yerden bitme yarış arabalarının, etrafı araba tekerlekleriyle çevrilmiş özel yollarda yarıştırılması oyunu.
muhtesem bir eglence kaynağıdır go kart.. fren pedalının sadece 0.0000001 km yavaşlatması anlaşıldığı saniyeden itibaren dehşet verici olur..şayet fren pedalına basmaya lüzum da yoktur..türkiyede bulundan go kartlar her ne kadar akülü arabaları andırsa da gerçek go kartların tadından yenmeyeceği bir gerçektir
ankara ahlatlıbel'de de yapılabilecek 10-60 yas sınırı olan fakat 10 yaş için tehlikeli ve zor gibi görünen güzel aktivasyon.
anne ve baba ile gitmişseniz şu diyaloglar konuşabilirdir
kız: ben biniyorum , ya baba sorsana bi hızını falan
baba: tamam gidip sorayım. yalnız tehlikeli görünüyo
anne: binemezsinnnnnnnnn bindirmemmmm.
kız: ya ne var anne ya.ya uff araba kullanmıştım ben.
baba: ama hız sabitmiş. virajlar ve yokuşlar çok
anne: sen beni öldürüceksin. dün rüyamda kötü bişi olacak diye gördüm
kız: anne zaten ne zmn bişi istesem hep rüyanda kötü bişi görüyosun. nedense hep denk gelio
anne: binmiyosun
kız:biniyorum
baba: bak biniceksin,ama öğlen saatlerinde
kız:* **
anne : * hadi gidelim. ben rüyammm....
kız: öff ya
abla: bak orda sana göre bişey var ona bin sen. uygun sana. *ahahahaah
kız:hıhhh.
çankaya univ. alanına ait bir yerde mi ne pistini yapmışlar,küçücük gördüğümde piste miste benzetemedim ama orada da yapılacagını birilerinin düşündüğü hatta yaptığı aktivite,motorsporu kaba tabirle de f1-gp2 öncesi deneyim kazanma yolu.
süper zevk veren ama kaza yapınca cok acıtan oyun.. *
anadolu yakasinda guzel bi yer bilen varsa, bana yardim etmesini; hatta bu yaristan guzel bir zirve organize edilebilecegini teklif eder aradan cekilirim* dedigim, manyak zevkli yaris türü.
gazı asla kesmemeniz gereken spordur.kaptırdınız mı kimse yetişemez size, yapılan yarişlarda hafif olmanız birincilik sebebidir.
ayrıca kumburgaz celaliyede turkiyenin kapalı olarak en buyuk pistinde yapılan aktivitedir.şahsen ben gittim bindim de mekan guzel, arabalar yeni vede hızlı.
pistten sırtımda küçük çapta bi yarık ve bacağımda geniş bir morlukla(ilerki günlerde gökkuşağının tüm renklerine büründü o morluk..en son yeşil halini hatırlıorum)ayrılmama sebep alabildiine zevkli(e bazen tehlikeli de olabilio)aktivite..
yazların vazgeçilmezi. bir de kullandığınız pist büyükse harikadır. yalnız tekerlere girmemeye dikkat!.. *
insanların dışarıdan bakınca aa çocuk oyuncağı dediği fakat iyi kullanıldığında kendinizi schumacher gibi hissetmenize sebep olan, iyi teknikler çok iyi fark açabileceğiniz viraj içlerinde gaza basmazsanız zor dönen, freni az kullanmanız gereken enteresan aletler. Ayrıca indikten sonra kollarınız beliniz felaket ağrır ve f1 pilotlarının nelere maruz kaldıklarını daha iyi anlarsınız.
kilosu hafif olanın yarışlarda daha avantajlı olduğu , iyi viraj alma ve gaz fren kullanımı dikkat isteyen ani direksiyona asılmalarda deli gibi spin atan ama buna rağmen yarışması , hele hele kankalarla çekişmesi çok zevkli bir oyun. anadolu tarafında sahil maltepe migros da yada tuzla otodrom pistinde bu yarışlar yapılabilir.
uzman elemanlar tarafından bir nevi turbo kullanılarak mutlaka birinci bitirilen yarış. evet bir nevi turbo. gaza abanmış, virajları ustalıkla almışsınızdır. birincilik sizdedir. ve go kart'a gitme fikrini ortaya atmış tecrübeli arkadaş bi anda atağa geçer. öyle ki adam düz yolda size fark atar. açık kalır ağzınız resmen.

bu arkadaşlara dikkat edildiğinde, bi ellerinin direksiyonda, diğer ellerinin ise aracın arka kısmında olduğu görülecektir. motora bağlı bir kol yardımıyla, normal hızın yaklaşık iki katına çıkarlar. bu olayı bilenlerin sayısı azdır.

ankara'da, tigem sitesinde bulunan pist tavsiye edilir. pek kaliteli değildir ama uzunluk bakımından tatmin olabilirsiniz. yalnız kendinizi kaptırırsanız akşama kadar bırakamazsınız valla *
gazı aldınmı sırada bekleyenleri seni izlemeye gelmiş gibi algılamana, kendini yarış pilotu sanmana sebep olan hadise. bacaklarda çok güzel morluklarda bırakıyor.virajlara girerken fren yapmak yerine sadece gaz kesmekte fayda var. kaza yapmakta acı verici ama zevkli. izmir karşıyakadaki pistte çalışan at hırsızı tipli elemanların kazadan sora yanınıza gelip 'küçük cocuklar bile böle yapmıyor, ayıp ama' gibisinden trip atmaları keyif kaçırıcı olabiliyor. izmir yarış pisti çok daha iyi bir go kart sahasına sahip.
karting olarak da bilinen minyatür f1 arabalarıyla küçük ve dar bir pistte yapılan yarıştır.

kartlara takılan çip sayesinde belli bir noktadan her geçişinizde sürenizi hesaplayan bir bilgisayar sistemi vardır, böylece yarış bittikten sonra sonucu çıktı olarak alıp kaç tur attığınızı, her turu kaç saniyede geçtiğinizi, en iyi tur zamanınızı ve ortalama tur zamanınızı görebilirsiniz. tabi kaçıncı olduğunuzu da burdan görebilirsiniz.

yarışı ilk bitiren birincidir diyemeyiz, nitekim herkese aynı anda start verilmez, kartlar sırayla piste girer ve yarışa başlarlar.

kartingte önemli olan en iyi tur zamanınızdır, sıralama yarışçıların en iyi tur zamanına göre yapılır. "o zaman bir-iki tur kasarım diğer turlarda ağır ağır giderim ve birinci olurum" dediğinizi duyar gibi oldum. bu sistem ilk başta mantıklı gelmese de biraz düşününce mantıklıdır.

karting de kaza yapmak sıradan birşeydir ve kaza yaptıktan sonra kendi çabalarınızla veya pist görevlilerinin yardımıyla tekrar yarışa devam edebilirsiniz. bu size çok fazla zaman kaybettiren bir durumdur ve ortalama tur zamanınızı kötü şekilde etkiler. aynı şeklide kaza yapmasanız bile önünüze çıkan diğer yarışçıları geçmeye çalışırken de zaman kaybedebilirsiniz. ama attığınız turlar içinde mutlaka kaza yapmadığınız ve önünüze kimsenin çıkmadığı turlar da olacaktır. önemli olan bu turlarda en iyi performansınızı göstermenizdir.

yani aslında herkes eşit şartlarda yarışmadığı için ortalama tur zamanı en iyi olan birincidir diyemeyiz, en iyi tur zamanı en iyi olanın birinci olması daha mantıklıdır, çünkü yarışçıların en iyi tur zamanını yaptığı turların şartları eşit kabul edilebilir. *
sağ bacakta ceviz büyüklüğünde morluk ve sırtta altlı üstlü ikişer tane simetrik *yaraya ve eklemlerde uzun süre kalıcı ağrılara sebep olan ama alabildiğine gaz ve zevk veren aktivite. *
ankara'da 10 dakikasi 10 milyondan dayak yemiş hissine kapılmak isterseniz doğru adres.
sağlam bir yaz yağmuru sonrası ıslak bir pist ve kartingi çarpışan oto gibi düşünen birkaç arkadaş ile tadı çıkacak aktivite.
30km ile giderken, roketle ozon tabakasını aşıyormuş gibi zevk veren aktivite.
harbiden de şu dünyada gördüğüm en zevkli şeylerden birisi. fakat iyi bir piste gitmeniz gerekiyor. her gidişinizde dışarıdan " ne yavaş gidiyo lan bunlar " dersiniz, bindiğinizde ozonu delmek ne kelime tekerleklerden e-5'e çıktım sanacaksınız. zeytinburnu pisti güzeldir. yenibosna saatli vs. ama küçük olması kötü. beylikdüzü grandprix'ini deneyeceğiz kısmetse. zeytinburnu'na gece gidince singapur oldu.
eskiden, 11 12 yaşındayken, gizli ve yoğun ısrarlar sonucu ilk bilgisayarımız alınmışken, deli gibi mutluyken, cd ler 2 milyondu. oyun cd leri. fifa 2000 falan. o sıralar elimize ne zaman para geçse 2'ye böler ve o kadar oyun cd'si alınacağını hesaplardım. paranın ne kadar fazla olduğunu öyle daha bi' iyi anlardım.

yıllarca böyle geçti, ve şimdi size şöyle söyleyeyim, elime para geçiyorsa, ortalama 20-25 liraya bölerek kaç kere, toplam kaç dakika go kart'a gidebileceğimizi hesaplıyorum.

gerçi en fazla 2 kere çıktı da, olsun.
insana tarif edilmesi güç bir zevk veren yarış aktivitesi.

yenibosna'daki pistte dayımın çalışıyor olmasından mütevellit sürebildim oralarda. tabi daha büyük ve iyi pistlerin tadına da bakmak isteriz. tabi makul bir fiyata bulursak..
Tuzla'da Autodrom'da akşam vakti ışıklandırmayla yapılmasını şiddetle tavsiye ederim.Uzun ve bol virajlı bir pist hele birde yerler ıslaksa zevkın doruklarına çıkarsınız.Ama dikkatli olmakta fayda vardır araçta bır koruma olmadığı için çarpışmalar sonucunda vucutunuzu kalkan olarak kullanmaktasınız ve bunun neticesinde morluklar ve kesikler oluşmaktadr.Ama buna rağmen çok zevkli ve eğlencelidir.
inanılmaz zevkli ama bir o kadar da pahalıdır. hayır ne olduğunu anlamıyoruz hemen bitiyor meret. gönül ister ki para çok, pist bizim olsun. 1-2 saat kapatalım pisti o da yeter.
vücuttaki adrenalin seviyesini arttırır. izleyen kız arkadaşınız falan da varsa şayet havanızdan geçilmez. feci şekilde bel ve kol ağrısı yapar. *
bir kere pist boşken binip kaza yapmıştım.

şimdi diyeceksiniz:''be adam salak mısın? boş pistte nasıl kaza yaptın?''

evet salaktım.

anlatayım:

antalya'nın yağmurlarını bilen bilir,bilmeyen zaten hiç öğrenmesin gök yarılmış zanneder.neyse gene böyle bir yağmurdan 1 gün sonra meşhur antalya havası yapacağını yaptı ve birden güneş açtı.bizde bu güneşten faydalanarak gezmeye gittik.gezdikten sonra da ben,ıslak yerlere aldırmadan go-kart yapmak istedim.

önce arkadaşlar ''dur''dedi,yerler ıslak dedi.ama safi salak ben onları hiç dinlemeden gittim parayı verip go kart'a bindim.

bu sırada çoğu kişi de yağmurdan korkmuş,piste gelmemişti.*
neyse ben bindim arabaya başladım gazlamaya.ancak biraz da temkinliyim kaymasın araba diye.gene zor bir virajı alırken,viraja hızlı girerim ve o bölgede şansıma suyun en çok olduğu bölge olur.

sonrası tam bir olay.

ben deniz son sürat kayarak o sert lastiklere doğru gitmekteyim.her iki türlü de bir yerime bir şey olacağı belli oldu.ben ''has..tir''modunda giderken bir yandan da direksiyona deli gibi sıkı sarılmış,neredeyse kırılacak kadar döndürmüştüm.

o sırada bütün bu olayların üzerine bir de kolumun sakatlanması gelmez mi?

evet şimdi bir düşünün:

''saatte 50 kilometre sürat ile kayarak tam karşınızdaki lastiklere gidiyorsunuz.direksiyonu çevirirken kolunuz sakatlanıyor ve tek el ile düzeltmeye çalışıyorsunuz''

işler o sakatlanmanın ardından iyice sarpa sardı ben tek elle direksiyon ve arabayı tekrar eski konuma getiremeyeceğimi anlayınca,direksiyonu bıraktım ve o an aklıma frene basmak geldi.hayvan gibi bir güç ile frene bastım.araba en azından yavaşlamıştı ama lastiklere az bir mesafe kala bunu akıl ettiğim için sert olmasa da gene de lastiklere çarptım.

o an bana pek bir şey olmadı ama kolum çok acıyordu.kırıldığını zannettim ama oynatabiliyordum.demek ki kırılmamıştı.rahatlamıştım.

daha sonra arabadan indim pistte yürüdüm ve olanları anlattım,beni bekleyen arkadaşlar:

''dedik değil mi len biz sana'' falan gibi fırça çektiler.ondan sonra kolumun ağrısı ile geri eve döndüm.

sonuç olarak kuru bir pistte yapılması gereken yarış türü.