bugün

Ezop' a göre dildir.
Dünyanın en acı ve tatlı şeyi dildir.
Hangi tadı kullanmak istediğine sen karar verirsin.
Evlat acısı.
bir sonraki acıdır.
Hayal kırıklığına uğramak ve uğratmak. Daha bir sürü şey var söylemek istediğim ama içim almıyor daha fazla.
Anlaşılmamak.
Psikolojik problemler yaşamak olabilir zira intiharların büyük çoğunluğu psikolojik acılardan kurtulma amaçlıdır.
Şekeri istediğinde kimsenin vermemesi, çünkü annenin ölmesi.
sevdiklerini kaybetmek veya vazgeçmek zorunda kalmak.
Birinci derece yakınlarından birisini kaybetmektir.
hayatta olmak.
yalnız kalmak.
hiç görmeden ablanı kaybetmek onu özlemek tanımadan sevmek engelli bir kardeşının olması kimi zaman ne olacak öleceğini düşünürsün korkutur bu kimi zaman ise kendini şanşlı hissedersin çocukluğunuz da sizinle babanız kapıcı olduğu için kapıcı çocuğu olarak sizinle dalga geçmeleri de o zamanlar acı verirdi ama en önemlisi hayatta pes edecek kadar çaresiz kalmak en büyük acıdır.
Acı biberdir.
mecburiyettir. okumaya, çalışmaya, ayrılığa, hayatta kalmaya. yani ne yaparsanız yapın, mecbur iseniz en acısı o oluyor kardeşlerim.
Insanları dış görünüşleri ile yargılayıp ona göre davrana bir toplum. Mesela dış görünüşü kötü bir insana yolda yürürken bir şey olsa yere yığılsa yavaş yavaş ve yardım etse ilgilenilmez veya o aşık olsa veya onun konuşma tarzı değişiktir o kötüdür diye damga vurmak. Ama güzel görünümlüyse Sir! Sir! How are you? Annesini kaybeden bir insana kötü davranmak en acı şey onun acısını paylaşacağımıza küfürlü bir ortamda kutsal saydığımız anneleri ağza alırız. Ailenizi kaybetmek acı. Sevdiğiniz şeyleri veya sevginize sahip çıkamayıp kaybetmek en büyük acılardan biridir. Birini kırmak incitmek. Ağma veya bir yerinden engelli bir insana yardım edememek onu anlayamamak en acı şeylerden biridir. Aslında hayatta ki en acı şey diye birşey yok gördüğünüz gibi şeyler var. Bir çok şey var.
zorundalığı Kabullenmektir. Ölüm gibi, kaybetmek gibi, vazgeçmek gibi. Bazen de bir isimden bile nefret edecek kadar aciz olmak. En sevdiginiz kelimenin bir anda en çok canınızı yakan kelime oluvermesi.
bile bile onu sizsizliğe terk etmektir.

size ihtiyacı var bilirsiniz ama onu üzmemek için bırakırsınız.

hani ebeveynler çocuklarını parka götürdüklerinde gizlenir ve çocuk ağlayınca sevinir yanına giderler ya, he işte aynen onu orada bırakıp saklanırsınız "ağlar" ama yanına gidemezsiniz.

ne boktan bir şey lan bu?
bieber gazı.
Amına koduğumun çocuğuna herkes mi hayran olur lan.
Ayrıca dünkü yediğim biber gazı da fena yaktı.
sivri biber.
3. dünya ülkelerinde yaşamak.
(bkz: türkiye)
ölümdür.

hayatında anlamı olan insanları kaderin dizaynına göre kaybetmek kadar acı bir şey yoktur sanırım.
Çok sevdiğiniz, değer verdiğiniz insanları kaybetmek. Ölümden kaçış yok ama, insan anılarla yaşayamıyor, tutacak bir el, dayanacak bir omuz, paylaşacak bir konu arıyor. Sevdiklerinize sahip çıkın dostlar.
evladını kaybetmek olsa gerek.
hayatta bir amacın ve insanı hayata bağlayan hiç bir şey olmaması.
O seni davet ettiği halde gidememek, kendi canına kıyacak kadar cesareti olmamak, götü yememek, intihar edememek...