bugün

pc lerin vaz geçilmezidir ve ne iş olsa yapar .genelde biz onaları kapalı kapılar ardında görürüz ama çok pahalıdır
işlemci, ya da MiB (Merkezi işlem Birimi) (ingilizce adı Central Processing Unit), bilgisayarın beyni diyebileceğimiz parçasıdır. Bilgisayarın gerçekleştirdiği işlemlere temel oluşturan hesaplamaları yapan parçadır.
yurdum insanının "abi arabanın beyni donmuş", "kardeşim kapa telefonunu, otobusun beynini mi yakacan" gibi cümlelerde belirttiği beyin aha budur.
(bkz: cpu)
pc'nin sökmesi en meşakkatli ve tabu edilesi (yani "sakın dokunma" "sakın oynama" yapılması gereken ) parçası.

bunun için, önce işlemcinin üzerindeki orijinal fanı sökmeniz gerekir. metal kilitleri açtıktan sonra plastik dişleri açıp, fanı ve altındaki heatsink olarak tabir edilen ağır ve metal kütleyi kaldırırsınız. aşağıda üzeri termal pasta ile lekelenmiş bakir işlemci yer alır. işte en zor aşama bundan sonrasıdır.

üstte çıkarttığınız soğutucu kısmına temel vazifesi gören plastik ve genellikle yerinden oynamaması için sabitlenmiş parçayı anakartınızdan çıkartmak ilk defa bu işi yapan biri için çok zordur.

4 tane plastik çiviyle sıkıştırılan ve yine 4 tane sert-plastik genişleyebilen tutacaklardan ibaret olan bu sabitleme sistemini, bıçak, tırnak, vs. ile açmayı denemeyin. yoksa sol işaret parmağınızın derisinde, sağ baş parmağınızın da tırnağında ciddi soyulmalara sebep olur ve boş yere vakit kaybedip sinirlenirsiniz. mesele, o plastik çivilerin gerçekten plastik çivi olduklarını anlamanızda. eğer anlayabilirseniz, bu bahsettiğim gerekmezliklerle plastik tutacakları parçalamak ya da darbeler atmanıza gerek kalmaz. (elleriniz sağlam, sevgiliniz de mutlu kalır.)

artık rahat rahat elleşebileceğiniz işlemcinin ayakları altın kaplamadır ve genellikle çok incedir. 478 tane ince iğneden müteakkip bu ayaklar, işlemcinin en hassas noktalarıdır. yani işlemci çıkartılırken ve takılırken çok dikkatli olmalı ve güç uygulamak yerine kendi kendine yerleşmesinin sağlanmasına dikkat edilmelidir.

yeni nesil işlemciler soğutma sistemleri olmadan çalışamazlar. yani üzerindeki eski ve hantal, gürültülü orijinal fanını çıkarttığınız işlemciyle henüz yollarınızı ayırmaya karar vermemişseniz, yani amacınız daha sessiz ve serin bir işlemciye ulaşmak için başka bir soğutucu sistem takmaksa, işlemcinizin üzerindeki eskiden kalma ısı iletkeni maddeyi (genellikle termal pasta olarak adlandırılır) temizlemeniz, pür-i pak bir işlemci yüzeyine ulaşmanız gerekir.

bunu da tüy ve tız bırakmayan (penye gibi) bir bezi alkole daldırıp yapabilirsiniz. aksi taktirde pasta sert ve kuru kalacağından boş çabalarla işlemcinizi zortlatma riskini üzerinize alıyorsunuz demektir.

(tiner ve aseton da kullanılabiliyor. tiner alkolden de iyi olmasına karşın, aseton plastiği eritebiliyor. ayrıca keş olmamak da lazım tiner uğruna. az buz dğeil, yüzlerce dolarlık ve 2gramlık bir parçayla uğraşıyorsunuz.)

(bkz: eczaneden saf alkol almak)

(not: metin, intel'in s478 işlemcileri için geçerlidir)
mimari olarak Hafıza organizasyonu açısındanve Komut işleme tekniği açısından ele alınır ve ikiye ayrılırlar. hafıza organizasyonuna örnek olarak MCS-51 ailesi mikrodenetleyiciler verilebilir. harvard ve von neuman hafızalı mimarileri mevcut olup hafıza haritalarının yerleri dışında yoktur birbirinden farkları. komut işleme tekniği açsından da iki grup mimari altında toplanabilir bunlar; cisc ve risc. aslında zor bişi değil tasarımı da, bizim için imkansız...
merkezi işlem birimi
mikroişlemci
cpu
2 bölümden oluşur; (artma olursa editleriz):
-control unit (kontrol bölümü)
-arithmetic logic unit (matematiksel mantık bölümü).
bir ya da birden fazla işlem yaparak (toplama, çıkarma,vb.) bilgisayardaki olayların kontrolünü ve denetimini sağlar.
genel adı: central processing unit (cpu) dur.
insan mantığının zorlayan bir parçadır. Örneğin son çıkan core 2 duo işlemcilerde yanlış hatırlamıyorsam 280 milyon transistör bulunmaktadır. 4cm x 4cm olsa 160 mm kare içine bunu nasıl sığdırdıkları inanılmazdır.

Edit: yanlış hatırlıyormuşum. core 2 duo transistör sayısı 291 milyon, boyutu 143 mm kare imiş.
(bkz: islamcı)
2008 yılındaysanız ve 400 mmx kullanıyosanız mutlaka değiştirmeniz gereken bi parçadır. zira insana bi rahat nefes aldırmaz, nitekim aldırmıyorda.
ing. cpu.
merkezi işlem birimidir. iki kısımdan oluşur; alu ( aritmetik logic unit-aritmetik mantık ünitesi ) ve cu ( control unit - kontrol ünitesi ). bilgisayarı yöneten birimdir. bütün hesaplamalar işlemci tarafından gerceklestirilir. kısaca bilgisayarın beynidir. iyi soğutulmazsa ilerde bütün donanım için sorun cıkarabilir. termal macun tutkunu eder bilgisayar kullanıcısını. intel ve amd piyasanın öne cıkan firmalarıdır.
not: 2010 yılı itibariyle en hızlı işlemci intel core i7-980X dir
dün bilgisayarımı temizlemek adı altında ağzına sıçtığım olmazsa olmaz...

4 çekirdekliği 350 ye patladı bana. değerli bir arkadaştır itinayla sövülür.
bilgisayar'ın hızını belirleyen en önemli etkenlerden biri.
(bkz: cpu)
http://www.veteknoloji.co...e-ise-yarar-63408-4-.html
görsel
görsel
görsel
görsel
bilgisayarın hassas beynidir kimse ona emir veremez o size verir gibidir ama siz ona emir verirsiniz.
Patlama noktası pentium lar olmustur daha sonra core teknolojileri ile yuruyup gittiler.
i3 6100 ile her oyunu oynarsınız.
akıllı telefonlarda en az çift çekirdek işlemci olması bu devirde idealdır. aşağısı kurtarmaz.
beyinden öte köy yok .

yani daha hızlısı yok .

üstelik organik .

ben teknoloji diye buna derim .
Yukarıda bir arkadaşın bahsettiği gibi gerçekten de gelişimleri yavaşlamıştır. 2004'te çıkan ve zamanının allahı olan Pentium 4 HT extreme edition işlemcim 2008 yılının oyunu olan gta 4'te bile bana dar boğaz yaşatmışken halen daha kullandığım 2012 yılının i7 3770k'sının can you run it sitesine göre önerilen sistem gereksinimini karşılayamadığı bir oyun halen yoktur. Bak yıl olmuş 2019, 2012 yılının işlemcisi hala tüm oyunları önerilen sistem gereksinimlerinde oynatabiliyor.

90'lara göre düşünecek olursak wolfenstein gibi 3d fps'lerin yeni yeni peydahlandığı 1992 yılında çıkan intel 80486 gibi bir işlemciyle 1999 yılının quake 3 arena'sını bırak önerilen sistem gereksinimlerinde oynamayı, oyunun simgesine bile tıklayamazdınız. 2000'lerde de 90'lar kadar olmasa nispeten aynı şey geçerliydi. Ancak 2010'larda işlemcilerin kapitalist düzene ayak uyduramadığını görmekteyiz.

Zannımca bu biraz da oyunların grafiksel ve işlevsel gelişiminin son raddeye gelmiş olmasından kaynaklanıyor. Mesela 1990 yılında çıkan bir oyun ile 99 yılında çıkan oyun arasında işlevsel ve grafiksel anlamda dev farklar vardır. 2000 yılı ve 2009 yılında çıkan oyunlar arasında da aynı dev farklar vardır. Ancak 2010 yılında çıkan bir oyun ile 2019 yılında çıkan bir oyun arasındaki farkı ilk bakışta anlayamazsınız bile. Son 10 yıllık dönemdeki gelişim 90'ların 2 yılına, 2000'lerin 4 yılına falan tekabül etmektedir. Ekran kartları da son son yeni çıkan 4k, 8k çözünürlüklerinin ekmeğini yiyor. Çözünürlük olayı da son raddeye geldiğinde iyi bir ekran kartını da 10 sene kullanabileceğiz diye düşünüyorum. Ta ki sanal gerçeklik furyası tamamen gelişene kadar.
piyasadaki en güçlü örneklerinin, gerçek zamanlı ses verisi işlemek gibi parçalara pek kolay ayrılamayacak görevleri yerine getirme hızlarının, son 10 yılda sadece yüzde 30 artış gösterebildiği bir bilgisayar bileşeni. tekeli elinde bulunduran üreticilerin, altyapı yatırımlarını ve genç tüketicilerden söğüşledikleri kar marjlarını bir kenara bırakıp, silikon tabanlı teknolojiden vazgeçmedikleri sürece, önümüzdeki on yılda daha da yavaşlayan bir gelişim hızı görmek kaçınılmaz olacak.
bir saniyede 2 milyar aritmetik operasyon yapabilen cihaz.
(bkz: cpu)