bugün

mustafa kemal'in siyasi muhaliflerini tasfiye etmek için kurduğu bir oyun olduğu söylenen suikasttır.tabi bu ne kadar doğrudur bilemem ama bu olay sonrasında gerçekten de kazım karabekir,ali fuat cebesoy,rauf orbay gibi önemli isimler ve muhalifler siyaset sahnesinden silinip gitmişlerdir.
dava sonucunda efendi kitabında bahsi geçen doktor nazım da idama mahkum edilmiştir.
gerçek suikast ise atatürk'ün siroz hastalığına yakalandığı bahanesi ile yatağa mahkum edilip akabinde ve detayında zehirlenerek öldürülmesiyle vuku bulmuştur.
Failleri Sakız adasına taşımakla yükümlü olan Giritli Şevki'nin korkması, ya da vicdanın elvermemesi nedeniyle itiraf ettiği olaydır. Ülkedeki son ittihatçı kırıntılarının temizlenmesi için de güzel bir bahane yaratılmış ve ittihatçılar alaşağı edilmiştir. Eski kadrodan isimler, hatta suikastla alâkaları bulunmasa bile idam edilmişlerdir. Bu arada, Mustafa Kemal'le muhalif konumda bulunan eski silah arkadaşları da, mahkeme önüne çıkarılmış ve belki de bir anlamda gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Kâzım Karabekir'in duruşma salonuna girdiği sırada, gerek halkın gerekse de askerlerin tepkiler takdire şayandır. Nitekim, paşaların hepsi serbest kalmıştır.

idam edilenlerin listesi:

Ziya Hurşit (eski lazistan milletvekili), Laz ismail, Gürcü Yusuf, Çopur Hilmi, Şükrü Bey (izmir milletvekili), Ayıcı Arif (Eskişehir milletvekili), ismail Canbulat (istanbul milletvekili), Sarı Efe Edip, Abdülkadir Bey (eski Ankara milletvekili), Kara Kemal (eski Gıda bakanı), Abidin Bey (Saruhan milletvekili), Halis Turgut Bey (Sivas milletvekili), Rüştü Paşa (Erzurum milletvekili), Hafız Mehmet Engin (Trabzon milletvekili), Rasim Bey (emekli albay), Cavit Bey (eski maliye bakanı), Hilmi Bey (Ardahan milletvekili), Nail bey (ittihat ve Terakki Fırkası sorumlu sekreteri), Doktor Nâzım Bey (ittihat ve Terakki fırkası mensubu).
(bkz: laz ziya)
(bkz: ziya hurşit)
türkiye cumhuriyeti'nin gerçek kuruluş tarihinin 1926 olarak anılmasına sebep olmuş tezgah.
muhalefeti tasfiye hareketidir işte. doğru veya yanlış diyemeyeceğiz, zira o zamanın şartları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
18 Haziran 1926 Mustafa Kemal Paşa Anadolu Ajansı' na verdiği demecini şöyle noktaladı:
--spoiler--
Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
--spoiler--
ismet inönü nün kazım karabekir i ipten aldığı olaydır..

şöyle ki istiklal mahkemeleri kurulur bu suikastten ötürü.

yargılanacaklardan biri de kazım karabekir paşadır..

kazım paşa ankara emniyetine alınır ancak ismet paşa kendi inisiyatifini kullanarak paşa yı emniyetten alır..

atatürk ile bu konudan ötürü araları da açılır.
Atatürke yapılmaya çalışılan pis hain ahlaksız sefil adi kişilerin tezgahıdır. neyseki hepsi sallandırılmıştır.

arkalarında padişahlığı getirmeye çalışan ingiliz gizli servisi var olduğu sanılmaktadır.

daha öncesinde şeyh sait isyanıda çıkmış işi garantiye almak isteyen çevrelerin işidir. .
Ankara'da tutuklanan (bkz: kazım karabekir) i ismet paşa serbest bıraktırmıştır ancak güçlü istiklal Mahkemesi kendisine dışarıdan müdahale edildiğini savunarak ismet paşanın tutuklanması kararını çıkarır. araya Atatürk girer. Tekrarlanan tutuklamalar gerçekleştirilse de Kazım, Ali Fuat, Refet, Cafer Tayyar ve Mersinli Cemal Paşalar, Atatürk ün talebi üzerine serbest bırakılmıştır.

özet: takrir-i sukun kanunun son vuruşundan sonra izmir suikastiyle hükümet muhalefete fatality yapmış, devrimler için gerekli otoriteyi dolaylı olarak sağlamıştır.
ergenekon olayı ile benzerlikler gösteren olaylar silsilesi.

kahramanlarmı hain ilan edilmiştir yoksa hainlermi kahraman ilan edilmiş hala
anlayamadığım olay.
başarısızlıkla sonuçlanmış bir deneme...

Şeyh Sait isyanını takip eden dönemde inkılâplar karşısındaki unsurların sindirilmesi için sertlik politikasına devam olundu.

Bu sırada yapılan inkılâpları halka anlatmak maksadıyla 1926 baharında yurt gezilerine çıkmayı planlayan Atatürk, programa göre Balıkesir üzerinden 17 Haziran'da izmi'e gidecekti. Aynı günlerde muhalefetle iktidar arasındaki sürtüşme ve kırgınlık da devam ediyordu. izmir suikastı böyle bir ortamda meydana geldi.

Ziya Hurşit, Laz ismail, Gürcü Yusuf ve Çopur Hilmi adında kişiler M. Kemal'e suikast düzenlemeyi amaçlıyorlardı. Bunların yanı sıra suikasta katılanlar arasında Sarı Efe Edip, Miralay Arif (Ayıcı, Eskişehir milletvekili ve Atatürk'le Samsun'a çıkanlardan), Şükrü (Eski ittihatçı, Milli Eğitim Bakanı, izmit milletvekili), Abidin (Saruhan milletvekili), Rasim (Veteriner Albay, emekli), Cavit (Eski maliye bakanı, ittihatçı), Abdülkadir (eski Ankara valisi), ismail Canbolat (eski ittihatçı) ve Hilmi (Ardahan milletvekili) gibi kişilerin de isimleri geçmektedir.

Gazi'ye karşı suikast tertip eden Ziya Hurşit ve arkadaşlarına Giritli Şevki yardım ederek onları suikasttan sonra Yunan adalarına kaçıracaktı. Ancak ziyaretin bir gün gecikmesinden şüphelenen Giritli Şevki'nin meseleyi yetkililere haber vermesi ile olay ortaya çıktı.

Suikastın ortaya çıkması üzerine Ankara istiklal Mahkemesi Heyeti izmir'e gelerek olaya el koydu. Olay ile ilgisi olduğu düşünülen kişiler birer birer yakalanarak tutuklandılar. Bunlar arasında, ittihat ve Terakki üyesi olan kişilerle, TPCF'na mensup kişiler de vardır.

Mustafa Kemal Paşa'ya göre suikastın arkasında TPCF vardır ve bu suikast birkaç kişinin tertip eseri değil, muhaliflerin devrim ve cumhuriyet aleyhine giriştikleri büyük bir ihanet eseridir. Dolayısıyla TPCF mensuplarını tutuklamak gerekmektedir. Hatta eski ittihatçıların TPCF ile örgütlendiklerini ve bir darbe ile iktidara gelmek istediklerini, suikastı de bu nedenle planladıklarını düşünmektedir. ismet Paşa'nın böyle düşünmemesine rağmen Kazım Karabekir Paşa TPCF Başkanı olarak Ankara'da tutuklanır ve duruşmaların başladığı 26 Haziran 1926 sabahı izmir'e getirilir.

Aynı gün yine aynı partiden istanbul'dan Refet Bele, Cafer Tayyar, Ali Fuat Cebesoy, ittihatçılardan eski Maliye Bakanı Cavit Bey ve arkadaşları izmir'e yargılanmak üzere getirilirler. Suikastla ilgisi görülen ittihatçıların gayesinin daha önce feshettikleri ittihat ve Terakki Fırkası'nı yeniden dirilterek iktidara gelmek istedikleri ve bu amaçla gizli toplantılar yaptıkları iddia edilmektedir.

Bu değerlendirmelerden sonra yapılan sorgulamalar sonunda suçlular cezalandırılır. Olayla doğrudan ilgisi olan Ziya Hurşit ve yardımcıları ile ittihatçılardan eski maliye bakanı Cavit Bey, Dr. Bahaettin Şakir, Ayıcı Arif, Kara Kemal gibi kişiler idam cezasına çarptırılırlar. Rauf ve Dr. Adnan Beyler on yıl küreğe mahkum edilir.

Bazı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası mensupları ile ittihatçıların olay ile ilgileri olduğu iddiasıyla haklarında yapılan soruşturmalar sonucu Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy vb. kişiler suçsuz bulunarak serbest bırakılır. Bazı ittihatçılar ise tutuklanır.

ittihat ve Terakki'nin Türk siyasi hayatından silinmesini sağlayan bir dizi idam gerçekleştirilir. ittihatçıların, Birinci TBMM'ndeki II. Grup üyelerinin ve TPCF mensuplarının sorumlu tutulduğu bu suikasttan sonra muhalefet etkisizleştirilerek, ittihatçılar ortadan kaldırılmış ve bir müddet daha tek parti idaresine devam edilmiştir.
Haziran 1926'da yurt gezileri kapsamında bulunduğu izmir kentinde Mustafa Kemal Paşa'ya karşı yapılması tasarlanmış bir suikast girişimidir. Suikast gerçekleşmeden önce ortaya çıkarılmış, suçlu görülen çok sayıda kişi idam veya hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.

http://www.atam.gov.tr/in...giIcerik&IcerikNo=591
http://www.odtuadt.com/sa...imiz/makaleler/ttunc2.pdf
tarihin arka odası 'nın son bölümünde bahsi geçen ve erol şadi erdinç bey'in güzel yorumlarla hakkında seyirciyi aydınlattığı bir mevzu.

bir ihbar sonucu, planlanan suikast teşebbüs aşamasında engellenmiştir. daha sonra konu ile ilgili istiklal mahkemelerinde yargılamalar yapılmıştır. ancak bu yargılamalar suikastin net ispatlanabilen tertipçilerinin çok ötesine taşınarak ittihat ve terakki 'nin o dönemde henüz ülke siyasetinde etkili olan (muhalif) isimlerinin tasfiyesinin bir aracı haline getirilmiştir. nitekim erol bey izmir'de yapılan yargılamada ittihat ve terakki'ci bazı önde gelen isimlerin dosyasının ayrıldığını ve daha sonra bunlarla ilgili olarak ankara'da ayrıca yargılama yapıldığını nakletmiştir. ancak kendi şahsi kanaatinin, önde gelen ittihatçı isimlerden, suikast olsa işine gelecek olanlar ve/veya suikastçilere suikastle doğrudan bağı kurulamayacak veya ispatlanamayacak dolaylı yardımlar yapanlar çıkabilecek olmakla birlikte, bunların mahkemelerin yaptığı gibi neticeyi suçlu bulma veya idama mahkum etme şeklinde sonuçlanması sonucuna normalde götürmemesi gerektiği şeklinde olduğunu belirtmiştir.

ayrıca 10 yıl hapse mahkum olan ismail canbulat 'ın karara itiraz etmeye kalkınca idama mahkum edilmesi; kazım karabekir ve ali fuat cebesoy 'un mahkeme duruşmasına sivil ve üniformalı olarak silahlı pek çok subayın katılması, kazım paşa salona girince bunların ayağa kalkması, hatta hakimlerden birinin de bu durumu görünce şaşırıp ayağa kalkması; ballı naciye (sanıklardan biriymiş, ama suikast yapılacağından haberi olmadan mevzuya karıştığından beraat etmiş; o akşam programda bayağı geyiği döndü) gibi pek bilinmeyen detaylar da konu ile ilgili bilgiler arasındadır.
bilinenin aksine atatürk ün tüm ittihatçıları sallandıramadığı olay.
sağ kalanlar örgütlenmiş , ata nın ismini kullana kullana chp yi ele geçirmişlerdir bugün.
ironik değil mi? baktılar herhalde "kendisine doğrudan saldıramıyoruz bizde onun adını kullanarak onla savaşalım" dediler.
idam edilenlerin son sözleri: http://video.haberturk.co...-nefeste-aci-sozler/58267
(bkz: kurt kanunu) dizisinin konusu izmir suikasti izlemek isteyenler her salı 22. 30 da türkiye radya ve televizyon (bkz: trt) a bakabilir.
Atatürk'ü tapınma aracı haline getirmiş koyu'lara karşılık Atatürk un cetrefilli senaryolarından biridir. iyi bir lider severim ama yıl 2012 konusamamak, arastirmamak körü korune bağlanmak aydınlığın değil yobazlık belirtisidir. Muhalifleri vardı donemin. Atatürk'ün silah arkadaslariydilar. Muhalefetleri inklaplarin zorla benimsetilmeye çalışılmasından geliyordu. Eskiye dönüş degildi amac olamazdida cephelerde olesiye çarpışmış bu insanlar nasilbir milleti bastan toplamanın kaybettiklerinin en canlı sahitleriyken eskiye dönmeyi isteyebilirlerdi. Donem halkında var olan etkileri önce şeyh sait isyanı meselesi kullanılarak kapatılan partileriyle engellemeye calisilmis basaramayinca da bu suikast zırvası ortaya atildi. suikastı yapacak olan grubtan motorcu giritli Şevki durduk yere itiraf etyi. Ve terakki perverin Kazım karabekir'i Rauf Orbay'ı ve digerleri yargılandı çamur at izi kalsın politikasıyla kanitlanamasada siyaset yaşamları dona erdirildi. idam cezasına carptirildiklarinda Atatürk'ün Köşk'te ismet paşanın olmaz paşam halk isyan eder uyarısıyla buna engel olduğu gibi iddilalarda soz konusu. Evet öğreniyoruz, mükemmel insanın olmadıgını Atatürk'ün de bir insan olduğunu ve davasında silah arkadaşlarını dahi gözünün görmeyeceğini öğreniyorum.
atatürk'e o dönemde planlanan suikast teşebbüslerinden uygulanmaya en yaklaşmış olanı. önce izmir'de, takiben de ankara'da (istiklal mahkemeleri bünyesinde) yargılamalara neden olmuştur. izmir'deki mahkeme doğrudan suikast teşebbüsü ile ilgili olarak, ankara'daki ise suikastla bağlantılı olarak var olduğu kabul edilen hükümeti ele geçirmeye yönelik teşebbüs ve yapılanma ile ilgili olarak yapılmıştır.

genel olarak düşünülünce, konu ile ilgili mevcut bilgiler ışığında gerçekten bir suikast planı olduğu anlaşılmaktadır. hükümetin bu konudan yeterince önceden haberdar olarak suikastçilerin arasına adam sızdırmış olabileceği (en muhtemel isimlerden biri sarı efe edip 'tir) ihtimali, kesin olarak olumlu ya da olumsuz bir kanaat dillendirmek zor olsa da, ihtimaller arasındadır. öte yandan o dönemki hükümet, bu olayı mevcut ve potansiyel kuvvetli muhaliflerini tasfiye etmek ve/veya itibarsızlaştırmak yönünde ziyadesiyle kullanmıştır (yaklaşan 1927 seçimleri öncesinde bu yaklaşım oldukça etkili de olmuştur). ayrıca, suikastçilerin yukarılardaki bağlantıları konusu genelde yeterince belgelendirilmeden/ispatlanmadan hükme bağlanmış, dolayısıyla muhalefet liderlerini tasfiye aracı haline getirilmiştir. hedef özellikle tcf kadroları ile tamamen olmasa bile ciddi anlamda eski ittihat ve terakki kadroları, özellikle de ittihat ve terakki eski üst düzey yöneticilerinden halen sağ ve ülkede olanlar olmuştur. nitekim cavit bey ve doktor nazım gibi isimlerin asılması en dikkat çekici noktalardandır.
(bkz: izmir suikasti ankara yargılamaları)
bir tasfiye hareketinin başlangıcı, bir kıyımın habercisi suikast..

mustafa kemal'in 20 yıllık arkadaşı miralay arif bey bu suikast suçlamasıyla ipe gönderilmiştir.
arkadaşına adeta yalvaran, mektuptaki sözleri şöyleydi;
"20 yıllık arkadaşınızım. Size fedakarane hizmetlerim oldu. Ölüme yaklaştığım şu anlarda beni affedeceğinize eminim." fakat ölümden kurtulamadı, 20 yıllık arkadaşlık da çare olmadı.

bu ve devamında gelişen hadisat sonrası terakkiperver cumhuriyet fırkası çeşitli suçlamalarla kapatıldı, pek çok kişi idam edildi..

kemal'in emriyle 1930'da kurulan serbest cumhuriyet fırkası m.kemal'in yakın arkadaşlarının kurduğu bir partiydi.. ve adeta chp'nin oda kuruluşuydu, mustafa kemal'e sadıktı.

fakat kapatıldığında partinin ileri gelenlerinin nasıl dehşetli bir korkuya kapıldıkları, tarihin ibret vesikaları arasındadır.

her neyse! türkiye'de bir çok tabu vardır, tarihten konuşmak rahatsız edici ve tehlikelidir. üstelik gerçekler kitaplarda anlatılan hamaset hikayelerinden ibaret değildir.

nuri bilge ceylan'ın dediği gibi; "benim zavallı, yalnız ülkem!"

ziya hurşit'in idam sehpasında söyledikleri çok manidardır.. önemli değil her gece gündüze kavuşur.. yalanların gerçeklere kavuştuğu gibi...

http://galeri.uludagsozluk.com/g/izmir-suikasti/

http://www.ensonhaber.com...n-sozleri-2012-02-14.html
insanlık dışı bir usul ile naaşları sabaha kadar asılı halde halka teşhir edilmiştir.
mustafa kemal in parti içerisindeki muhaliflerden kurtulmak için düzenlediği bir senaryodur. idam edilenler kişilerin hepsi mebus ve kurtuluş savaşı gazisidir. fakat sırf mustafa kemal in bazı fikirlerini mecliste onaylamadıkları için bu sonuca maruz kalmışlardır. mustafa kemal in yaşattığı kerbela lardan sadece biridir. o kadar değerli insanlar bu sonuçlarla karşılaşmıştır ki bu zihniyetle hala bazı orospu çocukları çıkıp atamm atamm kalkta gör bak ülke ne hale geldi filan diyor ya , kalkıpta özgürlük elden gitti diyor ya..siktirin gidin. buna yerinde müdahale diyecek olan eziklerede selam olsun birileride çıkıp gezi parkında eylemcilere yapılanlar yerinde müdahale deyince oturursunuz götünüzün üstüne.
yerinde ve gerekli bir müdahaledir.
ergenekon davasının dedesidir. daha arkaik versiyonları için fatih sultan mehmet'in çandarlı'yı, osman gazi'nin ise dündar bey'i tasviyesi misal verilebilir.