bugün

* Elazığlı aşiret reisi. Vatanın işgali sırasında aşiretinin eli silah tutan bütün erlerini savaşa göndermiştir. Atatürk'ün kadim dostudur.
kurtuluş savaşımızda istanbul'daki safkan hainlere tokat gibi bir cevap olan, bugün bizim önderimiz apo'dur diyen veletlere tokat gibi türk milliyetçiliğini vuran bir kürt aşiret reisi.

mekanı cennet olsun.
"cumhuriyeti türk-kürt beraberce kurduk" diyen kürtlerle, liboş türklerin can simididir.
Bir Türk olarak kendisini rahmetle andığım "ağalar biz buraya savaşmaya mı kaçmaya mı geldik" sözünün sahibi kürt ve alevi dedesi kurtuluş savaşı kahramanı.
insanların kurtuluş savaşında kürtler de vardı demelerinin en büyük sebeplerinden biri bu ağanın atatürk ile olan resmidir.çünkü kurtuluş savaşında kürtlerin de olduğu iddiasını destekleyen başka belge yoktur.ancak gel gelelim diyap ağa lozan konferansında kürt değil türk olduğunu belirtmiştir.
günümüzün bdp ekseninde giden "kürt siyasetin" ne kadar bayağı ne kadar yanlış yolda olduğunu gösteren bir abidedir.

kurtuluş savaşı'na "hepimiz müslümanız, hepimiz kardeşiz. türklük tehlikeye düştü biz de ölüme yürüdük." diyerek destek çıkmış gerçek bir vatansever.

günümüz kürt siyaseti dersimli seyit rızanın peşine düştü.

doğrusu dersimli diyap ağa'nın peşine düşmek, o mantığı anlamaktır.
aleviyim ve kürdüm diyenlerin örnek alması gereken ağa.
(#4895116)

karizmatik ve sağlam adammış belli ki.
meclis ankara'dan kaçma hazırlıkları yaparken, tek başına çıkıp konuşma yapan ve herkesi geri döndüren adam...
pardon herkesi değil...
ziya gökalp'inden yusuf akçura'sına kadar bütün türkçüler çoktan pıymış...
kayseri, erzincan, allah ne verdiyse...

vaktim olursa açarım başlığını;

(bkz: kurtuluş savaşında tabanları yağlayan türkçüler)
kürt müymüş?

yok ya...

hayır anlamadığım şu ki, sayın diyap ağa kendisini "türk ve türkmen" olarak nitelendirirken, hangi serseri o'nu kürt yaptı?
diyap ağa, çemişkezek'in ferhat uşağı(ferhadan) aşiretinden öz be öz alevi, kökenleri horasan'a uzanan öz be öz türkmendir.

ha, horasanlı kürt vardır diyorsanız, kafanız çok güzelmiş, güle güle kullanın.

bakınız diyap ağa'nın 27 temmuz 1931 günü yeni gün gazetesi'nden enver behnan'a verdiği röportajdan bazı satırbaşları;

-"BiZ, Mareşal Gazi Mustafa Kemal ile GÜNEŞ’E yıllar önce çıktık."

-“Bizim memleket ahalisi Kürtmüş, orada bir Kürt Hükümeti kuracaklarmış, bunu duyunca kızdım”.

-“Biz Kürt değiliz, biz Türk’üz.”

-“Türklük tehlikeye düştü. Kurtuluş Savaşı’na katıldım.”

-“Allah Büyük Gazi’ye çok ömür versin, kıymetini bilelim.”

röportajın tamamı baya bir uzun, ama şuradan okuyabilirsiniz;
buyrun;
https://groups.google.com.../n4nxZr_v09I/aCXQpQcUdl0J
tuncelili bir türk'e örnektir.
tunceli'nin yiğit türkmenlerindendir. kurtuluş savaşında ve sonrasında ülke için yararlı işlerde bulunmuştur.
adana'da bir mahalleye ismi verilen kahramandır.
Atatürkle fotosu bulunan gürsel erolun büyük dedesi, kürt değil zazadır ve alevidir. Öz vatanı çemişgezektir.
hakiki tunceli yiğidi imiş.

kendisinin ruhu kamer genç'te hayat bulmuştu .

kamer genç gibi mekânı cennet olsun.
görsel

3 KASIM 1922 – Diyap Ağa'nın TBMM'nde konuşması; "Türkler ve Kürtler kardeştir, dindaştır. Hepimiz Türk'üz."

98 yıl önce, 3 Kasım 1922'de Tunceli Mebusu Diyap Ağa'nın TBMM kürsüsünden yaptığı konuşma;

"Efendiler, kusura bakmayınız, ben ihtiyarım. Hepimiz biliyor ve söylüyoruz ki; dinimiz ve diyanetimiz, aslımız, neslimiz hep birdir. Bizim içimizde ayrılık, gayrılık yoktur. ismimiz de, dinimiz de Allahımız da birdir. Başka ne diyeyim. Hepinize söz yetiştirmeye ben takat getiremem. Hepimizin halimize göre söyleyeceğimiz sözlerimiz vardır.

Hele bu haller bir düzelsin de ondan sonra daha çok konuşuruz. Bendeniz ihtiyarım, kusura bakmayınız. Murahhaslarımız haklarımızı kurtarmaya Avrupa ya gidiyorlar. Allah yardımcıları olsun. Hamd olsun, gidenler dinini diyanetini bilen adamlardır. Zaten hepimiz biriz ve kardeşiz.

Ama düşmanlar bizi birbirimize saldırtmak için tuzaklar yapıyorlar. Sen şöyle, ben böyleyim diye. Ne yaparlarsa nafile, biz hep kardeşiz. Birisinin beş, bir diğerinin on oğlu olur. Biri Hasan, biri Mehmet, biri Ahmet, bir Abdullah'tır. Fakat hepsi insandırlar. La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah. işte bu, hepsi bu."

Görsel: Mustafa Kemal Paşa ve Diyap Ağa.

Not:Kütahya-Eskişehir Savaşı kaybedilince Yunan top sesleri Ankara’dan duyulur olmuş, meclisi Kayseri’ye taşıma fikri ortaya çıkmıştı.
Meclis kürsüsüne çıkan Diyağ Ağa çok sert bi şekilde:

“Beyler biz buraya düşmandan kaçmaya değil, savaşmaya geldik!” diyerek Türk Ordusuna ve Meclise büyük moral vermiştir.

Diyap Ağa gibilerden Allah razı olsun. Mekanı cennet olsun.

https://www.facebook.com/...6/posts/3705872806123841/
Adamdır.
belki de cumhuriyetimizi, cumhuriyetimizin banisi mustafa kemal atatürk'ü kendisine borçlu olduğumuz, alevi-türkmen dedesi kurtuluş savaşı kahramanı büyük şahsiyet...
görsel

1831 doğumlu diyap ağa ve aşireti ferhatuşağı, her dönem devlete bağlı, milli menfaatleri koruyan bir unsur olmuştur.

23 temmuz-7 ağustos 1919 tarihleri arasında toplanan erzurum kongresi, her ne kadar bölgesel bir kongre olsa da, kongrede alınan kararlar tüm memleket için hayati kararlardı.
kongre sonrası oluşturulan temsil heyeti ise, türk'ün kutlu davası olan kurtuluş savaşımızı sevk ve idare edecek heyetti...

erzurum kongresinde alınan "vatan bir bütündür parçalanamaz" ve de, "işgale karşı millet boyun eğmeyecek, direnecektir" kararları ve bu kararların icracısı olarak temsil heyeti'nin oluşturulması, işgal kuvvetlerini ve damat ferit hükümetini oldukça kızdırmıştı.

öte yandan anadolu halkı, erzurum kongresinde alınan kararlara olumlu tepki vermiş, milletin bağrında yanan özgürlük ateşi, anadolu'nun her yerinden yükselmeye, temsil heyeti ve mustafa kemal paşa etrafında örgütlenmeye başlamıştı...

işte bu neticelere engel olmak ve eylül ayında düzenlenecek, ulusal nitelikteki sivas kongresine engel olmak amacıyla, ingiliz istihbaratı ve damat ferit hükümeti mustafa kemal paşa ve temsil heyetini ortadan kaldırmaya karar verdi...

kemal paşa ve temsil heyetini ortadan kaldırma işi, elazığ valisi olan feyzizade ali galip bey'e verildi...

feyzizade ali galip, ingiliz istihbarat binbaşı edward william charles noel, malatya mutasarrıfı halil bey, kürdistan teali derneği başkanı bedirhanoğlu seyyid abdülkadir, mevlanzade rifat, konya mebusu zeynel abidin, karesi mebusu vasıf ve şeyhülislam mustafa sabri'den oluşan bir organize kötülük heyeti, mustafa kemal paşa'ya yapılacak suikasti en ince detaylarına kadar planlamıştı...

kemal paşa ve temsil heyeti, erzurum-sivas arasında ortadan kaldırılacak, olmazsa sivas basılıp tutuklanacak ve istanbul'a gönderileceklerdi...

planının ilk aşaması olan suikast için eski hamidiye alayı komutanı olan diyap ağa'ya haber gönderilip elazığ'a çağırılır. lakin diyap ağa yaşlı olduğundan kardeşi haydar ağa'yı elazığ'a gönderir.
esasen diyap ağa, bir hain olarak gördüğü ali galip ve damat ferit'i hiç sevmezdi.

yazının başında da değindiğimiz üzre, diyap ağa her devirde devlete tam bağlı bir şahsiyetti. abdülhamid döneminde de böyleydi ve bir saray damadı olan ali galip'in ve yine diğer damat olan damat ferit'in abdülhamid'e ihanet ettiğini, her ikisinin de yanar döner, kaypak ve yavşak insanlar olduğunu iyi bildiğinden bu davete icabet etmemiştir...

diyap ağa'nın kardeşi haydar'a elazığ'da, mustafa kemal ve temsil heyetini yolda yakalayıp ortadan kaldırma görevi verilir. bu iş için ise son derece yüklü bir meblağ ödeme yapılır...

haydar ağa, yanındaki adamlarla birlikte görevi alır almaz, ağabeyi diyap ağa'nın yanına gider ve durumu anlatır.

diyap ağa, ali galip ve damat ferit'i tanıdığı gibi, mustafa kemal paşa'yı da iyi tanır. o'nun adını duyunca gözlerinin içi güler...
zira diyap ağa ve mustafa kemal paşa, bitlis ve siirt'in rus işgalinden kurtarılması için birlikte çalışmış, cenk etmişlerdi.
mustafa kemal paşa, diyap ağa'nın ebedi komutanıydı...

işte kurtuluş savaşı'ndan yıllar evvel atılan bir dostluğun temeli, şimdi meyvelerini vermeye başlamıştı.

diyap ağa, kardeşi haydar ağa'ya gerekli talimatı vermiş ve o'nu mustafa kemal paşa ve temsil heyetini yakalamak(!) için göndermişti...

o esnada mustafa kemal ve temsil heyeti, erzurum'dan sivas'a varmak üzere yoldalardı...
bir dere kenarında yol alırlarken etrafları atlı milisler tarafından kuşatıldı.

kimdi bunlar?
rum çeteleri mi? yoksa ermeniler mi?
heyettekiler korku içinde başlarına geleceği çaresizce beklerlerken, mustafa kemal paşa dağlara dönerek haykırdı;
"kastınız beni öldürmek midir...???"

temsil heyetini kuşatan milislerin başı cevap verdi...
"ben ferhatuşağı aşiretinden haydar ağa...hayır paşam, muradımız seni öldürmek için bize verilen bu parayı sana vermek mücadelemiz için emrine girmektir...size diyap ağa'nın selam ve muhabbetleri ile geldim..."

diyap ağa...dersim dağlarının yaşlı kurdu...
o'nun ismini duyduğunda mustafa kemal paşa daha da mutlu oldu.

haydar ağa'yı yanına çağırarak durumu anlattı, sivas kongresi sonrası ankara'da meclisi yeniden açacaklarını, onun da kendisiyle birlikte ankara'ya gelmesini istedi.

haydar ağa; "paşam ben bu dağların toprağını, çiçeğini, kuşunu terk edemem, ankara'ya ağabeyim diyap ağa'yı göndereceğim..." der ve vatanın aziz kurtarıcısına sivas'a kadar eşlik eder...

işte yiğit türkmen bozkurtları diyap ağa ve kardeşi haydar ağa kurtuluş savaşımız için bu kadar önemli, cumhuriyetimizin kuruluşunda bu kadar etkili insanlardır...

onlar ne koçgiri'de, ne dersim isyanında devletine, milletine ihanet etmemiş, türkmen ocağını dersim dağlarında her daim tüttürmüş olan bu vatanın çimentolarıdır...

ruhları şad olsun...

#tarih
Cehapenin çankaya belediye başkanı alper taşdelenin dedesi olan alevi.
Tunceli'ye heykeli dikilmesi gereken kişi ama bir sorun var, Önce gereksiz bir heykeli yıkmaları gerekecek.

Not: ingiliz işbirlikçisi seyit Rıza heykelinden bahsediyorum.