bugün

bayanlara söylenen, saygı bildiren, "hanfendi" olarak telaffuz edilen hitap.
eski sevgilinizin arkanızdan söylediği bir sözcükse gülümseten bir sevgi göstergesi.
yepyeni dumanı üzerinde tüten 6. nesil bir yazardır efenim kendileri. haydi bakalım klavyene kuvvet demek istiyorumdur.
komşudur,arkadaştır,şirinlik muskadır kendileri.
hoşgeldiniz hanımefendi.
bir kadına en güzel hitap şekli...

kadın dediysem hemen kız-kadın meselesini anlamayın. bir kere o ayrım öyle değil. o ayrı bir konu zaten. neyse.

bayan kelimesi fena değil ama "hanımefendi" kelimesi öylesine nazik ve güzel ki, sokakta, evde, her yerde. bence kadınlara "hanımefendi" diye hitap edilmeli. zira bir kadın şirretlik yapmaya niyetliyse bile "hanımefendi" deyince böyle bir uysallaşıyor... ne bileyim içinde daha hanım hanımcık olma isteği uyanıyor... en azından ben de öyle.
bayanlara kibar bir uslüpla söylenen bir hitap...

herkes hanım olur ama hanımefendi olamaz, taşıyamaz. tıpkı beyefendi ünvanının taşınmasının zor olduğu gibi...
kadınlara ideal hitap şekli.
(bkz: efendim)
Albay ve general sınıfındaki bütün rütbelilerinin eşlerine verilen ünvan.
tek fonksiyonu onun eşi olması yoksa bir nane'ye maydanoz kadar katkıları yok.
sadece neyse.
konuşturmayın beni.
sayıları gittikçe azalan azaldıkça da kıymetlenen değerli insanlar.
kadınların erkek gibi konuşup, tavır takınmaları modası var şimdi ki çok itici.
kadınlar için bayan yerine kullanılması daha güzel bir ifade. hem kulağa daha hoş gelmiyor mu? şurada da merak edenler için kelimenin kökenine dair ufak bir video mevcut:

https://www.youtube.com/w...VirM&feature=youtu.be
a-a ben! tıpkısının aynısı hem de! bir lütuf, bir edeptir bu.
yeni jenerasyon türk kadınlarının taşıyamayacağı kadar ağır bir yük.
bütün güzellik kalıplarını unutun atın bi kenara.
bir kadına yakışacak en güzel sıfattır.

bir kadını dünyanın en güzel kadınından bile daha güzel yapar öyle bir şeydir. ama maalesef böyle sadece 1 kişi tanıdım.

not: nasıl olunuyor bilmiyorum ama genel olarak soğukkanlı, çalışkan ve yerinde konuşan bi kızdı saygım sonsuz.
bir kadına yakıştırılacak en güzel hitap şeklidir. bu kelime ister istemez kadını kadın yapan zarafet sözcüğünü çağrıştırıyor. beyefendi de erkeği erkek yapan efendiliği için kullanılır. herkes hanımefendi veya beyefendiliğe yakıştırılmak zorunda mı bilmiyorum ama , iki taraf için de, millet bozulmuş ben niye efendi olayım ki denmemelidir. kimseye göre şekil almayın. istediğiniz şekilden, o ortamda tek olsanız bile vazgeçmeyin.
ilk olarak; Düşünce ve fikirlerindeki tutarlılıkla birlikte, kendini ifade etme durumundaki düzgün konuşma biçimi bende bir hanımefendi izlenimi yaratır. Bakışlarında bir keskinlik vardır ve yerine göre beliren gülümseyişleri oldukça asildir. Her daim ciddi bir duruş sergilemese de tavırlarında olgunluk aranır. Ne yazık ki anlayışsız ve dinlemekten muaf olan kişi hanımefendi/beyefendi olamaz, işte bundan sebeple bu kavramın özü tam manasıyla olgunluğa dayanır. Zannedildiği üzere bu hitap şekli sadece üst makamlara ya da oldukça bilgili kişilere atfedilmez, hanımefendi olgunluğundan sebeple öğrenmeye açıktır ve kendisine bir şeyler katabilmiş olmanın tadı bir başkadır*. En belirgin özelliği, olaylar üzerinde akıl yürütebilmesi fakat buna karşın bilmedikleri hakkında "bilmiyorum" diyebilecek kapasiteye sahip olmasıdır, tüm bunlardan ziyade olgunluk kavramında kesin bir yaş aranmadığı gibi, hanımefendi olmanın da yaşı yoktur.
bundan bir süre öncesine kadar türk toplumundaki ideal kadın tipi hakkında düşünürken aklımda "hanım hanımcık kadın" imgesi canlanmıştı. çoğunlukla yaşça daha büyük insanlar tarafından kullanıldığına tanık olmuştum bu "hanım hanımcık" tabirinin. ve kullanılan bu tabir bir övgü biçiminde kullanılıyordu sürekli: "ne kadar da hanım hanımcık" minvalinde. bana kalırsa, bunun hiçbir övülecek yanı yok tabii. peki neyi ifade ediyordu bu "hanım hanımcık" tabiri? kendi hayatını bilhassa çevresindeki insanların beklentileri üzerinden yaşayan, kendisini sürekli bastıran, kendisini dilediği gibi gerçekleştiremeyen kadın anlamına geliyordu benim için. mesela "hanım hanımcık" bir kadının toplumda tabirin kullanıldığı şekliyle şehvet, arzu dolu bir kadın olabileceği hiç mümkün gözükmüyordu benim için. toplum tarafından "hanım hanımcık" bir kadının sanki hiç cinsel dürtüleri olamayacakmış gibi bir beklenti söz konusu. kendisini sürekli çevresinin isteğine göre şekillendiren, kendi arzularını, isteklerini sürekli bastıran kadın tipi.

bugünse "psikanaliz ve kadınlık"a dair okuduğum bir makalede tam da benim daha öncesinden düşündüğüm şeyin dile dökülmüş haline denk geldim. benim "hanım hanımcık kadın" olarak düşündüğüm şey ise "hanımefendi kadın" tipi olarak yazılmış. pek de fark yok zaten arasında. ve şöyle yazıyordu makalede "hanımefendi kadın" imgesi ile ilgili:

"Bu kadın genellikle mesafeli, ölçülü, yerini yordamını bilen, öyle aklına geleni söylemek yerine kelimeleri ve tümceleri seçen, dilini kırk kere döndüren kadındır. Bu görünüşte saygılı kadın tipi aynı zamanda kadının sahip olması gereken niteliklerin de altını çizer. Kadına gülmek, koşmak, serbestçe konuşmak yaraşmaz. Bu hanımefendi kadın, içinden geldiği gibi kahkaha atamayan, cinselliğe iğrenerek bakan ya da yine psikanaliz jargonuyla söyleyeyim, dürtülerini bastıran nevrozlu kadındır."
aşırı anlamlı ve herkesin anlayamayacağı XX kromozomunu taşıyan insanlara karşı bir hitap şeklidir.
(bkz: xx kromozomu) (bkz: nezaket)