bugün

sinema koltuğunda beni yerden yere vuran defalarca gözlerimi dolduran, mideme oturan, canımı acıtan filmdir. Belki ben fazla abartıyor, fazla içselleştiriyor olabilirim ancak orda öylece oturabiliyor, her akşam umarsızca evime gidip mışıl mışıl uyuyabiliyor, değerlerime evet kendi değerlerime bile hayatıma müdahil olma hakkı vermeden günümün her dakikasında çıkar gözeterek yaşıyabiliyorum ve bunları inanın kaybedecek hiçbir şeyim yokken yapıyorum. Feda edebileceğim koskoca bir hayata sahipken yapıyorum. Kısacası sinemadan; türümün işlediği bu insanlık suçundan ve bu güne kadar düşündüğüm, doğruluğunu savunduğum tüm ideolojileri, tüm fikirleri teoride yaşadığımı farkedip utanarak ve başta kendimden sonrasında insana ait tüm zayıflıklardan, gözü boyanmışlıklardan, kendini kaybetmişliklerden ve yaşamayı, insan olmayı nefes almaktan ibaret sanan bencil ve hissiz insanlardan nefret ederek çıktım.
sansüre, yasaklamalara, baskıya, tehdite rağmen vizyona girdiği günden itibaren üç günde (cuma-cumartesi-pazar) 17.882 kişinin izlediği film.
tecritin nasıl bir insanlık suçu olduğunu anlatan izlenesi tam bağımsız grup yorum filmi.
Adalet ve onur.
mideye kramplar sokan bir film, yalnızlığı iliklerinize kadar hissedersiniz. hele f tipine girip çıkmışsanız, ya da girip çıkan veya hala orada olan tanıdıklarınız varsa, izlerken aklınıza onlar gelir, midenizdeki kramplar 2 katına çıkar.

--spoiler--
Cezaevinde olmak değil esas korktuğum, cezaevinde olup bilinmemek.
--spoiler--

--çok feci spoiler--
ilk gösterilen gardiyanla muhabbet eden adamın yazdığı mektup güzeldi, o okurken gözlerim doldu.
o temizlik hastası adamın böcekle olan arkadaşlığı gerçekten iyiydi, yalnızlığın insana neler yapıtrabileceğini gördük. orada kendisini böcekle özdeşleştirdi. ve böcek öldürülünce o da kendini öldürdü.
sırma'lı sahneler, 1 mayısta yaptıkları, gerçekten iyiydi, duygulandırdı.
ama o ayaklarıyla duvarı boyama... şahaneydi..
ve yalnızlığı iliklerime kadar hissettiğim sahne... limonların içine kağıtları koyup koyup cevap alamadığı sahne. o an gerçekten hissettim o ürpertici yalnızlığı.
seni seviyoruz notu da gözlerimin dolmasına vesile oldu.
--çok feci spoiler--

kısacası, daha iyisi yapılamaz mıydı, evet yapılabilirdi, materyal var çünkü, ama filmin hakkını yiyemem, iyiydi. gerçekten.
özellikle "sırma" ile ilgili bölümde mektup okuma bölümünde seslendiren kişi yanlış seçilmiştir.

bunun dışında fırat tanış'ın oyunculuğu gayet iyi olup o koşulları oldukça iyi anlatmıştır.

benim ençok beğendiğim bölüm ise duvarların ayak izlerine boyandığı bölüm oldu.

annelerimize yönelik şiddetin (oğlunu görüşe gelen annenin soyundurulması bölümü) en güzel örneklerinden birini göstermiştir.

kısacası genel olarak başarılı bir filmdir ve f tiplerindeki insanlık dışı uygulamaları oldukça başarılı bir şekilde göstermiştir.

bir bayram havasında milis kıyafetleri ile karşılanan 1 mayıs sahnesini söylemeden geçmek hata olurdu.

daha söylenecek çok şey var o nedenle izlemek gerekir.

kimileri çok yanlı diyecekler ki elbette öyle olacak, insandan yana bir film.

belki bir gün sizinde avlunuza üzerinde c-10 yazılı bir paket düşer.
ülkemizin koca bir hapishaneye çevrildiğini görünce bu pek uzak bir ihtimal değilmiş gibi görünüyor.
dalkavuk bir toplumda höt deyince göt veren onursuz insanların anlayamayacağı tarzda bir film olmuş. dört duvar arsında onca işkenceye, psikolojik baskılara rağmen yılmayan insanların onurlu duruşunu göstermiştir.
akıcı bir hikayesi olmasa da insanı kendi ile baş başa bırakıp vicdan ve empati mukayesesi yapmasını sağlıyor.
Yazılacak çok şey var ancak gidip görülmesi gereken bir filmdir.

--spoiler--
güneş içeri girmeye çalışıyor. ben ise onu yakalayıp idareye vermek istiyorum.
--spoiler--
şimdi efendim sinemaya eşimle gittim ve hiç sevmedim çok sıkıldım dedi evet sıkılırsınız siz 45 dakika o tecriti zulmü baskıyı izlemekten sıkılırsınız istediğiniz kadar da sıkılın, siz 45 dakika dayanmazken insanlar senelerce o tecriti yaşıyorlar, siz beyaz perdede elinizde mısırla kolayla cipsle izliyorsunuz ama insanlar o izlediklerinizi yaşıyorlar.
Bi gidin izleyin anaların güzel yüreklerini görün, evladı için katlandıkları eziyetleri ve insanlık onuru, adalet için bedenlerini ölüme yatıranları, ölümü bile yok sayan egemen güçlere seslerini duyurmak için bedenlerini meşale gibi yakanları izleyin, sırf aydınlık bir gelecek için kendini korkusuzca yakanları.
izleyin, izlettirin.
mutlaka izlenmesi gereken film.
devrimci sanatın nasıl işler başardığını ülkemizde belki ilk kez görüntüleyen filmdir kendileri. uzun süre sonra sinema salonun tıka basa dolu olması bir işin ne kadar güzel ve ne kadar ahlaklı yapıldığının açık göstergesidir. buradan birilerini eleştirip onlar üzerinden gitmek istemiyorum ama sokaktaki çocuğa da milyon dolarlar verseniz o da film çeker size,ki kimlerden söz ettiğimi anlamışsınızdır.
on tane ayrı yönetmenin neler yapacağını ortaya koymuştur bu film,lakin en önemlisi tecritin nasıl bir şey olduğunu bilmeyen insanlara neler yaşatabileceğini gözler önüne serebilmiştir. şunu açıklamakta fayda var,bu filmde kimse ücret talep etmedi,reklam yapmak için çuvallarla para harcanmadı,hatta istanbul büyükşehir belediyesi filmin afişlerini yasakladı. böyle bir ortamda daha ilk günü olmasına rağmen hemen hemen gösterildiği her sinemada seansların biletleri önceden bitiyorsa,iyi bir film diye buna denir.
grup yorumun neler yaptığı ve neler yapabileceği ortadadır,ne mutlu bize ki bunca olan şeyin hesabını soracak olan halk çocukları var düşüncesini grup yorum akıllara bir kez daha kazımıştır.
daha vizyona girmeden birilerini ürkütmüş filmdir.

--spoiler--
FiLMiMiZN AFiŞLERiNi ASANLAR GÖZALTINA ALINIYOR.

HANGi FiLMiN AFiŞiNi ASANLAR GÖZALTINA ALINDI?
iSTiYORLAR Ki BU FiLMiN DUYURU ÇALIŞMASI YAPILAMASIN.
iSTiYORLAR Ki BU FiLMiN VARLIĞINDAN KiMSENiN HABERi OLMASIN.

SANSÜRÜNÜZ BOŞUNA.
F TiPi FiLMi MiLYONLARA TAŞIYACAĞIZ'
--spoiler--
http://www.ftipifilm.com/index.php
ana fragmanı yayımlanmıştır;

http://www.youtube.com/watch?v=Vj5YP8UiKx0&feature=plcp
bir bölümünde bir annenin dramını,çaresizliğini ve bunların verdiği mecburiyet ile döktüğü gözyaşlarını anlatan film. o anne yutkundurdu beni birkaç defa.
anadolu yakasında bile doğru düzgün vizyona girmemiş dolasıyla izleyemediğim film olmuştur.