bugün

üniversitelerde ders veren öğretim üyeleri ile öğrenciler arasında geçen diyaloglardır. güçlü haklıdır haklı güçlüdür mantığından hareket edecek olunursak polemik tarzı diyaloglarda söz gümüşse sukut altındır atasözünü baz alırız.
- cengiz kaç bekliyorsun sınavdan?
+ yetmiş
- hayır kırk. eylem sen?
+ altmış beş.
- hayır otuzbeş. emre sen?
+ seksen.
- hayır elli. rweasley sen?
+ altmış bekliyorum.
- aferin! bakın arkadaşınız ne yaptığını biliyor.
*
- merhaba hocam
+ merhaba, nasılsın nevi ?
- sağolun hocam, siz?
+ sağol, şu sorduğun soruya odamda bakalım mı?
- hmmm olur ben bi ara gelirim...
+ ya da benim biraz işim var, akşam boşsan bi yemek yiyelim...
- anlamadım???
+ anlamayacak ne var? geçmek istemiyor musun?
- dersi geçmenin yolu, sizin altınızdan geçiyorsa !!! uzun yıllar öğrenci olmaya devam edicem sanırım!
+ güzel olduğun kadar zeki değilsin, yazık...
- beyniniz cinsel organınız kadar çalışsaydı, siz de profesör olurdunuz, iyi günler!!
- üniversite 3. sınıf öğrencisi oldunuz hala derste konuşuyorsunuz.
*
kara harp okulunda gecen bir diyalog:
derse uykusuz girmis bir adet ogrenci vardir bu diyalogda ve derste istem disi olarak gozlerini kapatmistir.
hoca: uyan turk evladi uyan, vatan elden gidiyor.
tabi ogrenci uyanmak zorundadir, herseyden once karsisindaki onun komutanidir.
ama hocamiz kac yil oncesinden dogru bir onermede bulunmus iste ben buna sasiriyorum. harbiden uyuyoruz ve vatani ufak ufak da olsa goturuyorlar.
"ben amerikadayken...", "ben ingilteredeyken..." seklinde baslayan tek tarafli diyaloglardir.
+yamuq t cetvelin nerde ?
-arkadaşın arabada unutmuşum hocam,hay allah.
+yalancının g.tune girsin mi o cetvel?
-girmesin*
+ha şöyle *

aynı hoca ile başka bir diyalog;

-hocam okul bitince iş bulacak mısınız bana?
+yamuq çevrem yok benim o kadar
-vardır yahu
+insan kaynakları mıyım lan ben?
-hocam kofte soylesem bir bucuk porsiyon?
+konuşalım şu işi.
bazıları çok sevindirici olabilen diyaloglardır;
- o zaman şimdi bi ara verelim.
+ oleyy.
eko: ekrem karayılmazlar

eko: sen ahmet'in sarışını mısın?
kız: hayır?
eko: peki kimin sarışınısın sen?

eko: konuşma.
eko: kime diyorum ulan?
eko: alo!
ben: bana mı hocam?
eko: sana tabi dangalak herif! -o ana kadar dişimi bile göstermedim, adam konuştun diyo-
çağdaş: hahahaha
eko: ne gülüyosun lan? bana sırıtma git kantine kızlara sırıt, onlardan iş çıkar benden çıkmaz.

eko: hadi izin verdim gülün.
çağdaş: hihihihih
eko: karı gibi değil lan, erkek gibi gül.

öğrenci: hocam sınavda ne soracaksınız?
eko: bu da soru mu şimdi dangalak herif? soru soracaz! ne soracaz?

eko: sabah sabah kimi tavlamak için bu kadar makyaj yaptın kızım?
kız: hocam şöyle bir fondoten sürdüm.
eko: kızım ne fondoteni, boyacı küpüne düşmüşsün, söyle kimi tavlamak için makyaj yaptın? sen ismini ver ayarlayalım sana onu.
neb: lan olm topu at.. şş olm pas versene lan... aloo
akademisyen: ya olm herkesin önünde oyle deme akademisyeniz karizmamız var.
+hoca
-öğrenci

felsefeyle ilgili felsefe yapan bir hoca.

+ masa, neden buna masa neniyor? neye göre buna masa denmiş?
+ kitap, buna neden kitap denmiş? başka bir isim olamazmıydı? buna kitap diyen kişi kim?
+ tüm bunlara başka isimler koyamazmıyız? veya değiştiremezmiyiz?
+ mesela şuan elimde tuttuğum kalem?
+ buna neden kalem diyoruz?
+ ben bu kaleme, sandalye demek istiyorum. ve bunda da ısrarlıyım!
- peki hocam medem kaleme sandalye diyorsunuz, üzerine oturun ozaman, anlarsınız ne olduğunu...
- hocam yoklama aldınız mı?
+ ben yoklama almam benim yoklamam *burdadır.
anayasa hukuku, final öncesi ve haddinden uzun sürmüş bir derste:

sınıf: hocam sorular nasıl bla bla bla...*
hoca: arkadaşlar bakın uslu olursanıııızz...**
yumurta: belki şirinleri bile görebiliriz!

hoca: !?

yumurta: (istifi bozma, sadece gülümse)

hoca: evethh*... ara verelim arkadaşlar.