bugün

sanki kadın aşağılayıcı bir kelimeymiş gibi en abuk yerde bayan kelimesinin kullanılması.
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
(bkz: kadina bağyan demek)
en güzel telafuz şekli bağyan diye uzatılanıdır. (bkz: buyrun bağyan)
(bkz: her kadın bayandır ama her erkek adam değildir)
minibüsçülerin sıkça yaptığı eylemdir.
kadın...
dişi olan insan...
kadına bayan demek,kadına hatun demek,kadına motor demek,kadına kaşar demek,kadına taş gibi demek....kadın kız diye ayrım yapmak.aslında nedir tam olarak anlaşılmış değil.düşünün bir mekanda oturuyorsunuz,kapıdan içeriye güzel bir dişi yaratık giriyor.ne diyeceksiniz?
kadına bak(?)
hatunu gördün mü(?)
off taş gibi(?)
oğlum motora bak motora(?)
kaşar işte ne olacak(?)
işte hanım hanımcık bir kız(?)
aaa geçen gördüğüm bayan (?).......
türk erkeklerinin kadın kelimesinin ağırlığını kaldıramayarak uydurduğu bir kelimedir.
imlasal düzenleme de bulunulmuştur.
ne dediğinden ziyade nasıl dediğin daha önemlidir. * *
hala inat ederek sözlükteki başlıklarıda bayan kişilerin inadı.
kanka çevresinde, dumanlı kahve ortamlarında kadınlardan bahsederken kullandığı en kibar kelime karı olan erkeklerin gösterdiği kibar olma çabası. bayanlığı içine sindirebilen kadınlara da sirayet etmiş alışkanlık.
hararetle savunanların olduğu hata.
pazarda tezgahtarlar sıkca kullandığı şekilde :
(bkz: bağyan bakar mısınız)
(bkz: avrada kadın demek)
(bkz: garıya bayan demek)
(bkz: öküze adam demek)
son derece dogal bir eylemdir. arkasından nasıl seslenmeyi dusunuyorsunuz? pardon bayan mı daha kibarca yoksa, pardon kadın bakar mısın demek mı?
(bkz: bayana kadın demek)
(bkz: hanımefendi)
(bkz: erkeğe bay demek)
(bkz: küçük hanım).
(bkz: bagyan)
buna laf ettiğinizde cevap hazırdır: "ne yani sokaktaki bayana kadın diye mi seslenelim? karı diye mi hitap edelim?" diye.
halbuki tanınmayan bir kadına seslenmek için hanımefendi diye bir hitap kelimesi güzide türkçemizde mevcuttur.
bir de doğrudan hitap haricinde kadınlardan bahsedilirken böyle denmesi vardır. "bayan ayakkabısı", "bayan arkadaş", "bir bayanın böyle yapması yanlış." gibi cümlelerdeki gibi. oysaki kadına kadın demeye çekinilirken erkeğe erkek denmekte, bayanın karşılığı olan bay hiç kullanılmamaktadır. cinsiyet belirtilirken erkek/kadın yerine erkek/bayan seçenekleri sunulmaktadır giderek artan bir şekilde. bu da kısmen kadınlığa yüklenen anlamla ilgilidir. kafayı bacak arasıyla bozmuş bir milletin gözünde kırk yaşındaki koca kadın bakire diye kız olur, dokuz yaşında tecavüze uğramış (onlar kirletilmiş derler) bacak kadar çocuğa da kadınlık yakıştırılır.
hafiften bir hanzoluk belirtisidir. hanımefendi, hanım ya da bazı durumlarda nasıl erkek deniyorsa kadın deme gibi seçenekler varken avam bir tercihtir. genellikle dolmuş şoförleri ve manavlar tercih eder.

işin en saçma noktası ise bu tercihi bir kibarlık belirtisi sananlar. bayan sanatçı, bayan sporcu falan filan. yok daha neler!
osym'ye dahi sirayet etmiş rahatsızlık.

11 mayıs 2008 ales` sınavı (benim kitapçık başkaydı) a kitapçığının 19. ve 20. soruların için verilen bilgi şöyle;

"22 kişilik bir sporcu grubundaki erkek sporcuların sayısı, bayan sporcuların sayısının 2 katından 5 eksiktir."

soruda da görüldüğü gibi erkeklerin cinsiyeti bay değil erkek ama kadınların cinsiyet hanesi bayan'a dönmüş durumda.

acaba soruyu hazırlayan badem bıyıklı mı diye düşünmeden edemiyorum.
kadın ve kız kelimeleri arasındaki ince farkın önemini yitirmediği canım ülkemde dişileri belirtmek için kullanılan bir kaçış yoludur. nitekim ahlaki açıdan bir çok şeyin hala tabu olduğu ancak yaşam şekliyle yeterince özgürleşen toplumun arada kalmışlığını gösterir aynı zamanda.
maganda zerafeti.