bugün

ilk motorlu uçağın havalanmasından sonra havacılık alanında gerçekleşen gelişmeler, Türk Ordusu tarafından çok yakından izlenmiştir.

Havacılığın önemi ve etkinliği derhal değerlendirilmiş ve 1912 yılında Hava Harp Okulu'nun bugünkü bulunduğu bölgede, "Hava Okulu" adıyla ilk havacılık eğitim kurumu açılmıştır.

Uzun bir süre, bir dizi aşamalar geçiren ve yer değiştiren okulda çoğunlukla Kara Harp Okulu mezunu subaylar uçucu olmak üzere eğitilmişler ve daha sonra bu subaylar, Türk Hava Kuvvetleri'nin çekirdeğini oluşturmuşlardır.

Türk Hava Kuvvetleri'nin kendi personelini yetiştirebileceği bir okula kavuşması daha sonra gerçekleşmiş ve bugünkü adıyla Hava Harp Okulu 1951 yılında ESKiŞEHiR'de açılmıştır.

30 Ağustos 1953'te ilk mezunlarını veren Hava Harp Okulu, 1954 yılında iZMiR'e taşınmıştır.

14 Şubat 1967'de, Hava Harp Okulu'nun bir kültür ve tarih hazinesi olan istanbul'a taşınmasına karar verilmiştir.

Havacılık ve Uzay teknolojisinin hızla gelişmesi Hava Harp Okulu eğitim-öğretiminde köklü değişiklikler yapılmasını gerektirmiştir. Bu amaçla mezuniyet sonrası görev alanları incelenip eğitim gereksinimleri saptanarak, sorunların ancak 4 yıllık lisans düzeyinde bir eğitim-öğretimle karşılanabileceğine karar verilmiştir. Bu karar sonrasında, 1967 yılında, Hava Harp Okulu Türk havacılığının doğduğu YEŞiLKÖY-iSTANBUL'da bugün içinde bulunduğu tesislerine taşınmış ve önceleri 2 yıl olan eğitim-öğretim süresi 1969 yılında 3, 1974 yılında ise 4 yıla çıkarılmıştır. Türkiye'nin en köklü üniversiteleriyle yakın ilişkide olması ve Türkiye'nin en büyük hava alanı yakınında konuşlanmış bulunması nedeniyle, Hava Harp Okulu ideal yerini bulmuştur.

Hava Harp Okulu, YEŞiLYURT-iSTANBUL'daki kapalı ve açık tesislerine ek olarak Yalova'daki uçuş ve kamp eğitim tesisleri ile yaklaşık 4,5 milyon m2 lik bir alana yerleşmiş olup, bugünkü eğitim gereksinimlerine yanıt verebilecek düzeydedir. Bu alan, mevcut havacılık programlarının sağlanması için yeterli olup, gereksinim duyulduğunda gelişmeyi temin edebilecek ilaveler yapılmasına uygundur.

4 yıllık eğitim dönemlerinde uygulanan değişik akademik programlardan sonra 1991 yılında mühendislik lisans programının da uygulanmasına başlanmıştır. 1960 yılına kadar bayan öğrencilerinde alındığı okula 32 yıl aradan sonra 1992 yılında yeniden bayan öğrenci alınmaya başlanmıştır. Yine 1992 yılından itibaren dost ve müttefik ülkelerden gelen misafir öğrencilere de Hava Harp Okulu'nda eğitim verilmeye başlanmıştır.
içinden bu haftada şu kıza bağdemcik ameliyatı yaptım diyebilen üniforma hastası kızlara merhem olan akılları beş karış havada insanların çıkabildiği okuldur. üniformalarını resmen kız tavlamak için kullanırlar.
dünyanın en gözü pek pilotlarına dört yıl ev sahipliği yapan okuldur.türkiye'nin göz bebeği teğmenleri yetiştirir.nam-ı diğer şanlı kartal yuvasıdır.
1996 da girmeye hak kazanip,sonrasina be$ gün kaldigim,ana mülakat öncesi tüm elemelerden gectikten sonra aptalca bir caylaklikla vazcaydigim Türkiye nin büyük gururu harp akademisi,memleketimin semalarini her koordinatiyla cinlatan sahinlerin teknik egitim kalesi..
"Yasamız, doğruluk, mertlik, şerefle, vatan, cumhuriyet, askerlik ve havacılık için çalışmaktır." sözünü şeref yasası haline getirmiş; fikren ve bedenen üstün havacı subaylar yetiştiren askeri okul.
ortalama bir pilotun 1 milyon amerikan dolarına mal oldugu söylenen okul.
kartal yuvasıdır.4 yıllık eğitimden geçen ve subay çıkan teğmenlerden sağlık sebebiyle uçuştan ayrılanlar hariç çiğli uçuş okuluna pilot olabilmek için giderler. yetenekli olanlar buradan pilot olarak ayrılıp eğitimlerine devam ederken uçuştan ayrılanlar yer subayı olarak mesleklerine devam ederler..
hemen her türk erkeğinin angelina jolie ya da sharon stone'dan sonraki hayali.
çok iyi pilotların yetiştirildiği,verilen eğitimin kalitesinin bir çok önemli üniversiteden çok daha iyi olduğu o üniversitelerin rektörleri tarafından söylenmiş olan okuldur.eski mezunların çok eğlenceli anıları olduğunu test ettim onayladım.***
ülkemde mükemmeliyete sahip tek okul..ne kadar isterdim harbiyeli olmayı..

tulumu,anahtarlıgı,dergileri,defterleri,takvimleri her bir şeyi mevcut bu bünyede işte bir öğrencisi değilim..kahretsin..***
1 Ekim 1951 tarihinde hava harp okulu adını almıştır..
yanı başında yıllarınızı geçirdiğiniz arkadaşınızın ölüm haberini tv den duyma olasılığının yüksek olduğu okuldur. kendisine davet mektubu yollandığı zaman elemelere gitmeyenlerin ben orayı kazandım ama gitmedim dediği yerdir. hava harp okulunu sen değil hava harp okulu seni seçer demek doğrudur. çıkardıkları gün ışığı dergisi çok güzeldir, okula giremeyenler bunu okuyarak okulun atmosferi hakkında bilgi edinebilir.
http://www.hho.edu.tr web sitesidir.
(bkz: hava harp okulu marsi)
tüm yeşilyurt sakinleri adına, "ulan son bir aydır kafamızı siktiniz" demek istediğim, 19 mayıs'a hazırlık için sabahtan akşama kadar bando dinletisi sunan kurum.

allah başımızdan eksik etmesin tabi. çelik kartallarım benim.

edit: bir kaç dakikadır ilk defa dikkatlice inceliyorum bando sesinin geldiği yönü. hamdullah suphi tanrıöver ilkokulu tarafından da geliyor olabilir. "ama ilköğretimin ne işi olur 19 mayıs'la" diye düşünmeden de edemiyorum. havacı gençlerin günahını almış olmayalım. içime kurt düştü. dur ben bir boy gidip geleyim şu harp okuluna doğru.
yeme,içme,harçlık,barınma gibi tüm ihtiyaçların okul tarafında karşılandığı mekandır.üst düzey pilotlarımızın yetiştiği nadir ve nadide okuldur.Türkiyenin en modern okuluna ve kampüsüne ait olduğu söylenir.ayrıca mezun olunduktan sonra oyak(ordu yardımlaşma..),sağlık,sosyal tesis gibi birçok imkanın sunulduğu,kısacası öğrencilerine hakkıyla gül gibi bakıldığı,öğrencilerinin de bu ilgi ve alakaya layık olduğu kurumdur.eğitim süresince spor ve sanata da özel bir eğilim yapılmaktadır.konserler,tiyatrolar,futbol,masa tenisi,yüzme ve aklıma gelmeyen birçok spor dalı ve sanatsal faaliyetler ile öğrenciler tanıştırılır.okulda hayat genç kartallar için saat 06.30 da başlar ve kahvaltı ardından akademik dersler verilmek üzere gün devam eder.boş kalan vakitlerde kapsamlı kütüphanesi,açık ve kapalı spor salonları,cafesi,sinema salonları ve birçok sosyal tesisi öğrencilere hizmet verir.psikolojik baskının çok olduğu söylenir fakat psiko danışmanlık 24 saat öğrenci için çalışır.dert ve sorunlarına ortak olur ve çözüm arar.haftanın 5 günü okulda bulunulur.hafta sonları ise izinli olarak dışarıya çıkılabilir.hava harpte değil fakat kara harp okulunda okuyan akrabam ''hafta sonları dışarıya çıkmak canımız istemiyor.okulda vaktin nasıl geçtiği belli olmuyor eylenceli yani'' demişti.üst sınıfların altlarını ezdiği söylentisi palavradır.kanuna göre bu eylem suçtur.zaten düşünüldüğünde silah arkadaşların onlar.ayrıca sen rahat durursan kimse bişey diyemez.ilk zamanlar zorlanılabilir fakat asker ocağı sonuçta.ülkemizin birlik ve bütünlüğünü koruyacaklarsa tabiiki sıkı ve zorlu bir eğitimden geçeceklerdir.biz onlara emanetsek hakkını layıkıyla yerine getireceklerdir.kıymetli subaylarda bunların farkındadırlar.hava harp okuyacaklara şimdiden başarılar..
(bkz: hho icin psikomotor testi gecme onerileri)
harp okulu sınavında başımdan geçenleri anlatayım.
sene 2006.
ilk başta uyduruk bir sağlık muayenesi yaptılar sonra zar zor beden eğitimi sınavını da geçtim.
sonra bilgisayarda joistikle oyun tarzı şeyler yaptık, neyse onu da geçtim.
3 aşamalı mülakat vardı. önce tek başına kurulu karşısına geliyorsun, benim bu mülakat baya uzadı terör sorunlarına girdik,
başörtüsüne sorununa girdik. sonra albayın biri dediki "başbakan olsan türbanla ilgili ne yaparsın" bende başörtüsünü serbest bırakırım, herkes inançlarının gereğini yapmada özgürdür dedim.
neyse sonra 5-6 kişi grup oluyosun size bir konu veriliyor onu tartışıyorsunuz. bunu da geçtim.
en son komutanın karşısına geliyorsun, son kararı o veriyor galiba. bana dediki "başbakan olsam türbanı kaldırırım demişsin, atatürk türk anasının yüzü aydınlık olur demiş. atatürk sence yanlış mı düşünüyor"
bende siz o sözden yanlış anlam çıkarıyorsunuz dedim. atatürk orda türk anasının temiz, namuslu olmasından bahsetmiştir dedim.
sonra bir kağıt geldi. "aranan kriterlere uymuyorsunuz" diye, ve elendik.
anadolu kartalları filmiyle gaza gelip girmek için çalışmaya başladığım istanbuldaki askeri okul.
Şanlı teğmenlerimizin mezun oldugu şanlı ordumuzun tegmnlerının yetıstıgı okul.
Giremeyenlerin bok attığı okul.
tayyare mektebi. 2007 yılında başvurup mülakatına gitmiştim. aşamaları sırasıyla renk körlüğü testi, 400 m. koşu, bir dakika mekik(ne kadar çekersen o kadar iyi), karışık hız testi(50 sn. koordinasyon testi), kartal duruşu(40 sn. barfiks pozisyonunda kollar bükük havada asılı kalma), psikomotor testi(bilgisayarda simülasyon yeterlilik, refleks ve hafıza yeterliliği), kişilik testi(bireysel sözlü mülakat) idi. psikomotor testinde hayalleri bırakıp dönmüştüm baba ocağına canımız sağolsun.
askeri pilot yetiştiren yegane okul.

geçtiğimiz yaz mülakatlarına katılmıştım girerim ümidiyle ama olmadı. şimdi oraya başvuracak pilot adaylarına başlıca nelerle karşılaşacaklarını anlatayım.

ilk olarak bu aylarda ön başvurunuzu yapmanız gerekiyor(internet sitesinden takip edin), daha sonra ygs baraj puanı açıklanıyor ve sizin ygs 1-2-5-6 puan türlerinin birinden barajı geçmiş olmanız gerekiyor.
sonrasında bana bir zarf geldi, çok sevinmiştim o sıra, koskoca hava harp okulu üşenmeden bana zarf yollamış he diyordum. içinden "sevgili mavi adam..." ile başlayan bir mektup ve broşür çıktı. mektupta beni okulda görmek istediklerini anlatmışlar.
neyse gün geldi ve saat 07.00 de okulda olduk. ilk önce 30 kişilik manga yaptılar bizi. bahçe çok kalabalıktı, bizim gibi 15-20 tane manga vardı sadece gördüğüm olarak. biz beklemeye geçtik ve yeşil çimenlere oturduk. o sıra dingilin biri sigara yaktı, neyse ki komutan görmedi, görse ne yapar onu da bilmiyorum.

daha yeni geldiğimiz için kimseyle de konuşmuyorum yabancı gibiyim ama bilmiyorum ki herkes öyle. neyse sonra 4. sınıf bir teğmen geldi ve bizi dosya işlemleri için biyere götürdü. orada da yarım saat civarı bekledik. ankaradan yunus emre diye birini tanıdım o sıra.

işlemler halledildikten sonra kahvaltı yapmaya gittik saat 8 buçuk civarı. kahvaltıda karper peynir, yarım domates, yarım salatalık ve bayat ekmek vardı. çok bayat değildi ama insanın canı yemek istemiyordu ben de pek yemedim.

kahvaltıyı yaptıktan sonra ön sağlık için biyere götürdüler bizi. soyunduk. bir katta 200-300 tane erkek sadece şortla duruyordu. ön sağlıktan sonra bizim elemanı bir daha göremedim elenmiş sanırım. ben ise geçmiştim ilk aşamayı.

saat 3 falan olmuştu bizi bedensel yeterlilik için spor salonuna götürdüler. şimdiki manga 20 kişilikti ve hepsi farklıydı. ama bunlarla kaynaşmam zor olmadı, kayseriden malatyadan arkadaş edindim.

o sıra karnım acıkmıştı gerçekten. ama ben aç karnına da yaparım diyerek cesaret aldım.
ilk olarak atlama zıplama gibi şeyler var çok kolay, orda takılan olmadı. sonra mekik yaptırıyolar. bir dakika içinde 30 alt sınır olmak üzere ne kadar çok yaparsan o kadar puan. ben 52 tane yaparak tam puanı kapmıştım.

barfikste asılı kalmak diğerlerinden daha zor. 30 saniye alt sınır oluyor. bundan elenen epey kişi vardı ama tekrar deneme hakları oluyor.

bunlar yavaştan yormuştu beni, karnım da iyice acıktı ve koşacak halim yoktu.
ha bi baktım koşu başladı, 400 metreyi can havliyle koştum ama barajın altında kalmadım yine.

totalde spordan iyi başarı sağlamıştım. sporu geçtikten sonra artık senin bir hava harp okulu dosyan olmuş oluyor.

sonrasında ise psikomotor testi denilen yere gidiyorsun. lan yine başka bir grup vardı yanımda, artık hemen muhabbete girmeye başladık onlarla, hiç tanımadığın kişiyle direkt kanka oluyosun.

saat akşam 7 oldu. karnım nasıl aç anlatamam, sabah yemediğim o bayat ekmeği yemeyen kafama küfür ediyorum. üstelik hem beden olarak da yorgunsun, iyice sinirli birine dönüşüyorsun o an.

psikomotor testine bu kafayla girdik. 13 haneli bir sayıyı 5 saniye içinde aklında tutmaya çalışıyorsun ve daha sonra bunu yazıyorsun. neyse ki ezberim iyi yaptım onları ve daha binbir türlü beyin egzersizi yapacak oyun oynuyosun ve sonunda belli bir puan elde ediyorsun.

iyi geçti dediğim testte elendim amk. ben nerde hata yaptım sorusunu sormak yerine o aç karnımla oh be iyiki elendim dedim ve 13 saat aç olan bedenimi saat 9 buçukta hava harp okulu kapısından çıkardım.
Kazandım ama gitmedim tribini bizlere sunan yegane okul yıllar geçse bile insanı onure ediyor götü kalkıyor teşekkürü bir borç bilirim. Gene olsa gene yaparım.
girmek için can attığım harp okuludur.
Yıkılan hayallerin ve umutların okulu. Nice Türk gencinin çocukluk hayallerinin yıkıldığı nadide mekân. Aynı şey oluş sırasına göre Deniz Harp Okulu ve Kara Harp Okulu için de geçerlidir.
itü ve odtü gibi kurumlar varken zeki hiçbir öğrencinin hayali değildir.

itü uçak mühendisliğinden selam olsun.