bugün

iş hayatında, hangi sektör olduğunun bir önemi
yok, bilimum, interracial, group, straight, bi, vb.
türde aktivitelerin döndüğünü bilmek ve en az
şekilde pasif duruma düşerken, aktif rolleri
kapmaya çalışmak profesyonelliğe geçişteki ilk kurallardandır.

türkiyede, kaypaklık, kaşarlık, yalakalık, döneklik, çakallık, ayak kaydırma çalışmaları
profesyonelliğin altın kurallarıdır. zira kazık
yemeden ya da kazık atmadan başarılı olmuş
kimse yoktur türk iş hayatında. kimi
milletvekillerimiz niçin iş hayatında bu kadar faal bir şekilde varlık gösteriyorlar sanıyorsunuz, ellerindeki gücü en etkin şekilde kullanabilmek için tabiki.
yoksa sadece, üretkenlik, disiplinli çalışma,
dakiklik, çözüm odaklı olmak, işine saygı, adaletli olma, dürüstlük, özgüven gibi meziyetlere sahip olduğu için kim bir yerlere gelebilmiş ki?
yetimin hakkını yetime vermek yerine "ulan bu
yetim, hakkını savunacak kimsesi yok" deyip
kitleler halindeki yetimlerin hakkına kitleler halinde çökmek türkiyenin su götürmez gerçeğidir.
işte kısır döngü de burada oluşuyor ne yazık ki, kazık yiyenler, kazıkları random ve seri bir şekilde yerken kazık atmayı da mektepli değil alaylı şekilde öğreniyorlar, onlar da kazık atmaya başladığında sonsuz döngü kurulmuş oluyor.

sonuç olarak hepimizin bildiği hikaye, hizmetçi uşağa, uşak aşçıya, aşçı bahçıvana sonra hepsi bahçıvana.
ağzının sıkı olması gerekir. kimsenin arkasından konuşma, yanında dedikodu yapılsa bile gülüp geç.
kurallar insanlar kurallara uymasınlar diye vardır.
Çalışmana değil siyasi bağlantılarına göre değer görürsün. Sonra ağlama çalıştım çabaladım işimi düzgün yapıyorum niye bu dangalak terfi alıyor da ben anlamıyorum diye. Torpili vasıfsızları yükseltirken seni Bi de işten atarlar gözünün yaşına bakmadan.