bugün

Almanya'nın Berlin duvarı yıkılmadan önceki döneminde kalp krizi geçirip komaya giren anneni, 8 ay sonra uyandığında duvarın yıkılmasıyla şoka girmemesi için, oğlunun her türlü düzeneği kurduğu bir politik-komedi. Mesajını sinsice veriyor yani. Avrupa film ödülleri en iyi film ödülünü almış zamanında, gayet zekice yazılmış senaryosuyla güzel bir film.
kapitalizmin doğu almanya'da kendini göstermeye başladığı dönemi başarıyla ve zannımca yapılabilecek en ilginç şekilde işlemiş, içerisinde komedi unsurları barındırsa da aslında dram sayılası gereken etkileyici bir film.
yönetmenliğini wolfang becker yapmış, daniel brühl ve katrin sass başrollerinde oynamıştır. ayrıca film, 2003 en iyi avrupa film ödülünün de sahibidir.
anne için yapılan masumane bir umut tacirliğinin hikayesi. kesinlikle izlenilesi bir filmdir.
müzikleri ünlü fransız müzisyen yann tiersen tarafından hazırlanan güzel bir film.
insanların hayatlarındaki keskin geçişleri son derece yalın bir dille ve teknikle anlatmayı başarabilmiş harikulade bir dram-komedidir. aynı şehirde, bölünmüş hayatlar sürdüren insanların, yıkılan duvarla birleşmeleri, kapitalizmin soğuk ve sevimsiz yüzünün tasfiri, sosyalist düzenin yarattığı insan figürü ve bir annenin, bir insanın yaşanan değişime ayak uyduramayışı, değişimi kabullenemeyişinin hikayesidir. filmde öyle sahneler vardır ki, bir an için, kendinizi o zamanı yaşamış, orda bulunmuş hissedersiniz. bu da tabi ki yönetmenin başarısıdır. filmin müzikleri de son derece etkileyicidir.

uzun lafın kısası, mutlaka izlenmesi gereken filmlerdendir "good bye lenin"..
good bye lenin...

-sevgilerimle; bülent arınç
zekice bir kurgu. guzel bi oyunculuk. kesinlikle izlenesi bir film.
biraz karanlik, kuytu ama leziz.
"uzun ve zorlu bir eğitim sonrasında ben alex kerner, almanya'nın ikinci kozmonotuydum. hiç kimsenin gitmediği kadar uzağa gidecektim. roket fırlatıldı."

"uzay bilimini insanlığın yararına nasıl kullanabileceğimi düşünüyordum. dünyaya geri inişimi annemin nasıl gurur duyacağını. roket fırlatıldı."

(bkz: alexander kerner)
bu filmi beğenenler emir kusturica nın underground ını da severek izleyebilir. zira konu olarak underground dan hafif bir esinlenme vardır.
almanya'nın yakın geçmişi üzerine bir film. fevkalade izlenilesidir. yann tiersen de amelie'de kullandığı bazı bestelerini bu filme yansıtmıştır. yani amelie için kullandığı müzikleri doğrudan bu filme gömmüştür.
komaya giren doğu almanyalı kadın, aylar sonra kendine geldiğinde almanya'da çok şey değişmiştir. berlin duvarı yıkılmış, doğu almanya'ya kapitalizm hızla sirayet etmektedir. ancak oğlu, onun üzülmesini istemediği için çevredeki herkesi de organize ederek yeni düzeni saklar. zaman zaman kadın, yaşanan köklü değişimlere dair ipuçları yakalasa da oğlu bir şekilde örtbas etmeyi başarır. bir uçağa iple bağlı olarak şehrin ortasından uçurularak taşınan lenin heykeli bence en akılda kalıcı sahnedir.
" oğlum sen eskiden de çalışırdın ama bu kadar yorulmazdın " repliğiyle vahşi kapitalizmi gayet güzel anlatmış bir filmdir.
sosyalizmden kapitalizme gecisin guzel anlatildigi bir film.
anne icin yapilabilecek seylerin sinirsizligini gormek de mumkun. *
bu entry nin yazıldığı gün saat 22 00 da cnbce de gösterilecek film. güzel filmdir, burnunuzun ucuna kadar gelmişken hemde altyazılı; kaçırmayın. yaklaşık olarak 2 saattir, reklamlarla 2,5 saat kadar sürer. yann tiersenin güzel tınılarınıda duyarsınız hem.
binbir gece hede hödesi yüzünden ayağıma gelmesine rağmen izleyemeyeceğim filmdir. hadi bu neyse de, trt 1'deki piyano piyano bacaksız'ı da izleyemeyeceğim.
ein film von:wolfgang becker daniel brühl katrin sass alex 8 ay boyunca komada kalan annesinden bir şeyleri gizlemek zorundadır, çünkü sosyalist doğu almanyanın önde gelen aktivisti olan annesi berlin duvarının yıkıldığını öğrenmemelidir zira, bir şok yaşarsa hayatından olabilir. alex hiçbir şeyin değişmediğine annesini inandırmak zorundadır.
2003 alman yapımı 121 dakika
naif bir filmdir. komadaki anne adeta gezegen değiştirmiş gibidir. çünkü sosyalist düzende kapadığı gözlerini kapitalist düzende açmıştır. film yapı açısından jacob'un yalanları ile büyük benzerlikler göstermektedir. ancak filmdeki bazı replikler son derece düşündürücü ve sorgulayıcıdır.
doğu almanya'nın da batılılaşma sürecini gerçekten güzel anlatmış filmdir. ve çocuğun hasta annesi için yaptığı fedakarlıklar takdire şayandır. izlenmesi gereken filmlerdendir.
film kadar müziklerinin de harika olduğu film.
berlin duvarının yıkılısından haberi olmayan annenin kandirildiği film. lenin heykelini gormesiyle sona eriyor.el sallıyor. good bye lenin.
1989 yılının doğu almanyasını konu almaktadır. avrupa film festivalinde sekiz dalda adayken hepsini de kazanmayı başarmıştır.
filmde ilk doğu almanya kozmonotu Sigmund Jahn'ın taksici olarak karşımıza çıkması da atlanmayacak bir kapitalizm yergisidir. filmin sonlarına doğru, esas oğlan alex'in stüdyosunda ve uzayın sonsuzluğunda Sigmund Jahn, yıkılan bir umudun yeni başkanı olarak yurttaşlarına insanlığın son umudunu ve bu umudun ne kadar da mükemmel olduğunu anlatır.
ayrıca (bkz: ev yapımı sosyalizm)
bende filmden arta kalanlar;bir çocuğun(alex'in) ne kadar anneyi sevebileceğinden çok bir arkadaşın(denis'in) arkadaş için neler yapabileceğini öğretmiş olması ve damaklarda turşu tadı bırakmış olmasıdır.

-batıdaki insanlar doğu almanyaya geliyor,onlara kalacak yer ayarlamak bizim görevimiz,yazlığımıza gidelim!
adı ve konusu itibarıyla çok şey vaadeden, ancak hollywood'un sabun köpüğü filmleri kadar yüzeysel olmasıyla hayal kırıklığı yaratan film.
doğu almanyada sosyalist düzenden kapitalist düzene geçişin hızını ve keskinliğini çok güzel bir şekilde vermiş filmdir. annesi kalp krizi geçirmesin diye eski sosyalist düzeni annesinin bulunduğu yerlerde sürdürmeye çalışırken aslında kendi istediği ülkeyi de tasvir eden bir gencin uğraşısı mizahi ve epik bir şekilde anlatılmıştır.
oyunculuklar ve replikler harikadır.
ayrıca film kapitalizmden sosyalizme geçsek biz nasıl olurduk diye düşündürür insana...