bugün

(bkz: #10282297)
(bkz: hasan ataol)
(bkz: mehdi beşpınar)
(bkz: mustafa yalçıner)
(bkz: ruhi koç)
(bkz: metin eşrefoğlu)
(bkz: ömer gürcan)
(bkz: #10281469)
şimdi yaşasa kimsenin tanımadığı kadırgada eski devrimciarkadaşları ile içecek olan kafamı sikiyim zamanında bana abi diyenlerin hepsi şimdi adam oldu biz boku bokuna ateşe attık kendimizi diyecek olaan şahsiyet.
hakkında cümle kurabilmek için; beyin, ahlak, karakter, yurtsevgisi, gibi temel insani değerlere sahip olunması gererken tarihi kişilik.

ama ne yazık ki sayılan özelliklerin birine bile sahip olamamış ülke gençleri, bir elleriyle burunlarını karıştırırken boşta kalan diğer ellerini cinsel organlarından çekmeye fırsat bulduklarında enteresan cümleler yazabiliyorlar bu kişi hakkında.

edit: bu kadar çabuk örnek vermeye gerek yoktu.biraz daha karıştırsaydın burnunu.
Devrimci, öğrenci, cesur, tarihe adını kanı ile kazımış bir efsane kişilik.
"Ben Amerikan emperyalizmine, Sovyet revizyonizmine, Romen soytarılığına, Bulgar dalkavukluğuna karşı bir Türk devrimcisiyim"sözünün sahibi gerçek bir devrimci
abartılan bir serseri.
asılması abartılmasına neden olmuştur. yaşasaydı birkaç siyaset denemesinden sonra köşesine çekilmiş bir ihtiyar olurdu.
düşünce suçundan dolayı 6 mayis 1972 tarihinde 25 yaşındayken idam edilen öğrenci genç. türkiye de devrimin sembolü haline gelmiştir.
o kadar deniz gezdim de , taburesini tekmeleyip kendi coşkun sularına karışan deniz daha görmedim.
elle tutulur hiç bir iş becerememiş devrimcidir. devrimci olmakla beraber banka soyguncusu ve gaspçıdır. özenti sol gençliğin idolüdür bu haydut. ülke için nice kahramanlıklar yapmış insanlar vardır ki ismi bilinmez, deniz beğ ise göklere çıkarılır.

bir halt olmadan, bu kadar sevildiği için düşündüren kişidir birde.
elle bir şey tutmaya alışmış kişiler tarafından beceriksiz olarak nitelenmiş adam. klavye başından deniz gezmiş'e, onun yaptıklarına, bıraktığı mirasa, yarattığı ruha sallamak ne kadar kolay...
sevmeyenleri bile kendisine devrimci der.
bir arkadaşımın msn'inde fotografını gördükten sonra kim la bu? sorusuna deniz gezmiş tanımıyor musun? cevabını aldığım adamdır. biraz gevşeklik etmişimdir. nereyi? tadında kötü bir espri yapmışımdır.
haftası dolmadan Nihat behram'ın dar ağacında üç fidan kitabını aldım ve okumuşumdur. gezmiş ve arkadaşlarına hak verdiğim çok nokta oldu ama hiç kimse bana banka soygununu, istasyon şefinin öldürülmesini, elçilik basılmasını legal bir şeymiş gibi anlatamayacaktır. illegal yollarla meşruluk kazanamayacaktır hiçbir şey.

edit:tabi ekleyeyim... gezmiş ve arkadaşlarına göre zaten yargılama konumunda hiç kimse olamaz..çünkü askerler yargılama yapamaz. bu durumda askerin kesitiği parmak diye birşey olamaz. bu durumda kanun yoktur ve yapılan şey kanunsuzluk değildir. yani banka saygunu yapılmışsa, hapishaneden kaçılmışsa ve hatta adam öldürülmüşse bile kanun koyan olmadığı için kanun da yoktur ve yargılaması yapılamaz. yine de çok haklı oldukları durumların varlığından söz edebiliriz. buruk bir hikayedir.

edit:okumayanlar için şu söylenebilir..taraflı bir hikayedir..kişisel yargılarla örülüdür..aynı hikaye bir kaç farklı kaynaktan okunmalıdır.
dönemin başbakanının özür dileyin affedecem sizi demesi üzerine özür dilersek yaptığımız şeylerin yanlış olduğunu kabul etmiş sayılırız oysa yaptıklarımız yanlış değildi biz sadece halkımızı sevdik diyerek özür isteğini reddeden ve bu uğurda ölmeyi göze alabilmiş bir kahramdır.
türk solunun yetiştirdiği önemli gençlik lideridir. idam sehpasında bile kavgasından geri adım atmaması bunun en somut örneğidir.
dar ağacındaki üç fidandan bir tanesi.
edit: adamdır.
komünizmin bediüzaamanı . boş hiç gereksiz ama bir kere şişirilmiş . kafası küçük ağzı büyük solcuların sevdiği içi dışı bomboş genç.
parkasını postalını değilde. uğrunda canını verebilcek olan bir insan oluşunu ve anti-emperyalist düşüncesini örnek almamız gereken adam.
ölmekten korkamayan yolunda olduğu savaşın uğruna sebepsiz yere can vermiş yiğitlerden biridir işte o deniz gezmiştir!