bugün

anasının keşke adını zekiye koysaydım diye hayıflandığı dizidir.
Sanem hanıma can veren deniz uğur'un da kanser olduğunu öğrenmek son derece üzücü zira çok güzel ve zarif bir kadın ayrıca rolüne de son derece yakışmış, gözleriyle saçlarının aynı renk olması çok hoş gözlerine hayranım.
malesef yorum yapacak kadar izleyici kitlesine sahip olan dizidir. (bkz: such a shame)
levent hocanın bahçede ferihaya yaptığı konuşma süperdi. özetle; ne yaşarsan yaşa içinde tut, düşün ama konuşma. bırak o sinir olsun. karşında ki, seni nasıl etkilediğini bilmezse işte o zaman özgürsün gibi birşeyler söyledi.
tesadüfen izlediğim bu bölüm nasılda etkiledi beni ya. güzeldi.
feriha'ya inanmıyoruz ama bir yerleştirme var. *
görsel
--spoiler--
40. bölümde
-emir sana dokunamam falan gibi romantik laflar etmeyecek, biraz ileri gidecekler.
- apartman toplantısı olacak. ferihaların durumu konuşulacak.
-vee halil gelecek.
--spoiler--
(bkz: uysada koydum uymasada koydum)
tek bölüm izlememiş , reklamlardan takip etmeye çalışan herkesi yanıltan dizidir.

reklamlarımı böyle yoksa kendisimi komple tırışkadan bir dizi bilemiyorum. ama görünen şudur, her bölümde feriha nın başına bir iş geliyor , o da ağır çekimde ağlamaklı ağlamaklı kameraya bakıyor.
her bölümde aynı hayal kırıklığı ifadesi... yeter anasını satim...
ya açıcağım camı avazım çıktığı kadar bağıracağım sevişin lan artık sevişin ki ergen kızlar tv karşısında emir diye ağlasın. emirmizin namusunu feriha çaldı diye zırlasınlar.

tam olacaktı yine çene yaptılar yine kavga ya bunlar 15 yaşında ki ergenlerden daha beterler.
an itibari ile dizinin bir bölümünün tamamen, emir'in salonunda feriha ve emir'in odaya gitmek için yürümesiyle geçtiğini düşündüğüm dizi, herhalde odaya gidince bölüm bitecek, sonraki bölümde yatağa yatana kadar geçer.
önce emir sonra levent, ben koray'ın da feriha'ya aşık olmasını bekliyorum.
ekranın % 67'lik bir bölümünü sürekli olarak suratların işgal ettiği, zamanın 1/10 yavaş aktığı, tımarhaneye kapatılması gereken tiplerin normalmiş gibi sunulduğu, subliminal mesajlar ve benzer tekniklerle izleyenlerin ekrana mahkum edildiği bir saçmalık. normal bir insanın bu saçmalığı bırak 120 dakika 12 dakika bile seyretmesi mümkün değildir.
feriha'nın babası rıza, feriha'ya tokat attığında feriha'nın yüzündekı yara izi koskoca bir bolum devam etmişti.

emir'le levent'ın o kavgasından sonra, emir'in yüzünde ne yara kalmış, ne bir şey...
gülsüm de koray'a yazılmakta. ikinci feriha olma yolunda. ee tabii koray'ın spor arabası var. koray'ın parası olmasa mesaj atar mıydın hiç?
feriha' nın malum gece giydiği geceliğin, karate sporunun kostümüne benzediği dizidir.
ha bu arada levent' in kardeşi bülent de feriha' ya aşık olmazsa adam değilim. *
Kapıcıların hayatının zorluklarını anlatmaya çalışırken, saçmalayan, berbat bir dizi.
hande ve cansu'nun gün geçtikçe kutsal ittifak oluşturduklarını görüyoruz. birlikte el ele yürüyelim emir'e hadi bakalım göreceğiz.
kırmızı ruj sürmek ile seksi olunmayacağı gerçeğini gözler önüne seren dizimsi.
dizideki her erkeğin feriha'ya, her kızın da emir'e aşık olduğu dizi.
git gide saçmalayan artık 'bizimle dalga mı geçiyorlar' diye düşündüğüm dizi.
emir karakterinin gün geçtikçe patates kıvamını aldığı dizidir. hala midem bulanıyor. bıngıl bıngıl o neydi öyle.
(#13689533) bu tespiti sapına kadar doğrulayan dizi.
dizi her ne kadar "kavak yelleri 2" konseptine girmeye başlasada seviyorum bu diziyi...hayatta imkansız olabilecek olayları dizide izlemek ayrı bi zevk...heroes gibi bişii yanii..
her bulaşanın kanser olduğu dizi.
biraz daha devam ederse, memleketde kanser salgını başlıyacak diye korkutan dizidir aynı zamanda.
- ben bu kızın babasıyım lan. bana sordun mu koyarken.
+ ne sorcam ya. 9 ay ben taşıdım karnımda alla alla. manyağa bak.
- bana soracaksın. saksı değilim ben. babayım ben. bu evde herşey bana sorulacak.
+ olur. bi dahakine sorarım.
*