1918 li anam soruyor

kimsenin cevap veremeyeceği soruyu sormuştur nineciğim.
sözün bittiği yerdir.
bakın öyle siz de şakirtler.

yobazlar ve liberal cemaatçilerin sonsuza kadar cevaplayamayacakları sual.

bi allah'ın kulu şakirdin de çıkıp cevap veremediği sorudur. eksi oy ile orgazm olmaktadır şu an kendileri.

+ efenim biz sadece 'sıkmabaşlara' karşıyız üniversitelerimizde!
- peki o zaman başörtüsü ile girelim biz
+ yani aslında başörtüsüne de karşıyız, olmaz.
- iyi yazmayla girelim napalım.
+ gerçi rektörlük olarak ona da sıcak bakmıyoruz biz.
- yemeniye izin ver bari yuhh!
+ yani şey, olmaz. başı açık gireceksin illa
- hani ne oldu aziz türk analarına??
+ ...

asıl gerici giyiniş tarzını ve dini inanışı atatürk düşmanlığı sayanlar olmasın?? insanın kalbini görmedikten sonra konuşmak o kadar kolay ki..

soran ananın son derece provokatif olduğu ana. gerçi soruyu soran ana değil, anasını birtakım şeyler uğruna kullanan evlat!

(bkz: evet)

evet tabi ya.

"anana sor bakalım, milletin ne giymesi gerekiyormuş?" diye cevaplanası pankart. bir de o karar versin bakalım milletin ne giymesi gerektiğine. söz konusu anansa özgürlükler teferruattır. biliyoruz onu.

pankart ilk cümlesi ile ikinci cümlesi arasında çelişki taşıyan bir cümledir.
ikinci cümlesi şöyle olsa daha uygun olurdu.

"çanakkaledeki ingilizler ve fransızlarla kocatepedeki yunanlıların tohumları ülkeyi ele mi geçirdi de başörtüsüne küfreden bu yavşaklar türedi?"

şimdi gayet güzel oldu, dağılın amq.

sordurtanlar utansın.

süper ötesi laf oyunudur. başlangıçta iyidir; kurtuluş savaşındaki başı kapalı analardan filan bahseder. sonra başörtülülere "sıkmabaş" diyerek kendisiyle çelişir. başörtülülere olan düşmanlığını, kinini çanakkalede savaşan kahramanlara bağlar. laf. atalarımız yemeniyle, yazmayla cephede ekmek taşırken kahraman, torunları başını örtünce şakirt, sıkmabaş, satılmış öyle mi?

başını kapatmak isteyen insanların babannesi gibi giyinmesini isteyen zavallının haykırışı...

--spoiler--
sıkmabaşlar tamam, peki normal başı kapalı insanlara olan düşmanlığınız ne olacak be anam? hadi diyelim o fitneci sıkmabaşları hepsi normal baş örtüsüne geçti, o zaman onları üniversitelere mi alacaksınız, orduevlerine mi sokacaksınız, kamu kuruluşlarında mı çalıştıracaksınız? sizin düşmanlığınız dine be anam, cümle alem biliyor bunu, öyle iki laf oyunuyla kurtulamazsınız. o bahsettiğin cepheye mermi taşıyan analar sizin bu din düşmanlığınızı görse, o taşıdığı mermileri size de sıktırırdı zaten, yunan gavurundan ne farkınız kaldı ki din düşmanlığı konusunda?
--spoiler--
yeterli bir cevaptır. ayar isteyenler istedikleri yerlerini düzelttirebilirler.

ilk cümlesi doğru bir tespittir.
karnında bebeğiyle sırtında mermi taşıyan anaların başı örtülü idi doğrudur da bu kıçı başı açık karılar kimlerin karısıydı.

ilk düşman mermisinin sesini duyunca, düşman bayrağını balkona asacak karakterdeki kişilerin, ajitasyon kokan hateketleridir bunlar. bir atatürkçü olarak, en çok benim canımı sıkıyor böyle soytarılıklar.

aynı şekil de, her namaz kılan, oruç tutan ve başını kapatan kişileri de yobaz olarak gören güruhun cevaplayamayacağı sorudur.

tamamen alakasiz ve objektif bir acidan bakarsak, soru ekinin ayri yazilmasi gerektigini bilmeyen anadir..

görsel

"1898 li latife hanım soruyor!"

ey laikçiler, ey kemalist geçinenler. çok seviyoruz dediğiniz atanız benimle üzerimde çarşafımla evlenmişken, siz kim oluyorsunuz da sokaklarda çarşaf yırtık, insanların başörtüsüne karışıyorsunuz?

siz kim oluyorsunuz da başı örtülü öğrencileri üniversitelere almıyorsunuz?

siz memleketi atanızdan daha mı çok seviyorsunuz da, onun adını kullanarak onun milletine yasaklar dayatmaya çalışıyorsunuz?

söylesenize siz kim oluyorsunuz?

sözün bittiği yer olmasına rağmen şakirtlerin hala ananı da al git şeklinde takılmasına sebep olan anamızın sorusudur.

kemalist kişilik bozukluğu yaşayan bir teyzenin sorusudur.
çözüm ise : lustral. *

her başı örtülüyü "sıkmabaş" olarak niteleyen dangalakların "vöeee kimse cevaplayamayacak bunu!" dedikleri sorudur.

dini sömüren bir grup ibne var, bunu herkes kabul eder. benim annem kendi halinde, türbanlı bir ev hanımı. cepheye mermi taşıyan türbanlı kadının benim annemden ne farkı vardı? o da müslüman, benim annem de müslüman.

türban 1918'de mi müslümanlık simgesiydi? 2010 yılında türbanlı olmak sıkmabaşlık mı oldu, şaklabanlık mı oldu? çağdaş, modern olduğunu söyleyen insan benim anneme türbanı yüzünden şaklaban mı diyecek? ahah, medeniyetinizi yiyeyim sizin.

ps: korkmayın şakirt değilim, kafası biraz çalışan bir deistim.

beni farklı farklı gülüşlere gark etmiştir. ulan o kadının dişleri yok amına koyim, nasıl böyle telaffuzu zor kelimeleri cümle içinde kullanacak da soracak! siktirin gidin amına koyim, biraz realist olun! kadının gözü toprağa bakıyor, umrunda mı sanıyorsunuz memleket!? o, her akşam takma dişlerini çıkarır ve erkenden uyur. birileri ise -ki bu birileri soru eklerini ayrı yazmaktan bile acizdirler- yaşlı ve altı temizlenen yaşlı bi' kadını propagandalarına alet ederler. varın siz de inanın sistemin tiyatral kuklalarına, siz de prim verin.

bu anne ya siyonisttir, ya ergenekoncudur, ya pkk'lıdır, ya hardcore kemalisttir, ya darbeseverdir, postal yalayıcıdır vs vs.

yoksa bu soruyu niye sorsun allahsen? tez recm etmeli. gerçi eceliyle de gider yakın zamanda elleşmesek de olur.

şu dünyada laiklerin örtünme konusundaki "içtihad çabaları" üzerine başka ironi, paradoks, çelişki tanımam arkadaş.

-birazcık açınca da bir şey olmaz...

-gata fiyongu,

-anadolu kadını örneği,

-yemeni,

-yazma;

"...ne kadar az düşünüyorsunuz"

mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. (24/31)

örtün emri çok açık, bunu yanlış yorumlayan bir kısım cahilden hareketle türban yasağını savunan kalbi katran kaplamış bir zihniyetle bu meseleyi tartışmak midemi bulandırıyor. öfke müslümana yakışmaz; lakin karşımdaki azgın güruh beni fazlasıyla öfkelendiriyor. allah' ın emrine yasak koyup bir de buna kılıf uydurmak yok mu ... işte beni öfkelendiren bu haysiyetsiz tavırdır...

kırılır da bir gün tüm dişliler, döner şanlı şanlı çarkımız bizim...*

o 1918 den kalma yaşlı teyzeye ve ona çanak tutanlara söylemek lazım ki bu vatanı sizin gibiler kurtarmadı.

siz atatürk üzerinden kendi faşizan düşüncelerini yaymaya çalışan ve beceremeyen hayatı boyunca başarısız olmuş ve bundan sonra başarısız olmaya mahkum insanlarsınız.

isteyen türban takar. istemeyen takmaz. sana ne lan sana ne ? seni ne ilgilendiriyor. ben gelip senin başını zorla mı örtüyorum. utanmadan sıkılmadan bide aklınızca sıkmabaş diye hakaret ediyorsunuz.

açık ve net bir şekilde zavallısınız. sizin gibi faşoların son acizce çırpınışlarını gördükçe de ayrı bir zevk duyıyorum. kudurun.

tekrar söylemek lazım. bu vatanı sizin gibi 100 yaşında kafada kalan 3 tane beyaz saçını teşhir etmeyi bir bok sanan sözde modern sözde ilerici sözde "cumhuriyet" kadınları kurtarmadı.

başı kapalı, şalvarlı dininde kitabında o beğenmediğiniz anadolu kadını ve o kadının çocukları kurtardı.

hadi hiçbir bok bilyorsun utanmadan arlanmadan atatürk ün ismini kullanıyorsun. atatürk ün annesinin resmine aç bak bakalım örtülü mü yoksa senin gibi mi?

not: başı açıklarlada bir sorunum yok. benim annemin de başı açıktır. sadece ortada derin bir gerizekalılık var onu belirtmek istedim.

bol bol hakaret edilen teyzedir. dediğim gibi;

(bkz: 1918 li anam soruyor/#9220418)

mesele taptıkları parti, siyasi görüş olunca dindar yazarlar pek bir terbiyeli oluyorlar.