bugün

her türlü devlet biçimini ve organını reddeden, insanı vicdanından başka bir şeyle yönetilmesine karşı çıkan düşünce.
Kuralların kişiyi kuralsızlığa ittiğine inanan düşüncedir.
sinirlari, siniflari, dayatmayi, tahakkumu kabul etmeyen, diger dusunce kuramlari gibi bir liderin onderliginde toplanmaya gerek duymayan, aksine bu basiboslugu seven ve buna doymayan insanlarin anlatildigi, masallarin en guzeli. annelerimize,babalarimiza dayatildigi gibi hirsizlik,ugursuzluk degil de reddetmenin dayanilmaz hafifligi diyelim biz.
sanilanin aksine kirip dokmekten ibaret olmayan oldukca humanist ve iyimser bir bakis acisina sahip olan dusunce tarzi. kisilerin kurallar ve baski olmadan da bir arada yasayabilecegine inanir.utopiktir cunku henuz insanlarin egolarindan siyrilabildigi, ustun olmayi arzulamadigi ve gucu ele gecirdigi takdirde zayifi ezmeye tesebbus etmeyecegi bir dunya soz konusu degildir. belki bir gun...
egemenliğin olmaması.
Düzensizlik düzeni.
insanın insanı yönetmesini istemeyen bir düzendir.tabi ki insanların kendini yönetebileceği konumda olabilmesı şartıyla.kominizm ve sosyalizm ile yakın akrabadır.burada insan mutlak özgürlüğü yaşar,yönetilmez,tabu yoktur ama yine de toplumu belli başlı değerleri yönetir.polis olmaz bu düzende kesinlikle çünkü insanlar suçun ne olduğunu öğrenmiştir.
ütopik bir düşüncedir.türkiye de uygulanması sakıncalıdır.rüyadır,cennettir.
(bkz: anarchism)
adini yunanca da yonetim anlamina gelen arch ve -siz eki olan an in birlesiminden alan dusunce tarzi.
anarsizm; asla ulasamayacagınız ama ısıgıyla dogru yolda yuruyeceginiz yıldızdır.

utopyanın en guzel halidir. anarsist toplumda hersey herkesce yonetilir. yani aslında hersey kendi kendini yonetir.

anarsizm bir duzensizlik hali degildir. aksine ideal duzenden dogmus yonetim anlayısında duzeni saglamakla gorevli kurumları ilga eden mutlak ve ideal duzenler sistemidir. bugune kadar alısılageldigimiz devlet yonetimiyle ilgili utopyalarının aksine anarsizm fikri bireye de yonelir. zira anarsizmin yonetim sekli bireylerin ortak irade ve ideallerinden ibarettir.

anarsizm fikri esasen bir cennet fikridir. herkes mutludur, adalet mutlaktır, gunluk telasların hicbiri orada yasanmaz, herkes sorumludur ve en guzeli insanı baskılayıp, sınırlayan kamu duzeni (politea) yoktur.
(bkz: siyahi dergisi)
yonetilmek,ne hakki ne kerameti ne de iffeti olan yaratiklar tarafindan izlenmek,sorusturulmak,gozetlenmek,yonlendirilmek,yasalara uydurulmak,duzene sokulmak,kapatilmak,telkinlerce ve vaazlara maruz kalmak,denetlenmek,yorumlanmak,degerlendirilmek,sansure ugratilmak ve komuta edilmektir.yonetilmek,kisinin her hareketinde,her eyleminde ve yaptigi her islemde,mimlenmesi,kaydedilmesi,nufus sayimina tabi tutulmasi,vergilendirilmesi,damgalanmasi,fiyatlarindirilmasi,degerlendirilmesi,patentininalinmasi,yetkilendirilmesi,musaadeye tabi kilinmasi,tavsiye edilmesi,ihtar edilmesi,men edilmesi,dogru yola sokulmasi ve duzeltilmesi anlamina gelir.Hukumet, haraca baglamak,terbiye etmek,fidye odemeye mecbur birakilmak,somurulmek,tekellestirilmek,gasp edilmek,baski altina alinmak,gizemlilestirilmek,soyulmak anlamina gelir;butun bunlar kamu yarari ve halkin cikarlari icin yapilir.daha sonra,ilk direnis belirtisi ya da sikayet sozcugunde,kisi baski altina alinir,takip edilir,apar topar alinip goturulur,dovulur,bogularak idam edilir,hapse atilir,vurulur,makineli tufekle taranir,yargilanir,hukum giyer,surgune gonderilir,kurban edilir,satilir,ihanete ugratilir ve ustune ustluk bir de kucuk dusurulur,alay edilir,kizdirilir ve onuru kirilir.hukumet iste budur;onun adeleti de ahlaki da budur!

PIERRE JOSEPH PROUDHON

yazilarindan anlasildigi gibi anarsizm devlet kabul etmez.
herkes terörü anarşizmin yan ürünü olarak kabul etse de anarşizmin terörle ilgisi yoktur. Şöyleki anarşist düşünce, insanın doğasının iyi olduğuna inanır. Lakin anarşistler ezilen her sınıfın yapması gerektiği gibi ellerine silah aldıkları zaman terörist ilan edilmişlerdir. Oysa terör kavramı insanların gözünü korkutmak için dahaa doğrusu bir koz olarak kullanılır vr bu durumda pkk da El kaide de anarşist olmaktadır. Lakin bu örgütlerin bir manifestosu vardır bu manifestolarını uygulamaya çalışmaktadırlar o yüzden bu örgütlere kesinlikle anarşist denmemelidir.
bakunin in yarattığı hiçliktir.
(bkz: anarşist)
(bkz: converseli anarşist)
Anarşizm nedir?
kaynak: http://www.sifir.org
1. Anarşizmi politik bir görüş olarak sınırlamak çok ciddi bir hatadır. Anarşizm hayatın tümünü içine alan bir bilinç ve felsefedir.
2. Anarşizm -varsa- Adem ve havvadan beri olan bir felsefedir. Onların ilk emirleri yerine getirmeyip Cennetten kovulmalarıyla sonuçlanan eylem ilk anarşist eylemdir.
3. Anarşizm kanunları da reddetmek de değildir. Anarşizm kanunları acımasızca sorgulamak demektir. iyi bir anarşist sorgulamalarının sonuçlarını eyleme dönüştürendir.
4. Anarşist fikirlerinin olgunlaşmasını beklemeden doğru bildiği değerler için gözükara savaşa girişir.
5. O kendi fikirlerinin de esiri değildir. Çünkü fikirler de kanunlar gibi tabu değildir. Çünkü kanunlar da bir zamanların doğru olması muhtemel fikirlerinden üretilmiştir. Bu yüzden kendi fikirleri de dahil hiç bir fikri tabu olacak, kanun olacak değişmezlikte ve kutsallıkta görmez.
6. Ancak anarşist için değişmeyecek düsturlar da yok değildir. Özgürlük, adalet, doğa ile senkronize hayat, hümanizm, insan fıtratına uygunluk onun fikirlerinin mihenk noktasıdır.
7. Anarşizmin sahası sadece siyasi arena değildir. Anarşist bakış; "kendisiyle", ailesiyle, toplumuyla, geçmişle, ideolojilerle, geleneksel dinlerle, taasupla, muhafazakarlıkla, yozlukla, kalitesizlikle, yoksullukla, fırsat eşitsizliğiyle, cinsel sömürüyle, kılişelerle, yanlış tanımlarla, ... mücade eder.
8. Sosyalizm başta gelmek üzere Kapitalizm, Teizm, bürokrasi, hiyerarşi, tüketici toplum onun siyasi düşmanlarıdır.
9. Anarşist bilinç, yanlışlara karşı öncelikle kropotkinde ifadesini bulan “karşılıklı yardım” mantığı ile işbirliği, paylaşım, ödün verme, modifiye etme eğilimindedir. Ancak bunun sonuçsuz bir eylem olduğunu anladığı anda duraksamadan “yıkmak ve yeniden inşa etmek” politikasını faaliyete sokar.
10. Totem, tabu, dogma olma potansiyeli olan fikirler öncelikle bilinç esareti yaratır. Sonra da fizik esareti getiren kanunlara kaynaklık eder. Bu yüzden insan ürünü hiç bir fikir mutlak ve ebedi değildir. Fikirler lüzumu görüldükçe üretilir, ömrünü tamamladıktan sonra da dönüştürülür yada yok edilir. Hiç biri baki ve tartışılmaz değildir.
11. Kutsal, mutlak, vazgeçilmez, dogma, adil olmayan, yasak, galip gelmek, ezmek, yenilgi, kanun, mecburiyet sıfatları anarşist fikirlerde yeri olmayacak kelimelerdir.
12. ilk ve en önemli adım beyinlerin özgürleştirilmesidir. Anarşist eylemcilerin yakın dönemdeki amaçları „sırasıyla“ eylem planında belirtilmiştir. Bunu temel alarak eylem üretebilir yada kendi özgür/özel eylemliliğini arkadaşlarıyla ortak tartışarak ortaya koyabilir.
13. Mutlak hüküm yoktur. Dolayısıyla anarşistin tutarlı olmak gibi bir sıfatı olmak zorunda değildir. Hatta iyi bir anarşist sürekli kendini yeniler ve yanlışlarını geriye atarak onlardan vazgeçer. Tutarsızlık sağlıklı, yaratıcı düşüncenin göstergesidir.
14. Anarşistler evrime ve onun milyarlarca yıldır geliştirdiği sonuçlarının başarısını kabullenir. Dolayısıyla insan, toplum, hayvanlar ve tabiat üzerine çözümler üretirken doğa yasalarını kulanmaya çalışır ve fikirlerini bunlarla sınarlar.
15. Zannedilidiği gibi anarşi, düzenin yokluğu anlamına gelmez, idarenin olmaması anlamına gelir. Anarşistler iktidar ve hükmetmenin [ing. domination, tahakküm] toplum için gerekli olduğu fikrine karşı çıkarlar; ve bunun yerine daha işbirlikçi, hiyerarşi karşıtı toplumsal formları, politik ve ekonomik örgütleri savunarak tahakkümün olmadığı düzenleri amaçlar.
16. Gücün olduğu yerde özgürlük olmaz. Bu yüzden gücü varedecek dinamikler ortadan kaldırılmalıdır.
17. Anarşistlerin nihai amacı kaos veya düzensizlik değidir. Bunun yerine, bireysel özgürlük ve gönüllü işbirliğine dayanan, otoriteler tarafından yukarıdan aşağıya dayatılan bir düzensizlik değil, aşağıdan yukarıya doğru olan bir toplum yaratmak isterler.
18. Anarşizm için gerçek amaç özgürlükler olduğu için, anarşist pratik kendine zarar vermesi pahasına bile olsa özgürlüğe muhalif hareket etmez. Özgürlük amacıyla çeliştiğinde, gerekirse kendi kurumlarını bile kolaylıkla fesh etme yoluna gider.
anarşizm in tarihsel gelişimini en kapsamlı biçimde anlatan, anarşizmle ilgilenen herkesin kulaktan dolma bilgilerle yetinmek yerine mutlaka okuması gerektiği bir george woodcock kitabi.
ingilizlerin tek kadim kuralı olan "kurallar yıkılmak içindir" görüşünü temel alan toplumda her türlü otoriteyi,yönetimi,kurumu yok sayan bir akımdır.Komünizm akımının çok daha gelişmişi ve keskin çizgileri olan bir akımdır.Ama tehlikeli bir akımdır en azından Türkiye'de 1965-1985 yılları arasında olanlar bu akımın doğurduğu sonuçlardır.
diğer sistemlerden temelindeki insana inanç ve güven yüzünden farklı, aslında inançtan bile daha inançlı, gerçekleşmesi için herkesin peygamber olması gereken sistem, felsefe. eğer dünyaya anarşi getirmek gerekiyorsa bunu anca herkesi süper zeki yaparak ya da herkesi öldürüp tüm kanıtları yok ederek başlanabilir. başka bir yolu yoktur. ütopiktir. anlayanı azdır.
anarşizmin sorunu "teorisizlik teoridir."de yatmaktadır. Elbette böyle bir şey dememiştir bir anarşist fakat bakunin,proudhoun gibi anarşistlerden bu anlam çıkmaktadır. Özel mülkiyet hırsızlıktır desede bakunin bunun nasıl olduğunu bir türlü teorik anlamda oturtamamıştır ve bu yüzden marksistler tarafından yerin dibine sokulmuştur. Örgütsüz bir mücadeleyi savundukları ve terör-anarşi yoluyla iktidara gelmek istediklerinden komünistler tarafından yerle bir edilmeye çalışılmıştır düşünceleri. Marx ve Engels'e göre bu sınıf mücadelesinin reddidir. Ve bu tarz bir mücadele küçük-burjuva hareketidir.daha sonra sol sapma olarak adlandırılacaktır lenin ve arkadaşları tarafından.fakat şu bir gerçektir teorik olarak anarşizm komünizm tarafından terin dibine sokulmuştur,pratikte ise kapitalizm maalesef hepsine birden...yazık çok yazık halbuki ikisinden birinin kazanması daha rahat gibi gözükmektedir.*
Disiplinsiz liberal sisteme benzemektedir.
anarşistlerin harekete geçmekte zorlanmasının en büyük sebebi anarşizmin global manada yanlış anlaşılması ve tarihin bu güne gelene kadar sınıfları, devleti yaratması haliyle de cennet'in dünyada yaratılmasının imkansız olması inancıdır. anarşistler tam bu noktada diğer sistemleri benimsemiş insanlardan ayrılır. zira yaptıkları* kutsal bir şeydir ve onlara hiçbir şey kazandırmaz. buradan da anladığımız gibi anarşizm yenilmeye mahkumdur çünkü şu şekilde gelmiş, sınırlar -ırklar- belirlenmiş bir dünyada, hayat mücadelesinin ön plana çıktığı ve sosyalliğin bir gereklilik haline geldiği şu dünyada insanların gözünde zaman kaybı ve oluru olmayan bir sistemdir.

son olarak da insanların harekete geçmesi için öncelikle bazı şeylere inanması ve tabuları yıkması gereklidir. bu, şu an için imkansızdır.
türkiye gibi yapılan her eylemin sorumlusu olarak görülen ama aslında bir çoğunun sahip olmadıkları düşünce
guce ve sisteme karsi elestirel bakisi getirebilmek...bir kitapta okuduguma gore amerikanin bu kadar guclu olmasinin sebebi anarjik ve maceraperst avrupalilardan kurulu olmasi
çeşitli konularda anlaşamamaları nedeniyle kandi aralarında düşmanlaşan anarşist gruplarda mevcuttur.örn; anarşist-komünizm, hristiyan anarşizm, anarko-kapitalizmgibi

(bkz: peter alexeyevich kropotkin)
(bkz: oscar wilde)
(bkz: emma goldman)
(bkz: max stirner)
(bkz: mihail bakunin)
(bkz: ursula k le guin)
(bkz: michel foucault)
Başta devlet olmak üzere bütün baskıcı kurumları ortadan kaldırmayı öneren öğreti.

Anarşizme göre devlet egemen sınıfın çıkarlarını korumakla görevlendirilmiş gereksiz bir kurumdur. Özgürlüğü gerçekleştirmek için en başta devlet yıkılmalıdır. Devlet hiçbir zaman yeni bir toplum çağını başlatmak için kullanılamaz. Temsilcilik, gerçeklere dayanmayan bir düşçülüktür; bu gibi düşçülükler insanları insan dışılığa dönüştürür. Baskı yerine özgür işbirliği, korku yerine kardeşlik ve sevgi gerçekleştirilmelidir. Devlet yerine işbirliğinin doğuracağı dernekler ve bu derneklerin birleşmesiyle meydana gelen federasyonlar kurulmalıdır. Uyum bu birleşmelerin doğal dengesiyle gerçekleşecektir. Çeşitli birlikler her an yön ve biçim değiştirerek her an etkin yönü ve biçimi kullanacaklardır. Devlet ile birlikte her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir. insan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir vatandaş olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak dinsel törenin otoritesinden kurtulmalı ve özgür bir gelişme olanağına kavuşmalıdır. Bütün insansal yetenekler ancak başsızcı (anarşist) bir toplumda, hiçbir baskıyla engellemeksizin, özgürce gerçekleşebilir.