bugün

türk ırkının yetiştirdiği büyük komutanlardan.
Tanrının kırbacı, ares olduğuna inanılır. Roma imparatorluğuna girecekken, papa’nın yalvarması ve papa’nın lanetlenirsin söylemi üzerine roma’ya girmemiştir. Etzel olarak da bilinmektedir.
Namı diğer etzel.
"türkler yeryüzünde tanrının kırbacıdır" sözü Attila ya ait. Tarihin gördüğü en büyük askeri dehalardan bir komutan ve devlet başkanı, iyi bir savaşçı.

452 tarihinde Papa I. Leo, Hun imparatoru Attila'yı Doğu Avrupa'yı işgal etmemesi için ikna etmiştir. Ancak, bunun karşılığında Hunlara çok fazla değerli eşya vermiştir. Attila, bu hazineleri Hun himayesindeki evlenen genç kızlara çeyiz olarak hediye verildiğine dair belgeler vardır.

https://tr.m.wikipedia.or...%20belgeler%20vard%C4%B1r.

Evet hayatı okunmaya değer bir hükümdar Atilla.

---spoiler---

Tanrının Kırbacı Atilla

"Atımın ayak bastığı her yer toprağımdır" diyecek kadar kendine güvenen bir lider. Dünyanın en büyük askeri dehalarından sayılan bir hükümdar: Atilla. Atilla, Volga nehri kıyısında 395 yılında dünyaya geldi. Babası 13 yaşında öldükten sonra amcası onu bozkırda tek başına yaşarken buldu ve himayesine aldı. Gençliğini amcasının yanında devlet işlerine ve savaşlarda geçirerek tecrübelendi. Daha sonra amcasyıla beraber kavimler göçüne katılarak, Orta Asya'nın bozkırından italya'ya kadar ilerlediler. Amcası Rua'nın hükümdarlığı döneminde Batı Roma imparatorluğu ile Hunlar ittifak halindeydi. Bu yüzden Atilla, bir dönem Roma'da yaşamış ve böylelikle ileride düşmanı olacak bu insanları yakından gözleme imkânı bulmuştu. 434 yılında amcasının ölümüyle, Atilla ve kardeşi Bleda iki hükümdar olarak tahta geçtiler. 5 yıl boyunca Orta Asya'nın bir bölümü, Karadeniz'in kuzeyi ve Avrupa'nın bir kısmını içine alan topraklarında kendilerine isyan eden veya boyundurluğu kabul etmeyen kabileleri dize getirdiler. BU 5 yılın sonunda Vizigotlar, Vandallar, Tursulingler ve Cermenler gibi pek çok savaşçı kavmi tek bayrak altında birleştirmeyi başardılar.

Bir yandanda zayıf Bizans'ın kendisine karşı hata yapmasını bekliyordu. Bir süre sonra beklenen hata gerçekleşti ve Margos şehrindeki eski Hun mezarları talan edildi. Bunu duyan Atilla, "atalarımın ruhlarını rahatsız ettiniz" diyerek ordusuyla yola çıktı ve Margos şehrini yerle bir etti. Bizans imparatoru II. Theodosius, bu durum karşısında savaş istemedi. Atilla'nın şartlarını kabul ederek olayı kapattı. Bu olaylardan sonra herkes Bizans imparatorluğu'nun Hunlara dayanamayacak güçte olduğunu görmüş oldu. Avrupa'nın kullandığı silahlara göre çok daha ileri seviyede olan Hun ordusu, 2 yıl sonra büyük bir sefere çıktı. Her savaşta kale surlarının arkasına saklanan ve savunma yapan Avrupalılara karşı Atilla'nın yeni silahları vardı. Atilla ve Bleda, mancınıklar, kuleler ve büyük koçbaşları ile dört bir yandan balkanlara girdi. Niş (Sırbistan), Sofya (Bulgaristan), Filibe (Bulgaristan) ve Lüleburgaz (Türkiye) şehirleri çok kısa bir zamanda harap edildi.

Atilla bir askerdi ve tüm dünyayı fethetmek istiyordu. Ama kardeşi Bleda savaş yanlısı değildi ve Atilla'yı her zaman kısıtlıyordu. Bu sefer sırasında Atilla ile Bleda'nın arası bozuldu. Kısa bir süre sonrada Bleda çadırında hançerlenmiş bir şekilde ölü bulundu. Bazı tarihçiler bunu Atilla'nın yaptığını söylese de gerçek hiçbir zaman öğrenilemedi. Atilla artık tek hükümdardı ve askerlerinin ona güveni tamdı. Kardeşinin ölümünden sonra hiç beklemeden Bizans'ın üstüne yürüdü. Gerçekleşen meydan savaşında Hun atlıları Bizans askerlerinin üstünden geçti. Atilla orduyu iki kola ayırarak savunmasız Bizans topraklarına girdi. Bir kolu Yunanistan tarafına göndererek, Mora yarımadasını fethetti. Kendisi ise Bizans'ın başkenti Kostantiniyye'ye yürüdü. Atilla bugünkü Büyükçekmece'ye kadar gelince, Kostantiniyye gidecek korkusuyla Bizans'ın paçaları tutuştu ve anlaşma istedi. Bizans çok ağır koşullarda bir anlaşma imzaladı. Tarihçilerin yazdıklarına göre Atilla'nın istediği vergiyi verebilmek için Bizans imparatorluğu pek çok asilzadenin servetine el koymuş, halk isyan etmiş ve ekonominin çökmesinden dolayı birçok insan ölmüş veya intihar etmiştir. Bu olaydan sonra Bizans tamamen itaat altına alınmış ve sıra Batı Roma imparatorluğuna gelmişti. Tüm bunlar olurken Atilla için ilginç bir gelişme oldu. Batı Roma imparatoru III. Valentinianus'un kız kardeşi Justa Grata Honoria gizlice Atilla'ya bir yüzük göndererek kendisiyle evlenmek istediğini söylemişti. Atilla ise bu teklifi kabul etti ama III. Valentinianus'dan çeyiz olarak imparatorluğun yarısını istedi. imparator bunu reddetti ve savaş patlak verdi. 20 Haziran 451 günü Katolon ovasında 2 ordu karşı karşıya geldi. 24 saat süren savaşın sonunda iki tarafta çok büyük kayıplar verse de, bozguna uğrayan ve tamamen dağılan taraf Roma ordusu oldu. Herkes Atilla'nın kaçan Roma ordusunu takip etmesini beklerken, o tüm ordusuyla Alp dağlarını aşarken italya'nın kalbine, savunmasız Roma'ya doğru ilerlemeye başladı. Yol üstünde kendisine direnen pek çok şehri harabeye çevirdi. Ama Atilla sözüne sadık bir hükümdardı. Direnmeden teslim olan Milan ve Pavia gibi şehirlerde, söz verdiği gibi kan dökmeden ayrıldı. Atilla aman dileyene dokunmuyordu. Fakat karşısında kılıç çekene de hiç acımıyordu. Tüm italya dehşet içerisindeydi. Herkes "Hunlar geliyor" diyerek köylerini bırakıp kaçıyorlardı. Batı Roma imparatoru III. Valentinianus, Bizans imparatorluğu'ndan, Atilla'ya düşman kabilelerden, herkesten yardım talep etmesine rağmen Atilla korkusundan hiç kimse gelmedi. Artık Batı Roma yalnızdı. Senatörler, savaşmadan teslim olan şehirlere dokunmadığını hatırlatarak merhamet istemek gerektiği kararına vardılar. Papa I. Leon önderliğinde Atilla'nın ayağına gidecek ve merhamet dileyecek bir heyet hazırlanarak yüklü miktarda altınla birlikte yola çıktı. Atilla'nın yanına vardıklarında ne konuştukları hakkında herhangi bir yazılı belge bulunmasa da, neticede Romalılar bağışlanmak için yalvarmışlardı. O gün orada yapılan görüşmeyi anlatmak için yapılan çizimlerde, Papa Leon'un Atilla'nın önünde diz çökmüş ve ayaklarına kapanmış şekilde tasvirleri de bulunmaktadır. Papa, Atilla'yı geri dönmeye ikna ederek, italya'yı ve hristiyanlık dininin geleceğini kurtarmıştır.

https://masivaturk.com/pa...ayaklarina-kapandigi-turk

---spoiler---

görsel
Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen ve daha sonra 1931'de Resimli Ay Matbaası tarafından basılan, Peyami Safa'nın diğer romanları yanında pek bir sönük kalan tarihi romanı. Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa'yı intihalle yani Marcel Brion'un aynı isme sahip eserini tercüme edip kendine mal etmekle suçlamıştır, evet.
mo tun'dan itibaren biliyoruz ki hun başları babalarını-kardeşlerini-akrabalarını öldürmekte ustalar ,öldürdüklerinin kadınlarını da kendilerinin haremine katmakta.(harem burada genel tanım)

kime benziyorlar acaba,osmanlı denilen deli sülaleye benzettiniz mi.
benzetme burada da kalmıyor roma çizimlerinde ki hun fenotipleri ,osmanlı padişahlarının yüzleri ile aynıya yakın.

dönüyoruz türklere bakıyoruz ne adet, ne gelenek ne yaşam biçimi ne tapınma *** ne savaş kuralları hiç bir şey benzemiyor hunlara.

attila ve ailesine bakıyorsnuz hunluk ile de alakaları fazla değil,hiç birinin adı bilinmiyor bilinen got ,kelt sıfatları.
asya'da oktar var ,türkler bu ismi hiç koymamış,tesadüf ki adnan hocanın fenotip de hun fenotipi.

nereden geldiler anadolu'ya ,hindistan'dan .nasıl geldiler ,anlatalım.
attila konfedere olan hun birliği fazla dayanamadı dağıldı bunlardan bir kısmı asya'ya döndüler ,uygur ve göktürklere biz asyalıyız dedilerse de kimse inanmadı,kovuldular hindistan tarafına sürüldüler.(büyük olasılıkla paki bölgesine) ,merkezi asya'dan batıya göç başladığında (yaklaşık 650-700) türkü topluluklara takıldı bazıları anadolu'ya geldiler. osman'ın sütçü aşireti bunlardan..
ne selçuk'ta ne beyliklerde baba-kardeş-dayı-amca katli görülmezken osmanlı'da olması acayip değil mi?

kime sahip çıktılar kim sahip çıkıyor osmanlı'ya ,sırplar,rumlar,sonrası hırvatlar,makedonlar,arnavutlar ,fazla türk yok osmanlı'ya sahip çıkan zatwen yanlarında olan türkleri de çandarlı misali kopsi kefali.

attila büyük olasılıkla got-hun melezi ,türk diyenler düşünsün biraz..

*** gök tanrı inancına sahip olan hun klan ve kabileleri olsa da kurban ve kapalı alan tapınma ritüelleri de türklere uymuyor.
küçük yaşta romaya rehin olarak gönderildiğini biliyorum yanlış biliyo olabilirim şüphesiz.. altunkanatli tarihçi bi arkadaşa benziyo yanlışsam düzeltsin beni..
Bildiğim kadarıyla bazılarının düşündüğü gibi anca vurup kıran eğitimsiz birisi değil idi. Büyük olasılıkla latince ve belki yunanca bilen çevresinde farklı milletlerden danışma heyeti bulundutan ve Açtığı savaşları meşru bir nedene dayandıran birisi idi..
kardeşini bile öldürecek kadar gözü dönmüş bir barbardır. Türk tarihinde fazlasıyla abartılan hükümdarlardan yalnızca biri.. başka abartılan biri daha var ki oda kürşattır..
Karısı tarafından zehirlenerek öldürülen türk hükümdar.

Türkleri savaş meydanında yenemeyenler, kadınları kullanarak, kahpece türk büyüklerini öldürmüşler.

Kadınlar tarafından öldürülen türk hükümdarların sayısının fazla oluşu çok can sıkıcı!
Kadınlar en tehlikeli silahtır. Türklerin tek zayıf noktası..
(bkz: etzel)
(bkz: tanrının kırbacı)
(bkz: niebelungen destanı)

Açın okuyun.
Attila'nın Avrupalılar tarafından yapılmış tasvirleri.

görsel
görsel
görsel
Bir diğer güzel isim.
Allah 2 oğul nasip ederse, 2.sinin adı Attila olur.
Tartışmasız dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük savaşçısıdır. Orta Çağ'ı başlatan bir adamın kendi milletince hor görülmesini kabul edemiyorum. Adam Avrupa'nın içinden geçmiş. Şamarlamadık kimseyi bırakmamış. Yaptıklarını tasvip edip etmemek kişisel görüştür; fakat bu onun tarihe bıraktığı izi siler mi sanıyorlar, anlayamıyorum.
(bkz: önemli olan boyu değil işlevi) sözünün belkide en sağlam kanıtıdır.

belki bu bilgiyi ilk kez duyacaksınız. hazır olun çünkü attila sadece 1.36 boyundaydı.

papaya diz çöktüren, dünyayı titreten, tahtı bile şahsımı korkutmaya yeten tarihin en daşşaklı liderlerinden biridir.
https://youtu.be/f3WJ8ho38Xo

gangsta's paradise videosu
tanrının kırbacı

https://youtu.be/f3WJ8ho38Xo
Kuşkusuz tarihçi değilim veya antik ordular uzmanı da değilim fakat bazı insanlar gözünde barbarlık yaya savaşmayan, gösterişli kıyafet giymeyen ordular oluyor. Fakat hatırlatılması gereken şey neredeyse düzenli sayılacak ilk ordunun yine bu barbar denilen kavim içinde kurulmuş olması. Yine pantolon, üzengi, at üstünde savaş gibi ekstrem muharebe gerekliliklerini sağlayan ilk kavmin bu millet olması.

Dahası çapulcu ordusu olarak anılan bu ordu, roma'nın zayıf zamanı olsa bile çok ciddi bir komutan tarafından komuta edilen ve hala dönemin en güçlü ordusu olan roma'ya karşı zafer kazanmıştır.

Çapulcu denilen bu insanların aynı savaştan önce yürüttüğü akıllı politika ve diplomasi de es geçilmemelidir.

Bunları ve daha fazlasını söylemek için milliyetçi olmaya gerek yok. Tüm Avrupa'da tanrının kırbacı olarak anılması barbar bir adamın onları katletmesi anlamında değildi. - Burası önemli- doğrudan tanrı tarafından cezalandırıcı olarak gönderildiğine inanılıyordu.

Düşmanlık yahut hayranlık olsun olmasın bunlar bizim kendi insanımız hariç herkesin kabul ettiği şeyler.
(bkz: #44899208)

O kadar belli ki Türk düşmanı olduğu. Sanki Atilla 21. Yy'lın değerleriyle yaşamış gibi yazmış. Biri hatırlatıversin şu köşe yazarına, atilla'nın yaşadığı dönemde hayatın normal akışı o şekildeydi. Roma'nın işgalleri gülle mi yapıldı? Roma kimi ulusları haraca bağlamadı mı?
Yazık ki bu millet iki boyutlu saldırı altında. Kendine sağcı diyen de Türk milletine saldırıyor solcu diyende.
Bu köşe yazarı da para babalarının kendisine verdiği metni yazmış...
https://www.cumhuriyet.co...-digidik-uygarlik-1853450

Mine hanım böyle yazmış tarihçilerin yorumlarını merak ediyorum.
“Attila, Tuna’da Moesia’dan bugünkü Lüleburgaz’a kadar birçok şehri ele geçirip Büyükçekmece’ye kadar geldi. II. Theodosius, Attila’ya geri çekilmesi için 6 bin Libra altın, barışın devamı için de yıllık bin Libra (340 kg) altın vermeye mecbur oldu (447)”.
avrupa'yı tir tir titreten, baştan aşağı kudret olan, tanrının kırbacı olarak adlandırılan avrupa hun imparatorluğunun yüce lideri, türk'ün başbuğudur. avrupa hun imparatorluğu onun döneminde altın çağını yaşamıştır. avrupalıları bugün bile korkutur. macarlar da onu atası olarak görürler. macaristan'daki sekeller de attila'nın üç bin askerinin soyundan geldiklerini söylerler. tarkan serisinde kendisine sık sık değinilir. "yaşasın türk ulusu, yaşasın yüce başbuğumuz attila!" repliği çok güzeldir. avrupalılar kendisini sevmez normal olarak ve kendisine barbar derler. ataları germenler ve keltler olanlar söyler bunu. kendisini çirkin olarak resmederler ki böyle değildir. avrupalıların barbar dediğinin aksine alman destanı niebelungen'de yardımsever, hoşgörülü, misafirperver olarak anlatılır. niebelungen'deki adı etzel'dir. ordusunda tatarlar ve vikingler de vardır. nasıl bir ordu olduğunu düşününüz. adının itil ırmağından geldiğini söyleyenler de vardır. roma'nın içinden geçip, dünyadaki gücü ve itibarı çok fazla olan papayı ayaklarına kapandırmıştır. türk olmadığını söyleyen art niyetlilere aldırış etmeyiniz. anglo sakson diyenini bile görmüşümdür. maalesef ki gerdek bir goth kızı tarafından öldürülmüştür. burun kanamasından dolayı öldüğü söylenir. kendisine bakarak türk erkeklerinin binlerce yıldır hiç değişmediğini söyleyebiliriz. ruhu şâd olsun.
Papaya diz çöktürmesinin acısı Avrupalılarda hala geçmemiştir.
görsel
lakabı tanrının kırbacı olan türk kokenli asker ve savaşçıdır.