incil`de gecen bir cumle.
kudusteki roma generali, isa*yi yahudilerin onune cikardiginda o'nu isaret ederek boyle demistir.
latincedir. "iste adam bu" gibi bir manasi vardir. [alternatif bir ceviri: adam budur!]
nietzsche`nin son kitabinin adidir ayni zamanda. kitabin bolum isimleri cok orijinaldir. "nasil bu kadar iyi yaziyorum?" tadinda basliklar ihtiva eder. egoizmin son raddesindeki bir insanin hezeyanlaridir*. dikkatle okunmalidir.
latincede: "işte insan".
15-17 yüzyıllar arasında batı'da hıristiyan sanatına egemen olan tema. romalı yahudi vali pontius pilate'nin, isa'nın çarmıha gerilmesini isteyen yahudilere söylediği sözlere dayanır.
bu tema resimde genellikle iki biçimde işlenir:

1) isa'yı ibadet ederken gösteren baş ve yarı gövde tasvirleri,
2) yargılama sahnesinin öyküsel anlatımıdır.

her iki durumda da isa kamçılanmış, aşağılanmış durumdadır.
nietzsche bu eserinde kişi nasıl kendisi olur onu anlatır.
"neden bir yazgıyım ben" isimli bölümden

başıma geleceği biliyorum,, bir gün korkunç birşeyin anısı ile birlikte söylenecek benim adım,, ..o güne dek inanılmış, istenmiş, kutsallaştırılmış ne varsa, hepsine karşı yöneltilecek bir son sözün anısıyla..

(bkz: doğal seleksiyon)
bir azra erhat kitabi.
karındeşen jack' ın, metropolitan polisine gönderdiği mektuplardan birinde gönderen kişi bölümüne yazdığı latince söz.
antonia ciseri'nin olayı anlatan tablosu.

görsel

sağ taraftaki başı tülbentli kadın, pontius pilate'nin karısı olup isa'nın çarhıma gerilesine karşı olduğu için, tabloda da hüzünlü bir şekilde resmedilmiş.
'acccaa acccaaa accccaaa aaaaaaaa' diye şarkısı da vardır.
(bkz: neden böyle bilgeyim)
(bkz: neden böyle akıllıyım)
(bkz: neden böyle iyi kitaplar yazıyorum)
(bkz: tragedya nın doğuşu)
(bkz: çağdışı yazılar)
(bkz: insanca pek insanca)
(bkz: tan kızıllığı)
(bkz: şen bilim)
(bkz: zerdüşt böyle dedi)
(bkz: iyi ve kötünün ötesinde)
(bkz: törenin soykütüğü)
(bkz: putların batışı)
(bkz: wagner olayı)
(bkz: neden bir yazgıyım ben)
nietzsche okuyup okumamakta kararsız kalan bir kişinin okumaya başlayacağı ilk kitap olmalıdır. nietzsche'nin kitapta hristiyan alemine, almanlara bayağı öfke dolu olduğunu ve kendisini günümüz insanı için bir yazgı olarak gördüğü çıkarılıyor.
Türkçesi "işte insan!" anlamına gelen latince söz. (bkz: Ecce Homo) (bkz: Hz isa) (bkz: Jesus)
nietzsche'nin notları arasında kahvenin zararları ve sindirim sorunlarının zihniyet üzerine etkisinden sıkça bahsettiği kitabıdır.
"işte insan" adı ile 1969'da yayınlanmış azra erhat kitabıdır.
"insanım, seni sana söylemek istiyorum." diyerek başlar. doğrusu homeros ile başlar yunus emre ile biter. okunası...
nietzsche'nin kendini bolca övdüğü eseri.
ecce homo:
görsel
!
friedrich nietzsche'nin 1888'de akıl sağlığını yitirmeden hemen önce yazdığı kitabıdır. yazılmış en iyi otobiyografilerdendir. nietzce'yi anlamak isteyenler için önerilen ikinci kitaptır. her bir eserine karşı neler hisseder yazar, ne tür bağlantılar kurar o an yaşadıklarıyla, bunu en iyi anlatan eserlerdendir. nietzsche zerdüşt'ü yazmıştır; ama tekrar anlatırken ağzından dökülen ballar için defalarca okunasıdır.
ecce homo; "işte adamınız" anlamını taşır. Hz.isa roma valisi tarafından yargılanırken, roma valisi onu yahudilere göstererek sarfetmiştir bu sozu. "işte adamınız! işte kralınız bu mu ? bu hale mi düştü?" ve Nietzsche; dinin, din adamlığının üst insanı engelleyen faktorlerin başında oldugunu bildirmek için dine, din adamlığına bunu soylemiştir. "işte adamınız!"
Nietzsche'nin en güzel kitaplarındandır. okunasıdır. anlanasıdır.
latince. işte o adam! (isa peygamber)
latince:('işte(bakın) insan'),dövülerek bağlanmış başında dikenden bir taçla hz. isa'yı kalabalığa sunan pontius pilatus
tarafından söylenen cümle.bu sebeple hz. isa'yı dikenli taçla gösteren bütün sanat eserleri ecce homo adını almıştır.aynı zamanda nietzsche'nin biyografik eserinin adıdır.
kitabın "neden böyle bilgeyim" ve "neden böyle akıllıyım" tarzı bölümlerine geçince her insan "ne oluyor lan? bu ne kendini beğenmişlik bu adamımı okuyacağım ben" diyorsa da yine her insan "seve seve" okuyor bu kitabı 'genele' vuracak olursak. Zaten sonuç olarak ta herkes bu başlıkların aslında bir kendini beğenmişlik olmadığını çok geçmeden anlıyor ve zaten tam olarak ta işte bu yüzden sıkılmadan kitabı bitiriyor.
kitaptan bir pasaj:

Başıma geleceği biliyorum. Bir gün korkunç birşeyin anısıyla birlikte söylenecek benim adım, –yeryüzünde eşi görülmemiş bir bunluğun, en derin bulunç çatışmasının , o güne dek inanılmış, istenmiş, kutsallaştırılmış ne varsa, hepsine karşı yöneltilecek bir son sözün anısıyla. insan değilim ben, dinamitim. Bütün bunlara karşın, din kurucularını andırır bir yanım yok, –dinler ayaktakımı işidir; dindar birine dokununca, ardından ellerimi yıkamam gerektir. “inananlar” istemiyorum; kendi kendime inanmak için bile biraz çokça hayınım sanıyorum; yığınlara değil benim konuşmam… Günün birinde beni ermişler katına koyacaklar diye ödüm kopuyor: Anlıyorsunuz ya, bu kitabı önceden çıkarıyorum ki, ilerde benim adıma ahmaklıklar yapmasınlar. Ermiş olmak istemem, soytarı olayım daha iyi…

Belki öyleyimdir de. Buna karşın, daha doğrusu, daha doğrusu karşın değil –ermişlerden daha iyi dolandırıcı gelmemiştir çünkü, –doğrular çıkıyor benim ağzımdan. Ama benim doğrularım korkunçtur: Bugüne dek yalana doğru dediler çünkü. –Tüm değerlerin yenilenmesi: insanlığın en yüce bir kendine geliş eylemine –ki bende cisim bulmuş, deha olmuştur– taktığım ad budur işte. Talihim böyle istiyor, ilk namuslu insan ben olmalıyım, binlerce yıllık yalan dolana karşı durmalıyım kendimi… Yalanın yalan olduğunu duyup… koklamakla, doğruyu ilk bulan ben oldum… Burun deliklerimdedir benim dehâm. Şimdiye dek hiç kimse benim durduğum gibi karşı durmamıştır ya, gene de yadsıyan bir kafanın tam tersiyim ben. Şimdiye dek eşi gelmemiş bir muştucuyum; şimdiye dek kavramı bile olmayan, öylesine yüksek ödevler biliyorum; ancak benimle birlikte umut bağlanıyor gene. Böylece, zorunlu olarak yıkım getirici bir adamım ben. Çünkü doğru binlerce yıllık yalanla kavgaya tutuşunca, kimsenin aklından bile geçirmediği depremler, sarsıntılar göreceğiz; dağ, koyak birbirine karışacak. Siyasa kavramı o gün bir düşünceler savaşı içinde hepten yitip gidecek; eski toplumun tüm siyasal kurumları havaya uçacak, –çünkü yalan üstüne kurulmuş topu da. Yeryüzünde ilk benimle başladı büyük siyasa.
8. nesil, entryleriyle sözlüğü şenlendirmiş yazar ve kadim dostum.
kenan ışık'ın sunduğu "kim milyoner olmak ister?" adlı programda türkçe manası sorulmuş olan söz öbeği.

(bkz: işte insan)
Kaliteli yazardır. Sevdim kendisini.