bugün

yazmıyorsun. yazmıyorum.
sanki söylenecek bütün cümleleri söylemişiz gibi.
sanki böyle bir durum hiç yokmuş gibi.
alışıcam demiştin. alıştın mı ?

geçen akşamhani beni inatla ters anladığın o akşam , açtım sayfayı. elim klavyeye geldi sonra hiç yazmadığım cümleleri sildim.
anlatıcak pek bişeyimiz kalmadı gibi sanki.

söylediğim bütün cümleler hep "gibi " sanki.
aslını biliyor muyuz ?

http://fizy.com/#s/16suyo

makaramız sarı bağlıyor, sen söylüyorsun ben ağlıyorum.
ben söylüyorum sen ağlıyorsun...
Gün Bitti Sen Bitmedin Uyumak istemiyorum Artık Her Gün Bitimi Seni Kaybediyorum Kendimde Yok Oluyorsun Ansızın Kendimi Anlamsız Hissediyorum O Anı Ve Yine Sabah Oluyor Yeni Baştan Yaşıyorum Herşeyi Her Gün Sensizliğe Başlamak Beni Bu Denli Çaresiz Kılan Varlığına Seni Sığdıramıyorken Yokluğuna Seni Sığdırmak Bana Dokunan.
yaşım 24 ya benim şimdi,kazanıyorum ya para,ün,tırnak içinde dost... kaybettiklerimi tekrar kazanamayacağım için bunları kazanıyorum.mesela seni. bir tek sen desem yeter ki zaten.seninle hayat vardı mutluluk vardı 2 kişilik otobüs bileti paramızda her şeyimiz vardı. bilsem ki seni tekrar kazanabileceğim her şeyi yakarım yıkarım sana gelirim. her şeyi göze alırım. ama bilirim sen göze alamazsın artık. bilmem gözünü aldın mı. 5 yıldır görmüyorum seni. sahte hesaplardan facebooktan fotolarını görebiliyorum o kadar. canlı kanlı halini merak ediyorum oysa ben senin. mimiklerin aynı mıdır hala,yürüyüşün peki ya duruşun.
adam ol dedim sana.oldun mu adam mesela.hayatına çekidüzen ver dedim,bırak bu ergen ayaklarını dedim sana. aramızdan çıkmadı bi adam derdim ama sen çıktın ben hala olamadım demiştin. adam oldun mu şimdi.
sende bana kızardın ya bende hala aynıyım biliyor musun. yada değilim.aslında kendimle pek ilgilenmiyorum gezmelerim,alışverişlerim,süslenmelerim haricinde. dışımı besliyorum,içimi unuttum.saat altıbuçuk oldu uyumadım.sezen söylüyor vay yine mi keder ama artık yeter diyor.bilirsin sezen söyler biz dinlerdik.ben dinlerdim sen sevmezdin.sonra sende sevmişsin ama ben gittikten sonra.biz birbirimize iyi gelmiyor muyduk da birbirimizden gittikten sonra adam olduk. birlikteyken mutluyduk sadece biz vardık be.gerisi yalandı.sokaklar bizimdi mesela.senden başka kimseyle ben o kadar çok gezmedim mesela.o kadar çok yol yürümedim.emre aydın söylüyor şimdi tam 4 yıl olmuş dün diyor.hepsi bir şeyler diyor.afilli yalnızlığı sevemedim bir tek.senden kalan yarası var.senden sonra kötü olurum ben derdin.şimdi tek sen varsın ya sen olmazsan herkes olur derdin.gerçekten de öyle oldu.soruyorum ben varkende başkaları oldu mu diye,olmadı diyor,bitmiş bi ilişki sonuçta olmuş olsa sana söylerdim diyor arkadaşın.seni unuuyorum bazen,sesini unutuyorum,yüzünü,kokunu.seni unutuyorum.korkuyorum.seni hatırlamak istiyorum.zorluyorum hayallerimi..seni bulup çıkartıyorum karşıma alıyorum ezberliyorum.bi an için ezberliyroum ama yine unutuyorum.depremde oldu ya şimdi mesela senin şehrinde deprem olsa diyorum ne yaparım.hemen gelirim biliyor musun.seni enkaz altından çıkarmaya.hayalimde bu sahne var hep.bizi tek ölüm birleştirebilir.sen gelir misin beni kurtarmaya.bizi nasıl kurtaracağız peki.hiç durmadım yazdım bunları biliyor musun.içim titrerken.hiç önemsemedim sanatsal değerini,imla kurallarını.biliyor musun bazen ihtiyacım oluyor sana.bir tek sen anlarsın diyorum bir tek sen katlanırsın diyorum.ama sen olmuyorsun.sonra yine alışıyorum sensizliğe.unuttum seni.zorluyorum ama olmuyor.seni çok merak ediyorum.sırf seni görebilmek için orda bi deprem olsun ve senin yanına geleyim istiyorum.
kaç sitem, kaç boşvermişlik indiriyorum yüreğime. öyle çok konusacaktim ki, anla ne kadar sustum işte. hani anlat desem içindeki sevgiyi; ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer? söylesene beni kaç harfle sevdin?
arayıp sormasamda, unuttum seni sanma. dünya bir yana, sen bir yana.
seninle vicdanım rahatsızdı sadece. sensiz herbir yerim.
ya birileri de bana yazsın şu köşede dediğim ılık ve loş köşedir.
dikiş tutmayan bu büyük yara, bazı geceler kanıyor hala..
bir birlik oldu yumruklar ve hatırlatıyorlar seni.
içme dedin ya lan. içmeyince boktan oluyo sonradan okuyunca kendime küfrediyorum. merak etme ben de uzun uzun yazıp birden hepsini siliyorum... ne alışması ayrıca alışmak isteyen kim? ben alışıcam derken alışmaya çalışmaktan bahsediyorum. ama bu yazıdan sonra ilk aklına gelen şarkıyı atmayacağım tabii ki.

http://fizy.com/#s/1268l0

alakasız şarkı atıcam diye çok kastım. kusuruma bakma.
haklıymışsın...
zorla güzellik olmuyormuş.
ben bu yazıyı sana yazdım b 7 k nıye buraya yazdım cunku telefonda gırınce mesajları okuyabıldığım halde cevaplayamıyorum.gosterdığı halde vermeyen cok bok bı durum. Senın bunu er ya da gec gorecegını bılıyorum buralardasın zira . sıtenın lınkını vermıssın de orda hangısı senın yazın añlayamadım kı yahu. kıtabı almana cook sevındım boyle acayıp mutlu oldum falan.cok para bayılmamıssındır umarım:D nerden aldın bır de? Yazdıklarının tamamını hatırlamıyorum fakat Mesajının Sonundaki su aralar aldığım en ıyı temennıydı.sen de aklına mukayet ol unlem isareti
senli hayallerim yok artık..
ağlamak gelir içimden yapamam..
bittik sevgili..
artık sen ve ben diye birşey yok..
bitti..
içim acıya acıya..
öyle bir sevmek ki, zaman geçsin bilmem kaç sene olsun yine aynı tazeliğinde olacak diye hissettiğim.
edit: yeni terk edilmiş birisi beğenemedi. böyle saçma tepkiler verirsen doğaldır terk edilmen. öptük.
sen en güzel istisnam, ilk aşkım, son ol istedim.
sen her adım attığında bir adım uzaklaşır senden seviyorsan eğer,
seviyorsan eğer mesafeler kısalır sende,
seviyorsan eğer sen yoksundur onda, olmayacaksındır
sevmek kara bahtın, sevmek düşünememek sana.
tek bir ümit mağlup eder aklı aşka,
tek bir düşünce hakim olur senin olmayan anılara,
yaşanmışlıklardır seni sen yapan,
hiç kavuşamamak, eğer seversen.
seversen, eğer seversen anlayacaksın manalardaki sırrı,
bulacaksın sende olanı, kabullenmeyip kalacaksın dünlerde.
seversen bir daha gelecek aklına, son defa olmasını dileyeceksin
ve sen kaparken gözlerini aşka aslında merhaba diyeceksin,
öleceksin ama kimse bilmeyecek, sen artık bir hiçsin...
bir bir sileceksin kendini anılardan,
artık anılarda değil, sen anılar olacaksın.
bir bir unutacak insanlar seni,
onlar seni değil sen onları hatırlayacaksın.
bir hiç olmak böylesine doludur; sen, keder ve yalnızlık ile.
gözlerindeki ışık o kadar güzeldiki, umuttu.
hayata tutunduğuna gözlerinle haykırıyordun.
kürt, türk olmanın hiç önemi yoktu bakışlarında.
kurtaranlarında kürtmüsün türkmüsün umurunda değildi.
olmadı be yunus...
olmadı be yunus...
kader'mi diyelim alın yazsısımı bilmiyorum ama.
bu haline bakıpta hakkın rahmetine kavuşmanın haberi.
içimi sızlattı.
mekanın cennet olsun kardeş.
http://www.youtube.com/watch?v=xisZIxDHosc&feature=related

yanlış anladın beni. çok yanlış anladın. yada ben anlatamadım, haklısın. neler hissettiğini anlayabiliyorum. ben seni ne olarak görüyorum senin yaptığına bak diyorsun içinden ama kötü değil benim niyetim, bir heveste değil. ben köpek gibi seviyorum seni hem de hayatın boyunca kimsenin sevemeyeceği kadar seviyorum. birlikte uyumak, birlikte uyanmak, birlikte yaşayıp, yaşlanmak istiyorum. ama yüzüne söyleyemem bunu o kadar onursuz değilim. o kadar cesaretim yok. o gevelediğim iki kelimeyi söylemek için bile ne kadar zorlandım.
karşına çıkıp rahatsız edecek yüzüm yok, gurursuz piçler gibi peşinden koşacak gücüm de yok. o yüzden bekleyeceğim. ne için beklediğimi ben de bilmiyorum ama bekleyeceğim.
ilk başıma geldiğinde hissettim ama inanmadım inanmak istemedim... romanlarda yaşanan şeylere benziyordu ve bu nedenle gerçekçi gelmiyordu... yanlış teşhis üzerine alınan zaman da doz aşımına uğrayınca yapılacak bir şey de kalmadı zaten.. elim mahkum, elim kalbimde ruhumun yarısının gidişlerini seyrettim.. sanırım hiç hissetmedin.

beceremiyorum.
''beni bekleme'' demene rağmen,
senin hayatının kıyısında dolaşmayı, beklentisiz olmayı, dar anlara/temaslara sığışmayı,
sürgülü kapıları zorlamamayı beceremiyorum.
bana değer verdiğini ve saygı duyduğunu biliyorum.
bunun için de çok müteşekkirim.
ama yetmiyor.
daha fazlasına ihtiyaç duyduğum için utanıyor, kendime öfkeleniyor, kendimi ayıplıyorum ama nafile,
denedim, kendime engel olamıyorum.
sen az bi gül, ben kahkaha atıyorum.
sen az üzül, içim sıkışıyor.
sen ağla, ! sen ağlarsan suratına sıçarım.
öptüğümde, elini sıktığımda, hatta sadece sana baktığımda veya telefonda sesini duyduğumda
içimin titremesine ya da çoğu zaman burkulmasına mani olamıyorum.
başarında deli gibi gurur duyuyorum.

fakat madem önüm çıkmaz sokak,
dayanaksız ümitlere bel bağlamak istemiyorum.zaman demene rağmen...
senden işitmediğim, sadece benim hayal ürünüm olan,
yani varolmayan bir vaadin ucunda sallantıda kalmak istemiyorum.
her seferinde yeni baştan ölüp, geri dirilmek istemiyorum.
senin her bakışında, her imanda aslında beni sevdiğinin, seninle bir geleceğimin olabileceğinin ipuçlarını aramayı, hatta belki de yaratmayı, uydurmayı istemiyorum artık.
gerçekte olanı değil de, zihnimde olmasını istediğim şeyi yaşamak istemiyorum.
okula gitmediğim erken uyanmadığım bir cuma sabahı böyle boktan geçsin istemiyorum.
önceden miskinliği severdim ben, sabahtan akşama kadar yatakta dönüp durmayı,
olmuyo lan artık düşünüp duruyorum, öf sikerim ya diye kalkıp bir şeylerle meşgul olmak istiyorum.
sikerim sinemayı gitmiyorum demek istemiyorum.
akşam olsa da konuşsak demek hiç istemiyorum.
ama yapamıyorum...

http://fizy.com/#s/13fpej
bu yazı beni avare eden hayata,

ne zaman geldin yerleştin içime yaşam sevinci de beni benden alıyorsun? içmiş gibi dolanmak istemiyorum artık.artık çeki düzen zamanı ama ben yazın avareliğinde bir orda bir burda modundayım. sanırım vizeler çarpınca ayılacağım. oh gosh bu çok kötü olur.

rihanna dan cheers eşliğinde içmiş gibi kafa bulduruyorsun ya sonradan bende hayat bulan yaşam. sana kocaman alkışlar.
göz görmeyince gönül katlanıyordu da görünce yine depresyone giriyorum. çok saldım kendimi zaten kilo aldım, iyice göbek yapcam neredeyse. keşke beni böyle görmeseydin..
gördüğüm en güzel erkek eliydi senin ellerin
gülünce yanaklarında güller açan gamzelimdin
hiç tanımadın sen beni, platoniğimdin
belki kader buluşturur bizi, ayrılmayız ölene kadar...

sana dair umutlarım simsiyah
tıpkı kılların gibi...
dökülen saçlarının
ben olayım teshiri

ben kabul ederim seni
her halinle
sen yeter ki sev beni
ölürüm ben senin zerrene

ben senin sperm gibi kaşlarını
bira göbişini
çatal çatal sesini yerim
bebeğğiiiimmm...

(bkz: edebiyatsal başlayıp abazaya dönüşmek)
beni sana hatirlatan birseyler var mı.
bugün yine birbirimizi görmezden geldik. tamam peki, ben seni görünce bana bakmanı istedim, sana baktım sen de ilginçtir insan üstü bir çaba göstererek etrafını incelemekle yetindin. durum şu ki, aramızda bir şey var. senin açından nedir bu bi' fikrim yok, ama benim açımdan arzular şelale. sana bi' de isim taktım,

neyse, ne dicem bak, bana yaklaşsana. hah tamam dr.sana sami ulus'un kısaltması dus diyorum. arada tus'u da hatırlatıyor hem, iki kat deprese oluyorum, şöyleki;

1.) seni düşündürdüğü için
2.) tus'u her anıma sokuşturduğu için.

neyse tus demişken, dersanedeki tiplerden nefret ediyorum. hele bi' tane gerizekalı bi' kız var otu boku soran, yanına gidip kendisine "siz çok yanlış gelmişsiniz" demek istiyorum.

hadi bunu da geçtim, üds açıklandı lan, insan bi' tebrik eder.

neyse, iyice şizoya bağladım bebeğim ya. öptüm. kib. sçs. bb
yeni kız arkadaşınla her gece bi barda sürttüğünü gördükçe halime şükrediyorum.