyor, soyut, ulaşılmaz bir hal alıyordu. baş koyduğu davasına karşı bütün dünyanın düşmanca cephe alması, içini inatçı bir öfkeyle doldurmuştu.
adalelerine kadar yayılan, donuk gözlerini adeta kışkırtıcı bir ateşle yakan bu öfke, tehlike duygusunu, korkusunu ve mantığını bastırmıştı. \'hayır\' dedi kararlı ve sakin bir sesle. \'gitmeliyim\'.
Dünyanın en zor hareketi!3 senedir karar vermekte ciddi derecede zorlandığım mevzu.Her şey karar vermekle vermemek arasındaki ince çizgi de!1 ileri adım atsan ön tarafa düşeceksin gibi ,1 geri adım atsan arka tarafa düşeceksin gibi gelir insana.Bundan ötürü karar veremezsiniz.Ya da bir merkezin etrafında kendinizin oluşturduğu çemberde döner durursunuz ve o merkezi bir türlü bulamazsınız!
Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar.

Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar.

Oysa yolculuk asla sona ermez.
Bir yol biterken yenisi başlar.
Bir kapı kapanırken, başkası açılır.
Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”

Lao Tzu

“Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının.
kendi eylemlerinin sorumluluğunu almak.
kararsızlıktan daha iyi olan bir eylemdir.
büyük bir rus yazarın dediği gibi her zaman için pişmanlığı beraberinde getiren bir eylemdir. bazılarımız kararı vermeden önce ne kadar eminse verdikten sonra o kadar pişman olur. bilinmezliğin içine çekildikçe, yaptıklarının sonuçlarını göremedikçe tedirginlik sarar. kararın neyle ilgili olduğu, nasıl bir karar olduğu pek mühim değil.. bazılarımız karar vermekten korkmuştur hayatı boyunca; kesinliğinden, geri dönülemezliğinden tırsmış ve bir karar vermek yerine hayatı boyunca beklemeyi göze almışlardır ama hayatı boyunca bekleyeceklerinin farkında olmayarak. bir insan hayatı boyunca bekleyeceğinin bilincinde olarak bekleme kararı alır mı hiç? böyle bir şey mümkün mü? nasıl bir ızdırap olur o insan için baharlar yeni umutlarla geldiğinde, nasıl katlanılmaz olur bir bebeğin şen gülüşü.. yaşayacağı zaferler, mağlubiyetler, mutluluklar, hüzünler varken yıpranacağını düşünerek hiçbir şey yapmayan adam nefes alıp vermektedir yalnızca.. bitkiler bile yapıyor onu..

yaşamaktan korkan adam, hayatın denizinde bata çıka yüzmek yerine kıyıda ayaklarını ıslatarak kendini güvene alan adam.. nasıl acırım ona. nasıl acırım kendime. aslında acımam. acımak aşağılayıcı bir söz. bugün kimseye acımam. bu güzel günde kimseye acıyarak kendimi yaralamam. üzülürüm yalnızca onun için. hem de çok üzülürüm. 22 yaşında damarlarında kurumuş kalmış olan kanı için üzülürüm. hiçbir şey yapmayarak kıydığı hayatlar için üzülürüm. dinleyemediği melodiler için, göremediği yerler, sevemediği kadınlar için üzülürüm. hayalleri, hayal gücü için üzülürüm. kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için üzülürüm. özgür olduğunu sandığı için üzülürüm. kendini ufacık bir hücreye hapsedip oradan özgürlük nâraları attığı için üzülürüm.

çok üzüldüm be sözlük. valla çok üzüldüm. yapacak o kadar çok şey var ki. ama hala umut var be. valla var.
ne kadar yıpranırsak o kadar yıpranalım. hem tecrübe dedikleri bir sel gibi her şeyi önüne katıp götüren zamanın yüzümüzde bıraktığı yara izleri değil midir. ben severim yara izlerini. kaşımı ki parçaya ayıran bir yara izim var benim. çok severim onu. diğer yaralarımı da severim hem. ne olursa olsun.

yoksulluk içimizde be sözlük
karar vermek cesaret ister . bazen çok büyük kararlar alırız hayata karşı, tabi sadece karar vermek yetmeyebilir.önemli olan uygulamaktadır. bu da bazen zaman alabilir. karar veririken herşeyi de göze almak gerekir beklemekse beklemeyi bazen acı verse de.
bir konu hakkında uzun düşüncelerden sonra yapılmasına mantıken onay verilmesi ve eyleme geçmenin ilk aşamasıdır. genelde pişman olunmaması gereken bir durumdur.
tam 10 dakika önce hissetiğim şeydir. kararı verir ve uygularsın, o andan sonra hiçbirşey eskisi gibi değildir ve olmayacaktır. durumun verdiği huzur ve rahatlama hissi de cabasıdır.

(bkz: oh be)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar