bugün

(bkz: omnipotent)
şeytanın tüm insanlara verdiği en temel vesvesedir, çocuklukta başlar, "ben özelim ve ölmeyeceğim" diye düşünür ve o bilinçle büyüyen çocuk islami bilgilerden yoksun büyüdüyse, gençlıkte de umursamaz günahlarını, yaşlanınca ve teker teker yalnız kalmaya başlayınca, ölümün nimet olduğunu, ahbabına kavuşmak olduğunu, nasıl ki doğumdan sonra hayat var aynen öyle de ölümden sonra hayat olduğunu düşünmesi ölümün yüzüne gülmesi gerektiğini bilmesi gerekir.

"gördün; doğumdan sonra hayat var, hemde anne karnındaki hayatla kıyaslanamayacak derecede müthiş bir hayat, aynen de ölümden sonra baki bir hayat var bu dünyayı zindan hükmünde kılacak kadar müthiş, sen de gideceksin ve elemsiz sıkıntısız ve sonusuz olduğunu bildiğin için alacağın lezzetlerin de sonsuz olacağı bir hayat, şunları dikkatle ve sabırla oku ve dünyanın cam parçalarını elmasa tercih etme,"

"ey nefis! başta habibullah, bütün ahbabın, kabrin öbür tarafındadırlar. burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. sakın gafil olup ikinci adama benzeme.(ikinci adamın ne olduğunu anlamayanlar 14.sözün hatimesi 'gafil kafaya tokmaktır' okumalı google dan aratıp)

ey nefsim! deme, "zaman değişmiş, asır başkalaşmış. herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder(taparcasına sever), derd-i maişetle(geçim derdiyle) sarhoştur."
çünkü ölüm değişmiyor. firak(ayrılık), bekaya kalb olup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peydâ ediyor.

hem deme, "ben de herkes gibiyim." çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.
hem kendini başıboş zannetme. zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?"
gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.
Ölümsüz tek şey ölümdür.
çocuktur ya da ergendir. biraz daha büyüdüğünde ölüme yaklaştığını hissedecektir.
(bkz: ölünce geçer)
sık düştüğü bir hatadır. sırf ben sen o değil. 7 milyar insan bu hataya düşer sürekli.
varoluşumuzdan beri ölümsüzlüğü arıyoruz. ama yok ki böyle bir şey. ı ıh.
(bkz: ahirette g tümüze girecek başlıklar)
anlamsız bir düşüncedir. "Her canlı ölümü tadacaktır" ayetini unutmadan hayatını yaşamalıdır.
şakdiye ölümle burun buruna geldiğinde kafasına dank edecek olan yanılsamadır.
ölümü düşünerek yaşanmayacağı içindir.
sanal ölümsüzlüğümüzün tek kaynağı sadece yaşamı düşünmemiz.
Bir kaÇ defa kıl payı atlattım ve daha sıkı sarıldım hayata ölümü düşünerek.
yetmişine gelince geçer.
(bkz: tul u emel)
insanın bilinen kibirindendir. hele parası çok olan ölümlülerin aklına ihtimal olarak dahi gelmez.
yalan dünyaya dalmak.
--spoiler--
hiç ölmeyecekmiş gibi
günü gün etmeniz saçma

(bkz: sagopa kajmer)
--spoiler--
sagopa kajmer'in şarkısında değindiği bir nokta. hatta "hiç ölmeyecek gibi günü gün etmeniz saçma" demektedir. elbette hiçbir tartışmaya yol açmayacak başka bir söz ise peygamber efendimiz (s.a.v.)'e aittir:
-Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış.

bu dengeyi korursak eğer her yönden insani bir değer kazanırız. ne aşırı hırs kalır kafamızda, ne de bu dünyayı yüzde yüz boşvermişlik...
düşünmeyi pek sevmeyen insanların yapacağı iştir. Düşünmezler, düşündükçe kötü duruma düşeceklerini bildikleri için, korkunun tüm vücutlarını saracaklarını bildikleri için düşünmezler. Onlar kendilerinin ılahidirlar, oysa ki insanın birgün öleceği gerçeğini kabul etmesi gerekmez mi? Neyin peşinde bu insanlar? Nereye kadar ölüm gerçeğinden kaçabilirler? Kendilerini aydinlatmalari lazım ki toplum içinde yararlı bir birey olsunlar.
(bkz: ölümün şahdamar kadar yakın olması)
aslında bilinçaltında gizliden gizliye ölümden korkan insandır belki de.
Şu sıralar nedense içinde bulunduğum durumdur. Çok garip. Bir gün öleceğini biliyorsun ama yine de ölmeyecekmiş gibi hissediyorsun. Tuhaf.
şeytanın, nefsin ve hayatın insanoğluna oynadığı, çok pis bir oyundur.
sonsuzluk ağacının meyvesini yemesinden mütevellittir.
jennifer lawrence ablamızın doggy şekilde parmaklanırkenki fotoğrafını gördükten sonra oluşabilir.
dünya malına tapanların hissiyatıdır.
insan ölümü bilir ve ölümü yaşar.
insan bu alemde ölümü bilen, kendi ölümünü de bilen tek varlıktır.
hissi falan bir yana, ölümü çok erken yaşlardan itibaren pekala kavrar.
buna rağmen kendisine değişik hikayeler, felsefeler, bahaneler bularak yaşamaya devam eder.
bu nedenle insanın yalnızlığı ve kuvveti o masallarında ölümü yarattığı halde kendisi ölmeyen tanrılarından daha yüksektir.