bugün

Doğru bir tespit karakter olarak öyle ama o tipsizlikle onu bile yapamaz.
haber kaynağının "habervaktim" olduğu bir haber olunca haberin içeriğine şaşırmadığım konudur. bu gibi akp yandaşı sitelerin ya fahişe, ya sarhoş ya da dinsiz konulu haberler yaptığı aşikardır. zaten türkiyede kapalı olmayanların sonu ya fahişeliktir, ya sarhoşluktur, ya mumsöndücülüktür, ya glu glu dansıdır onlara göre. okula başı açık girenler orospuluk yapmaya giriyorlardır. okullar da genelevdir. başı örtülüleri o yüzden içeri almazlar.
ece temelkuran ın siyaset meydanında söyledikleri neydi: bu ülkede mağdur olanlar sadece başörtülüler değildir, kapıda dövüle dövüle içeri alınmayan solcu öğrencilerin hesabını neden demokrasi aşığıyım diye lobicilik yapan başbakanın sorunu değil? joblarla tecavüz edilen solcu kız öğrencilerin de hakkı en az başörtülüler kadar yenilmiyor muydu? zaten başbakan sıkıştığı zaman kuran' dan ayet okuyor; "gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar". bu insanların tek hassas ve değiştirilemez duyguları dindir. yüzyıllardır böyle olmuştur. tek yorum yapamayacakları ve en sorgulanayacak, yorum dahi yapılamayacak inançlarıyla siyaset yapmak kolaydır türkiyede. söyleyeceğim şudur ki, ramazan ayında prim yapacağını bile bile, zorla bana kadeh tokuşturtmaya kalktılar ey halkım diye millete şikayet eden bir başbakanın elindeki medya; ece temelkuran ve onun gibileri eleştirmeye kalksa, söyleyebilecekleri şey en fazla "fahişe" dir.
gazetecilikte sık sık karsilastigimiz bir olaydir cimbizla cumle cekip almak.. bunun literaturdeki bir diger adi da haberi carpitmakdir. roportajin tamami okunmalidir. hepimiz okuma yazma biliyoruz arkadaslar usenmeyelim okuyalim.
(bkz: recai getir kovayı)
beni çok kıskandıran olay. keşke bana da kadınlar parayla ilişki teklif etse. nerde? bir kız arkadaşın maliyeti nedir haberiniz var mı? açık ve net soruyorum; dünya'da bu kadar eğlendirip, eşek yüküyle para kaldırtan başka meslek var mı? tabi ki yok. ha mesleğin kötü yanı ne? öküzden bozma türk erkekleri. peki o zaman suçlu fahişelik kurumu mu yoksa görünüşüne önem vermeyen türk erkeği mi? tabi ki ikincisi. e tabi adam aynaya bakıp öküz olduğunu söyleyemeyeceğine göre tabi ki fahişe suçlu olacak ve bu mesleğin adı kötüye çıkacak. ezikliğini atmak için, fahişe kelimesini hakaret olarak kullanacak. yaşasın emekçi fahişelerimiz!

not: bu yazıdan tüm türk erkekleri öküzden bozmadır sonucunu çıkaran öküz! titre ve kendine gel.
haberi okumayan bünyelerin sacmalıkları ile mecragından sapmış haber.

ece temelkuran bir avrupa medyasına verdigi röportajda kendisine yolda yürürken ardından fahişle diye bagırıldıgını ve bunu da ülkenin muhafazakarlaştıgına delil diye anlatıyor, müslümanlar bunu görünce fahişe diyorlarmış, kendisine özel mi yoksa başı açık kadın gördü diye herhalde olamaz çünkü herkesin ailesinin yarısı kapalı ise yarısınında bası açıktır en az.
haber kaynaginin amacini son derece acikca ortaya koyan haberimsidir. bu kaynaga gore ak partiyi ve onun cemaatci zihniyetini sevmeyen her kadin fahise, her erkek ayyas, godos, pezevenktir. aslinda bu adamlar laikligi savunan, ataturk devrimlerine bagli kadin erkek herkes icin ayni seyleri dusunmektedirler. ancak bunlari acikca yazamayacaklari icin bu tip haberlerle tabiri caizse sag kulaklarini sol elleriye tutmaktadirlar lakin kulak ayni kulak.
ece hayalkuran...
kendisine öyle denmesini hayal etmis olabilir.
(bkz: mubalaga)
haber kaynağının "habervaktim" olduğu bir haber olunca haberin içeriğine şaşırmadığım konudur. bu gibi akp yandaşı sitelerin ya fahişe, ya sarhoş ya da dinsiz konulu haberler yaptığı aşikardır. zaten türkiyede kapalı olmayanların sonu ya fahişeliktir, ya sarhoşluktur, ya mumsöndücülüktür, ya glu glu dansıdır onlara göre. okula başı açık girenler orospuluk yapmaya giriyorlardır. okullar da genelevdir. başı örtülüleri o yüzden içeri almazlar.
ece temelkuran ın siyaset meydanında söyledikleri neydi: bu ülkede mağdur olanlar sadece başörtülüler değildir, kapıda dövüle dövüle içeri alınmayan solcu öğrencilerin hesabını neden demokrasi aşığıyım diye lobicilik yapan başbakanın sorunu değil? joblarla tecavüz edilen solcu kız öğrencilerin de hakkı en az başörtülüler kadar yenilmiyor muydu? zaten başbakan sıkıştığı zaman kuran' dan ayet okuyor; "gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar". bu insanların tek hassas ve değiştirilemez duyguları dindir. yüzyıllardır böyle olmuştur. tek yorum yapamayacakları ve en sorgulanayacak, yorum dahi yapılamayacak inançlarıyla siyaset yapmak kolaydır türkiyede. söyleyeceğim şudur ki, ramazan ayında prim yapacağını bile bile, zorla bana kadeh tokuşturtmaya kalktılar ey halkım diye millete şikayet eden bir başbakanın elindeki medya; ece temelkuran ve onun gibileri eleştirmeye kalksa, söyleyebilecekleri şey en fazla "fahişe" dir.
çok ilginç bir yazar kadın bu ece temelkuran.bu bahse girmicem, kendi ifadesi, belki de kendisine şaka yapılmıştır, buda büyütmüştür, belkide bunu degerlendirmek istemiştir, perşembe akşamı siyaset meydanında kıymetli yazar, sibel eraslan ile birlikte çıktılar ve inanılmaz iyi huylu bir tavır gösterdi ece temelkuran, sibel hanım ın o muhteşem havasından etkilendi ya da inanılmaz hoşgörü ile ona seslenişi ece temelkuran da bir olumlu aslında kendisinin de bir kadın oldugunu, hatırlatmıstır, izlerken aklıma şu gelmişti ece dizisinde ece rolünü pek güzel canlandırmış hande ataizi, ama sonucta o bir oyuncu ve çok güzel gerçek gibi oynuyor, bence ece temelkuran o rolde oynamalı ve rol yapmadan metni sadece okusa aynı etkiyi yaratır, kadına benzemiyor maalesef, düzgün oturamıyor kadın, yere paralel sürekli, karsısında kadın olsanız egilip bacagınıza bakıyor sanırsınız.
yazar ın kendi beyanı.
herhangi bi link ya da orijinal site ismi geçmeyen bi gazete haberinden alınmış ama uludağ'ın cevval ve kaynak istemeyen yazarları tarafından temelkuran'a fahişe imaları yapılarak, eğer iddia edilen beyanatın aynısını vermişse bile kendisini haklı çıkardıkları haber.

vakit lan bu vakit.. yalancılığı bin beş yüz defa tescillenmiş bi yayın organı ve biriniz bile "bi bakalım cidden şu yazının orijinaline" demiyor, "kaynak niye göstermemişler" diye sormuyor.. sormuyor çünkü zaten içinde ece temelkuran'a besledikleri bi nefret olduğundan gerek bile duymuyor, biri kalksın kötü laf etsin sevmediğiniz biri hakkında, kaynak göstermese de olur. hatta öyle ki dikkatli okumaya bile üşenir, yazıda başka bi insanın dediği lafı bile (hayrünisa gül'den nefret etme lafı) kendisine atfeder, sonra da dikkate alınmayı bekler.

times'ın sitesindeki bi iki cümlesi şöyle:
"I can only be myself in five or six districts of this city and on the Aegean or south coasts. The harassment of women who don't cover up is increasing. I get called a whore as I walk down the street. The confidence of the Islamic movement is shoring up lumpen sexism among Turkish men."

vakit'in başlığı:
"Fahişe denilmesini AK Parti'ye bağladı"

islami hareketin kendine güveni lümpen seksizmini yükseltiyor demiş, ak parti başta diye bana fahişe diyorlar dememiş. bi daha kendisiyle röportaj yapıldığında "herhangi bi sorgulayıcılığı kalmamış, kendilerine ne dense inandırılan ve istenilen yöne güdülen insanların cehaleti yüzünden insanlar hakkında karalama kampanyaları yükseliyor" dese şu başlığın altında yazılanları görse.. kızarır mı suratınız. hiç sanmam..
k.çından eğri zerzevat çıksa ak partiyi suçlayan sıradan bir insancık. sokakta laf atan dengesizle bu partinin ne alakası vardır anlamak zor. ecevit ya da tansu çiller döneminde sokakta öküz yok muydu? sıradan anlatımlarla basitleştiklerinin farkında olmadıklarından, git gide itici hale geliyorlar. kimseyi sevmek zorunda değilsin bu ülkede. ama ülkende huzur, refah istiyorsan insanların değer verdikleri şeylere saygı duymayı bileceksin.
komik iddia. turbanliya fahise diyen insandan/insanlardan bunu duymak ayrica uzuntu veriyor insana. hayir yani, bir insanin basini ortmesi nasil fahiseliktir? saclarini kapatan insandan neden nefret edilir ve bu insan neden, nasil fahise olur?
aslında başlık şu şekilde olmalı, ece temelkuran ın, kendisine türkiye de, yolda yürürken fahişe denildigini, yabancı medyaya itirafı.
sanırım bu uzun oldu başlık makul devam edebiliriz.
(bkz: sende sallama öyle bir sağa bir sola)
uzun zamandır türk milletinin kaderine ayaklar yön veriyordu, citibankla birlikte kendi banmkasını batıran alçak başlar gördü bu ülke daha dün gazetelerdeydi bu alçak, ayaklar baş olmuş kimlerinde yazar oldugunu ece temelkuran ifadesinde hayat vermiş, ülkeyi, eskisi gibi bir ayak yönetsin diye çok didiniyorsunuz, ne aayaklar bas olacak neden ece hanjımdan köşe yazarı artık, kendisi itiraf etmiş.
ece temelkuran saçmalamaktadır. bu aralar sıklıkla görülen saçmalayanlar yurt dışı basında göz doldurdu trendi... kim ülke hakkında kötü birşey söylese bir anda yurt dışı basında. iyi bir popüler olma yöntemi.
şimdi ece hanım ayrıca bir gaf daha yapmış..

"hayrunisa gül'den nefret ediyorum" demiş...

prof. aysel ekşi de şaşırılacak derecede bir bezerlikle hayrunisa gül'den nefret ettiğin açıklamıştı, sabah gazatesi yazarı emre aköz de bu konuya ilişkin bir yazı yazmıştı. ayarın kralını vermişti.

http://www.sabah.com.tr/2...46CBB045208105A3A87A.html

o halde, aynı köşe yazısını da faa aman pardon ece temelkuran'a yolluyoruz.
kendisinin iddiası, hemde yolda yürürken diyorlarmış.
Pek te güvenilir olmayan haber kaynağı. Bir de şunu sormak lazım. Türkiye'de bunca gazeteci,aydın,kültürlü insan var. Gazeteciler,yazarlar var.Bunların çalıştığı gazeteler ve haber kaynakları da var. Tüm bu oluşumun içinde, iletişim imkanları bu kadar kolaylaşmışken neden bu haberi sadece siyasi yanı belli olan bir site haber yapıyor? Ece Temelkuran eğer böyle bir şey dese buna sadece karşı çıkacak olan kurum Vakit Gazetesi ve türevleri midir? Bu biraz yargısız infaz oldu. Kaldı ki adı geçen kurumun ne derece yanlı ve güvenilir haber yaptığı bu denli ortada iken. internette arama motorlarında arama yaparken aynı ifadenin yer aldığı haberi Başbakanlık basın yayın ve enformasyon genel müdürlüğüne ait sitede gördüm. Yakın zamanda Ece Temelkuran gelen tepkiler üzerine bir açıklama yapar sanırım.
olaya biraz geniş açıdan bakarsak;

ece temelkuran olarak değil de yolda yürüyen bir hatun olarak mesela.
lan istiklalde, beşiktaş sahilinde, kadıköyde, taksim meydanında, ortaköyde, bakırköyde vs yolumun düştüğü bi çok yerde insanlara kulak kesilirim, insanları gözlerim, dinlerim. Bir sürü tipi bozuk, yolda saat sormayacağın, gavur parasıyla beş para etmez tip, götü başı düzgün yada teşhire meyilli hatunun arkasından "orospuya bak nası kıvırıyo, kesin işe gidiyodur, çatır çatır sikerler bunu, kanırta kanırta sikerim elime geçse bu orospuyu, amuğa koduğumu karısını, ilik ilik bu karı, bebek amuğa koyyim" tarzında tacizlerde bulunuyor. Hadi hatun kısmını at bi kenara, yolda kız arkadaşıyla yürüyen erkeklere bile " buna da bi sap lazım" diyenlere bile şahit oldum.
Ece temelkuran. Yolda görsem tanımam. tanıyan kaç kişi çıkar onu da bilmem. Hadi geçtim ondan, lan istiklal'de ali poyrazoğlu'na mor renkli camı olan gözlük takıyor diye "ibne, top, obiçim" diyen insanlar varken, hani o* o kadar tanınan biriyken bu memlekette o* tip lafları yerken, kendisini tanıyan yada tanımayan birisi tarafından söylense pek de garip kaçmayacak durum bana göre. Nihayetinde ülkemiz çok aristokrat kökenli bi toplum değil. Bu bağlamda hepimiz durduk yere birilerinden laflar işitebiliriz yolda yürürken, gücümüz keserse "nediyon birader" diyip gider yaparız*, götümüz yemediği yerde kafayı eğer devam ederiz.*
türkiye'de her gün yaşanabilitesi olan bi durum, niye bundan bu kadar yakındığını, olayı işine göre başka taraflara çekmeye çalıştığını anlayabiliş değilim.

Bu bir nev-i tecavüz olaylarının artması gibi bi durumdan şikayet. Lan bu ülke yıllarca sinemada televizyonda tecavüzcü coşkun'u, nuri alço'yu izledi. O dönemlerde yoktu bu olaylarda akp hükümeti gelince mi olmaya başladı.
çay koysun kendine, taze taze iyi gelir.
bu baslik altinda yazan yazarlarin yarisinin ece temelkuran'nin gercekten de fahise oldugunu ima etmesi bile ne kadar hakli oldugunu gosteriyor. yok yuzde uc sapik normal, olur bunlar vs diyenler ayni sey annelerine, ablalarina ya da eslerine yapilsa yine normal karsilayacaklar mi?
demek ki bu hanımın içinde ukte kalmış dünyanın en eski mesleğine karşı bir sempatisi bulunduğunu anladığım röportaj. ideolojik olarak karşıt bir düşünceye sunulabilecek en iyi demogojiyi yapmıştır halka karşı.

(bkz: meslek olarak fahişelik)
(bkz: cinsel masumiyetin kayboluşu)
(bkz: kafa siken kemalist zırvaları)
güncel Önemli Başlıklar