bugün

galatasarayın yenileceğini adım gibi bildiğim bi maçtı ne yazık ki.

(bkz: #17005737)
futbolun adaletinin olmadığını gösteren bir maç olmuştur. ayrıca taraftarlar ilk dakikalarda acayip destek oldu, bragalı futbolcular iki pas yapamadılar ama yenilen golden sonra o destek gitti, oldukça düşük bir grup desteğe devam etti bunu anlayamadım. hele sonlara doğru ikinci golden önce stadı terk ettiler resmen. geçen haftaki fb-marsilya maçı ve bu maç çok acı iki maç olarak türk futbol tarihine geçmiştir. gözü yaşlı bıraktılar resmen. o değilde maçtan sonra o koreografileri ne yaptılar acaba *
maç izleyip galatasaray'ın çok iyi oynadığını düşünen insanların ortaya çıktığı maç. Braga verdi topu galatasaraya 1. ve 2. bölgede oynayın gelmeyin kalemize dedi, ansızın attılar golü. sabaha kadar oynansa galatasaray ne gol atardı başka bir şey. Kaleci beto, hatasız oynadı ya la.
galatasarayın iyi oynayamayarak kaybettiği maç olmuştur. yalnız yine beşiktaşlılar çıkıp konuşuyolar ya gerçekten garip, her maç sonrası neyin tribindelerse.
not:fenerliyim
yan hakemin 2 net ofsayt olmayan pozisyon düdük çaldığı, burak'ın forvette, dany'nin defansta sıçtığı eboue'nin dışında herkesin maçı izlemeye gelip tribün yerine yanlışlıkla sahaya indiği maç oldu. muslera bi pozisyon kurtardı gerisi içerde zaten. fatih hoca maç arasında iyi bir fırça kayar dedim ama o da olmadı.
artık başta burak olmak üzere takımı siker mi sabaha mı bırakır bilmem!
galatasaray'ın kadrosunun yetersiz olduğunu gösteren karşılaşmadır.
maçı kurtarmaya aydın ve yekta'nın giriyor olması, ''baros ne yaptı da kadro dışı kaldı'' sorusunu tekrar akıllara getirmiştir.
çalım atan, adam eksilten, boş alan oluşturan, uzun pas yapan, orta açan adamın yokluğu da gözlerden kaçmamıştır.
90+4 de ofsaytı bozan kimdi ya ben hala orada kaldım niyeyse. galatasaraylı taraftarlar sağa sola çılgınca yazarken. buraya yazıp onları çıldırtmak çok hoşuma gitti ya. gözler sabriyi aradı.
kendimizi kandırmayalım. Türk futbolunun seviyesini gösteren maç olmuştur. Zaten Yarın fener de taraftarını üzer. Törkiş süper ligi de heyecanlı ama büyük takımlarımızın bu kadar aşırı miktarda harcadıkları paraya, milyonluk camialara ve de en önemlisi bu kadar yoğun bir genç nüfusa bakarak daha büyük başarıları hak ettiğimizi görememek için at gözlüğü takmamız gerektiğini düşünüyoruz...
türk futbolunun avrupa hayalleri kurması için daha erken olduğunu gösteren maç olmuştur.

bir galatasaraylı olarak açıkcası ben zaten gruptan çıkma hayalleri kurmadım hiç ama manu maçından sonra umutlanmadım da değil.

fakat avrupa futbolunun hala çok gerisindeyiz ülke olarak.

uefa zaferi 4. yılın sonunda gelmişti.

bu takımın daha 2. senesi, hala 3 yıla yakın bir zamanı var.

yenilgi nedeniyle ne takımıma ne de furbolculara karşı en ufak bir kızgınlığım yok. çoğu elinden geleni yaptı fakat kişisel bir nefret beslediğim koca bir balon olan burak yılmaz hariç.
tüm yanlış cl ye giden türk takımlarının mentalitesinde.. sadece koşmak, topla oynamak ve şut çekmekle üstünlük sağlayacağını sanmak doğru değil. buna birde amatör defansif hatalar eklenince, istersen %80 top yüzdesi olsa ne yazar.

avrupalılar satranç gibi oynuyorlar topu.
galatasaray'ın kurtarıcılarının aydın ve yekta olmasından dolayı kadrosunun pek de geniş olmadığını gördüğümüz maçtır. mesela fenerbahçemiz'de bu sezon şu ana kadar iş yapmasalar bile yedekte bekleyen krasiç ve stoch var. en azından oyuna girince içinde bi umut oluyor. umut dedim de sahi umut neden ilk 18'de değildi?
fatih terim'e birazcık kırıldığımız maç.aylardır söylüyorum. aydın kim lan? aydın ne ayak lan? bu adam galatasaray'ın nasıl 7 numarası olabiliyor lan? amrabat'ı neden aldın hoca? burak'ın bu takımda ne işi var? selçuk; barça seni izledi diye ayakların dolanıyo 1 aydır. milan baroş: pembe kramponuna gurban olayım lan. urfa reyiz; sakatlığını iyileştir artık amk. elmander; hacı kuş takımından arkadaşın mı var lan yoksa zehirlenmeler filan? melo; o 10 numarayı kimler giydi hafız. kendine gel artık. riera; sen iyi topçusunda imkan yok hoca. eboue; kara daşşaklarını iç mihraklar yesin. muslera; formanı versene kanka bana be. semih; sen büyük topçu olcan yeğenim. umut; hızlı giden atın boku seyrek düşer lafını biliyon demi oğlan? dany; iyisin hoşsun ama bir alex değilsin.son olarah fatih reyiz; bir şekilde bu entry kulağına değerse sana tavsiyem baroş. vur kır parçala bu adamı kazandır geri.
''rüya takım'' denen galatasaray'ın forvetin geçen sezon touluse'da forma giyemeyen umut ve tanım yapmakta zorlandığım burak var. hadi onu geçtim, ibb bile oynayamamış aydın maçı kurtarmaya giriyor, maçın sonunda da yekta adlı bir futbolcu giriyor. yekta girince herkes ''he birde böyle futbolcu vardı galatasaray'da demi amk'' demiştir.

manu maçından sonra o kadar ümitlenmiştim ki tamam yenildik ama braga ve cluj'a karşı böyle oynarsak kesin gruptan çıkarız dedim. hala ümidim yok değil, cluj'dan 4 puan çıkartıp manu'nunda braga'yı 2 maçtada yenmesini bekleyebiliriz, ondan sonra kim kime dum duma.
ama bakıyorum takımda forvet yok lan. umut-burak la oynuyoruz amk, elmander yukarıda allah var sana laf etsem çarpar, sakatlıktan sonra bir toparlayamadın be oğlum. yine baros'a kalabiliriz. tabi hazırlık maçında bile kadroya alınmayan bir adama, ''ııhhh sen şimdi bir kaç maç oyna sonra devre arası senin yerine adam alacağız'' nasıl denir, bilmiyorum.

son olarak söylüyorum evet hala umudum var.
bugün galatasaray ile dalga geçenlerin gerçek amaçlarını hiçbir zaman anlamadım, anlayamayacağım.

insanlar akıldan mantıktan uzak o kadar enteresan yorumlarda bulunuyorlar ki, birine cevap vermeye kalksan miden bulanır, kendinden, duruşundan utanırsın o derece sıkıntı verici yani.

kendini kanıtlamaya çalışıp trollük yapanları boş verip, maçı konuş olm sen arshil...

maç öncesi umut'un bu kadar etkisiz, burak'ın bu kadar kötü olabileceğini kim tahmin edebilirdi? kaldı ki, performansıyla herkesin takdirini kazanan umut'tan bahsediyoruz, ligin gol kralı burak yılmaz'dan bahsediyoruz. misalen, elmander'in maçtan bir gün önce zehirlenmesinin ne kadar şanssızlık olduğundan bahsediyoruz.

hamit mesela... tam toparladı, eski hamit döndü dedik, sakatlandı...

evet, defans hattı sıkıntılı, maalesef öyle. hiçbir şey diyemem bu konuda. bu kadar rahat gol yememeliyiz. yüzde bilmem kaç topla oynamış olabiliriz, maçın neredeyse %80'i rakip yarı alanında geçmiş olabilir ama o adamlar yemediyse, sende yemeyeceksin. atan da kazanıyor zaten...

söyleyecek sözüm yok, ne diyebilirim, olmayınca olmuyor...

ama söyleyecek son bir şeyim var; görsel
burak yılmaz bu takımda top oynuyorken, biz niye üniversite sıralarında mühendis olmaya kasıyoruz diye düşündüren maçtır. Bir de şu var ki: ben en başta demiştim zaten, eğer ben galatasarayı tanıyorsam bragayı da cluju da deplasmanda yener, gelir içerde birine yenilir diye. yenilgi hakkını bu maçta kullandı. şimdi sıra deplasman galibiyetlerine geldi.
türk hakemlerine alışan bünyelere, garip gelen maç.
beşiktaş braga yı 0-2 yendiğinde; 'braga takımmı yiea' diyen adamlara kapak oldu bu maç.
sabah ortalıkta damalı angus görmeyeceğim için ayrıca mutluyum.
forvete bir çilek in gerekli olduğunu göstermiştir.
twitter da ağlanacak halimize gülüyor.

(bkz: BragaGalatasarayıÖpüpBragtı)
iyi başlayıp kötü bitirmektense kötü başayaıp iyi bitirmek istediğimiz şampiyonlar ligi 2.grup maçı.
bu sene ülke puanının gram artmayacağını gösteren maç.
Üzen maç olmuştur.

Bu oyuncu kalitesi şampiyonlar ligi düzeyi için asla yeterli değil.

Takım oyunu var evet. istek gayret var evet. Ama fark yaratmak için gereken kalite eksik.

Elinde burak yılmaz varsa, yakın kale direği önünde kalecinin kapattığı köşeye değil uzak kale direğine vurman gerekiyorsa sıçtın.

Yapacak bir şey yok.
kural hatası olan maç.
(bkz: galatasaray braga maçındaki kural hatası)
beklenen pompanın daha önceki entrylerimde belirttiğim gibi geldiği maç olmuştur.
galatasaray' ın gollük asist ve ortalara son vuruşu yapamayınca, rakibinin hızlı atağa çıkmasını engelleyemeyince haklı biçimde kaybettiği maç.
bir türk takımının yenilgisine sevinen fanatiklereyse zerre aldırış etmemek gerekiyor. hepsine yazıklar olsun.

not: dün braga forması giymiş çok türk fanatik vardı ama ben bugün fenerbahçe' yi destekliyorum. başarılar fenerbahçe !
içimizdeki portekizlilerin ortaya çıktığı maç olmuştur. biz avrupa maçlarında hala takım tutmaya devam edersek daha çok böyle sonuçlar yaşarız. şimdi maçın analizine gelelim. galatasaray futbol anlayışını değiştirmeye çalışıyor. pas futbolu oynamak istiyor ama bu o kadar kolay bir şey değil. eğer bu oyunu oynayacaksa galatasaray kesinlikle daha hızlı düşümmesi daha hızlı uygulaması lazım. bunu şuan elde bulunan oyuncularla oynamak baya zor. forvetler bu oyuna uygun değil. hepsi araya top isteyen oyuncular. braga tam bir deplasman takımı gibi oynadı. sahada yapması gereken her şeyi yaptı. sahayı harika parselledi. galatasaraya hiç boş alan bırakmadı. galatasarayı ancak böyle durdurabileceklerdi. bunu da son derece başarılı yaptılar. galatasaray şu futbolla türkiye liginde yine oynar yine maçlar kazanır ama avrupada bu kadar yavaş bu kadar organizasyonsuz oynarsa puanı çok zor alır. yolumuz açık olsun.

baştan edit: galatasaraylıyım. ama obektif bakabiliyorum.