bugün

benim. her girdiğim mekanda görevli herkse teşekkür derim. ne var bunda.
birkaç kuruş para buldum diye arka yuvarlakları havaya kalkmışların eleştirdikleri insani davranış.

gerekirse teşekkür ederim, gerekirse masanın diğer tarafına dolaşmasın diyerek boşları tepsisine kendim koyarım.

bu tipleri gördükçe iyice diyorum ki (bkz: insan olmak zor zanaat)
az bilinen görgü kurallarına örnektir.
Bu bir nezaket kuralıdır ayrıca mekâna göre sağolun ya da eyvallah da denebilir.
Sacmaliktir. hem hesap ode hem Yalvar.
Adam işini yapıyor ne teşekkürü diyebilirsiniz. Ama o garson sabahtan aksama kadar kaç insanla uğraşıyor, bir teşekkür onu ne kadar mutlu eder tahmin edemezsiniz .
Bendeniz. Garsonlara mutlaka teşekkür ederim. Çoğu zaman kardeşim diye hitap ederim. Niye? Hizmet sektörünün zorluklarını yaşayan bilen birisi olarak. insanlara hizmet etmek nefsi törpüler. Arındırır. insana mahviyet kazandırır. Ego dan bir parça da olsa kurtarır insanı. Bu da takdire şayan bir hal dir. Yerine ve duruma göre Fazla etrafta dolanmasına fırsat bırakmadan gerekirse masayı kendim toplar kendim düzenler ve dizayn ederim.
Parasıyla iş yapan kişiye şov yapıp teşekkür eden tiptir. Sanki bedava çalışıyor orada ne teşekkürü? Evet.
Can müşteridir. Ben ederim, hatta boşları toplamaya gelmeden önce üst üste koyarım. O Da bir insan, hizmet için orada ama hizmetçiniz değil. yardım edenin eli kopmaz.
Bana hiç samimi gelmeyen insandır. O heriflerin işi bu. Teşekkür etmek de nereden çıktı? Dediğini yapmak zorundalar.

Hatta yanında hatun varsa bir iki fırça çekersin.
Teşekkür edilmeli tabiiki. Vaktiyle bende garsonluk yaptım insana insan gibi davranmak gerek. Garsonu köle gibi görenler de oldu haberleri olmadan mutfakta neler dönüyor . Arkadaşlar önünüze gelen garsonun elinden geçiyor unutmamak gerek sessiz intikam var .
Yapmacıktır. Evet
garson bahşişine bakar. kuru kuruya teşekkür edersen suratına domuz gibi bakar.
Efendi adamdır.
Kendisine hizmet edilmesinden birazcık rahatsız olandır ki emeğin karşılığında teşekkürü borç bilir.
Özgüvensiz ve yıkık bir bireydir.
nazik insandır.
Öncelikle hiçbirşeyi abartmamak gerek diyerek gireyim konuya. Garsonun görevi; çalıştığı yere gelen müşteriye hizmet etmektir. Bunun bilincinde olun ama hiçbir insana, hiçbir şartta kaba davranma hakkınız yok. Aldığınız hizmet karşılığında teşekkür edebilmek bir inceliktir, insani bir harekettir. Sizin iki dudağınızın arasından çıkan iki kelime belki de o garsonun günlük yorgunluğunun bir kısmını azaltır ya da en azından moral verir.
üste de yemek parası kadar bahşiş veren alnı öpülesi müşteridir.
insanlıktan nasibini almış müşteridir.

bir teşekkür, bir tebessüm çok zor değil.
Bende 2.5 yil kadar restorant ve cafelerde komilik, garsonluk ve şef garsonluk yaptığım için her zaman yardımcı olurum garsona ve bir teşekkürü de asla esirgemem. Çünkü bende onların içinden geldim, ne zorluklarla çalışıp hizmet verdiğini en iyi ben bilirim 12 saat ayakta bi fiil hizmet etmek herkesin harcı değil. Her gun ayaklarima kara sular inerdi bildiğin. Her gece o yorgunlukla eve varıp yarına kadar ayaklarımın ağrısının dinmesi için uğraşırdim. Ne günlerdi be..
insani değerlere sahip müşteridir. ne var ki iki kelime bir tebessüm, inanın zor değil. insan demeye bin bir türlü şahit isteyecek; iki çay içince kendini mekanın sahibi sanan terbiyesizlerden sonra hala kibar insanları görmek iyi hissettirecektir eminim.
doğru olanı yapan müşteridir.

işi gereği de olsa size hizmet ediyor bir teşekkürü bir gülümsemeyi de çok görmeyin. eğer görüyorsanız da insanlığınızdan şüphe edin.
o müşteri benim.

bunu huy edinebilmek için aylarca uğraşmıştım zamanında. hizmet aldığım insanlara günaydın, teşekkür ederim, iyi günler gibi şeyler söyleyerek ufak iletişimler kuruyorum. hem onlar mutlu oluyorlar, hem beni tanıyorlar, bana vermek istedikleri hizmetin kalitesi artıyor.

artık restorana gittiğimde çorbam, tam istediğim gibi bana sorulmadan hazırlanıyor. ben ana yemeği söyleyene kadar servisim açılmış, çorbam gelmiş oluyor. bunun yanında "hoş geldiniz, nasılsınız?" gibi kısa ve rahatlatıcı sohbetlere giriyoruz, yemeğimin bitişinde taze olacak şekilde çay demlemeye çalışıyorlar. eğer yalnız gittiysem sohbet edecek birileri oluyor etrafımda, yalnız kalmıyorum.

halkımızın teşekkür etmemesi, selam vermemesi aslında karşısındakini küçümsediğinden falan değil. karşısındakinden çekindiğinden, onun karşısında ezildiğinden dolayı. özgüvensizliğine kılıf uydurmaya çalışan ezik kişi karşısındakinin konuşmaya gerek olmayan biri olduğunu kendisine ve etrafına söyleyerek ikna eder. böylelikle mutsuz bir toplum oluşuyor. yani mutsuzluğunuzun sebebi yalnızca sizsiniz.
Kibarlığını eziklik ifadesi olarak görenlerden özür dilemesi de gereken insandır. Hak etmiyorsunuz bu güzelim insanları.