bugün

parktaki rengarenk sırt çantalarıyla görülen cıvıl cıvıl biz gençlerin; avm açıldığında buranın müdavimi olacağımızı iddia edecek kadar düşmüş bir adamdır. yazık... bugün seni hadi uluengin kadar salak yaratmayan tanrı için ne yaptın?
Hürriyet'teki yazılarını takip edenler için Taraf'ta yazmaya başlaması hiç şaşırtmamıştır. AKP hükümetinin ilk gününden beri sıkı bir Türk düşmanlığı yapmaktaydı zati.
Bugün taraf'taki ilk yazısını yazdı:
Meğer aklında HEP Taraf varmış!

HADi ULUENGiN, TARAF'TA YAZDIĞI iLK GÜN SONSUZ MUTLULUĞUNU iFADE ETTi:
BUGÜNDEN itibare TARAF’ta yazmaya başlıyorum ve sonsuz mutluyum.

Mutluluk gibi iddialı bir kelimeyi bilhassa kullandım. En dürüst ruh hâlimi yansıtıyor.

Üstelik âdetim değildir, yukarıdaki büyük sözü sarfetmekle ne kimseye yağcılık (!) yapmak, ne de ortaya beylik lakırdı atmak niyetindeyim.

Zaten başta Ahmet, Yasemin ve Alev olmak üzere bütün mahrem çevrem şahittir ki, daha beş yıl önce ve gazete henüz rotatif kokmadan aklımda ve fikrimde hep TARAF vardı.

Şimdi kısmetmiş ve tekrar sonsuz mutluyum. Peki de, neden?

http://www.taraf.com.tr/h...-taraf-ta-taraf-olmak.htm
bugünden itibaren taraf gazetesi'nde yazmaya başlayan köşe yazarı.
Hadi Uluengin adlı yazar(!) da Taraf'ını seçti… Kim bu Hadi Uluengin? Okuyacaklarınız karşısında çok ama çok şaşıracak, büyük bir ihtimalle de mideniz bulanacak. işte Hadi Uluengin gerçeği:

Bir iki ay öncesine kadar Hürriyet'te yazan Hadi Uluengin, Ahmet Altan yönetimindeki Taraf'a katıldı.

Uluengin, 1 Haziran'dan itibaren Taraf'ta yazacak…

Taraf'ta birkaç gündür duyuruları yer alıyor.

Peki kim bu Hadi Uluengin?

1951 istanbul doğumlu..

1978-79 yıllarında Aydınlık Gazetesi'nin Brüksel Temsilcisiydi.

Bürüksel temsilciliği görevini, 1983-91 yılları arasında Cumhuriyet ve Güneş gazeteleri için yaptı.

1991 yılında Hürriyet'te köşe yazmaya başladı.

Birkaç ay önce Hürriyet'ten ayrıldı.

Halen Brüksel'de yaşıyor.

Şimdi de Bürüksel'den Taraf'a yazı gönderecek.

Yazarın o ulu(!) entelektüel birikiminden bundan böyle Taraf okurları faydalanacak.

KIZIYLA iLGiLi YAZDIKLARI

Hadi Uluengin'in Hürriyet'teki geçmişi düşünüldüğünde ilk akla kızıyla ilgili kaleme aldığı yazısı geliyor.

Uluengin'in 2000'li yıllarda kaleme aldığı bu yazısı mide bulandıran cinstendi ve bugün bile halen hatırlandığında iğrendiriyor.

Uluengin, bu yazısında, kızının cinsel maceralarını anlatıyordu.

Hadi Uluengin, ergenlik çağına gelmiş kızının “artık sevgilisi ile yatmaya karar verdiğini” söylediğini; kendisinin de, “hastalık ve hamilelik tehlikesine karşı dikkat etmesi kaydıyla bunu izin verdiğini” anlatıyordu.

TENCERE YUVARLANDI KAPAĞINI BULDU

Böyle bir kişilik olan Hadi Uluengin'in artık Taraf'ta yazacak olması “tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” şeklinde yorumlandı. Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın da cinsellik konusunda sapıkça yazılarının olduğu biliniyor.
Dünkü "Statüko ve Arap devrimleri" adlı yazısında yine saçmalamış ve ilk Kurşun sitesi yazarlarından Sinan Meydan'dan "Hadi Ordan. Arap Devrimleri Ulusalcıları ürkütmüş müş" başlıklı yazısıyla hak ettiği yanıtı almış yazar.

Bu Hadi Uluengin'in yazısı: http://www.hurriyet.com.t...asp?yazarid=22&gid=61

Bu da Serkan Meydan'ın yanıtı: http://www.ilk-kursun.com...ri-urkutmus-mus%E2%80%9D/
süheyl batum a çakayım derken mao ya çinli katil diyen kişi.
zavallı..
(bkz: çanakkale savaşına arbede demek)
erkek arkadaşıyla buluşacak kızına prezervatif aldığını okurlarıyla paylaşabilen geniş fikirli yazar.

"YAZAR Hadi ULUENGiN

On yıl önce kızımın cinselliğiyle ilgili yazım kıyamet koparmıştı

Kızımın cinselliğine ilişkin olarak on yıl önce Hürriyette yazdığım bir yazı o sıra kıyametler kopartmıştı. Hatta, kıyamet ne kelime, skandal yaratmıştı. Nedeni mi?

Çünkü, o sıra artık ergenlik çağına gelmiş olan kerimem aramızdaki ilişkinin samimiyet ve dürüstlüğüne güvenerek, bana, artık sevgilisiyle yatmaya karar verdiğini söylemişti. Ben de, AIDS ve hamilelik tehlikelerine dikkat etmesi kaydıyla, kendisinin özgür ve sorumlu olduğu cevabını vermiştim. Bunu gazetedeki sütunuma aktarınca da af buyurun, pezevenkliğimden (!) bile dem vurmak cüretini gösterenler çıktı.

Oysa, tabii ki haklıydım! Ama eğer ortada bir yanlış (!) varsa, o yanlışı belki benim fazlasıyla öncü ve aykırı davranmam oluşturmuştu. Zaten özünde tabu addedilen cinsellik gibi konuyu bir de üstelik baba kız, ebeveyn evlat çerçevesine taşımak fincancı katırlarını ürküttü. Sahte bir ahlak anlayışı sarsıldı.

Fakat inanıyorum ki aynı yazı bugün yayınlanmış olsa gayet sıradan sayılır. Zira aradan geçen süre içinde Türkiye toplumu, dolayısıyla da o toplumun ahlaki kıstasları hızla değişti ve dönüştü. Bana göre de mutlaka ve mutlaka iyiye ve sağlıklıya doğru dönüştü. Yani şimdi daha az ikiyüzlüyüz ve daha çok dürüstüz. Çocuklar olarak da ebeveynler olarak da... Hayatın temel öğelerinden birisini oluşturan ve aslında herkesin bildiği cinselliği normalleştirmek konusunda hem ebeveynler, hem onların çocukları olarak yabana atılmayacak mesafe kat ettik. Birazcık Beyoğlunda gezinerek pırıltılı ve önyargısız bir gençliği seyretmek; yahut, yine genç radyolarda yapılan prezervatif reklam ve uyarılarını dinlemek, yukarıdaki harikulade dönüşümü saptamaya yeter !

Ne mutlu! Sağlıklı ve sorumlu, dolayısıyla özgür bir cinsellik yaşayacak olan çocuklarımız için de ne mutlu; artık onlara bu ortamı hazırlamak olgunluğuna erişen biz ebeveynler için de ne mutlu!"
bir kaç gün önce köşesinde Cumhuriyet Gazetesi'nin milli maç yerine ulusal maç deyimini kullanmaya başladığını yazan, bunu da neo-ittihatçı ulusalcı dediği ideolojiyle ilişkilendiren liboş.

cumhuriyet'in bunu on yıllardır böyle yazdığını öğrenince, bugünkü yazısında, sıçtığı bu boku kendi deyimiyle dobra dobra temizleme gayretine düşmüştür.

dervişin fikri ne ise zikri odur. ulusalcı dalgayı aşacağız diyen fethullahçılarla düşüp kalkan bu cumhuriyet düşmanları ne kadar gizlese de yüzlerini, maskeleri böyle düşüveriyor.

http://hurarsiv.hurriyet....d=22&tarih=2010-01-06
http://www.hurriyet.com.t...r/13424827.asp?yazarid=22
her gün yazdıklarıyla beni hayrete düşüren kişiliksiz yazar. (bkz: hadi canım sende)
ellinci yaşında, kızı tarafından bir şiirle kutsanmış ve kendi ifadesine göre çok mutlu olmuş insan. şiir için (bkz: un homme de 50 ans)
faşist gazetenin liberal yazarı.
bilgi içerikli olmayan, mantıksız ve fikirsel anlamda bomboş yazılar yazan yazar veya kapıcı, manav da olabilir. sanırım birinin yeğeni, kuzeni veya damadı falan da olabilir.

hürriyet gibi bir gazetede ne işi olduğunu yıllardır anlayamadığım süngerimsi, garip.
liboş kadrosundan hürriyet'te yer alan yazarımsı.

hürriyet gazetesi'nin iktidara yanaştığı zamanlarda bu abi kükremeye başlar. iktidardan uzaklaşınca gazete bu abimiz söner. bir yerde karşılaşırsak kaç paraya yazıyorsun diye soracağım. ilerde param olunca lazım olur belki.
yazilarinda kullandigi eski kelimeler zaman zaman sozcuk dagarcigimizi gelistirir. okunacak kiymette bir yazar olarak addedmesem de, pedersahi kelimesini ogrendigim yazardir kendisi. bu da boyle bir animdir.
hadi ulu engin daglara tırmanalım iğrenç esprisine sözlüğü maruz bırakmamı sağlayan isme sahip kişi. *
düşüncelerini sanki başka dilde yazıyor: hiçbir şey anlatamıyor, ne dediği anlaşılmıyor.
uzun cümlelerle okuyucuyu sıkan, acaip bir yazardır.
Hani vardır ya "Biliyorum" havalarında girer, bildiği bir şeyler de vardır fakat bir yerden öyle bir tökezler ki o önceden takındığı "biliyorum" havasını da bozamaz işte o tiplerdendir kendisi... yazık ya.. yıllardır gazetede yazar, vakt-i zamanında Mao'cu idi, daha sonra günü gecesi Belçika'da geçti, ama komünizm ve anarşizm sözcüklerinin, bırak ideolojik anlamını, sözlük anlamını bile bilmez kendisi... helal sana be hadi uluengin, hadi hadiiii allah versin..
(bkz: #3969863)
gerçeklerin görülmesini sağlamak için güzel bir çalışması olan hürriyet gaztesinin güzide bir yazarı. işte o çalışması;

http://www.hurriyet.com.t...ar/8598745.asp?yazarid=22
Bugünkü yazısında ( http://www.hurriyet.com.t...22&gid=61&sz=8077 ) devrim, ihtilal ve inkılap kelimelerinin aynı anlama geldiğini söyleyerek süper brüksel lahanası tarzındaki beyninin mevyalarını gösterebilmiştir.
bugünkü yazısında kemalistlere fena halde ayar vermiş köşe yazarı.
http://www.hurriyet.com.t...2&gid=61&sz=97802

"Çünkü, o Kemal Atatürk ancak ve ancak "Atatürkçü" ve "Kemalist"lerden; artı, somurtuk heykellerden; artı, "sirrüs" bulutlardan; artı, bütün put, ikona, tabu ve fetişlerden; artı, Yayla'yı hapse mahkûm eden yasalardan arındığı ve insanileştiği ölçüde b-ü-y-ü-ktür! "
aydın doğan müridi, ertuğrul özkök'ün sağ kolu ve jurnalcisi..
çok uzun cümleler kurarak yazı yazan, 15 satırlık cümlesine bile rastgeldiğim, şimdi biraz daha yalın bir dille yazan hürriyet gazetesi yazarı.