bugün

yaran bir chp li avuntusu. elektrikler kesilmiş de kılıçdaroğlu o yüzden kazanamamamış. be kardeşim an itibarı ile baktığımızda topbaş ile arasında 511984 oy fark vardı...bu nasıl bir kesintidir ki bu kadar oyun çalınmasına neden oluyor. iki dakka delikanlı olmak ve kazanan adaya saygı duymak lazım değil mi hadi 10 sandıkta hile var, 50 sandıkta hile var ama 511 bin oyu etkilemek için elektriklerin kesilmesi değil atatürk barajı nın çökmüş olması lazım. var mı duyan böyle bir olayı.
"sular kesikti ama bak melih arkadaşın kazandı" diye cevaplanması mubah olan saçma bahane. elektrikler sadece sana mı kesildi lobraam?*
aa haber ajansının kılıçdaroğulunun toplantısı esnasında geçtiği bilgiler chp'in %3 önde olduğunu gösterince(istanbul için) ve bu bilgiden hemen sonra aa haber ajansının yayını kesilmesilince yetmezmiş gibi yayına geri döndüğünde verdiği bilgiler akp'nin %7 gibi üstünlüğü olduğunu gösterince, ne şaşırtcı ne de avuntu olan bi durumdur.
çamur atma siyasetinin son perdesidir. buna rağmen kılıçdaroğlu nu chp nin oylarını beklenenden * fazla arttırması sebebiyle kutluyorum. inanıyorum ki chp den * bu kadar oy alamazdı. ancak kılıçdaroğlu bir daha ki seçimlerde tekrar aday olacaksa çamur atmaktan ziyade, projelerini konuşturması daha iyi olur. yine de kazanamazsa bahane var tabii her zaman. *
- elektrikler kesikti çalışamadım.

+ kadir ve melih nasıl çalıştılar, ikisi de kazandı!

- örtmenim sadece bizim evde kesildi. valla bak...
"elektrikler kesildi öğretmenim, ders çalışamadım." bu cümle senelerce ders çalışmayan öğrencinin mazereti olarak sunulmuştur. çok sunulmuştur. o kadar sunulmuştur ki bir süre sonra öğretmenler inanmamaya başlamıştır. zaman içinde ise espri haline gelmiştir. fakat bazen de gerçekten elektrikler kesilir. çocuk gerçekten çalışamaz. bazen bu söz bahane olarak değil de, mazeret olarak söylenir. bazen gerçektir. ama senelerce bu söz öyle gereksiz söylenmiş, öyle inanılması zor hale sokulmuştur ki, bu öğrenciye de kimse inanmaz.

bir ülkede seçim gecesi, sayım sırasında istanbul, ankara ve adana gibi illerde, üstelik sonuçlar başa baş giderken elektriklerin kesilmesi ciddi bir olaydır. bunun tesadüf olduğunu düşünenlerin bir daha düşünmesini isterim. bunu sadece seçim kaybedilmesi karşısında ortaya atılmış bir bahane olarak görenlerin ve "elektrikler kesildi dersimi çalışamadım öğretmenim"le özdeşleştirip komiklik yapmaya çalışanların da, kimse kusura bakmasın ama, ampul kadar aklı yoktur. kendilerine ampulleriyle mutlu, huzurlu bir beş yıl dilerim.

kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, halkın iradesine kimsenin itirazı yok. beğenmesek, anlamasak da itirazımız yok. yeter ki, halkın iradesinin bu olduğuna emin olabilelim. bu ülkede istanbul, ankara ve adana'da seçim gecesi elektrikler kesiliyor. bu ülkede zabıta arabasından oy pusulalarıyla dolu çuvallar çıkıyor. bu ülkede sistem kilitleniyor, sonuçlar bir süreliğine ulaşılamaz hale geliyor. en önemlisi tüm bunlar sonuçlar başa baş giderken yapılıyor. bu ülkede yapılan seçimin sonuçlarına yüzde yüz güvenmediklerini, ama güvenmek istediklerini ve bu konuda açıklama beklediklerini söyleyen insanlarla kimsenin dalga geçmeye hakkı yok.
bazı "aklı selim" sözlük yazarları tarafından dalgaya alınan önerme. insan ister istemez düşünüyor "akp bunlara da mı kömür verdi" diye? benim tahminim bir çuval kömürden daha ucuz insanlar bunlar.

nasıl bir ülkedeyiz ki, yılda bir kere bile elektriği kesilmeyen ankara'nın merkezi konumundaki yukarı ayrancı semtinin, tam da seçim akşamı oylar sisteme girilirken elektriği kesiliyor. sonra bir bakmışsınız ki oylar fırlamış. aynı terane istanbul'da da işliyor ve elektrik kesilmeden önce %3'lük kılıçdaroğlu farkı, elektrikler geldikten sonra birden %7 topbaş farkına dönüyor.

belediyenin zabıta aracından çuval çuval oy çıkıyor? ki bu yakalanan bir tanesi sadece, kim bilir yakalanamayan kaç yerde ne kadar oy kaçırıldı, ne kadar sahte oy pusulasu eklendi akp lehine?

sivil yönetim hileyle hurdayla iktidara geliyor, hileyle hurdayla yerel yönetimleri de ele geçiriyor ama kimse sesini çıkarmıyor? nasıl bir ülkedeyiz?

bir çuval kömüre, on kilo mercimeğe oyunu değil karısını satan orospu çocuklarının olduğu bu ülkede yaşamak bile artık acı veriyor...
eğer elektriği kesilen okulun yanındaki meskenlerde elektrik var ise, ve sadece okulda yok ise normal durumdur. ki nitekim olayda o şekilde cereyan etmiştir.
sayın kılıçdaroğlu'nun kendi hariç herkesin güldüğü espirisidir.