bugün

akabinde "hayda al başına iş" denilen ve çay kaşığıyla resmen balık avına çıkılan olaydır. böylece mukavemet sahibi olmayan bir takım bisküvilerce gece keyfinizin içine edilir.

ayrıca içeri düşen parçaları kurtarma imkanı yoktur. kaşık değdikçe erir dağılır. çay da zaten bulamaca dönüşür. bebek maması gibi. eskiden yapardı anneler böyle mamalar.

sonra milupa çıktı bebelik bozuldu.
işte beceriksiz yazar bünyesinin her daim başına gelen olaydır
24 yıldır bisküvileri çay dahil bilimum bulunan içeceğe batırarak tüketen bir kişi olunmasına rağmen, hala bisküvinin çayın içinde tutulması gereken süre ideal olarak ayarlanamaktadır. ya çok çok tutulur tam alacakken bardağın içine düşüp çayı resmen bulamaca * çevirir, ya da çok tutulur tam bisküviyle ağız arası mesafe kat edilirken bisküvi üstünüze başınıza hele hele tv karşısında keyif yapmak için bağdaş kurmuşsanız kucağınıza düşüverir. ama asıl kötü olanı tüm bunların korkusuyla bisküviyi kısa süre çayda tutup, yumuşacık birşey beklerken dışı yumuşak içi hala kuru ver sert bir bisküviyle karışılaşır üzülürsünüz. artık o bisküviden tad alamazsınız ve heyecanla sıradakini beklersiniz.. yıllarca bu işle uğraşmanıza rağmen hususi ihtimam gösterseniz de yine de tam beceremezsiniz. artık çayın sıcaklığı mı etken, bisküviler arası yoğunluk farkı mı etken, yoksa sahiden mi bu konuda sonsuz yeteneksizsinizdir onu allah bilir * *
çay keyfi yapacağım derken hem çayı, hem de bisküviyi mundar etmektir. sonra uğraş ki çay kaşığıyla çıkarabilesin düşen bisküviyi... giden gitmiştir. sonuç olarak bulanık bir çayla, çoğu sıvılaşmış bir büskivi tortusu kalmıştır. yapılabilecek tek şey, temiz bir bardakta, yeni bir çay alıp, bisküviyi de bu çaya banmadan adabıyla yemektir.
tam keyif yaşanacakken hüsrana uğramaktır. evet tam anlamıyla hüsrana uğramaktır. daha sonra işin yoksa çay kaşığı ile çıkarmaya çalış. *
bisküviyi bandırıp çıkardıktan sonra havada tutup inceleyerek eğrilik testi filan yapmakla oyalanırsanız başınıza gelmesi muhtemel olaydır.

bandırdıktan sonra vakit kaybetmeden atacaksın ağzına.
bir insanın başına gelebilecek en keyif kaçırıcı, en üzücü hadiselerden biri. öyle bir andır ki bu, ne yapacağını bilemez insan. yıkılır. o an o çay içilmeli midir? yoksa dökülüp yerine yenisi mi konmalıdır? bisküvi ile çay ayrı ayrı yenilip içilmeye mi devam edilmelidir? bunlar gibi birçok soru işareti oluşturur insanın kafasında.
petit beurre gibi narin ve nazik bisküvinin başına gelmesi kaçınılmaz olan olay. yine aynı narinlikle, naiflikle batırılma işleminin hemen ardından, fazla beklenmeden ağıza götürüldüğü takdirde en az tahribatla sıyrılanabilecek işlem.

küçük bir püf noktası: çaya bisküvi batırırken ama tek seferde tüm bisküviyi ıslatıp hepsini ağza atmak değildir. daha büyük bir haz alabilmek için bisküviyi küçük küçük ıslatıp ama abartıp çayı da soğutmadan, çok seferde yemektir. bu şekilde bir yöntem uygulandığında bisküvinin düşme süresini de geciktirebilirsiniz.

(bkz: çayla bisküvi yeme teknikleri)
(bkz: sınavlara çalışması gerekirken boş işlerle uğraşan öğrenci)
şu güzelim ortamın bozulmasıdır.
başına bu talihsiz; elem verici; keyif kaçırıcı olay geldiğinde yapılması gereken ilk şey: bi sittirip yeni çay koymaktır. hakkaten ne bahtsızlık!
farkettiyseniz çayın içinde kendini koyuveren ılımlı bisküviden bilerek bahis açmadım, ki yazıklar olsun kendisine. şerefsiz.
Ardından çay kaşığı ile düşen parçayı alma eylemi de içler acısıdır doğrusu.
(bkz: yazık lan)
hayalkırıklığı.
şamandıra tekniği ile bisküviyi kesinlikle çaya düşürmiyeceğini blien üstadların başına gelmeyen hadise.
çayın sıcaklığı ve bisküvinin tazeliği göz önüne alınarak sok çıkar hızı ayarlanır.
çaktırmadan bardağı yok etme isteğini harekete geçiren durum.
yeni bardak, yeni çayla devam edilecek olup aslı itibariyle bir hologramdır. döner durursunuz batır, yenisini al, tekrar batır.
biskuvinin çaya düşmesini fırsat bilerek bardagın tamamını büskuvi ile doldurup bebek maması yapılması en güzelidir.
umut sarıkaya tipi mutsuzlukun ta kendisidir.
cok tekrarlanırsa mama yeme eylemine dönüşecek durum.
kaşıkla o bisküviyi ordan alma eylemine sebep olan durum.