bugün

birkaçı dışında bütün günlük islami ibadetler evde yapılabilir. doktorlara ve hastanelere bu kadar fuzuli masrafı yapmayalım da bu "akıl yürütmeyi" yapan arkadaş kendi kendini evde tedavi etsin. ayrıca o beğenilmeyen diyanet işler "başkanlığı" bütçesi de içişleri ve dışişleri "bakanlıklarının" bütçesinin toplamı kadar!.
okul sayısının camii sayısından daha az olduğunu bile bile cami sayısının az olduğundan dem vurarak kendince kapak olduğunu sanan birtakım insanların düşüncesidir. evet. adama demezler mi 350 kişiye 1 cami düştüğünü ıspat etmeye çalışana kadar kaç kişiye bir okul düşüyor, kaç okula bir öğretmen düşüyor önce onu bir tartışalım.
cami sayısı yüzünden ağlaklaşanlara hazırlanmış güzel bir yazı. tamamı hayırseverler tarafından yapılan camilere dilleri uzunlar, sayıları yüzbinlere varan heykele gık diyemiyor.

(bkz: kemalist başına düşen atatürk heykeli sayısı)
camiye, cumaları ve bayramlarda gidilmesi sebebiyle bence yeterlidir .keşke dolup taşsa da çoğalsa cami sayısı. (bkz: bize her yer kabe)
(bkz: cami yaptırma derneği)
ülkedeki müslüman sayısı kaç? Kim hergün namaz kılıyor? sorusunu akla getirir. Ülkede %7 lik bir ateist-deist-teist kesim vardır. Hristiyan sayısı %5 civarıdır. Camiye hiç ayak basmayan alevi ve nusayri canlarımız vardır. Her gün camiye giden kişi sayısını düşünürsek 90 bin imamın en azından 60 bini camilerde tek başlarına ibadet etmektedirler. O hiç bişey yapmayan imamlara verilen para israf değilmidir? israf islam da günah değilmidir?
sende yürütecek akıl mı var arkadaş? sorusunu aklıma getiren sözde akıl yürütmedir.
(bkz: olaylar olaylar)
bu veriler böyle oldugu sürece siz amerikan usagi olmaya devam edersiniz, ülkenizdeki teknolojiyi avrupa ülkelerinden alirsiniz (cünkü egitim yok, yapacak beyin yatistirilmiyo. bütün para diyanete). ayrica insanlarin cogu 5 vakit namaz kilmamaktadir. muslumanlar hristyanlardan 600 yil geride yasamaktadir.su an ki halleri onarin 600 yil önceki halidir. kapanma namaz baskisi falan. 600 yil sonra müslümanlarda hristyanlar kliselerine yaptigi gibi camilerini kullanilmadigi icin kiraya verecektir. cami yaptiran hayirseverlerin okul ve ya hastane yaptirmasi ülke icin insanlik icin daha yararlidir. namazini evde kilabilirsin ama kendi kendini evde tedavi edemezsin. kendi kendini evde egitemezsin. ibadetin bir kismi camiye gitmeden evde de yapilabilir.
not: bir alevi olarak ta; benim verdigim vergilerle camiye harcanan paralar haram olsun.
gercek bir laik ulke olsaydik cami yapimi sorun olmazdi, cemaat kendi cebinden istedigi kadar istedigi yerde cami yaptirirdi, diyanet kurumunu devletden ayristirin dini ozellestirin ondan sonra ne yaparsaniz yapin,
şu ezanlar susmasın diye 253bin şehit vermişiz.
eski osmanlı başkenti edirne'ye bir bakın.
ben gittim ve adım başı inanılmaz güzel camiler var.
selimiye, 3 şerefeli cami, eski cami. bunlar sadece en büyükleri.
osmanlı'nın sonraki başkenti istanbul'a bakın.
her taraf cami. saymakla bitmez.
2. abdulhamit ne diyor, bizi yücelten, dinimize karşı duyduğumuz büyük saygıdandır.
bu kadar cami yapılmasına rağmen, her eve istisnasız doktor gitmesine rağmen, osmanlı hazineleri ne kadar boldu.
ve her yere yardım ediliyordu.
1.dünya savaşından 1 hafta önce, 1 osmanlı lirası, 4 dolar, 18 marka denkti.

--spoiler--
unutma; tevhidi aleme ilandır ezan
toprağın 'islam' olduğuna nişandır ezan

tüm müminler için en güzel davettir ezan
müslüman olanlar için saadettir ezan

bir gündeki beş defa bayram anıdır ezan
kainatın her an uhrevi yanıdır ezan

ashab-ı kiram'ın sadık rüyasıdır ezan
ecdad-ı izam'ın kudsi kavgasıdır ezan

devamlı okunan ilahi fermandır ezan
baki olandan faniye armağandır ezan.
--spoiler--
devleti işletme olarak gören zihniyetin başka bir örneği. utanmasa hastaneleri kapatalım çok zarar ediyoruz falan diyecek

--spoiler--
Hastane, sağlık ocağı, okul gibi inşalar yapıldıktan sonra, doktor, sağlık personeli, hizmet personeli veya öğretmen ister. Aylık bakım ve onarım ister. Materyal ve malzeme ister. Oysa camide hizmet personeli de sağlık personeli de malzeme personeli de imamdır, cemaattir. Bir doktor maaşı 2072 lira. Tam teşekküllü bir hastanede sadece 100 doktor olduğunu düşünelim. Ayda eder 200 bin lira (200 milyar) Senede yapar 2 trilyon 400 milyar. Toplam hastane malzemelerinden ödenen para 1 Trilyondan fazla. Camilerin ihtiyaçlarının cami cemaati tarafından karşılandığını herkes bilir. Diyanet işleri ödeneği 2011 ile 3 trilyon. Sağlığa ayrılan ödenek 17 trilyon. Peki bu 3 trilyonluk ödenek nereye gidiyor? Bu ödeneğin yüzde 90 ı imam hatip kurs ve liselerine gidiyor. Camilere ayrılan para ise yok gibi.
--spoiler--
(bkz: hanzoyum)
hastane kapasitesi ile cami kapasitesi bir mi demek istediğim hede. bir cami ye bir imam yeter, peki bir hastaneye bir doktor yeter mi?
öyle bi' 4 işleme girişilmiş ki; sonunda 40 yapar diye sonlanır diye düşünüyordum ama yanıldım, göt oldum.* hem ne yani, 230948 bin cami olunca ne olacak? sanki ülkede yaşayan herkes müslüan anasını satayım.
'türkiye'nin mazaük yapüsüğğğ' diye demogoji yapıp kafanızı sikmek lazım da acelem var, çok sıkıştım amk.
siz tartışa durun ben de bi' sıçıp geleyim. hehe.
her aklı selim şu ikisinden birini kabul etmek zorunda, ya camilerin sayısı fazla ya da cemaat sayısı az. aksi takdirde boş camileri açıklamanın imkanı yok. gönül ister ki "elhamdülillah müslümanım" diyen herkes camiye gitsin, camiler dolsun taşsın, yenileri de yapılsın. fakat artık 200 - 300 haneli köylerde bile 2 cami olması olağan karşılanıyor. kimse yapılan camiler yıkılsın demiyor ancak en azından yeni cami yaptırmak için toplanan para ile kütüphane, hastane, okul hatta yol ve köprü yaptırılabilir. her cuma namazından sonra mutlaka bir camiye yardım toplanır ancak bu yardımları hastanelere, okullara da yaysak fena olmaz mı? benim geldiğim köyde okulda kaloriferler yanmazken toplanan yardımlarla camide klima, ısıtma sistemi sürekli çalışıyor ve düzenli namaz kılan cemaat 10 kişiyi geçmiyor.
cami yapımında kullanılan paraların genellikle halktan toplanıyor olması (cami hayrı vesilesi ile sokaklardan toplamak yada namazlardan sonra cemaatten toplamak) ve cami yapımının hala devam etmekte olması, bunu isteyen halkın kendi isteklerini kendisi hallettiği gösterir. heykel dikmek için yada sehire başka binalar kazandırılması için de aynı yöntemin kullanılması halinde neler olacağı merak konusudur.
velhasılı: camilerin büyük çoğunluğunu halk kendisi yaptırıyor. cami yapımına katkısı olan halkın diğer binalara heykellere vs katkıda bulunmaması çok ihtiyacının olmadığını gösterir. halkın bir bildiği var. yani vardır heralde. var mıdır ki?
aslında ne kadar bildiğini seçimlerde göstermiştir.

saygılar.
türkiye'de herkesin müslüman olduğunu zannedersek ve müslüman olanların da hepsinin camiye gittiğini sanarsak bu rakamlardan bir kapak çıkartabileceğimiz doğru.

hastane sırasında veya cihaz eksikliğinden ölen kişileri gözardı edersek, "herkes sanki hasta mı oluyor?" diyerek kendi kendimize bir kapak çıkartabileceğimiz doğru.

ayrıca herşeyini borçlu olduğun bir insan olan atatürk'ün heykelleri bir tarafına batmıyorsa eğer, camiye gitmeyi düşünmeden önce onu şereflendirip tanrına onun gibi bir insanı yarattığı için şükredersin.

din gibi bir konuya yatırım para fazlası varsa yapılır, kimsenin dua etmesi eğitim, sağlık gibi konulardan önce gelmez. sen camide topluca namaz kılacaksın diye bir başkasının sağlık imkanı bulamayıp ölmesini normal buluyorsan zihinsel engelin var demektir.
"siz bir heykel yıkın, biz de bir camii" kampanyasının fitilini ateşleyen akıl yürütmedir. aklına 3 posta e mi?
hanzoyum var mı itirazı olan dedirten kapaktır.
hanzo olmasam hayallerim şöyle olurdu:
21. yy da hala ilkokullarda 60-70 kişilik sınıflarda bir öğretmen olsun.yeri gelince sobayı tutuştursun okulun camlarını silsin bahçesindeki ağaçları budasın. (bkz: köy okulları)
hastane kuyruklarında geberelim, bir diş tedavisi için üç ay sonraya randevu alalım. (bkz: dün başıma geldi)
heykelleri de kaldıralım, zaten maliyetleri çokmuş, satalım açık arttırmada, bir heykel kaldıralım bir minare çakalım kampanyası başlatalım.
amma ve lakin 20 kişilik 30 kişilik cemaate bir cami yapalım bir de imam koyalım. hatta her kula bir cami üç minare beş de imam verelim. zira evde namaz kılınmaz dua edilmez.
camimin önlerine de kulubeler yaptıralım ki şakirtler cennetten tapu satarken üşümesin ayakta durup yorulmasın.
gidelim evet gidelim ortaçağın karanlığına doğru daha hızlı gidelim.
hayat bayram olsun torbadan tavşanlar falan çıksın.
hala cami sayısını eleştirince eleştirenlere dinsiz diyen gerizekalılar mevcut. dinimi ne sen belirliyorsun, ne de benim kim olduğumu biliyorsun. cami yaptırınca bi şey olmuyor, hepsinin içi boş. hani nerde cemaat?
insanların her gün hasta olmadığını iddia ederken türkiye'de her gün camiye giden insan sayısını bütün türkiye nüfusuna eşit sanmak ayrı bi beyin kıvrımı gerektirir diye düşünüyorum.

eskiden "ağzı olan konuşuyo" denirdi artık parmağı olan yazıyor.
putperestleri rahatsız etmiş araştırma. müslüman ülkesinde tabi ki cami çok olacak.

(bkz: avrupa daki kilise sayısı)
karadeniz dağlarında yeşilin içine eden camiyi görmemiş yazar söylemidir. 4 ev 1 camii yahu el insaf. o güzelim yeşilin içine eden 'allahın evleri'ni yapanlar da hanzo olmayan kişiler ; ne tesadüf ...
çok cami yapmakla müslümanların sayısı artmıyor, ama çok hastane yapmakla acil müdahaleye gerek duyan hastaların sağlığına kavuşmaları daha çabuk olabiliyor.

hizmete duyulan talep yine milletin ihtiyacıyla belli olur. hangi hizmetten ne kadar faydalanıldığına göre de devlet gerekli hizmeti sunar. ondandır ki her insan namaza ihtiyaç duymaz ama her insan doktora veya öğretmene ihtiyaç duyar ve devlet politikasını hizmetin gerekliliğine göre sunar.