bugün

kadromda 219 boyunda 132 kiloluk bir sığır bulundurma fırsatını bana bahşetmiş oyun.

eleman hem zenci, hem sarı saçlı. ortasaha oyuncusu ama defansta oynatıyorum, yanına yaklaşamıyor kimse, kaza bela yaklaşan da kaçıyor götün götün. gol atıyor, sevincini paylaşacak arkadaşı yok çevresinde. yakında intihar edebilir.

görsel

edit: gelen onlarca mesajdan sonra*, senenin 2026, adamımızın rwanda'lı bir regen, adının da joseph hariremana olduğunu belirtme gereksinimi duydum. özellikleri falan sıçıyor, cüssesi için aldım sadece. üstüme gelmeyin artık. *
Genie scout yardımıyla bulduğunuz bedava ya da 100-200k bedelli oyuncularla, özellikle 2. sezondan sonra, orta sınıf bir takımı finansal açıdan ihya edebileceğiniz, bu sırada üst sıralara tırmandırabileceğiniz oyundur. ilk sezonda 1 milyon euro bedel biçilen 2. lig 4. gruptaki takımımı* 2013-2014 sezonu 23. haftası itibariyle 27 milyon euro bedelinde bir takıma dönüştürdüğüm ve süper lig 3. sırasına taşıdığım oyundur.
galatasarayı kitap gibi okumuş yaratıcılara sahip bu oyun. sakatlıklar konusunda reel'le paralel bir yol izliyor. bir giden daha dönmüyor.

Man.City'nin 20Milyon € verdiği arda'yı vermedim. Bir şampiyonluk yaşayalım beraber dedim. 2 hafta sonra yalan oldu. 4 ay sahalardan uzak kaldığı açıklandı. Ölürmüsün öldürürmüsün.
basın toplantılarıyla beni benden alan oyundur.

vatandaşlığım bulunmayan bir ülkenin takımını çalıştırdığımda yaptığım ilk basın toplantısında dil problemiyle ilgili sorular geldikçe in the tabela diyen fatih terim gibi hissediyorum.
rakip takımın teknik direktörüne laf sokunca jose mourinho triplerine giriyorum.
arada bir, en yakın rakibimle ilgili soru gelince mircea lucescu gibi şekil cevaplar veriyorum.
galibiyet serimizin devamlılığını sorduklarında gaz verip oyuncularımın götünü kaldırıyorum. "özgüvene bak helal olsun hoca" dediklerinde benim de götüm kalkıyor.

sonra bi de oyuna başlarken cinsiyet seçiyorsun ya, kadın olduğunu belirtince futbol dünyasının kadınlara bakışını sorgulayan sorular soruyorlar, sanki çilingir sofrasında toplanmış dertleşiyoruz havasına giriyorum.

velhasıl ben bu oyunu seviyorum.
bir de bu oyun sayesinde birşey farkettim. josep guardiola'nın barcelona yedek kulübesi önündeki artistik duruşu dışında öyle ahım şahım bir numarası yokmuş. ilk sezonumda ben de 6 kupayı kazandım lan n'olmuş?**
ince işlerle ve çakalca yürüttüğüm, yakında sözlükle de paylaşmayı düşündüğüm transfer politikamla, hiçbir şekilde hile ve save-load kullanmadan, şu (#6788044) tabloyla karşılaştıktan bir sezon sonra, şu tabloyla da karşılaştığım oyun:

görsel

"oha mınakoyim, parayı kırmış piçin evladı." dediğinizi duyar gibiyim. (bkz: bir övgü olarak piçin evladı) fakat arkadaşımızı daha satmadım. planım başarılı olursa sezon sonuna daha pahalıya gidecek.
hamachi ile siz haric 2 arkadas ile 3 buyukleri alıp es zamanlı oynandıkca tadı 2 kat, derbi maclarının screenshotlarını facebookta etikeyleyip birbirin ile tasak gecerek tadı 4 kat daha fazla cıkan oyun.
fantezi olsun diye rusya 2. ligi, güney kore ligi, güney afrika ligi ve amerika birleşik devletleri ligindeki takımlarla çalışıp, tüm kıtalardaki kupaları toplayıp egomu tatmin ettiğim oyun... piyasadaki oyunlar içinde en iddialı olduğum oyun aynı zamanda...

(bkz: kendine güvenen şöyle gelsin)
son güncellemesi bir türlü çıkmayan oyun. ne zaman çıkacağı hakkında bilgisi olan varsa paylaşsın isterük!
kabız skautlar yüzünden yerinize saymanıza, hatta zaman zaman taktiği değiştirip uzun süreli sıçışlar yaşamanıza sebep olabilecek oyundur. ne güzel küme yükselmiştim şerefsizler, çıktığım ligde de şampiyonluğa oynarken ne bu böyle?
son güncellemesi çıkan oyun. an itibariyle sağlam bir crack beklemekteyiz. tabi ki sonra gelsin fm'li geceler. *
10. 0. 3 yaması ile karşı karşıya pozisyonlarda gol atmayı kolaylaştırmış, hakemin sarı kart çıkartma sevdasını arttırmış oyun.
insana oha dedirtecek şeylerde olabiliyor bu oyunda.

http://www.youtube.com/user/shadows2389
10.3 olarak çıkan yamasında bi çok hatayı düzeltmiş oyun.
ev ortamında, 5 kişiyle multiplayer yapmak suretiyle oynandığında, hayattan koparan oyundur. ama fazla takılmamak lazım, mazallah öss vs. çalıştığınız sınavınız varsa alıkoyar. ama eğlenceli oyundur, candır.
10.3 yamasıyla oynayabilmek için gereken bazı zımbırtıların* da gelmesiyle birlikte en güncel ve az hatalı versiyonuna da kavuştuğumuz oyun.
werder bremen in, yok yok claudio pizarro nun çılgın attığı oyun. naldo, mertesacker, mesut özil ve pizarro diyorum daha da diyecek birşey bulamıyorum. yannız takımın sağı solu eksik, orayı tamamlamak gerekiyor eğer kanatları tercih eden bir taktik düşünüyorsanız. yoksa göbekte frings ve borowski adam yiyor. 4-3-1-2, duruma göre 4-4-1-1 tercih edilmeli. ihtiyaca göre simon poulsen, roberto hilbert, jorge andrade transferleri uygun olur. milan badelj mutlaka alınmalıdır, ayrıca kramaric * ve romelu lukaku * kaçırılmamalı. lakin anlamadığım pozisyonların çok kolay verilmesi, geriden bir top çıkıyor maşallah anında görüntü! ya tatkikte bir sorun var, ya da maç motoru arızalı. tam gol atıodum derken bir de üstüne gol yemek de nerden çıktı yahu? her maçta oluyor bir tane. önceki versiyonda olan her korner bir faul olayı sanırım bunda her geriden çıkan top bir pozisyona dönüşmüş.
derby ile kariyer yapmaya başladığım bağımlılık yapan oyun CM 00-01 den beri bıkmadan usanmadan oynatıyor kendini
10.3.0 yaması ile birlikte kolaylaştı mı zorlaştı mı belli olmayan oyundur. şampiyonlar ligi ön elemesinde arsenal'i müthiş bir oyunla eleyen takım 3 gün sonra barcelona deplasmanında 5 yemiştir. * bu da yetmiyor gibi osasuna'ya kendi evinde 2-0 yenildikten sonra deplasmanda real madrid'e 4 tane çakmıştır.

bir ortasını bul be sigames. *
"topsuz alan" biriminin top kendi takımında ve yahut rakip takımda iken doğru bölgelerde bulunablmek olan oyun. misal boş kaleye bol bol gol atan oyuncular, top kaleciden dönünce topu ayağında bulan oyuncular, top kendi oyuncusunda iken 2 pozisyon sonra en rahat pası alblecek şekilde konumunu alabilen, boşa çıkabilen, kendine topsuz pozisyon yaratabilen oyuncular.
fc kobenhavn ile başladığım kariyerimde ligin ilk maçını odense boldklub'la oynatan oyun. sezona derbiyle başlanır mı lan?

odense teknik direktörü ayar vermiş "belki seneye. bu sene şampiyon olma şansları yok." diye. ben de cevap verdim ve "çatır çatır skecez bu akşam, görürsünüz." dedim.

16 gol pozisyonuna girdik. onlar 5 kez kalemize geldiler.

sonuç mu?

kopenhag 1-4 odense... allah belanızı versin ne diyeyim. madara ettiniz beni elin odenselilerine. odense kim lan? hey yavrum hey.
10.3 yaması ile maç motoru daha iyi bir hal almış gibi görünen ancak bir tek ben de mi var bilmiyorum ama hemen her maç 2 sakat bıraktıran bir oyun haline gelmiştir, transfer dönemi 5 milyon euro bütçe veren everton yönetiminin transfer dönemi bittikten sonra yaptığı 15 milyon euro luk takviye de sinirlerimi bozmuştur.*
az önce blackburn deplasmanında kaleci paul robinson'ın bana attığı gole şahit olmamı sağlamış oyun.

penaltıdan falan sanıyorsunuz değil mi? yoo dostum yoo, bu işler o kadar kolay mı? ayıp olmaz mı?

adam bildiğin kendi ceza sahasından kullandığı serbest vuruşu benim kaleme yolladı. 80 metre!

ha bir de oyun utanmadan "in bizarre fashion, paul robinson scores!" demiyor mu, monitörü kırıyordum az daha.
en büyük saçmalığın giderilmediği oyundur.

aylardır oynuyorum. maç boyunca 30-40 kez kaleye gidiyorum ama 3-0 kaybediyorum. sokayım öyle oyuna. çok sık oluyor.

edit: bahsettiğim maçı 5-3 kazandım, yoksayın bu entrymi. hehe.

edit2: duraklamalarda yediğim gollerle 5-5 bitti. demek ki neymiş? erkenden entry döşememek lazımmış. yoksaymayın.
rakip menajerle sidik yarışına girdiğinizde muhtemelen sıçıyorsunuz bu oyunda.ya da rakip menajer sizi övdüğünde.mümkün olduğunda bu tarz şeylerden kaçınalım.