bugün

entry'ler (1140)

dünyanın en göreceli kavramı

(bkz: danone)
(bkz: bana gore sut onlara gore cikolata)

askerlik

hayatınız üzerindeki ipoteği kaldırmak için (evleneceksindir kız vermezler, çalışmaya başlayacaksındır iş vermezler yani önünde bir hayat vardır ama askere gitmeden onu istediğin gibi yaşayamazsın) hayatınızın bir kısmını * * * feda etmenize neden olan şey.
gideceklere bir tavsiye çok da kendinizi kaptırmayın olaya. bir süre sonra vatan millet savunması, yurdu düşmanlara karşı beklemek gibi asil duygularınız silinmeye başlıyor. normaldir.
işinden, eşinden, çoluğundan çocuğundan vatani görevini yerine getirmek maksadıyla ayrılıp günlerini kışla içinde bahçe sulayarak, garsonluk yaparak geçiriyor da olabilirsin. genelde budur zaten askerlik. gidenlerin hepsi komando olmuyor doğuda çatışmadan çatışmaya koşmuyor.
bunun yanında ilginç insanlar tanıma fırsatı da verecek askerlik.
hele ki üniversite mezunu kısa dönemler için.
misal 14 kişilik koğuşumda bir kapkaççı ve kalpazan, bir uyuşturucu hap satıcısı, bir homoseksüelle 4 ay geçirdim. *
hiçbir ortak paydamın olmadığı sivilde tanışma, arkadaş olma ihtimalimin olmayacağı bir sürü insanla tanıştım arkadaş oldum.
özetle askerlik karmakarışık birşey iyi taraflarına bakarsanız yabancısı olduğunuz bir türkiye'yi tanımak için gidilip görülesi bir yer.
kötü tarafından bakarsanız zaman kaybı

tarih dersinde galatasaray tarihinin anlatilmamasi

(bkz: küçük fransa)

din kulturu dersinin hayatimiza kattiklari

(bkz: uc kulhuvallah bir elham)

mebs

bir dönem sözlüklerdeki tatil köyü yakıştırmasına pek bi bozulmuş acemi birliği.
sağolsunlar öyle olmadıklarını göstermek için çok uğraştılar acemiliğimiz boyunca.
gerçi 321. kd'ler içinde mebs okulu paşasını sabah koşusunda eşofmanlı halde görüp tanımayan üzerine bir de koskoca tuğgenerali amca ne işin var senin burda diye sorguya çekmeye çalışan mal tertiplerimi düşününce aslında ucuz kurtulduğumuz yer.

abby fine reader

(bkz: ocr)

bir bok anlaşılmayan filmler

genellikle sinemanın dönüm noktası, yönetmenin başyapıtı gibisinden cafcaflı laflarla süslenen filmlerdir.
bu filmlerde genellikle göte göt demekten çekinen yönetmenler simgesel anlatım tarzıyla bizlere birşeyler anlatmak için yırtınırlar.
hayır filmde tarlada karpuz gösterip, izleyiciden film içinde fi tarihinde geçen önemsiz gibi görünen bir ayrıntıyı hatırlamasını ve bu karpuz götü çağrıştırıyor, sanırsam yönetmen bize bir şeyler anlatmak istemiş şeklinde çıkarsamalar yapmasını beklemek bildiğin manyaklıktır.
sayın yönetmen izleyiciye kendisini ebleh hissettirdin de başın göğe mi erdi yani?
(bkz: lost highway)
(bkz: mulholland drive)
(bkz: el topo)

ieva s polka

dilime fena halde takılmış şarkı.
han hip hop şeklinde uydurma sözlerle söylemenin ötesine geçemedim maalesef.

bakireyse anal seks yapmistir

(bkz: guntekin sen ciddi misin)

yaziyi ilk bulan insanin yazdiklari

(bkz: ben bu yaziyi sana yazdim)

askerlik fotoğrafı

Her türk erkeğinin içinde bastırılmış bir rambo yattığını gösteren fotolardır.
iki elde iki g3, belde kasatura karizmaya baksan koca orduyu tek başına yenmiş zafer pozu veriyor
halbuki bizim olayımız tüfekle selam dur, tüfek as, tüfek bıraktı. çavuş istirahat et demişti o arada iki foto çektirmiştik. * *

joker kelimeler

(bkz: zamazingo)

al pacino vs robert de niro

--spoiler--
heat de al pacino'nun righteous kill de robert de niro'nun kazandığı kapışmadır.
--spoiler--

yemekteyiz

hannibal lecter kıvamında bir yarışmacı bulsalar rating rekorları kıracağı kesin olan yarışma.
(bkz: yemekteyiz lecter)

elektrik trafosunu ev zannedip giren adam

titreyip kendisine gelmesi için artık çok geçtir.

wanted

büyük ihtimalle senaristin hacı bu mermiler düz gitmesede falsolu gitse fikriyle ortaya çıkmış film.
koca film boyunca bıkmadan usanmadan aynı görsel efekti kullandılar. arada sıkılmayalım diye bir iki yerde angelina jolie'nin poposunu ve dövmeleri koymuşlar. *

malformasyon

(bkz: malformation)

zywiec

bir polonya birası.
(bkz: polish ne lan)

mühendis görünce duvara yaslanmak

(bkz: sevgi anlasmak degildir muhendis de sevilir)

catisma esnasinda geyik ceviren polis

(bkz: lethal weapon)