bugün

bir edebiyat hocam kendisinin eşcinsel olduğunu söylemişti. ne derece doğrudur bilemiyorum.
sözlük yazarı olmayan yazar.
(bkz: şıpsevdi)
(bkz: kuyruklu yıldız altında bir izdivaç)
eşcinselliğini tartışmak yerine edebi yönünün ele alınması gerekilen büyük yazar. oyle sade bir tasvir yapışı vardır ki okudukça yaşarsınız adeta. bir kitapta annesinin ölümcül bir hastalığa yakalanışını kendi ağzından okumuştum. daha 3 yaşında olan bu çocuk o günleri o kadar canlı tasvir etmiş ki ben de cenaze evine gelip bir köşede sessizce oturan insanlardan biriyim zannettim. bu konuyla alakalı son cümlesi şöyle bir şeydi '' annem nerde diye sorduğumda cennette diye cevap veriyorlardı , o yaşta bunu nasıl anlayabilirim ki ? , bir yandan elimdeki şekerleri yiyordum bir yandan da ağlıyordum''
toplumun bütün zümrelerini bazen gerçek, bazen gülünç yönleriyle ele alan; gelenek, görenek ve inançlarını romanlarına yansıtan usta bir yazardır. eserlerinde ikinci derecede olaylara yer vermemiş, olay dışı açıklamalara gitmemiştir. sosyal konuları ele aldığı için servet-i fünunculardan farklıdır. bu yüzden topluluğa katılmamıştır. bağımsız yazarlar grubunda değerlendirilmiştir. ahmet mithat efendi’den etkilenmiştir. ahmet mithat efendi’nin ‘halk için roman’ geleneğini sürdürmüştür.
realizm ve daha çok natüralizm akımlarının etkisinde kalır. bütün eserleri gözlem ürünüdür. eserlerinde kendi yaşadığı, okuduğu, duyduğu olayları konu alır. romanlarındaki olaylardan bir tez çıkarmak mümkündür. töre romanları yazar. romanları güldürücü sahnelerle başlar, acıklı sahnelerle biter. bütün eserlerinde halkı eğitme amacı güttüğü için ‘sanat toplum içindir’ görüşünü savunur. sade, doğal bir anlatımı vardır. eserlerindeki kahramanların büyük kesimini mahalle kadınları oluşturur. kadınların mahalle arasındaki konuşmalarını eserlerine yansıtmıştır. halk çevresinden seçtiği kahramanlarını ustalıkla konuşturmuştur. yetmişe yakın eseri vardır. geçimini yazılarıyla sağlayan birkaç yazardan biridir. toplumsal sorunları, batıl inançları, aile geçimsizliklerini, batılılaşmanın yanlış anlaşılmasının yarattığı düzensizlikleri, ruh hastalıklarını eserlerinde ele almıştır.
şık adlı romanıyla tanınmıştır.

romanları: şık, iffet, mürebbiye, metres, tesadüf, nimetşinas, şıpsevdi, kuyruklu yıldız altında bir izdivaç, gulyabani, ben deli miyim? hakka sığındık…
hikâyeleri: kadınlar vaizi, katil buse, gönül ticareti, melek sanmıştım şeytanı, meyhanede hanımlar, namusla açlık meselesi, iki hödüğün seyahati, tünelden ilk çıkış...
herşeye magazinsel yaklaşan yurdum insanının yazdığı onca kitapla değil de özel hayatı ile ilgilendiği üstad.

türk edebiyatının önemli mihenk taşlarından birisidir. roman kültürünün oluşmasınddaki etkisi inkar edilemeyecek derecede büyüktür.
realist ve naturalisttir.
gözleme önem verir.
eserlerinde her kesimden kişilere yer verir.
istanbul hayatını yansıtan, genellikle töre konularını işler.
hayatın aksak yanlarını mizahi bir şekilde ele alır.
toplum için sanat anlayışını benimser.
eserlerinin çoğunun sonu kötü biter.
eserlerinde akışı bozar.
felsefi ve toplumsal düşüncelere yer verir.
dili sadedir.
ahmat mithat'ı örnek alır.
ahmet mithat geleneğini sürdüren 2 yazardan biridir. diğeri ise;

(bkz: ahmet rasim)
hakkında 9. entry i girdiğim türk edebiyatının önemli ismidir. ajdar başlığı altında kaç entry var acaba?
kendini, kafasına doldurduğu felsefeyi etrafına saçan bir mürebbi olarak tanıtan yazar.
Geriye dönüp bir yazarla ropörtaj hakkım olsa seçmek isteyeceğim yazarlardandır, komik, iğneleyici üzlubuyla farklı bir yazardır.
yalnızlığı seçen yazarlardandır. ömrü adalarda geçmiştir. istanbul'a da çok nadir gitmiştir.
Eserlerinde naturalizm'i ,realizm'i bir arada yaşayacağınız ender yazarlardandır.Hatta kuyruklu yıldız altında bir izdivaç adlı eserinde,realizm,naturalizm ve romantizm içiçedir.
eski istanbul'u romanlarında çok güzel tasvir eden yazar.
natüralizmin temsilcisidir. eserlerini sade bir dille kaleme almıştır ve sokak dilini edebiyata taşımıştır. yapıtlarında istanbul'un iç mahallelerini karikatürize etmiş; gülünçlüklere, zaaflara, sosyal dengesizliklere dikkat çekmiştir.romanlarınra sosyal eleştiriyi mizahi bir yolla yapar. romanları teknik yönden kusurludur.

romanları;
-şık, kuyruklu yıldız altında bir izdivaç, mürebbiye, şıpsevdi, tesadüf, gulyabani, cadı, iffet
hikayeleri;
-kadınlar vaizi, melek sanmıştım şeytanı, katil buse, gönül ticareti, tünelden ilk çıkış
bugün ölüm yıl dönümü olan, yapıtlarında istanbul halkının günlük yaşantısından bahseden, istanbul doğumlu yazar.
Albay Hulusi beyle yasadigi Heybeliada'daki köşk, adanın en tepesinde ve tam bir münzevi evi.
http://v3.arkitera.com/ne...playNewsItem&ID=53546
Küçük yasta, annesini veremden kaybettigi icin, temizlik hastasi olmus ve eldivensiz kimseyle tokalasmazmis.
kitapları tebessümle okunan yazarımızdır.
edebiyata en çok roman kazandırmış yazardır. kitaaplarının &80 ini okumuş ve canım hiç sıkılmamıştır. tarafımdan ve eleştirmenler tarafından tek eksi yönü ise; romanda olayın akışını bırakıp sayfa sayfa psikolojik analizler yapmasıdır. bu sizde psikolojik roman okuyor havası estirebilir. romanlarının geneli insanı okurken sıkmaz. sokak dili edebiyatını ustalıkla kullanır. küçük yaştan beri babaannesiyle yaşadığı için, yaşlıların yaşam tarzını birebir eserlerinde işler. romanlarında anlattığı karakterleri halkın içinden seçer. bu karakterler hakkında ayrıntıya girerek karakterleri tamamıyle okuyucuya sentezler.
''insan ölmeden önce ne yapar'' sorunusa ''kuyruklu yıldız altında bir izdivaç'' adlı romanında yer verir.
tek solukta okuyabileceğiniz macera türünde '' kesik baş'' adlı romanı bulunmaktadır.
romanlarının hepsinin okunması önerilir.
(bkz: hüseyin rahmi gürpınar can dır)
eldivenleri olmadan sokağa çıkmayan böyle bir takıntıya sahip yazar. 50 yıl, dört mevsim eldivenle dolaşmış. Bunun nedeni ise, Gürpınar’ın hastalık korkusuymuş. Yazarın bir başka garip yönü de, tığ ile örgü örmekmiş. Avrupa‘dan örgü modelleri getiriyor ve ördüğü takkeleri evde giyiyormuş.
Puşkin gibi, " sokağın anahtarı " na sahip yazar.
mizahi eserleriyle gönüllerde yer etmiş yazar.
Kadın dili ve Edebiyatı uzmanıdır. Bildiğin gizlice gün konuşmalarını dinliyomus kadınların.
heybeliada'da kitaplarından kazandığı parayla bir konak yaptırmış ve ömrünün uzun bir bölümünü burada geçirmiştir. istanbul'a çok az inen dahası insan arasına çok az karışan bir insanın bu kadar canlı tasvirler yapması, hayata dair adeta fotoğraf çekmesi şaşırtır insanı.

ayrıca kendisine çok sayıda evlilik teklifi mektupları gelirmiş. kendisi bu mektupları tebessümle karşılar ve "birileri latife ediyor diye ciddiye almazmış.

ahmet mithat efendi kendisini manevi oğlu kabul etmiş ve kendisine kızıyla evlenmesini teklif etmişse de kendisi bu teklifi evlilik hayatının edebi hayatını olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle kibarca reddetmiştir.
mizah konusunda aşmış bir bünyeymiş. sokağı, kadınları çok iyi gözlemiştir. yorumları ve betimlemesi sağlamdır. küçük yaştan itibaren okunmalıdır.