bugün

besiktas'ımızın mustafa denizli yonetiminde kaybedecegi ilk mac olma olasılıgı cok yuksek olan mac.
beşiktaşımız'ın trabzon deplasmanından sonra bu sezon oynayacağı en zor ikinci karşılaşma.

sivasspor karşısına 5 defansla çıkan * * * * * mustafa denizli nin bu karşılaşmada nasıl bir tutum izleneceği merak konusu. kendi sahasında oynadığı bir karşılaşmada bu kadar defansif bir oyun düzeni uygulamış sayın hocamız hangi kurnazlıklar içinde?

arzu edilen beşiktaş 11 i

rüştü reçber *
serdar kurtuluş
zapo
tomas sivok
ibrahim üzülmez *
holosko
tello
cisse
delgado
bobo
nobre

karakartal korkak oynamaz. göster pençelerini kartalım.

(bkz: siyah ulan)

edit: beşiktaşımız'a hükmen kaybettireceğim maçtır. sivok u aldım ibrahim toraman'ı koydum. * *
beşiktaşımın beklemediğim şekilde rahat galip geleceğini tahmin ettiğim maçtır.
(#4147004) (bkz: 7 yabancı)
2 kasım 2008 kayserispor besiktas maçı olarak değiştirilmiş maçtır.
fikstür değişikliği ile 1 kasım 2008 den 2 kasım 2008 e alınan türkcell süper lig 9. hafta maçı. saat 15:00 de başlayacaktır.
bol gollü geçmesi beklenen mücadele.

(bkz: iki takımında ofansif oynaması)
mustafa denizli'nin yine egemen olması gereken maçtır. güveniyoruz, umarım hep aynı istikrarda devam edecektir.
iddaa'da kayserispor'a 3.20 oran veriyor. maçın kayseri'de olduğunu ve kayseri'nin nasıl bir takım olduğunu düşünürsek, bir de bu yüksek oranla birlikte eller maç sonucu 1 oynamaya gitmiyor değil. tabii ki beşiktaş'ın oranı da çok iyi. çok iyi para kaldırtacak bir maç olarak nitelendirebiliriz.
sonucunun önceden kestirilmesi zor, süper ligin iki iyi futbol oynayan takımını karşı karşıya getiren, gollü geçmesi muhtemel maç.
beşiktaş ın liderliğini sürdürebilmesi için mutlak kazanması gereken karşılaşma.
maçlarının çoğunu biçimsiz zamanda oynayan beşiktaşımız için zor geçececek müsabakadır. * delgado ve tello'nun iyi futbolu ve nedense ligin tüm haftalarını sakat geçirip sadece beşiktaş maçlarında oynayan toledo(!) 'nun performansına göre şekillenebilecek maçtır.

tahmini sonuc beşiktaşımızın galibiyetidir bugün. maçı izleyecegim için sanırım yenecegiz. *

dip not: iş bu yazar, bu yazısını maça fazlaca konsantre oldugu için taraflı yazmıştır.
güzel bir havada, güzel bir zeminde oynanacak maç.

(bkz: hani derler ya tam bir futbol havası)
ilk yarısı 0-0 tamamlanmış maç.
beşiktaşımızın tüm kayseri deplasmanlarında olduğu gibi yine bok gibi geçen karşılaşma. ne zaman yeneceğiz bu kayseri'yi deplasmanda anlamıyorum. 2. yarıda beni utandırmalarını tüm kalbimle istiyorum, amin.

edit: bu kadar eksilecek ne bulundu merak ediyorum. gerçekten eksi basanlardan biri mesaj atsın da şundan dolayı desin. çok merak ediyorum lan, kafamda neden neden soruları dolaşıyor hep.
ilk yarısı 0-0 biten ancak beşiktaş ın bu sene kayseriden puan çıkarıcak gibi durduğu karşılaşmadır. Bobo ikinci yarı girer golünü atar ve 3 puan gelir.
"golü atan kazanır" maçıdır.
85. dakikada turgay bahadır'ın ayağından gelen golle kayserispor'un 1-0 kazandığı maç.
beşiktaş adına yanlış kadro seçimi ve değişikliklerin malubiyeti getirdiği karşılaşma olmuştur.

holosko inadından vazgeçilmelidir artık. yani anlamıyorum bu adam antremanlarda çok iyi futbol mu oynuyor? eğer öyleyse neden sahada bi bok yapamıyor anlamıyorum. ayrıca aynı şekilde serdar özkan'a da artık ne zaman çalım ne zaman orta yapacağının anlatılması lazım. bir adam geliyor çalımlıyor, ikinci de orta yapmak varken bu yine çalım deniyor ve kaptırıyor. 10 adam arka arkaya gelse, hepsine çalım atsa 11. adama da çalım deneyecek tarzda futbol oynuyor. delgado silik kaldı. bu maçta mustafa denizli delgado ile tello nun rollerini değiştirmiş ama sanırım olmadı. tello daha iyi serbest adam oynuyor sanki.

kayserispor a gelecek olursak, iyi savunma yaptılar ve ortasahada kalabalık bir şekilde baskı yaptılar. başka da birşey yapmadılar. beşiktaş savunması sivok ile tek hata yaptı(serdar geç kaldı topa vurmakta ama topu uzaklaştıramayıp topuz a kaptıran sivok du *, o da gol oldu. sağlık olsun artık n'palım? ben namağlup ünvanımızın gidişine üzülüyorum; gerçi nasıl olsa gidecekti ama...
eren güngör'ün olağanüstü bir defansif mücadele göstererek yıldızlaştığı ve türkiye'nin en iyi stoperlerinden biri olan aydın toscalı'yı bile gölgede bıraktığı maçtır.
kayserispor' un son dakikalarda gelen golle 1 - 0 kazandığı maç.
beşiktaş maçın başından beri kanatlardan açık verdi, üçlü savunma bu açıkları kapatsa da son haftalarda defansif sorumluluğunu yerine getiremeyen serdar kurtuluş mehmet topuz karşısında iyice zorlandı ve beşiktaş' ın sağ kanadından gelişen atakta turgay bahadır topa son dokunan isim oldu.
beşiktaş' ın defansif kanatları, önlerindeki isimlerden yeterli destek görmeyince zaman zaman 2 kayserisporlu birden karşılamak zorunda kaldı. kayserispor ise sağlamcı oynayıp hızlı çıkarak gol aradı ve beşiktaş' ın sorunlu bölgesinden golü buldu. bu maçta hata yapan kaybedecekti ve o hatayı yapan serdar kurtuluş oldu.
öte yandan tello' nun ceza alanı içerisinde yere indirilmesi açık ve net bir penaltı kararını gerektiriyordu.
mustafa denizli nin oyuna geç müdahelesinden kaynaklanan, beşiktaş ın malubiyeti ile bitmiş karşılaşmadır. biraz da futbolcuları hava çarpmış galiba. ama 90 dakika boyunca kötü olan serdar kurtuluş u görmeyen, aldığı bütün topları ezen holosko yu görmeyen, 78. dakikaya kadar oyuncu değiştirmeyen mustafa denizli nin hatası büyüktü malubiyette. beşiktaş kötü oynamadı, mücadele eden bir yapısı vardı. kayseri nin de iki tane üst üste atağı yoktu. ama son dakikalarda serdar kurtuluş un konsantre bozukluğundan kaynaklanan geç müdahelesi oyunun skorunu belirledi.

beri yandan beşiktaş ın namalup ünvanı elinden gitti. fena da olmadı aslında. ilerleyen haftalarla beraber namalupluk devam etseydi takımın üzerindeki yük ve stres daha da artacaktı. bu malubiyete fazla takılmamak lazım. daha ligin başı, çok sular geçer köprünün altından.
yarak kürek maç.

üzüntü duyduğum kaybetmemiz değil kayseri'nin kazanması. 90 dakika boyunca bu kadar boş bir futbol ve kabadayılıkla ancak beşiktaş'a karşı kazanabilirsin. dediğim gibi en çok koyan kayserispor'un kazanması. yoksa biz mağlubiyeti hakkettik ama onlar galibiyeti haketmedi. böyle bir paradoks işte.

şimdi geçelim öksüz beşiktaşıma.

90 dakika boyunca sadece mücadele ederek kaç maç kazanabilirsin? büyük takım demek bu mudur? ortaya futbol adına ne koyabiliyoruz ligin başından beri. rakipler kötü diye ve medya şişirmesiyle kalkmış bir göt, bedavadan gelen liderlik. 9 haftada 9 pun kaybı 9u da dişli rakiplere karşı. biz hiç güçlü takımlara karşı iyi futbol oynayamayacak mıyız?

yok abi yok işte bariz bir şekilde kötü oynuyoruz. daha bariz olanı oyuncularda ruh yok. haksız gördükleri sarı kartlara, haksız foullere bile itiraz etmiyorlar. tamam itiraz etmesinler ama bunun sebebi ruhsuzluk olmasın kardeşim. sen işini yap sonra efendi gibi dur. elinden geleni yap ve yenil ben seni o zaman da alkışlarım. bak şu an mesela küfür ediyorum demekki elinizden geleni yapmıyorsunuz güzel kardeşlerim.

bütün maç boyunca çük gibi oynuyoruz, denizli hocamız ilk değişikliği seksenlerde yapıyor. girenler bobo ve serdar özkan. allah için bobo'ya top değmedi.serdar özkan'a da değmeseydi keşke. gençtir yeteneklidir diyoruz ama bu adam futbolu zekasıyla oynamıyor. at çalımı yap ortayı abicim niye kaptırana kadar boğuşuyorsun. zaten kürdan gibi bir şeysin adam osursa yıkılacaksın. neden bu inat?

maç beraberliğe bağlanmış ama bizimkilerin içi rahat değil. olmayan pozisyondan gol yemek için kanlarının son damlasına kadar savaştılar. kutluyorum gerçekten bu çabalarıyla kansere bir adım daha yaklaştım. ne olur şu serdar kurtuluşu biri sakatlasın. ömür boyu dua edeceğim ona. yok abi boş adam işte. kanat adamı bu kadar hantal olamaz nedir bu ısrar? bakın yenilen gole, top önünde sekiyo bizimki sağa bakıyo, sola bakıyo, topa bakıyo sonra da topun ağlara gidişine bakıyo. lan vursana şu mına koduum topuna destur mu bekliyorsun. çok küfür ettim sana haberin olsun.

maç bitiyor uzatmalardayız, bizim delgado'nun bir korner kullanışı var izleme de küfret mınskym. maç elden gidiyor insan biraz kıpır kıpır olur ama bizimkiler resmen uyuz eşek gibi. neden diyorum kendi kendime ama cevap bulamıyorum. bariz bir şekilde takımda ruh yok. küçük maçların büyük takımı olduk çıktı koca kartalım. bütün sorumluların acilen beşiktaş tarihini gözden geçirmesi lazım. sen o formayı giydiysen kazanmak için oynayacaksın. rakip veya mekan farketmez. iki iki daha dört.

tüm camiaya sesleniyorum.

kötü oynamamak iyi oynamak değildir ama,
iyi oynamamak kötü oynamaktır.

bunu anlamanızı o kadar çok isterim ki.

(bkz: siyah ulan)
beşiktaşımızın kaybettiği müsabakadır.

ilk yarısı özellikle kayserispor'un daha çok gol yememek üzere oynadıgı bir müsabaka halinde geçti. özellikle nobre kayserispor defansını cok zorladı bugun ve hemen hemen tüm hava toplarında uzun boylu oyunculara karsı oynamasına ragmen etkiliydi. onun dısında uzun toplarla hızlı oyuncularını kaçırmak üzere taktiğini kurmuş kayserispor, ilk yarıda net bir pozisyon bulamadı. beşiktaş ise cisse ile girdiği bir pozisyondan yararlanamadı. onun dısında kör dövüşünü andıran top kayıplarına sahne olan bir mücadele idi.

ikinci yarı yine hızlı başlayan beşiktaş'tı. zira 60. dakika civarında düşen bir ortasaha vardı bugun beşiktaş'ta. delgado'nun etkisiz ve silik futboluna tello'nun yorulması eklenince defansa çok iş düştü. kayserispor'un her uzun topuna ibrahim toraman, sivok ve zapo çok yerinde müdahaleler yapmaları beşiktaş'ın defansif olarak artılarıydı. ama işlerin yolunda gitmediği bir mevki vardi ki orası da sağ kanattı. berbat bir oyun sergileyen, bir tek isabetli orta yapmaktan aciz, eli ayagına dolanmış serdar kurtuluş vardı sahada. nitekim sivok'un maç boyuca yaptıgı tek hata kayserispor atagına dönüştü ve yine serdar kurtuluş'un saçma sapan konsantrasyon hatasından dolayı topu aglarımızda gördük.

mücadele yönünden kaliteli fakat futbol yönünden cılız bir maçtı. kayserispor taktiğini eksiksiz yerine getirip 3 puanı alan taraf oldu. tebrik etmekten öte bir sonuç göremiyorum.

kayserispor taş gibi bir takım kurmuş. özellikle defansındaki 1988 dogumlu eren adlı futbolcu bugun sahanın en iyisiydi diyebiliriz. vallahi helal olsun demekten kendimi alamadım. hemen hemen her pozisyonda dogru zamanlama ve temiz mudahaleler ile takımının düşmesini engelledi. kayserispor'da eren dışında sonradan oyuna giren bilal aziz dikkatleri üzerine topladı.

ortada geçen bir mücadeleydi. daha az hata yapan takım kazanacaktı ve kısmet kayseri'ye güldü diyorum ve bunu derken içim rahat en azından.

son sözüm sivok'a. gerçekten 4 oyuncuya karşı verdiği sinir harbinden hasarsız ve ustaca kurtuldu. beşiktaşımızın böyle oyunculara ihtiyacı var.

selçuk dereli bugün iyi miydi kötü müydü karar veremedim. maç sonucunu direkt etkileyecek bir hatasını görmesek de faul pozisyonlarına uzak kaldı bugün. cisse'nin son dakikalarda bilal aziz'ye yaptıgı mudahalede bilal aziz kurşun yemiş gibi kıvranmasaydı cisse'yi ikinci sarıdan atabilirdi. kimse de bir şey diyemezdi. holosko'nun topsuz alandaki pozisyonuna o kadar uzak kaldı ki pozisyonda yaka paça çekilen holosko'yu görmeyip sonradan yaptıgı mudahaleyi ancak görebildi. bunlar dısında ciddi bir hatası yoktu.

kayserispor'u bugün verdiği ciddi mücadeleden ötürü tebrik ederiz.
bjk-sivas maçına benzer bir karşılaşma ve yine beşiktaş için puan kaybıyla sonuçlanan bir maç. işin garibi ve mağlubiyetten daha çok üzüntü vereni, üç büyüklere karşı kora kor bir mücadele beklediğiniz ekiplerin silik ve ürkek bir futbol oynaması ve ona rağmen puan kaybı yaşanması. geçen hafta sivas, bu hafta kayseri... korkak demeyelim ama ürkek, "1 puan da fena değildir be abi" havasında mücadele etmeleri. beklenildiği gibi açık oynasalar ben beşiktaşın kazanmakta bu kadar zorlanmayacağını düşünüyorum.

bir paragraf da mustafa denizli'ye... maçın gidişatına bakarak, 9 oyuncu değiştirme hakkı verseler çıkarmayacağım iki oyuncu tello ve nobre olurdu. o da tuttu birşeyler yapmaya çalışan bu iki adamı oyundan çıkardı. oyunu okumasında problemler var gibi geldi bana.

sonuç itibariyle, bir yerde yenilecektik, o da bu maça denk geldi. ne diyelim? sağlık olsun...