bugün

allahın dediğime bakmayın, kutsala dair herhangi bir gönderme yapmıyorum. elbette mal da mülk de allahın bundan şüphemiz yok (tam da şu cümlede bazıları acemice bileylenmiş cümleler kuruyor ve ziyadesiyle kuduruyordur albayım, bırakalım kursunlar bırakalım kudursunlar)ne gam ki sadece salaklar demeye gönlüm elvermedi.

bunlar salaktır. çünkü hiçbir halt bilmezler. bildiklerini zannederler. zanlarıyla kurdukları dünyanın karanlığından gözleri de görmez olmuştur. ahmaktırlar. ahmakın içerisinde 'ama'lık gizlidir; kördürler. bu topraklarda hiçbir zaman tam anlamıyla anlaşılmamış materyalizm, pozitivizm gibi deli gömleklerinden neşet etmiş piçlerdir. gayri meşrulukları kurdukları cümlelere de sirayet eder. siyaset bilmezler ama siyasi bir pornografinin gönüllü figuranlarıdır. tarih bilmezler ama tarihi yazdığı söylenen kazananların metresi olmaya can atarlar. edebiyat bilmezler, çok şükür bu coğrafyada iştahlarını kabartan bir şey göremedikleri için uzak dururlar. felsefe bilmezler, isyanı istismar eden akımlarla halvet olurlar. dine dair hissiyatın dokunulmazlığını bilmezler, boklarını kurcalayan domuzlar gibi insanların zihnini ve kalbini kurcalarlar. tanrıyı bilmezler, çağdaş sodomlarda kaptıkları hastalıkları saf zihinlere de bulaştırmaktan ar etmezler. vicdanı bilmezler, kendi masalarına meze olsun diye can atarlar. yazının haysiyetinden haberleri olması beklenemez zaten, ama haysiyetin insan için olduğunu bilmemelerine ne denir?

dünyanın -geleneksel doğu toplumlarını istisna tutarsak- kendi tarihine, geleneğine, diline, edebiyatına, düşüncesine, kültürüne, kendisinin olmasa da yaşadığı coğrafyadaki milyonların dinine, peygamberine, kitabına, tanrısına, kutsalına, vicdanına bu kadar kin besliyen bir millete dense dense allahın salakları denir efendim. ama siz yine de allahın dediğime bakmayın, kutsala dair herhangi bir gönderme yapmıyorum.
an itibariyle anlıyoruz ki insanların karakterlerini ve niyetlerini hiçbir bilgiye ve belgeye ihtiyaç duymadan bilebilecek kadar kehanet erbabıdırlar. nostradoomuzun yavrucukları, ne olacak!
(bkz: cehenneme gideceğini bile bile entry giren yazar)
(bkz: salagin allahlari)*
üç kuruşluk akıllarıyla sosyoloji yaparlar. daha sağını solunu doğru dürüst bilmez ama batıyı da doğuyu da yalayıp yuttuğunu zanneder. hamakatin şahikasında oturmaktan mütevellit kaşıntıyı fosfor yanması diye yutturmaya çalışırlar. bir de utanmadan olumsuz oylarlar; ağrısı dinsin diye acı şurup veren doktoruna kin bileyen ahmak hastalar gibi.
tekzip edilmiş habere dahi inanıp kinlerini kusabilirler, dikkatli olun efenim.
kendileri için yazılan entrileri fark edecek kadar dikkatli, anlayacak kadar akıllı, okuyacak kadar sabırlı türleri de mevcuttur. *
cumhuriyet tarihinin ilk arkeologu olarak bilinen, halen de onursal abdurrahman çelebi olarak arkeolojinin semalarında pasif erosçuluk oynayan ekrem akurgal'ın gülünesi yunan hayranlığını ifşa ederek, bütün ömrünü tüm büyük medeniyetlerin anadoludan çıktığını iddia ve ispat etmeye adamış fahri ışık'a güvenerek söylüyorum ki yukarıda ismi zikredilen cemaatin de anavatanı anadoludur.

kaynak mı istiyorsunuz efendim? size ilmi hamakat ve hamasetin klasiklerinden lugat-i olumpusinin (dictionary olimpos) elde olan tüm ciltlerini öneririm.