bugün

-şerefe anlamına gelir.
-Aynı zamanda teşekkur ederkende kullanılır.

-can u open the window please?
+sure
-cheers.
sydney de en merkezi yol olan george street üzerinde şehrin tam merkezine denk gelen bar ..
önünde 2 tane devasa zenci bulunur,giriş ücretsizdir.içerde kliplerle birlikte müzik çalar.bilardo masaları mevcuttur..
eskiden sevilen klasik bir dizi sitcom larin anasi diye tabir edillir guzeldir insanin icini isitir bu dizi
cnbc e nin çok uzun süreli olmasa da hayatımıza kattığı renklerden biri, belki de en güzeli.komedi anlayışının ustalıkla sergilendiği ikili, üçlü, dörtlü... ilişkilere dayalı yaran tiradlara sahip sitcom.

bide taksimde istiklal caddesinin ara sokaklarından birinde cheers diye bir mekan var bildiğim kadarıyla.
yetiştirdiği frasier crane karakteri için kendisine borçlu olduğumuz dizi.
trt de yayınlanmış eski bir dizi. yaş tahminini kolaylaştıran dizi. herbiri ünlü olmuştur oyuncularının...
hosca kal anlamında da kullanılabilen ing. sozcuk.
odtü işletme topluluğunun her sene düzenlediği, daha önce mor ve ötesi, kargo, pamela gibi insanları ağırlamış partisi. bu sene 17 kasım da odtü mezunları derneği vişnelik tesisinde düzenlenecektir.
DJ tarkan, dj sertac kaya, dj fattish in yer alacagi 04.00 a kadar surecak olan partydir..
(bkz: cheers party 23)
insanın böyle sevimli bar var mıdır diye düşünmesini sağlayan dizi.içerler ama sarhoş olmazlar.mutlu ve mesutturlar.daimi müsterileri vardır ana kuzusu postacısıyla,eşinden müzdarip muhasebecisiyle cheers güzeldir.esas kadın, sam'in ilk gözağrısı diane chambers olmalıydı der içim.bak şu konuşana'nın sempatik annesi Kirstie Alley naparsa yapsın nazarımda yer edememiştir bu dizide.görecelidir tabi.giriş müziği ve ekrandan geçen o sarhoş yüzleri hafızalarda yer eder.

making your way in the world today
takes everything you've got;
taking a break from all your worries
sure would help a lot.
wouldn't you like to get away?
all those night when you've got no lights,
the check is in the mail;
and your little angel
hung the cat up by it's tail;
and your third fiance didn't show;

sometimes you want to go
where everybody knows your name,
and they're always glad you came;
you want to be where you can see,
our troubles are all the same;
you want to be where everybody knows your name.

roll out of bed, mr. coffee's dead;
the morning's looking bright;
and your shrink ran off to europe,
and didn't even write;
and your husband wants to be a girl;

be glad there's one place in the world
where everybody knows your name,
and they're always glad you came;
you want to go where people know,
people are all the same;
you want to go where everybody knows your name.
bu aralar cnbce 2 de bol bol tekrarı verilen dizi. herşeyiyle güzel bir dizi olduğunu da eklemek lazım. bi de barda sürekli duran elemanların işi gücü yokmudur anlamadım *

(bkz: cnbce 2) veya (bkz: e2)
içerisinden ek karakter yaratıp onu da en sevilenler içerisine sokmuş dizidir. pek çok ünlü oyuncu yaratmıştır da...
(bkz: frasier)
e2 nin günde 4 bölüm arka arkaya yayınladığı dizi. 4 bölüm bile göz açıp kapayıncaya kadar geçer gider biter. hayatımda izlediğim en iyi birkaç diziden biridir. sırf cheers ı yayınladığı için bile e2 yönetimine sabah akşam şükranlarımı yollayabilirim o kadar seviyorum yani o kadar olur.

edit: ha test yayını bittikten sonra bu diziyi yayından kaldırırsa bu kanal o zaman e2 yöneticilerinin anneleriyle seviyeli bir birliktelik yaşarım. *
TRT'de yayınlandığı dönemi hatırlamıyorum, ama cnbc-e'de yayınlanmıştı. Dünyanın en sıcak barında, en komik garsonlar ve müşterilerin olduğu, muhteşem espriler ile süslenmiş, Friends ile beraber sit-com'un nasıl olması gerektiğini dünyaya anlatan dizidir.
(bkz: #1128241) e2 yöneticilerinin anneleriyle seviyeli bir ilişki yaşamama neden olan dizidir.
gerçekte bunun gibi sevimlisi yoktur. *
dizide karakterler gerçekten varmış hissi yaratıyor insanda. nasıl oluyor bilmiyorum ama çokda samimi geliyor bana dizi. sanki dizi değil bu gerçekten o adamlar her gün orada. ülkemizdeki yapmacık dizilere kapak olsundur bu dizi. keşke bende o barda onlarla olabilsem. gitsem bir bira içsem sonra hadi eyvallah diyip işime gitsem. sonra yine akşam geri dönsem.
(bkz: hayal kurmak)
e2'de var bu şu sıra. mesela, bu sabah saat 8'den itibaren, ard arda iki bölümü yayınlandı. hafta içleri de -sanırım- cuma akşamı hariç hep 8'de oluyor. daha fazla ayrıntı isteyen, e2'nin sitesine baksın. üşendim ben.

her ne ise, cumartesi sabahı 7:55'de kalkma nedenim işte.
Fragmanındaki müziği,kelime oyunları ve ince espirileriyle seinfeld dizisi le beraber sitcom dizilerin babasıdır.
isminizi öğretene kadar kapı kapı bar gezdiren, maaş tüketen dizi.
(bkz: norm)
seneler önce de oynamış dizi. tek hasta olduğum şey o bar üzerinde "l"* harfi çizen biraydı be!
bir zamanların en güzel dizilerinden biri.
eskiden trt'de, sonra da daha başka kanallarda yayınlanmış bir yabancı dizi. bir barın sahibi, çalışanları ve müdavimleri arasındaki diyalogları konu alır. mizah ağır basmakla birlikte dram da içerir.
ingilizce de sağlığınıza demek.