bugün

seyhan'ın bebeğinin cinsiyeti merak edilmekte efenim:

yiğit: ali abi nereye gidiyosunuz?
ali: ateş yakıcaz. içine şap atıcaz.
yiğit: eee?
seyhan: işte şap kabarırsa erkek sönerse kız.
furkan: kabarırsa erkek! evet tamam çok mantıklı!

çok tatlı bunlar. valla. özellikle o furkan. öyle böyle değil.
son zamanlarda ortalıkta esen abuk subuk dizi furyası içinde kıyaslanmaması gereken süper dizi.samim,meliha,ali ve diğerleri süper.yalnız yapımcılardan ricam ya şu evin büyük oğlunu amcasının yanına almanyaya yollayıverin de seti basıp ümüğünü sıkmak zorunda kalmayalım olur mu canım ciğerim.ayrıca;
samim seni öldürürüm.
yav böyle şey olmaz. resmen çıtayı yükseltiyor. ali'yi diyom ali'yi. bu diziyi izleyen bağyen arkadaşlar yarın demezler mi yok chevrolet istiyom yok yaz ayında kar istiyom, mutluluğun resmini istiyom. olmaz ki. ondan sonra "ben sende aradığımı bulamadım", "böyle aşk mı olur" , "birşeyler eksik" gibi söylemler peydah oluyor karşı cinsten. öyle bir gülle kız afillemek tarihe karışıyo. komşuulaaaar yetişin. nerden buluyum morgan'ı aq. lütfen adam gibi, beklentilerinizi yükseltmeden izleyin bağyen arkadaşlar. hayır ben yaparım da diğer erkekler sıkıntı yaşabilir.
sırf "samim seni öldürürüm" diyen şebnem bozoklu'nun şivesi için bile izlenebilecek dizi.
halim'in gerçek sevgiyi cumali'nin kollarında bulacağına inandığım dizi. (bkz: sam ve frodo)
- omuzun sızlıyor mu samim?
+ senin yanında sızlamıyor.

dialoğunun geçtiği dizi. biz buna aşk diyoruz.
efendi adam halim'e üzülürken aliço'ya bir kez daha kıl olduğum dizidir. bu arada samim'in meliha'ya hediye olarak verdiği kolyenin içindeki fotoğraftan anlıyoruz ki; uğur yücel gençliğinde mahmut tuncer'miş.
ilker aksum'un döküm döküm döktürdüğü dizidir. ulan fasulyeci yaktın bizi be! Ailecek telef olduk burda!
adet olduğu üzere bir kez de benim seyhan'a çemkirmek istediğim dizidir. Kimisi, kız aşık olmadığını anladı, başından beri aşık değildi, evlense daha mı iyiydi falan diyor, ben onu bunu bilmem arkadaş, ulan 2 bölüm önce aliçoya kızıp halim'e nikah tarihi al diyen sen değil miydin seyhan? sonra nikaha oturana, milleti oraya toplayana kadar aklın neredeydi? ne galiz küfürler geliyo aklıma da, dua et dizi karakterisin. ah be halim abim, kız kardeşim olsa vericem eniştem ol, sen ne büyük adammışsın, yapılır mıydı sana? hala seyhan bulundu denilince oynamaya başlıyorsun.
an itibari ile zeki müren'in sesinden sevgimizin aşkımızın adlı hicaz eseri dinletmiş dizidir, off dağlar off.
o dizi kirliliği içinde bataklıkta açan gül gibiydi. mafya yok, büyük cipler, konaklar, çiftlikler, vadiler, ihaleler ve birbirinin gözünü oyan aşağılık insanlar yok. demek bu iğrençlikler olmadan da, kendi halinde sıradan insanları anlatan diziler de sevilip izleniyormuş. senaryosu çok mu sağlamdı? kesinlikle hayır. abartılı talihsizlikler silsilesi içinde bir türlü kavuşamama ana temalı bir senaryoydu. ama oyuncuların rollerine inanıp sevmeleri ve senaryo battı batıyor derken her seferinde küllerinden yeniden yaratmalarıyla dizi iki sezon ayakta kaldı, birçok tiryakisi oldu. oyuncuların hepsi, her diziye nasip olmayacak şekilde sempatik ve karizmatikti. elbette canım ailem bizimkiler gibi 15 yıl süremezdi, yukarıda adı pek geçirilmemiş ama o dizi türk tv lerine bugay yapımın armağan ettiği bir baş yapıttı. nedeni de şudur: canım ailem dahil bugünün pek çok dizisi, aslında her fırsatta dalga geçilen eski yeşilçam kalıplarına uygun çevriliyor. izleyiciyi on ikiden vurmaya, bam telini titremeye yönelik, gerçeğin alabildiğine tahrip edilmesiyle elde edilen bir yeni kurgusunun kurnazca kotarılmış bir arkası yarın formatında tasarlanması ve olay akışı içinde yaratılan salınımların getirdiği bir histeri duygusu. bizimkiler in sırrı ise bu kalıbı baştan reddedip, hayatın büyük salınımların değil küçük değişimlerin artımıyla devinen büyük bir akış olduğunun bilincinde olmasıydı. bu yüzden o dizinin olmayacak talihsizliklere, abartı ötesi tesadüflere pek ihtiyacı yoktu. hayatın kendi doğal ritmindeki bir simulasyonu gibiydi. sanki kimse yazmasa bile kendi kendine devam edebilecekti neredeyse. oysa canım ailem de, olanca sevimliliğine, bittiğinden dolayı duyduğum çok samimi kişisel üzüntüye rağmen zorlama yeşilçam klişelerine yaslandı çoğu zaman. olmayacak tesadüfler, suyunu çıkaran şanssızlıklar. bedbahtlık ve mutluluk arasındaki büyük salınımlı gidip gelmeler. ama ben de bu diziyi sevdim, çünkü sevginin mantığı yoktur ve aşk nedensiz sevmektir. bu minval üzerinde beş yıl daha gitseydi seyreder miydim? evet seyrederdim. ama tabii deniz denker in diziden ayrılmaması şartıyla.
mahalle dizisi diye başlayıp işin içine silah, kavga, dövüş girince birçok eski izleyicisini kaybeden dizi. ha ben hala izliyor muyum sonuna kadar canım ciğerim.
izleyici yattığı yerden uçarak dizi setine gitme arzusu uyandıran dizi.

--spoiler--

ulan mallar 3 katlı evde konuşacak başka yer bulamadınız da mı örümcekman'ın odasının önünde konuşuyorsunuz. konuş konuş sonra dayı mertcan'ı bul. oldu canım ciğerim.

--spoiler--
ailecek izlenen dizilerden. hem de yeni şeyler öğretiyor bizlere. mesela evlenmek için evden çıkan gelinlik kızımızın , yanına mutlaka eski evinin anahtarını almış olduğunu gördük, öğrendik. ben de hep merak ederdim bu gelinler o ufacık çantalarında ne taşırlar diye.
tmc tarafından hakkında şu açıklama yayınlanmıştır. doğru olmaması dileğiyle:

atv ile tmc yapımın arasında oluşan bir anlaşmazlık yüzünden atv canım ailem dizisini yayınlamama kararı almıştır. tmc ise başka kanallara başvuru yaparak görüşme talebinde bulunmuş, ama hiçbir kanaldan uygun teklif alamadığı veya gün alamadığı için başka kanallarda yayınlama fikrini askıya almıştır. şu anda bir veya iki kanalla anlaşmalar devam etmekte olup anlaşma sağlanamadığı takdirde, zaten çekilip yayınlanamamış olan 4 bölüme bir final bölümü eklenip dvd olarak satışa sunulacaktır.

ulan atv, adanalı denen varoş dizisini aynı gün iki kere verecek zamanı ve boşluğu buluyorsun ve dibe batmış bir özcan deniz'in oynadığı saçma sapan bir diziye gün açabilmek için canım ailem'i yiyorsun ya allah seni bildiği gibi yapsın.
güncel Önemli Başlıklar