bugün

sözde en ünlü ateisttir kendisi.
ölmek üzere olduğunu düşündüğüm, dönek ateist. kendisiyle çelişen insan modeli.
şimdiden rip
imansız olarak dar-ı bekaya teşrif etmenin, zat-i zülcelala hürmette kusur olarak görmüş olmalı ki 81`inde aniden credo mu, kelimeyi şahadet mi ne ise artık, telaffuz ederek muhtedi olmuştur. burdan kendisine kocaman bir yuh armağan ediyorum..
ünlü ingiliz ex ateist. yanılmışım tanrı varmış diye türkçeye çevrilen kitabında bakın neler söylemiş:

Ateizmden vazgeçmem, yeni bir fenomen yada iddia nedeniyle olmadı. Son yirmi yıldır, bütün düşünce çevrem hareket halindeydi sürekli. Bu da doğa ile ilgili kanıtları sürekli olarak değerlendirmemin bir sonucuydu. Sonunda bir Tanrı;nın var olduğunu kabul ettiğimde, bu bir paradigma değişimi değildi, Çünkü Republic adlı eserinde Platon;un Socrates için yazdığı gibi benim paradigman hala aynı yerde: ; iddianın götürdüğü yere gitmeliyiz.;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 90)

Tanrı;yı keşfimin, doğaüstü fenomenden hiç bahsetmeden tamamen doğal bir düzeyde geliştiğini altını çizmeliyim. Geleneksel olarak doğal teoloji denen bir uygulamaydı. Bilinen dinlerin hiçbirisiyle bir bağlantısı olmadı. Ayrıca Tanrı ile ilgili kişisel bir deneyimim yada doğaüstü veya mucizevi denecek türden bir deneyim yaşadığımı da iddia etmiyorum. Kısacası Tanrı;yı keşfedişim inancın değil, muhakemenin bir yolculuğudur.
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 93)

Doğa kanunlarının ilahi kaynağı hakkında yazılar yazan birkaç felsefeci olmuştur. Oxford Üniversitesi;nden felsefeci John F;The Divine Lawmaker; adlı kitabında, doğadaki düzenlerin nasıl tanımlarsanız tanımlayın, en iyi biçimde ilahi bir akılla açıklanabileceğini ileri sürüyor. Eğer kanunların olduğu gerçeğini kabul ediyorsanız, evrende bu düzeni sağlayan bir şey olmalıdır, bu düzeni hangi etken( veya etmen) sağlamaktadır? Barrow ( templeton ödülü alan bir felsefeci), tüm düzenin tek ciddi kaynağının teistik seçenek olduğunu, böylece; dünyadaki düzenleri sağlayarak kanunları yaratan Tanrı- teistlerin inandıkları Tanrı- olduğu sonucuna rahatlıkla varabileceğimizi; iddia ediyor ve kanunların varlığını inkar etseniz bile, ;düzenleri Tanrı;nın aracılığına başvurarak açıklamak için güçlü gerekçeler vardır.; diyor
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 106-107)

ince ayara ilişkin argümanlar hakkında üç şey söylenebilir. Öncelikle, belirli kanunları ve değişmezleri olduğu bir evrende yaşadığımız ve bunların barılarının farklı olması durumunda yaşamın mümkün olamayacağı inkar edilemez bir gerçekliktir. ikinci olarak, mevcut kanunlar ile değişmelerin yaşamın devam etmesini sağlıyor olması gerçeği yaşamın kaynağı sorunun cevabını vermemektedir. Göstermeye çalışacağım üzere bu oldukça farklı bir sorudur; bu koşullar yaşamın başlaması için gerekli ama yeterli değildir. Üçüncü olarak, kendilerine özgü doğa kanunları bulunan birden fazla evren olabilmesinin mantıken olası olduğu gerçeği, bu tür evrenlerin gerçekten var olduğunu göstermez. Şu an için birden fazla evren oluğu görüşünü destekleyecek herhangi bir kanıt yoktur. Bu hala spekülatif bir fikir olarak kalmaya devam edecektir.;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 114)

Daha önce de bahsettiğim gibi, birden fazla evren alternatifini pek faydalı bulmamıştım. Birden fazla evren olduğu yönüğndeki varsayımın tam anlamıyla işe yaramaz bir alternatif olduğu iddia ediyorum. Bir evrenin varlığı bir açıklama gerektiriyorsa birden fazla evrenin varlığı çok daha büyük bir açılama gerektiri; Bu evrenlerin toplam sayısı sorunu daha da büyütmektedir. Bu durum, öğretmenini ev ödevini köpeğinin yediğini inandıramadığı için hikayesini ev ödevini sayılmayacak kadar kalabalık bir köpek sürüsünün yediği şeklinde değiştiren öğrencinin durumuna benzemektedir.;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 129)

Yaşamın kaynağının bir üçüncü felsefi boyut ise bütün yaşam biçimlerinin temel unsurlarından biri olan kodlama ve bilgi işlemenin kaynağı ile ilişkilidir. Hücre hakkında şu anda bildiklerimizi çevreleyen bol miktarda güzel anlatım olduğu belirten matematikçi David Berlinski bu boyutu gayet güzel tanımlamakatdır.
DNA;daki genetik mesaj kodlanarak çoğaltılır ve ardından RNA’daki mesajın amino asitlere aktardığı dönüştürme süreci gerçekleşir ve son olarak amino asitler bir araya gelerek proteinleri oluştururlar. Hücre aslında birbirinden farklı iki bilgi yöntemi ve kimyasal faaliyet yapısı, evrensel genetik kod tarafından koordine edilir. ;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 120)

Paul Davies de aynı sorunun altını çizmektedir. Davies, biyojenez kuramlarının çoğunun yaşamın kimyasına odaklandığını belirtmektedir. ;Fakat yaşam, yalnızca karmaşık kimyasal tepkimelerden ibaret değildir. Hücre bile kendi başına bir bilgi depolama, işleme ve kopyalama sistemidir. Öncelikle bu bilginin kaynağını ve bilgi işleme mekanizmasının nasıl var olduğunu açıklamamız gerekmektedir. ;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 122)

Şimdi ateist olmayan insanlara genellikle, bilimsel zihniyete sahip dogmatik ateistlerin ;Yine de bir Tanrı olabilir; ifadesini kabul etmeleri için yeterli olduğunu kabul edecekleri bir nedene dair akla gelecek bir kanıt yokmuş gibi geliyor. Bu nedenle eski ateist arkadaşlarıma şu temel soruyu soruyorum: ;En azından üstün bir zihnin varlığını düşünmeniz için bir neden oluşturmak üzere ne olması yada ne olmuş olması gerekir? ;
(Yanılmışım Tanrı Varmış, A. Flew, sf. 135)
fikir değiştirmesi yaşlanmış olmasına bağlanan ''bunadığı için imana geldi'' veya ''korktu da ondan'' şeklinde açıklamalara sebep olan felsefeci. biri dogma mı dedi?
adeta ruh ikizim diyebileceğim bir şekilde kitabını okuduğum, ex-ateist. her ne kadar kendisi 81 yaşında, ben 20'li yaşlarda dönmüş olsam da kitabını okuduğum zaman aynı kendimi gördüm. aynı akıl yürütmeler, aynı sonuçlara varış. ateizmin nasıl mantıklı gibi gözüken ama aslında sadece kendi kendini ispat eden argümanlarını çok güzel ortaya koymuş. örneğin evrenin bir nedeninin olmasına gerek olmadığı ve evren ile tanrıyı neden olarak karşılaştırma mantıksızlığını bu kitabı okumadan önce ben de fark etmiştim. ayrıca kendisi de benim gibi evrim teorisini kabul etmekte ama bunun tanrının bir mühendisliği olduğunu düşünmektedir.

richard dawkins kendisi hakkında ağır sözler söylemiştir. bir sürü ateist site kendisi hakkında aşağılayıcı karikatürler çizmiş, yazılar yazmış. sanırım bir ateizm fanatizmi de oluşmaya başlıyor yavaş yavaş.

(bkz: yanılmışım tanrı varmış)
(bkz: yanılmışım tanrı varmış) kitabının yazarı.kendisinin deizmi benimsediğini sandığım ama yanıldığım şahıs.içindeki din olgusunu tamamen yenememiş (tanrı hariç) dönek insan.
inanç değişikliğinin temelinde yatan bilimsel sebepleri şu sözlerle açıklamış bir dönemin ünlü ateist felsefecisidir :

"Biyologların DNA araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi" . "Artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayali bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır" . " ilk canlının cansız maddeden evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim"
özgür düşüncenin sınır tanımazlığını savunan ateistlerin, fanatik bir şekilde üstüne gittikleri zat. ateizm'in adeta bir din gibi dogmalarının oluştuğunu bu insana karşı tavırlarından anlayabiliriz.
ibretlik insandır. kitabı okunası kişidir. tavsiye olunur.
"Tanrı'nın varlığına dair bir kanıt için bilim yalnız başına deliller sunamaz. doğanın kanunları, teleolojik yapısıyla yaşam ve evrenin varoluşu hem kendi varlığını hem de dünyanın varlığını açıklayan bir aklın ışığında açıklanabilir. ilahi varlığın keşfedilmesi deneyler ve denklemlerle değil, bunların ortaya koydukları yapıların anlaşılmasıyla gerçekleşir"

sözünün sahibidir.
post modern ateistlerin tepkisini çekmiş deist (?) merhum. aha adam ''tanrı varmış'' dedi adamı bir deli yapmamışlardı şükürler olsun o da oldu. ateistlerin bugün farklı görüşlere saygılı olmamasının en büyük örneğidir bu adam. dine dogmatik diyenler kendilerinin içine düştüğü dogmaları göremiyorlar çok çok ilginç. ulan adam allah var dedi. senin yapman gereken tek şey eyvallah saygı duyuyorum demek. yok aklını kaybetmiş yok hıristiyan yazdırmış falan filan. ulan sik kafalı, adam hala hıristiyanlığın ve müslümanlığın allah' ına inanmıyorum diyor. ve kitabındaki tüm yazılanları onaylıyor. işte her sikime böyle bilip bilmeden atlarsan flew' i bilinçsizce yargılarsan düşeceğin komik durumda budur.

bakın ne diyor flew

"itiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. ben de bir itirafta bulunacağım: big bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. sadece evrenin bir sonunun ve başlangıcının olmadığını kabul ettiğimiz sürece, evrenin şu anki varlığının mutlak bir açıklama olduğunu savunabiliriz. ben hala bu açıklamaya inanıyorum, ama bunu big bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim."

keşke az daha yaşasaydı belki dinleri öğrenmeye kalkardı. tabi insanlardan öğrenmemek şartıyla.

genç ateistler çöküp gitti uzaklardan babaları el sallıyor.
samimi bir itirafta bulunmuş ex ateist.
analitik düşünce sisteminin önemli filozof ve bilim adamlarından biridir lakin kendileri bilim adamı kimliğini kabul etmemektedir. bu analitik düşünce sisteminin getirileriyle allah'ın varlığını kabul etmiş entellektüel ateizmin kurucularından zattır. elbette bazı ateist arkadaşlar bunu kabullenememenin neticesiyle adama g.t korkusundan döndüğünü söylerler halbuki bu zat haşa ahiret yoktur demeye devam etmiştir bunun diğer manası deisttir kendileri. bir de şu yoruma sesli güldüm:

--spoiler--
sözde en ünlü ateisttir kendisi.
ölmek üzere olduğunu düşündüğüm, dönek ateist. kendisiyle çelişen insan modeli.
şimdiden rip
--spoiler--

ya bırak allah sen demek istiyorum bu arkadaşıma bu kadar düşman olma allah'a ya dirilirsen ne olacak?

flew'in "yanılmışım tanrı varmış" kitabından önce ateist iken kaleme aldığı kitapları da okumuş biriyimdir flew allah'ı kabul etmeden evvel bizzatihi bizim avnak turan gibi allah'a ve onun elçilerine sallayıp duruyordu elbette avanak turan ile flew'i karşılaştırmak ayrı avanaklıktır ya neyse... (avanak turan: turan dursun)

bir de şunu diyorlar " islamcılarla, yaratılışçılar bu adamı örnek gösteriyor bu adam deist" elbette gösterecekler adamın düşünceleri hepimizin iman ettiği allah'ı gösteriyor flew ile bizim aramızda tek fark var kendisi inandığı halde iman etmiyor biz ise hem inanıyor hem iman ediyoruz efektif olarak ateistler de yaratılışın getirisi olan iç güdüler vesilesiyle allah'ı biliyorlar lakin hem inanmak hemde iman etmek istemiyorlar. bu da ayrı bir muatıl çelişkisidir. neyse efendim flew iyidir hoştur...
ingiliz filozof. Analitik düşünce okuluna bağlılığı ve din felsefesiyle ilgili çalışmalarıyla tanınır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Antony_Flew