bugün

amerikalı yazar Evelyn Reed tarafından yazılmış olan anaerkil klandan ataerkil aileye kadının evrimini bilimsel dayanaklarla anlatan bir kitap. kadın ve erkeğin toplumdaki yeri, anaerkil yaşam, ataerkil yaşam, kadın-erkek eşitliği ve hatta feminizm hakkında atıp tutan bünyeler için birebir.
(bkz: homo erectus)
insansıların* evrim sürecindeki ilk adımları toplumsallaşmak ve insanlaşmak üzerine olmuştu. Bu da, doğanın düzenini sürdürmesiyle değil, doğanın kanunlarını kökünden değiştirmekle sağlanabilirdi ancak. bunun için insanlar üretmek, bu üretim esnasında işbirliği yapmak ve ürettiklerini eşit bir temele dayandırarak kullanmak zorunda oldukları bir komünal yaşam kurdular. çünkü insanlar arasındaki kardeşlik bağı böyle oluşabilirdi ancak.

evelyn reed diyor ki; 'başka bir deyişle; insanoğlu toplumsal rekabetçiliğe kendini kaptırmadan çok önce hayvanlara özgü olan rekabetçi savaşımdan tümüyle sıyrılmak, bağımsızlık kazanmak ve toplumsal bir taratık olmak zorundaydı'

insansı: insanın henüz maymuna benzer bir yaratık olduğu, konuşmasınınsa yarım yamalak ancak daha az kaba hali!

tabi toplumsallaşmanın gereği tabulaşma ile oluyordu ve sanılanın aksine toplumsallaşmada tabuları(tabudan kasıt yoplumsal kurallardır) oluşturanlar sağduyu sahibi erkek insansılar değillerdi. bu tabuları oluşturan her türlü korumacılık ve analık güdüsüne sahip olan, kadınlardı!

kadınların üstünlükleri-anaerkil yaşam- ile totemcilik ve tabular toplumsal yaşam için gerekli kural ve kısıtlamaları, yasaklamaları sağladı ve kurumsallaştı. böylece erkeklerin üstünlük kurma, rekabet etme gibi davranışları daha etkin kullanmaları için yölendirilmiş oldu. kardeşlik olgusu ortaya çıktı ve yamyamlık son buldu. düzenli avlanma ve topluluğu koruma gibi görevler erkek insansılara verildi. ayrıca kadınlar, ortak yiyeceklerini, barınma ve korunmalarını sağlamak üzere beraber çalışmak, işbirliği yapma yetisine sahip bir insan topluluğu yaratmış oldu.
(bkz: woman s evolution)
erkekler evrilmediği sürece hiç bir sike yaramayacak evrimdir. oturun kızlar boşuna yorulmayın. ruhunu öküze satmışlara mı yaranacağız.
kitaptan bir parça:

"Dünya'da yalnızca son altı bin yıldır ataerkil düzen görülmektedir. Daha önce tam bir milyon yıl, toplulukları kadınlar yönetmiş, hayvandan insana geçişte en önemli rolü kadınlar üstlenmişlerdir. Dünyamızdaki ilk çiftçiler, ilk doktor ve bilim adamları kadındır. Toplumsal güdülerin gelişmesine cinsel ilişkiler değil, anasal işlevler yol açmıştır. Dişi cins, erkekleri hayvanlıktan çıkarıp insanlığa yükseltmiş, ırkımızı uygarlığın eşiğine getirmiştir. Erkekler sürekli olarak avlanmakta ve savaşmaktaydılar. Bu nedenle insanlığı hayvansı yaşantısından kurtarıp insan özellikleriyle donatma işi, kadınlara kalmıştı. Kadınlar birarada çalışmaktaydılar. Bunun sonucu olarak, anaerkil toplum, insanların birbirlerine karşı kardeşçil duygular beslediği bir başka toplumsal dizgeyi yarattı. Aslına bakılırsa, kadınlar, erkeklere birbirleriyle ve diğer türdeşleriyle geçinmeyi öğretti."

daha yeni okudum. anne olmayan kadın yarımdır, eksiktir sözünün üzerine.