Gözlerim kapalı, bir sonbahar akşamında
Sıcak göğsünün kokusunu içime çeker
Dalarım, gözlerimden mesut kıyılar geçer
Hep aynı günün ateşi vurur sularına

Sonra birden görünür, baygın, tembel bir ada
Garip ağaçlar, hoş meyveler verir tabiat
Erkeklerin biçimli vücutlarında sıhhat
Ve bir safiyet kadınların bakışlarında

O güzel iklimlere sürükler beni kokun
Bir liman görürüm, yelkenle, direkle dolu
Tekneler, son seferin meşakkatiyle yorgun

Burnuma kadar gelen hava kokular taşır
Yemyeşil demirhidilerden gelen bu koku
içimde gemici şarkılarına karışır

Çeviri: Orhan Veli Kanık

Charles Baudelaire
geçmişe ait kokulardır. can yakıp başka başka zamanlara savururlar.
(bkz: rochas)
uykusuz gecen bır gecenın sabahında ıngılızce dersınde uyuklarken arka sıradan gelen sevgılının kokusudur.o uyku sersemlıgıyle sevgılınız uzaklardan geldı sanırsınız.arkanıza baktıgınızda yabancı bırının oldugunu gorursunuz ve o koku sızı alıp goturur buyuk bır huzune dogru...
Armani Gio ve Armani Attitude.
ayak kokusu olsa gerek.
bulunduğu ortamdan soyutluyan, başka taraflara götüren kokudur. (bkz: osuruk kokusu)
osturuk kokusu.
yaşadığınız şehirin dandirik ana caddelerinden birisi. arabanızla yavaş yavaş yol almaktasınız. hava acaip yaz yapmış pencereler sonuna kadar açık. ağır nemin altında birden bir koku alırsın. aklını, fikrini, dimağını aylar öncesinde yanında yatan dilbere götürür. istemsiz fren yaparsın, arkandaki aracın fren sonrası lastik sesi, lanet bir korna arkasından da araçta hafif bir sallantı. ne olmuş ? tampon mu eğilmiş biraz ? belki arka farında kırılmıştır. ama hiçbirşey, senin o arabadan inip arabanın arkasına bakmak aklına bile gelmezken aldığın kokunun kaynağını bulmaya çalışırken yaşadığın heyecanı veremez. ararsın o kokuyu, hemde beyninin mantık işleten kısmının deliler gibi 'o senden en az binlerce kilometre ötede' demesine aldırmadan. bunlarına hepsinin sonunda canını acıtan ne sana arkadan çarpan aracın şöförünün küfrüdür ne de yamulmuş tamponunun üzüntüsü. kalbini tek acıtan, gelen kokunun ondan değilde ucuz bir dolma parfüm satan dükkandan gelmesidir.

biterken: yaşar, yıldız osmanova ile seni severdim dedi...

edit: imla
eski sevgilinin kokusu.
alakasız bir insanın eski sevgilinin parfümünü kullanmasıyla oluşan 'bu kokuyu sürmeyin beni deli etmeyin' bile dedirten koku tipi
hali hazırdaki sevgilinin kokusudur.
onun kokusu. her sabah, akşam doya doya içinize çektiğiniz koku.* **
sevilenin kokusu. ama kullandığı parfümden, deodoranttan kaynaklanan o yapay koku değil. bizzat kendi kokusu. onun benliğini yansıtan, içine çektiğinizde onunla bütünleştiğiniz o koku. o kimseninkine benzemeyen, kaybettiğiniz anda bir daha duyamayacağınız o koku. bir daha dönmemek üzere gittiğinde ondan arta kalan kıyafetlerini kokladığınız zaman duyduğunuz o koku. zaman geçtikçe kıyafetlerden uçup giden, bir daha gelmeyeceğini bildiğiniz ama ısrarla duymaya çalıştığınız o koku.