bugün

Biri demişti ama bilemedim şimdi kim bilir hangi filozof.
(bkz: ilber ortaylı)
Kimdi lan o?.. Dostoyevski desem o şöyle diyordu: "mutsuz olmak için birazcık zeka ve derinlemesine bir duygusallığa sahip olmak yeter" gibi bişeydi.?
"cahillik ne güzel lan herşeyi biliyosun" dilini çıkaran matematik dehası (adı aklıma gelmedi)
Cahil olmayan adamdır.
Herseyi.bildiğini de.iddia eder boylesi.
Alimle sohbet et , alırsın mertebe; cahille sohbet etme,dönersin merkebe.
Eğer cehalatten kastın, bilgisizlik ise; kimsenin dayatmalarıyla düşünmediğin için özgürsündür ve sonucunda mutlu biri olma ihtimalin pekâlâ vardır.
bu sözü sokrates'in söylediği aklımda kalmış, google sağolsun hiç alakası yokmuş.
matrix filminden alıntıdır. şahsımca, %100 doğrudur.

2. favori filozofum olan soren kierkegaard'dan iki alıntı yapiyim madem...
"Akıl azaldığı oranda kaygı da azalır."
"Aslında avarellik hiç de kötülüklerin anası değildir, tam tersi, neredeyse tanrısal bir hayattır, yeter ki can sıkıntısına kapılma."
dibine kadar doğru önerme. düşünmezsin hiçbirşeyi. ülkenin amına koyulduğunu bilmezsin.
nitşedir. gerçekten böyle bir söz söylemiş midir bilmiyorum ama ırvin yalomun kitabında öyle geçer.

doğru da bir sözdür. cehalet farkındalığı azaltır. etrafındaki gelişmeleri yeterince iyi şekilde takip edemeyen insan kendisine yöneltilen tehditlerin de, haksızlıkların da farkına varamaz. bu da onun mutlu ve huzurlu olma ihtimalini artırır.

aslına bakarsanız bu durumun böyle olması, insanı kendi içinde bir ruhsal dengeye de kavuşturur. insanın en temel arzusu mutlu olmaktır. (bkz: aristoteles) bu yüzden de farkındalığını artırarak mutluluğunu azaltmak istemeyen insan için cehalet, doğal bir durumdur. gerçekten de baktığınız zaman bunun böyle olduğunu görürsünüz.

herkesin kafasına göre ahkam kestiği konulara bakalım. misal, futbol. şu anda yüz binlerce futbol fanatiği, dünkü maç hakkında konuşuyor. penaltı pozisyonlarını tartışıyorlar mesela. ancak onlara şunu sorun, penaltı verilmesini gerektiren kusurlu hareketler nedir? eminim ki pek çoğu size bu konuda net bir cevap veremeyecektir. buna rağmen her ortamda pozisyonlar hakkında ahkam kesmeye devam edeceklerdir. bu insanlar bu kadar önem verdikleri bir konu hakkında neden bilgi sahibi olmak istemezler? çünkü farkında olmak istemezler. eğer kendileri lehine çalınmış bir penaltının gerçekte penaltı olmadığını öğrenirlerse mutsuz olurlar. ya da penaltı bekledikleri bir pozisyonda hakemin penaltı vermemekte haklı olması, onları üzer. objektif bakış, pek çok insanın tercih edebileceği bir şey değildir.

ya da siyaset mesela. bu kadar çok insan siyaset konuşur. ancak siyaset asırlardır öğretilen, bir takım yerleşmiş gelenekleri bulunan bir disiplindir. buna rağmen bu insanların çoğu siyasetle ilgili makaleler, kitaplar okumayı reddeder. okusa bile, kendi görüşüne yakın olanları okumayı tercih eder. çünkü kendi inandığı ve benimsediği değerlerin tutarsız olduğunu öğrenme ihtimali, onu mutsuz eder.

bu yüzden çoğumuz, pek çok konuda cahilizdir. cehalet, insanın doğal halidir. kusurlu hali değil... fakat yine de cesur bir insan, rahatlıkla kendisini zaman zaman mutsuz etse de dünyayı daha geniş bir perspektiften görmesini sağlayacak şekilde, bu cehaletten kendisini arındırabilir.
recep tayyip erdoğan'dır.
oksijen alıp oksijen veren adamdır.
(bkz: adam haklı dağılın)
(bkz: ignorance is bliss)
Dogrudur. Cahil hic bir seye kafa yormadigi icin, mutlu mesut yasar gider.
cehalet güçtür var alırsan?

(bkz: ignorance is strength)

(bkz: 1984)

cehalet mutluluktur cümlesi matrix'de geçer bu arada.

sevgiler...