bugün

standart olanı , tekdüze olanı , düzeni , statukoyu , yaratıcı olmayanı sevmemek aynı zamanda. iyidir , güzeldir , bizi farklı kılar . en azından sıkıcı değil .
düzensizliğin düzeni olarak düşünülebilir ve sevilebilir.
elde olmayan sevgidir, aslında herşey düzenli olsun yerli yerinde olsun istenir ama aranılan birşeyi bulmaya çalışırken sinir katsayısını yükseltip heyecanlanmak da ayrı bi tat, ayrı bi lezzet.. giysi dolabınızı düzeltirsiniz ve her seferinde nasıl bu hale geldi acaba diye derin derin düşünürsünüz ama elde olmayan bu sevgi sayesinde bi haftaya kalmadan aynı görüntüyü elde edersiniz, öteki dünyada kıyafetler dile gelmez umarım diye de dua edersiniz. *
sorumsuz olmaktır, ve sorumsuzluk mutluluğa giden en kolay yoldur.
düzenli bir yerde hiçbir aradığını bulamayan insanların hissiyatıdır...
genelde o dağınıklığı toplamanın zor geldiği durumlarda arkasına sığınılan bir yalandır.
duzeni daginiklik olan insanlarda bulunan sevgidir. bu insanlarin odalari, masalari toplandigi zaman asil o zaman en buyuk hata yapilir. onlar daginik gibi duran ortamda bir duzene sahip olduklarindan dolayi isteyeceginiz kucucuk bir kagit parcasini bile kolayca bulabilirler. siz nasil buldu diye aval aval bakarsiniz o ayri. baskasina gore duzensizlik olan duzenli insanlardir aslinda onlar biri de ben. *
değeri ola ki odaya anne ya da işgüzar teyze girer de etrafı toparlarsa anlaşılır. çünkü o dağınıklık içinde gece karanlığında bile ne nerede bilirsiniz. yataktan kalkıp ışığı açmadan elinizi attığınızda istediğinize ulaşırsınız. yerine göre güzeldir dağınık olmak..
dağınık olarak adlandırılan sizin topluluğunuzsa onu seversiniz.
dağınıklığı seven insanlar için düzenli oda dağınıktır esas.
annenin sana misafir olduğu dönemleri nasihatle değerlendirmesi ile sonuçlanan durum.
ruhu dağınıktır attıkça atası dağıttıkça dağıtası geliyordur.
o felsefe anne odaya girene kadardır. yoksa fena değildir, temiz olduğu sürece.
bu hal hayata yansımasın da objelerle sınırlı kalsın bırakın, böyle iyi...