(bkz: dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum)
yazık la walla yazık! türevi yorumlara sebep kötülemedir. bir de kimse seni sallamıyor türevi yorumlara sebep art niyetli gevşek söylemidir.

ALLAH (c.c) bildiği gibi yapsın!
islamın çoğu dinle paylaştığı bir yönüdür.
tamamiyle yanlış önerme. islam dininin dönemsel ve yerel olduğunu düşünmek sadece yüce kitabımız kuranı tastamam okuyup anlamamaktan kaynaklanır. günümüz gençliğinin en büyük sorunlarından biri de her şeyi araştırdığını düşünürken aslında hiçbir şeyi araştırmayıp en kolay ve en zevkli görünen yollardan gitmesidir. eğer yüce kitabımızı biraz okur ve üzerine kafa yorarsanız yavaş yavaş kalp gözünüz açılır. her şeyi daha aydınlık olarak görürsünüz.

varsayalım bir insan kuranı kerimde yazan bütün emirleri gerçekleştirsin. o adam ne içkisi ne sigarası ne abazalığı ne kabalığı olur. tertemiz büyüklerine saygılı küçüklerine sevgili, yardımsever, bedenen ve ruhen temiz bir şahıs olur.
tarihselci bakış açısıdır. şu noktalarda hatalıdır:

1. insanlık tarihi döngüsel olup bir değişim/dönüşüm sürecine tabiidir. ilk peygamber hz. adem'den son peygamber hz. muhammed'e kadar tarih ilk döngüyü tamamlamıştır. hz. adem ile hz. muhammed arasındaki peygamberler de dönemin insanlığının, gönderildikleri toplumun düzeylerine göre tebliğde bulunmuşlar, emir ve yasak getirmişlerdir.

2. böyle bir tarihsel temellendirmeyle söylenebilir ki, son peygamber ve onunla birlikte gönderilen Kur'an bütün çağlara hitap etmektedir. nitekim kur'an'da bu kabilden ayetler vardır. kur'an bütün alemlere gönderilmiştir, içinde her türlü misal vardır. furkan'dır. yani doğru ile yanlışı ayırt eden bir kitaptır. mübindir, her şeyin açıklayıcısıdır. eğer böyle olmasaydı allah kullarını yalnız bırakmış olacaktı. çünkü allah tarih boyunca her topluma peygamber göndermiş, hiçbir toplumu vahiy'den, hakikatten mahrum bırakmamıştır. peki peygamberlik kurumu sona erdiğine göre, allah-insan irtibatı nasıl gerçekleşicektir? elbette alemlere(bütün zaman ve mekanlara) hitap edebilecek nitelikte bir kitapla(Kur'an) gerçekleşecektir.

3. ilahi dinin, asılları olduğu gibi, fürüatı da vardır. yanisi, değişkenler ve sabitler vardır. hz. peygamber dönemin şartlarına özgü( yerel) bir takım rükunlar getirdiği gibi evrensel buyruklar da getirmiştir. mesele bunları tespit etmektir. islam dinamik bir dindir ve p çağın değişen koşullarına cevap verememe gibi bir durum yoktur. (bkz: muhkem ve müteşabih)
Saçma sapan önermelerle savunulmaya çalışılan başlıktır. Müslümanlarca hiçbir kıymeti yoktur.
zatı seküler kişi kimse burda neden islam'a inanmadığını kendine ispatlamaya çalışıyor.

fikirleri aktarmak, içini dökmek insani bir ihtiyaçtır. zatı seküler kişi kimsede bunu yapıyor.

islam'ın dünya çapında hakim nufusa sahip olmamasından yola çıkarak düşünüyor olabilir.

yoksa islam'ın şu emirlerini önüne islam olmadan koy reddedecekler mi?

hırsızlık yapmayacaksın, zina yapmayacaksın anne ve babana asi olmayacaksın, kumar oynamayacaksın falcılık ve büyücülük yapmayacaksın, insan öldürmeyeceksin, faiz yemeyeceksin vs...

bu maddelerin hangisi evrensel değil?

islam toplum hayatını düzenlediği gibi ahiret hayatını da düzenler. bu dünyada yapıp ettiklerinle ahiret hayatında mükafatlandırılsın yada cezalandırılırsın.

ceza diyince aklıma geldi. islam da somut cezalar yok diyor zatı seküler kişi kimse. ama hırsızın elinin kesilmesi, zina edene sopa vurulması gibi ayetler vardır.

ama bir gerçekte vardır ki zalimler bu dünyada cenneti yaşıyor olabilir. ahirette, cehennem zalimler için ne kötü varılacak bir yerdir.

islam'ı ve onun rehber kitabı kur'anı arap toplumunun örf ve adetlerine indirgemek şiddetli seküler beyin travmasına işaret eder.

cenabı allah c.c. kendine düşman olanları şu şekilde bizlere bildiriyor:

"inkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. biz onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. onlar için alçaltıcı bir azap vardır. al-i imran 178. ayet"

"(ey muhammed!) onlar (iman etmek için) ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya rabbi'nin gelmesini ya da rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? rabbi'nin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan bir kimseye (o günki) imanı fayda vermez. de ki: "siz bekleyin. şüphesiz biz de bekliyoruz. en'am suresi 158. ayet"

"ateşin karşısında durdurulup da, "ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü'minlerden olsak" dedikleri vakit (hallerini) bir görsen! en'am 27. ayet"

"onlar cehennemde, "ey rabbimiz! bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (onlara şöyle denilir:) "sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? size uyarıcı da gelmişti. öyle ise tadın azabı. çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur. fatır suresi 37. ayet"
Haklı olaydır. islam yerel dindir.
Allah katında gerÇek din islam olduğunu bilmesine rağmen böyle bir başlığa destek verenlerin kara cahil ve nasipsiz bir insan olduğu gerÇeğini ortaya koyan bir düşünceler sistemi.
doğru olduğunu anlamak için şu iki ayete bakmanın yeterli olacağı tespittir.

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

yani peygamber başta bu kadar başarılı olacağını tahmin etmiyordu. hedefi diğer yerel peygamberler gibi bir peygamber olmaktı. fakat beklemediği kadar başarılı olunca tüm insanlara peygamber olarak gönderildiğini anlatan ayetler "inmeye" başladı...

"yukarıdaki ayetlere ne oldu?" derseniz "ve men havle-hâ- ve onun etrafındakiler" sözüyle bütün dünyanın kastedildiği tevili yapılınca mesele kalmadı!...

bu açıdan "köyümün etrafındaki dereler" filan gibi cümleler kurarken dikkatli olun!.. dindar zihniyet amazon nehrini kastettiğinizi sanabilir!...
internetten biri iki araştırma yapıp fason bilgilere ulaşıp pekte bişey bilmeyen insan sözüdür.
--spoiler--
kamu yönetimi okuyunca kaymakam oluyormuşsun doğru mu recai?
--spoiler--