“andolsun ki, mutlaka sizi, birazcık korkuyla, açlıkla, mal ve meyve noksanıyla sınayacağız...” (bakara suresi, ayet 155; ayrıca bkz. bakara suresi, ayet 153, 156).

görülüyor ki, tanrı, kendine özgü bir mantıkla, insanlardan bir kısmına az, bir kısmına da bol rızık verdiğini bildirmekte. bildirirken de bu farklılığı, “alemin düzen bulması” ve “yeryüzüne azgınlık çıkmaması”, “kullarını sınamak” için yarattığını söylemektedir. fakat, bunları söyleyen tanrı, bol rızık dağıttığı kimseleri,’fakirlere sadaka ve zekat vermekle sorumlu tutmak üzere şu buyrukta bulunuyor:

“allah (vermiş olduğunuz sadakaları) günahlarınızdan bir kısınma karşılık tutar (günahlarınızı yok sayar)... sarf ettiğinizin (verdiğiniz sadaka ve zekatın) sevabı size aittir: sarf ettiğiniz.. şeyin karşılığı... size verilir” (bakara suresi, ayet 271,272).

dikkat edileceği gibi, burada tanrı, bol rızık verdiği kimseleri fakirlere sadaka vermeye çağırırken, verdikleri sadakaya karşılık onların günahlarını (suçlarını) affedeceğini ve üstelik kendilerine sarf ettikleri şeyin karşılığını vereceğini bildirmekte! evet, ama bunu yapmakla hem çelişki yaratmış hem de adalet fikrine ters düşmüş olmuyor mu tanrı? çünkü, bir kere, az rızık verenin kendisi olduğunu ve bunu belli bir amaçla yaptığını söylerken (örneğin, şura suresi, ayet 27; enam suresi, ayet 165; bakara suresi, ayet 153, 155,156) diğer yandan fakir kıldığı bu kişilerin geçimini başkalarının sırtına yüklemesi (örneğin, bakara suresi, ayet 271,272) çelişki değil midir? ve sonra az rızık verdiklerine, sadaka yoluyla ayrıca kazanç sağlayacak idiyse, onlara az rızık vermiş olmanın, onları yoksul kılmanın anlamı var mı? öte yandan sadaka verenlere, sarf ettiklerinin karşılığını verecek yerde, bunu kendisi yapsa, yani fakirlere kendisi rızık dağıtsa daha uygun olmaz mı? ve nihayet sadaka verenleri, sarf ettiklerinin karşılığı olarak, günahlardan kurtarmakla, adalet ve ahlakilik duygusunu zedelemiş olmuyor mu?

Başka bir ayetle ilgili bir soruna gelelim:
(bakara suresi,ayet 178)
"178. ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır"

Burada 2 tane çelişki mevcuttur.

1- islamın köleliği ortadan kaldırmadığını kuran yazmıştır. Fakat bize hürriyeti iyiliği ve güzelliği anlattığı iddia edilen bu kitaptır.
2- Örnek verecek olursak benim bir kölem var ve başkasının kölesini öldürdüm, o kölenin sahibi gelip beni değil de benim kölemi öldürüyor? Arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun bu kadar saçma bir düşünce yapısı olabilir mi? Bu ne demektir. Aklı olan kimse varsa eğer bunu savunmaz.

Bambaşka bir konuya değinen surede adı geçen kadınlarla ilgili inanılmaz düşünceler vardır. Kadının hak ve özgürlükleri kısıtlanmış erkekler için böyle bir kısıtlama gelmemiştir.(Bakara suresi, ayet 228,240,282)

"228. boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. eğer allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
"240. içinizden ölüp geriye dul eşler bırakan erkekler, eşleri için, evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. ama onlar (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların meşru biçimde kendileri ile ilgili olarak işlediklerinden dolayı size bir günah yoktur. allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
"282. ey iman edenler! belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. yazıcı, allah’ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve rabbi olan allah’tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın. (bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar. az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. bu, allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur. alışveriş yaptığınız zaman da şahit tutun. yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. allah’a karşı gelmekten sakının. allah, size öğretiyor. allah, her şeyi hakkıyla bilendir."

Görünüşe göre 228. ayette erkeklerin, kadınlar tarafından daha üstün yaratıldığına kuran el atmıştır ve saçmalıktır. 240. ayette Kadın hiç bir şekilde erkeği öldükten sonra 1 yıl dışarı çıkarılmıyor hak ve özgürlüğün kısıtlandığı bir kez daha yineleniyor. 282. ayette 1 erkeğin 2 kadına bedel olduğu açıkca söylenmiştir. Kuranın kadınları erkeklerden daha güçsüz gördüğü aşikardır. Halbuki cennet hani anaların ayaklarının altındaydı? Dinin bir siyasi görüş olduğu apaçık bellidir.

Başka bir çelişkide dinde hiçbir zorlamanın olmadığıdır.

256. "dinde zorlama yoktur. çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. o hâlde, kim tâğûtu tanımayıp allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. "

Peki din adına katliama çağrılan insanlar yani mücahitler bir diğer deyişle cihat ne demek oluyor? Savaşarak zorlama değil midir? Bugün türkler katledilerek müslüman olmamışlar mıdır?

Artık dünya değişiyor 600 lü yıllarda yazılan bir kitap o günün kurallarını içeriyordu kimse sorgulamıyordu. Bugünse her şey apaçık ortada ama at gözlüğü ile bakmak isteyenler için bu yazılanlar yine saçma gelecektir.

Dip not: Yazalı 1 dakika bile olmadı, fakat direk - veren bir toplumuz, hangi ara okudun gerizekalı?. annenizden babanızdan gördüğünüze inanmayın. Sizler şunu ima etmeye çalısıyorsunuz. Hristiyan bir toplumda doğarsam hristiyan olurum. Benim hiç bir görüşüm yok okumam etmem.
Belki doğru belki yanlış ne olursa olsun inanmak hayata anlam katmaktır.

Not: islamiyette çok çelişki olduğu da doğrudur.

Örneğin: "Beğendiğiniz kadınlardan 2 tane 4 tane alınız."

diye de bir ayet vardır.

"Erkek kadının kavamıdır"

Kavam: yönetici anlamına gelir. Bunlara katılsam da katılmasam da inanmakla yükümlüyüz.
(bkz: kes yapıştır çelişkiyi bul)
olmayan ve olamayacak çelişkidir. tefsir denen bir şey vardır. her ne kadar insanlar işine geldiği gibi anlayıp bazı ayetleri sapıtsa da ne yazıyorsa odur. senin benim gibi adamların bu kitabı sorgulamaya hakkı yoktur.
sadece ilk kısım için: zenginlerin cennete girmesi dinen fakirlerin cennete girmesinden çok daha zordur. zenginin verdiği zekatın 40 katı fakirin bir çile çekmesine, ahına denktir dinimizde. islamı iyi öğrende gel evlat...
kur'an her insana gönderilmiştir.ve onu okuyup anlamak her insanın görevidir. tevbe suresi 31. ayet indiğinde din adamlarının rableştirilmesinden bash edilir ve peygamberimize o ayetle ilgili sorulan soru şudur. "Din adamlarının rableştirilmesi nedir"

"Bu onlara tapınmakla olmaz onların günah dediğini günah sevap dediğini sevap kabul etmekle olur" Bu bir hadistir. Sizin tefsir dedikleriniz din adamlarının yorumlarıdır ki o yorumlar dahi birbiriyle çelişkilidir. Abbasi halifesi el memun Salı güünü düşünme günü ilan etmiştir ve onun döneminde her müslüman bir kur'an alıp kendisi kur'an ı anlamaktadır. Yoksa tefsir ayetten daha kutsal asla değildir!
olmayan çelişkilerdir.kimse fakire sadaka zekat vermeyle fakiri zengin etmez.kuran da fakirlere yardım etmeyin yazsa yine çelişki diye getirirdi.maksat yarım akılla tespit yaptığını sanmak.
bosanan kadinin 3 ay beklemesini icine sindirmeyen düdüklerin disinda kimsenin görmedigi "celiskilerdir".
3 ayi begenmeyen batida hic bosanmaya kalkmasin zira burada kadin 1 yil bekletilir!
"ayy irkikle esitlik yok isde islamda yhaaaa" diyen düdüklere de, evrimini tez vakit tamamalanmasi dilenir.
cocugu kadin doguracagi ve cocugun babasinin kim oldugunu tespit etme adina, ki bekledigi müddet icerisinde hamile oldugu anlasilirsa, bu cocuk otomatikman eski kocasindan sayilacagi icin, bu süre kadinlarda vardir erkeklerde yoktur.
erkeklerin de göttüne yumurtalik monte edelim, onlar da beklesinler.
istersin?
kur'an a anlam vermek herkesin yapacağı iş değildir.
arap edebiyatını 10 sene okumuş, 7-8 yaşlarında hafızlığa başlamış ve hafız olmuş hocalar bile kur'an a anlam vermek istemez.
meal okumanızı istemez.
tefsir okuyun.
tefsiri yazan kişiler de dünya üzerinde çok az bulunan müceddit hocalardır.
imam rabbani gibi. 2. bin yılın mücedditi.

al arkadaş açık aramak istiyorsan buyur;
http://kuranikerim.com/t_elmalili_index.htm

elmalılı hamdi yazır tefsiri.
gerçi 7 ayetlik fatiha'yı okuman bile iki gün alır.
işte kur'an böyle bir şey. sırlarla dolu.

alimler farklı anlar.
evliyalar farklı anlar.
peygamberler farklı anlar.

kur'an sırlarla doludur. peygamberler nasıl farklı anlar?
"elim lam mim" mesela. hadi açıkla bakalım ne açıklayacaksın?
bu sırlara eren birkaç insan var, ama bu insanlarda söylemez sırları.
mevlana hazretleri ne buyuruyor;
"bildiklerimi söylesem benim dilim yanar, sizin aklınız yanar"
demek ki o kadar basit değilmiş.

sen alim bile olamadan nasıl böyle çemkirirsin?
anca sabahtan akşama kadar forumlarda gezip açık arayın.
3 haftada olacak iş değil bu.
insanlar 20-30 yılını veriyor yine de yorumlamıyor.
araya nifak sokarım diye.
nerede çelişki? dünya imtihan yeri. bazısına çok vererek bazısına az vererek sınav var. çok verilen bilsinki o rızk allah'tan geliyor ve diğerlerine dağıtsın. (selahhaddin eyyubi vefat ettiğinde parası cenazesini kaldırmaya bile yetmemişti). kısas hükmüyle insanları vicdani yük altına sokuyor. senin suçundan başkası yatacak işleme demek isteniyor. ve asıl önemlisi ey iman edenler diyor. zaten allah'a iman eden biri birini sebebsiz yere öldürmez.
boşanan kadının 3 ay geçmeden evlenmemesinin nedeni ise tamamen nesep ile ilgilidir. düşünün yeni boşanmış bir kadınla evlendin ve iki hafta sonra kadının hamile kaldığı ortaya çıkıyor. peki çocuk kimden. çocuk doğana kadar içini kemirmeyecek mi bu soru?
dul kalmış kadının tam bir yıllık masrafının karşılanmasını bile kötü yorumlamak ise nasıl bir ahlak. ki hele ki hemen hemen tüm toplumlarda dul kadınlara hangi gözle bakıldığı ortadayken.
şahitlik meselesine gelince. kadınlara yük bindirilmemesi amaçlıdır.
ve gelelim cihat meselesine. cihat islamda vardır. iki tür cihat vardır küçük ve büyük cihat. mekke feth edildiğinde peygamber efendimiz "küçük cihat bitti, büyük cihat başladı" demiştir. küçük cihat denilen savaştır, büyük cihat ise nefs ile olan mücadeledir. islam sayesinde köle ne kadar kölelik yapacağının ayrına varmıştır. ve köle sadece savaş sonucu elde edilir. o da fidyesi belirlenir ve bu fidyenin karşılığı çalışana kadar köle olarak kalır. yani batı toplumlarındaki gibi sonsuza kadar köle kavramı yoktur.
yine cihat'a dönelim. kuran öyle derken müslümanların tersini yapması kuran'ın ya da islam'ın değil o müslümanların çelişkisidir. bu kesile kesile müslüman olduk hikayeside son yıllarda çıktı. gariptir aynı hikaye iran'da da satılıyor. ve alıcı da buluyor. islam'da saldırı savaşı olmaz ancak savunma savaşı olur.

edit: kendine başlık açılır açılmaz eksi gelen kişi ağlıyor ama bir dakika önce yazdığım yazıya anında eksi geliyor. merak ediyorum sen hangi ara okudun.
çelişki değildir, allah bazı kullarına zenginlik verip bu zenginliğin bir kısmına karşılık günah silme şansı tanımıştır.

yani allah'ın bazı kulları işleyeceği günahların bir kısmını silme şansına sahiptir, fakirlerse yazık 3 kuruş sadaka alıp bu adamlar için hayır duası eder. kim dedi ki allah adil diye?
alışılmış olarak, bir ergen ateist tarafından iki günde bir hristiyan sitelerinden kopyala yapıştır yöntemiyle alınmış "ahaa lan koşun kur'anda çelişki varmış" tarzında başlıklardır.
hey hey dur orda denilesidir. zira kur-an'ın tamamı okunmadan iki 3 ayet getirip karşıya alınamaz. ayrıca en doğrusunu allah bilir ki iyi sadaka her zaman milyon dolarlık sadaka değildir. 100 lira maaş alanın 10 lira vermesi belki de 500 lira alanın 15 lira vermesinden daha hayırlı olacaktır.

ayrıca kadını erkeğe denk görmeyen ayet hakkında birçok muhtelifler mevcuttur. sanki hiç cevap verilmemiş şeyler değildir doğrusu.

savaşın zorla olmadığı ve barış yapmak isteyen, anlaşmaların zorla yapılmadığını belirten bilakis barışa özendiren ayetler vardır.

ve eğer teslime (barışa) meylederlerse (yanaşırlarsa), o zaman (sen de) ona meylet (onların teklifini kabul et) ve allah'a tevekkül et. muhakkak ki o; en iyi işiten, en iyi bilendir.

(enfal suresi 61.ayet, imam iskender ali mihr çevirisi)

"sana kitab'ı indiren o'dur. onun (kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar kitab'ın esasıdır. diğerleri de müteşâbihtir. kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. halbuki onun tevilini ancak allah bilir. i̇limde yüksek pâyeye erişenler ise: ona inandık; hepsi rabbimiz tarafındandır, derler. (bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar."

ayrıca hristiyan toplumda doğmuş olup müslüman olan birçok kişi vardır. muhammed-ül emin'e gelen vahiylerin yalan olduğunu kim iddia edebilir ki o kadar dürüst bir insan? ki bu dürüst insana gelen vahiyde eski vahiylerden de bahsedilmekte. eski kitap sahiplerinden bahsedilmekte. oysa kur-an gerçekten anlamamız için yaratıcıdan gelen güzel öğütleri içerir. inanmamanın karşılığının ise yakın gelecekte karşımıza çıkacağından emin olabiliriz.

(bkz: kuran ı kerim okumak)
Bir yaratıcı varsa onun kitabını eleştirmek sana mı düştü? denilebilir.
nasıl bir ilkokul talebesine limit, türev, integrali anlatıp, anlamasını bekleyemeyeceksek; sadece %8' ini kullanabildiğin beynini tam olarak eğitmeden, yeterince araştırma yapmadan yani, bunları idrak edip, çelişki değildir demeni beklemek saçma olur dediğimiz başlıksı.

allah(c.c.) gönderdiği peygamberlere de inanmayanlara hak yolunu göstermek için bazı mucizeler vermiş; bu zındıklar ise gözleriyle şahit olmalarına rağmen, büyü demiş, hile demiş, inkar etmişlerdir. inanç meslesi bu kardeşim sonuçta. bardağın neresinden baktığına göre değişir. inançlıysan her şey çok dolu, inançsızsan herşey çok boş gelir.

not: ateist kardeşlerime sesleniyorum. @11 deki arkadaşın da önerdiği gibi, kuran-ı kerim' in mealini okuyun, tefsir okuyun, ilimlenin, dağarcığınızı genişletin de öyle gelin. ya da aynen böyle hiç bir şey yapmadan, kuran hakkında atıııın, tutun. kimbilir, belki de haklısınızdır. iki kere iki dört değildir.*
insan sadece şöyle düşünse, bütün kainatı ve onun dışındakileri yaratan yani sonsuz yüce tanrı'nın, bizim tam anlayamadığım bir niyeti
vardır ki zaten , o gizlemiyor, imtihan ediyorum diyor. insanın sevdiklerinden infak etmesi (mal ve imkanlarını allah yolunda kullanmak
yani harcamak ihtiyaç sahiplerine vermek) öyle kolay değil, nefs'le mücadele edilip hakkı olanı vermekte irade ve inanç gerektirir.
üniversite sınavında paragraf sorusu okuyup cevaplamaya benzemez bu işler. tefsir, fıkıh kelam gibi bilimleri yalayıp yutmuş birilerine sormak gerek bunları, sözlük yazarlarına değil diyip geçeceğim konudur.
aklı yerine kıçını kullanan bir gerzeğin düştüğü durum. çelişki var dediği ayetlerin açıklamasını yapınca bu şahsın gerzek bile olamadığı görülüyor. git elmalılı hamdi yazır'ın tefsirini oku da gerzeklikten kurtul. dünyaya odun geldin odun gitme.

"köle'ye karşı köle.." kısasını açıklamasına bakın. "ben gidip bir adamın kölesini öldürürsem o adam gelip beni değil de kölemi öldürecek..." hımmm. demek sen bu ayetlerden bunu çıkarıyorsun. türkçen mi kıt yoksa gerçekten gerzek misin çok merak ediyorum.

bir de imansızlar, beyinsiz olur derlerdi de inanmazdım.
cenabı allah, asla ve asla hata yapmayacağı için doğru sözlerdir. allahın sözlerine inanmayan kafir olur allah muhafaza aman böyle hassas konularda daha dikkatli yazalım.
sen istediğin kadar çelişki göster bir işe yaramaz, dogmalara inanmanın özelliğidir kör olmak.
--spoiler--
hey taha dur nereye gidiyorsun
bir taş var orada sınırı geçiyorsun
--spoiler--
--spoiler--
240. içinizden ölüp geriye dul eşler bırakan erkekler, eşleri için, evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. ama onlar (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların meşru biçimde kendileri ile ilgili olarak işlediklerinden dolayı size bir günah yoktur. allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
--spoiler--

--spoiler--
Görünüşe göre 228. ayette erkeklerin, kadınlar tarafından daha üstün yaratıldığına kuran el atmıştır ve saçmalıktır. 240. ayette Kadın hiç bir şekilde erkeği öldükten sonra 1 yıl dışarı çıkarılmıyor hak ve özgürlüğün kısıtlandığı bir kez daha yineleniyor. 282. ayette 1 erkeğin 2 kadına bedel olduğu açıkca söylenmiştir. Kuranın kadınları erkeklerden daha güçsüz gördüğü aşikardır. Halbuki cennet hani anaların ayaklarının altındaydı? Dinin bir siyasi görüş olduğu apaçık bellidir.
--spoiler--

efendim, evden çıkarılmayacak şekilde derken zor durumda çalışmaya mecbur edilmeyecek şekilde denmek istenmiştir.

buradaki çelişkiler algıda kısıttır.
Tek tek açıklim.

Herşeyin bir zıttı vardır. mesela kadın-erkek,gece-gündüz,iyi-kötü,zengin-fakir gibi.fakirin zıttı nedir zenginlik değil mi? siz şimdi fakir olan zengin olsa yani kendinin zıttı olsa ne güzel olur dersiniz fakat ben erkeğim neden kadın olmadım haksızlık bu, demezsiniz mesela. hep işinize gelen yandan konuşursunuz işinize gelen zıttı tercih edersiniz.

Dünyada herkese yetecek kadar fazlasıyla rızık vadır. fakat burda önemli olan yardımlaşma duygusudur. herkese eşit oranda ve bol bol verilseydi burasının adı zaten cennet olurdu bir amaç kalmazdı sadece ye, iç, yaşa, öl olurdu boşu boşuna olurdu.

Bu oran herkese farklı dağıtılır ki zengin imtihan edilir bakalım fakire yardım ediyor mu yoldan çıkıyor mu, parasını kötü mü kullanıyor, iyilik yapıyor mu yoksa şehvete mi kendini kaptırıyor vs. Fakir ise fakirdir ki bakalım fakirliğinden dolayı hırsızlık mı yapıyor Allah'a mı karşı geliyor,yoldan mı çıkıyor ben neden zengin olmadım diye vs. bunlar daha çok sayılabilir. Kısacası herkes birşeyle denenir. Herkes aynı şeyle denenmez. Herkesin koşulları farklıdır ve farklı farklı denenir. normalide bu değil mi ? emin ol öyle olsaydı herkes aynı şeyle denenseydi bu seferde hayatın bi amacı yok hayat monoton der birşeyler söylerdiniz. Sen diyemezsin bu zengin bu fakir bu niye zengin değil de bu fakir bunu sorgulamak sana düşmez sen kimsin ki ? Onlar fakirse elinden geldiği kadar yardımını da yapmakla mükellefsin. Yardımını yaparsan sen hiçbirşey olmaz onlara. unutma burası dünya adaletsizliği allah değil insanlar yapar. Siz onlara hakkını vermeyin sömürün yardım etmeyin onlar açlıktan ölsün sonra Allah adaletsiz deyin.Bu sadece senin kolaya kaçmandır, birşeyi suçlamak her zaman kolaya kaçmaktır.

Ben senin çelişki olayını açıkçası anlayamadım ?

Kölelik konusuna geliyorsun. Eskiden bunun adına kölelik deniyordu.Fakat kölelik ona hakkını verme ama o ölesiye çalışsın falan değildir.O bahsedilen senin anladığın kölelik mısırda firavunun uyguladığı köleliğin kötü bir örneğidir sadece. islamda kölelik çalıştığı kadar hakkını verirsin kişinin.Bununla ilgili hadiste mevcuttur. Kişinin alın teri kurumadan hakkını verin diye.. Yani islamdaki kölelik bugünün normal çalışanı maaşını alan birisi gibidir. Sadece adı köleliktir. Yani orta da öyle anladığınız gibi kölelik falan yok..

Erkek kadınlardan zaten daha üstün değil mi gerek fiziksel olarak gerek duygusal olarak. Bu da işte hayattaki bu dünyadaki aynı gece-gündüz,iyi-kötü,güçlü-güçsüz gibi zıtlıklardan bir tanesidir herşeyin bir zıttı vardır. Burda ki sorun ne ?

Cihata çağırılan insanlar demişsin katliam adına. Evet cihat diye birşey vardır ama öyle katliam değildir. O insanların artık kendisine göre uyarlamasıdır işi. Kuranda bana bir tane gidin ey müslümanlar katliam yapa yapa herkesi müslüman edin diye bir ayet gösterebilir misin ? yani yok öyle birşey insanlar olayları kendisine göre kurgulayabiliyor tabi böyle yapanlara da büyük cezalar bekliyor sizin de aklınızı şaşırttıkları için. Ama sizinde şaşırmamanız gerekiyor.Bak burda bile düşüncenden dolayı denendin.

Türkler katledilerek müslüman olmamışlardır hatta müslüman oldukları için katledilenler vardır. Sen bunu nerden okudun ?

Kısacası kuranı okurken; işinize geldiği gibi ve yeterince düşünmeden değil düşünemeden yorum yapıyorsunuz, ortaya da böyle birşey çıkıyor. Yok Allah adaletsiz, ben niye fakirim ya da o niye fakir o niye erken öldü o niye geç öldü. Bunlar bile sizin sınanmanızdır aslında bakalım bu olaylara bakış açınız nedir diye bu da aklınızda olsun. Herşeyi yaratan Allah bugün sayısı katrilyonları bulan galaksileri onların içlerinde yıldızları senin vücudunun en ufak ayrıntısını alemleri canlıları yaratıyor da halledilmesi çok kolay olan adaleti mi sağlamayacak ?

Umarım yardımcı olmuşumdur kötü niyetli düşünürseniz kötü şeyler başınıza gelir ve olayları normalden farklı görürürsünüz.
bakara suresinin dışında bir çok çelişki vardır. müminler sürekli 'olmayan çelişkilerdir' gibisinden savunma yapmaktadırlar. daha sinirli olanları 'allah akıl vermiş niye çelişki buluyorsun' diyorlar. bre melun, allah'ın akıl verdiğine inanıyorsunda net bir şekilde olan çelişkiyi neden görmüyorsun.

dinler insanların yaratılış ve varlık nedenlerine bir cevap olarak uydurulmuş yalanlardır. ki varlık hakkında en büyük çelişki yine kurandadır. en net çelişki için buyrun:

(bkz: #12811943)
herkes neye inanacağında özgürdür. ama bu başlığın açılma amacı nedir?
insanlara batan nedir? sen ataist olduğun için her kim sana karışmasını istemiyorsan
sende kimseye karışmamalısın. neden musevilere karışmıyorsun ya da hristiyanlara.
kuran da çelişki olduğunu kanıtladın eline ne geçicek.
bırakalım inanç olayını bırkalamayılım. ama şunu bil inan insan daima daha mutlu olur.
sen inançsızsın daha mı mutlusun bence hayır. karamsar ve mutsuzsun...
müslümanlık gözünüzde arap olmak sarıklı olmak kara çarşaf giymek gerici olmak ile özdeşleşmiş.
bundan kurtulun başta ve biraz daha okuyun!!!